Kaygı Bozukluğu

Uzmanın Cevabı: Merhaba Düşüncelerinizin içeriği, hayatınıza etkisi, yoğunluğu, sizde oluşturduğu fiziksel semptomları bilmeden böyle bir tanı koymak çok zor. Kaygı ile ilgili birkaç temel ayırıcı özellikten bahsedersek belki yaşadığınız problemin kaygı olup olmadığı hakkında daha detaylı bilgiye sahip olabilirsiniz. Kaygı bozukluğunun en temel özelliği kaygılandığınız o anlarda gösterdiğiniz fiziksel tepkiler. Çoğu kişi yoğun kaygı duyduğu zamanlarda ellerde titreme, kızarma, terleme, nefes darlığı, kalp çarpıntısı, mide bulantısı/kusma gibi semptomlar yaşarlar. O an kaygı çok yoğundur, hatta çoğu zaman danışanlar bu kadar çok kaygılanmanın gereksiz olduğunu bildiklerini ama kontrol etmenin imkansız olduğunu söylerler. Kaygı çoğunlukla gelecek odaklıdır ve sonuçları bilinmeyen/ öngörülemeyen / tahmin edilemeyen / belirsiz olaylara yöneliktir. Bu belirsizlik genellikle kaygı duygusunun temelini oluşturur. "Ya şöyle olursa" diye düşünmekten kendinizi alamadığınız ve yoğun rahatsızlık duyduğunuz durumları düşünebilirsiniz. Örneğin eğer düşünceleriniz geçmişte yaşadığıniz bir durumsa ve sürekli bunlar aklınızda dönüyorsa bu kaygı olmayabilir. Diğer bir yandan yine geçmişte başınıza gelmiş bir olayla ilgilili gelecekte ne yapacağınızı nasıl baş edeceğinizi bilemiyor ve bu konuda endişeleniyorsanız büyük ihtimalle kaygıdan söz ettiğimizi söyleyebilirim Ben ilaç tedavisini eğer danışanın semptomları psikoterapiye odaklanmasını engelleyecek düzeydeyse öneriyorum. Bu karar yine de size kalmış. Eğer ilaç kullanmak istiyorsanız bir psikiyatr ile görüşebilirsiniz. İstemiyorsanız da sizin kararınız, ilaç kullanmazsınız. Bununla birlikte kaygı problemleri psikoterapiyle oldukça başarılı bir şekilde tedavi edilir. Özellikle benim de kullandığım Bilişsel Davranışçı Terapi kaygı tedavisinde en başarılı ve çözüm odaklı yaklaşım. Bu yaklaşıma göre kaygı çalışırken öncelikle kaygıya sebep olan düşünceler derinlemesine irdelenir ve işlevsel olmayan düşünceler daha işlevsel olanlarıyla degistirilmeye çalışılır. Çünkü bizi semptom yaşamaya götüren duygularımızın ve davranışlarımızın temelinde bu işlevsel olmayan düşünceler yatar. Terapilerde danışanlara önce bu düşünceleri tanımlaması, daha sonra da nasıl modifiye edileceği öğretilir. Diğer yandan da kaygı/stres yönetim yöntemleri ve egzersizleri danışana gösterilir. Bu şekilde yoğun kaygı yaşadığı zaman kaygı ve stres seviyesini kendi kendine düşürebilecektir. Eğer başka sorunuz olursa bana yazmaktan çekinmeyin. ***** üzerinden benimle iletişime geçebilirsiniz. Dilerseniz tüm danışanlarıma yaptığım gibi benimle ücretsiz bir online ön görüşme yapıp daha detaylı konuşup terapiye başlayıp başlamama kararınızı bundan sonra bildirebilirsiniz İyi günler dilerim...

Cevabınız için çok teşekkür ederim. Ben genelde geçmiş hakkında düşünüyorum ve kendimi suçlama odaklı oluyor genelde ve bu düşünceleri kafamdan atamıyorum. Fiziksel bir belirti yok. Gelecek hakkında çok düşünmüyorum ama düşündüğüm zaman da herşey güzel olucakken ben bunu bir şekilde bozucakmışım gibi gelmeye başladı bu aralar. Ön görüşme yapmayı çok isterim.Teşekkür ederim

Uzmanın Cevabı: O zaman ön görüşme için uygun olduğunuz gün ve saatleri mail atabilirseniz size geri dönüş yaparım :)