Uzmanın Cevabı: Merhaba, Teşekkür ederim öncelikle. Aslında yaşama baktığımızda kaygı oldukça hayatın içinde bir duygu. Hayata dair herhangi bir konuda kaygılanıp düşüncelere kapılmak, bize canlı olduğumuzu gösteren bir işaret. Birçok seçeneğimiz olduğunu, olasılıkların bolluğunu bize hatırlatıyor. Bu duygulanımın diğer ucunda ise umutsuzluk var. Bu nokta da artık belli seçimleri yaptığımız, seçeneklerimizin içinde sıkışmış ve donuk hissettiğimiz bir yer. Normalde yaşamda bu kaygı - umutsuzluk ikilemi arasında salınıyoruz. Hiç kaygı ve umutsuzluk hissetmemek mümkün değil. Ancak bazen birçok faktörün de etkisiyle, bir duygulanım içinde sıkışıp kalıyoruz veya bu salınım çok daha fazla/yoğun olabiliyor. Ya yaşamdan kopuk hale gelerek hissizleşebiliyor ya da kaygıdan yerimizde duramayacak hale gelebiliyoruz. Bunlar birbirlerini besler hale de gelebiliyor. Örneğin yaşamın normal olarak getirdiği kaygıdan kaçmak istedikçe zamanla hissizleşiyoruz; umutsuzluk ve kopukluk ucunda bazen fazla kalınca da bu bizi kaygılı uca sevkediyor. Tam bu nokta, durup bir dünyaya nasıl anlam verdiğimize bakmamız gereken bir yer. Hem kaygıya hem de umutsuzluğa hayatımızda nasıl daha fazla yer açabiliriz buna bakmak da fayda getirebilir. Bana göre, bu durumda kısa süreli "iyi hissedeceğiz" telkinlerin etkisi de kısa süreli olacaktır. Bir psikoterapi desteği almanızı elbette öneririm. Benim çalıştığım ekolde yaşamınızı geçmişten bugüne her boyutuyla konuşuyoruz, birlikte yaşama yüklediğiniz anlamı keşfetmeye çalışıyoruz. Size belli önerilerde bulunan bir konumda değil, bu keşifte eşlik eden bir noktada oluyorum. Zaman içinde hayata yüklediğiniz anlam daha da netleşmeye ve kurduğunuz bağlantılar, yüklediğiniz varsayımlar kendini göstermeye başlıyor. Ve değişim de zamanla, anlam dünyanızla ince ince ilgilendikçe kendini göstermeye başlayabiliyor. Belli bir zaman verememekle birlikte genellikle uzun süren bir süreç olduğunu söyleyebilirim. Bunun yanı sıra seanslar sonunda kimi zaman daha zorlu hisler içinde kimi zaman da rahatlamış hissedeceğinizi de eklemem gerekir. Ancak yaşamla daha net bir etkileşim içine girdikçe, kendimizle, diğer insanlarla ve dünyayla kurduğumuz ilişki de değişebilir hale geliyor. Biz bu değişme izin verir hale geliyoruz aslında. Terapi sonunda stabil bir mutluluk ve huzur hali beklemiyoruz ki hayatın kendisi böyle değil; terapi sonunda yaşamda daha canlı ve özgür bir şekilde, hayata daha fazla temas ederek bir var olma halini adım adım deneyimlemenizi umuyoruz. Böyle bir sürece başlamak isterseniz, randevu oluşturabilirsiniz. Yapılan araştırmalarda online terapilerin etkisinin yüz yüze terapilerden farksız olduğu ortaya çıkmıştır. Ancak elbette burada asıl önemli olan, sizin online terapi konusunda neler hissettiğinizdir. Online terapiye dair duygu ve düşünceleriniz de terapide ele alabileceğimiz değerli konular arasında aslında. Birlikte konuşabiliriz online terapinin sizdeki yankılarını. Yanıtım umarım faydalı olmuştur.