Citoles’in en zor kısmı belki de ilk haftaları. Bazı kişiler için bu dönem yan etkilerin en yoğun hissedildiği dönem olabilir.
Bu belirtiler genellikle hafif seyreder ve vücudun ilaca alışmasıyla birlikte azalır.
Bu belirtilerden biri görülürse zaman kaybetmeden doktora başvurulmalıdır.
Citoles’in en büyük avantajı, depresyon ve kaygı belirtilerini zamanla azaltmasıdır. Uykusuzluk, sinirlilik, iç sıkıntısı gibi günlük hayatı zorlaştıran belirtileri hafifletir.
İlacın etkisiyle birlikte sosyal hayata katılım artabilir, konsantrasyon gelişebilir, hatta ikili ilişkilerde bile daha sağlıklı iletişim kurmak mümkün hale gelir. İlaç mutluluk hormonu sağlar bu yüzden bireyler, kendilerini çok daha fazla mutlu hissederler. Bu değişim bazen küçük adımlarla başlar ama bir süre sonra geriye dönüp bakınca farkı rahatlıkla görebilirsiniz.
Her ilaç herkese uygun değildir. Citoles de bazı kişiler için sakıncalı olabilir. İşte dikkat edilmesi gereken gruplar:
18-25 yaş arası kişilerde, özellikle tedavinin başında duygusal dalgalanmalar ve intihar düşüncelerinde artış gözlemlenebilir. Bu nedenle bu yaş grubu için düzenli psikiyatrist takibi şarttır.
İlaçla ilgili en önemli şeylerden biri, süreci bilinçli şekilde yönetmek. Citoles sadece bir “hap” değil, aynı zamanda bir iyileşme sürecinin parçasıdır.
Citoles, bazı ilaçlarla birlikte kullanıldığında riskli olabilir. Özellikle aşağıdaki gruplar dikkatle takip edilmelidir:
İlacınıza başlamadan önce mutlaka kullandığınız tüm ilaçları doktorunuzla paylaşın.
Citoles kullanan biri olarak alkolle arama mesafe koymuştum. Çünkü alkol ilacın etkilerini zayıflatabilir ya da yan etkileri artırabilir. Ayrıca düzenli uyku ve dengeli beslenme de ilacın etkisini destekler. Vücut ritmi ne kadar dengeli olursa, ilaç o kadar iyi çalışır.
İlk iyileşme belirtilerinden sonra, genellikle tedavi 6 ay kadar devam eder. Bazı durumlarda bu süre bir yıla kadar uzayabilir. İlacı kendi başınıza kesmek, nüks riskini artırır.
Citoles’i bir anda bırakmak ciddi yan etkilere yol açabilir: baş dönmesi, bulantı, huzursuzluk gibi yoksunluk belirtileri görülebilir. Bu yüzden doz azaltımı yavaş yavaş ve doktor gözetiminde yapılmalıdır. Bu süreçte profesyonel destek almak çok önemlidir.
En yaygın korkulardan biri bu: “Ya bu ilaca alışır da bırakamazsam?” İyi haber şu ki, Citoles fiziksel bağımlılık yapan bir ilaç değildir.
Citoles, klasik anlamda bağımlılık yapan maddelerden değildir. Ne vücut, ne beyin Citoles’e “muhtaç” hale gelmez. Ancak ilaç aniden kesilirse, serotonin dengesi sarsılabilir. Bu nedenle ilaç bırakılırken yavaşça doz azaltılır.
Bazı kişiler, “Citoles olmadan baş edemem” duygusuna kapılabilir. Bu psikolojik bir alışkanlık halidir. Tam da bu noktada bir psikoterapist ile çalışmak, içsel gücü yeniden inşa etmek açısından çok faydalı olabilir.
Çalışmalar gösteriyor ki, ilaç + terapi birlikte uygulandığında, hem semptomlar daha hızlı azalıyor hem de uzun vadede nüks riski düşüyor. Bireysel terapi, özellikle bilişsel davranışçı terapi (BDT), ilaçla birlikte çok etkili bir ikili oluşturabilir.
Yüz yüze terapiye gidemeyenler için online terapi büyük bir kolaylık sağlıyor. Özellikle gençler, zaman ve mekân esnekliği sayesinde psikolojik destek sürecine daha kolay entegre olabiliyor. Psikolog Merkezi’nin online terapi hizmeti ile bu destek hemen erişilebilir durumda.