Aylin ÇAKIR

Psikoterapi, bir bireyin yaşamında karşılaştığı zorlayıcı olaylar ya da durumlar karşısında, aklından geçen düşüncelerin, hissettiği duyguların ve baş etmek için gösterdiği davranışların incelendiği ve bunlar üzerinden karşılaşılan sorunun çözümlerinin konuşulduğu bir konuşma tedavisidir.

Bir terapist ile güven ilişkisinin kurulmasının ardından, danışan ile işbirliği içinde kararlar verilerek, yaşamının hangi yönü ve sorunu üzerinde çalışılacağı belirlenir. Eğer sorun belirgin bir şekilde belli bir düşünce kalıbı veya davranışı ile ilgiliyse, doğrudan bunlara çalışılır. Ortada bir travma ya da zorlayıcı bir duygu hali ve kısır döngüsü varsa, daha derinden ve çocukluk anıları ile çalışılır ve mevcut sorun ile çocukluk yaşantıları arasında bağlantılar kurulur. Bu duruma göre terapilerin süresi değişir ve önceden belirlenmesi pek mümkün olmaz.

Bir psikoterapi seansı ortalama 45-50 dakika sürer. Seanslarda çalışılan konuların, danışanın yaşamına da geçirilmesi ve deneyimlenmesi adına, seansların sonunda ödevler veriler. Ödevlerin amacı değerlendirmek değil, kısa süren terapi seanslarında çalışılanın hayata geçirilerek danışanın hedeflediği sorunun çözüm yollarını aramak ve deneyimlemektir.

Terapide danışan kendi yaşantısının ve sorununun uzmanıdır, terapist ise öğrendiği tekniklerin uzmanıdır. Bu iki uzman bir araya gelerek, birlikte belirlenen hedefi çözmek için işbirliği yapar. Hiyerarşik bir ilişki yoktur. Terapinin ne zaman son bulacağı, ne sıklıkta yürütüleceği gibi konulara da danışanla birlikte karar verilir.

Terapi ortamı da, tıpkı yaşamın kendisi gibi sınırları olan bir ortamdır. Terapi ödevlerinin yapılması, terapilere düzenli katılım, ödemelerin seans öncesi yapılması, iptallerin son dakika yapılmaması gibi belli kuralları olan bir ilişkidir.