Bilge GÖKTÜRK - Blog Yazıları
Öfke bireyin istek ve ihtiyaçlarının engellenmesi, adaletsizlik veya tehdit algılanması durumunda savunma amacıyla ortaya çıkan temel bir duygudur. Öfke esnasında bedende kasların gerilmesi, kaşların çatılması, dişlerin sıkılması, kızarma, kalp çarpıntısı, kontrol kaybı, tireme ve terleme gibi bedensel belirtiler görülmektedir. Öfke çok zarar verici gibi yorumlansa da diğer bütün duygularımız gibi normal bir duygudur.Kişiye enerji vermesi, olumsuz duyguların dışavurumunu kolaylaştırması, kişiyi uyarması ve isteklerini elde etmek konusunda motive etmesi şeklinde birçok koruyucu etkisi bulunmaktadır. Çocuklarda öfke ancak kendisine ve çevresine zarar vermeye başladığında, kontrol edilemez bir dürtüsellik görüldüğünde, saldırgan eğilimler kazandığında ve bu belirtilerin 4 yaşını geçmesine rağmen görüldüğü durumlarda önlem alınması ve müdahale edilmesi gereken bir hale gelmektedir.Saldırganlık ise öfkenin dışa yansıma şeklidir. Kişi amaç ve beklentilerinin gerçekleşmediği durumlarda çevresindekilere karşı saldırgan olabilmektedir. Saldırganlık çocuklarda bazen duygu düzenleme becerilerinde zorlanmalarla alakalı olabilirken bazen de çocuğun sevgi, güven, mutluluk gereksinimlerini ifade eden bir araç görevi görmektedir. Saldırgan davranışlara sebep olabilecek etmenler ise saldırgan davranışların ödüllendirilmesi, yetişkinlerin aşırı otoriter ebeveyn tutumları, çocuğun anlaşılmama ve yetersiz sevgi algısı, iletişim araçlarının olumsuz etkisi, akranları ile iletişimde zorlanma veya ebeveynlerce uygulanan şiddet şeklinde sıralanabilir.Bahsedildiği üzere saldırganlık ve öfke kontrol problemi belirtilerinde ebeveyn tutumlarının rolü yadsınamaz. Sabır duygusundan yoksun, şiddete şiddetle cevap veren, aşırı otoriter veya çocuğa karşı aşırı kayıtsız ebeveynlerin çocuklarında öfkeli belirtilerin görülme ihtimalinin daha fazla olduğu görülmektedir. Ek olarak çocuk eğer saldırgan veya öfkeli davranışlarının ardından istediği ödüle ulaşıyorsa bu durum davranışının pekişmesini ve sürmesini destekler nitelikte bir tutumdur. Bu da bahsedilen davranışların artışı ile sonuçlanmaktadır. Bunların yanı sıra çocuğun yaptığı davranışlarının çevresi tarafından "öfkeli çocuk" şeklinde etiketlenmesi de davranışlarını destekleyici nitelikte bir sonuç doğurmaktadır. Özellikle yapılan atıfların ve etiketlerin çocuğun kişiliğine yönelik olması çocuğun bu davranıştan kurtulamayacağı ve onun böyle bir çocuk olduğu algısını yaratacağı için belirtiler daha çok artış göstermektedir. Özetle ebeveynlerin tutumları çocuğun öfke ve saldırganlık belirtilerinin gidişatı üzerinde oldukça önemli sonuçlar yaratabilmektedir.Çocuklarda öfke oldukça yaygın karşılaşılan bir problemdir.Peki çocuklarda görülen öfke ve saldırgan davranışlar hangi sebeplerden ötürü kontrol edilemez bir hale gelmektedir:Ebeveynin çocuğun mümkün olan potansiyelinin üzerinde beklentileri olduğu durumlardaÇocuğun inandığı ve eğilim gösterdiği şeyler küçümsendiğinde veya görmezden gelindiğindeYaşının ve gelişiminin gerektirdiği enerjiyi boşaltma ihtiyacı için meşru bir kaynak bulamadığındaEbeveynler ve sosyal çevre ile anlaşma konusunda iletişim problemleri yaşadığındaÇocuğun mevcut duygu ve düşünceleri baskılandığında ya da değiştirilmeye zorlandığındaDavranışları ebeveynlerin gözlem hataları sebebiyle yanlış yorumlandığındaFiziksel, cinsel veya sözel şiddete maruz kaldığındaEbeveynler arası tutarsız davranışlar görüldüğündeÖfke ile baş etmek için neler yapmalıyız:Çocuğa öfke de dahil bütün duygularını ifade etmesi için ortam sağlanmalıdırÖfke duygusunun sonucunda ortaya çıkan etkiler dolaylı yollar ile çocuğa öğretilmelidir.Öfkeyi tetikleyen çevresel uyaranlar keşfedilmeli ve ortadan kaldırılmadır.Öfkeli olduğu durumlarda ben dilini kullanması konusunda destek olunmalıdır.Öfkenin görüldüğü anlarda olduğu yerden uzaklaştırılıp bakıvereninin yanında olması ve destek sağlaması gerekmektedir. Bu şekilde çocuk duygu düzenlemeyi öğrenecektir.Nefes egzersizleri gibi sakinleştirici yöntemler öğretilmeli ve öfke anında uygularken ebeveyn destek sağlamalıdır.Çocuk asla şiddet ile cezalandırılmamalıdır.Çocuğa yaşının gerektirdiğine uygun sorumluluklar verilerek başarabilme duygusunu yaşamaya yönlendirilmelidir.Çocuğa davranışlarının sonuçlarını görmesini sağlayacak alternatifler üretilmelidir.Öfke ve saldırganlık eğilimini yönlendirecek sağlıklı alternatifler üretilmelidir. Bunlar bazen bedensel aktivite olabilirken, örneğin karate, bazen de şiddetini dışarı vuracak sağlıklı bir ortam olması açısından hacıyatmaz ve benzeri oyuncaklar, kil, yastıklarla öfke köşesi kurma gibi alternatifler olabilmektedir.Öfke duygusunun da diğer bütün duygular gibi hissedilmesinin normal olduğunu fakat tek önemli olan kısmın bu duyguları kontrol edip sağlıklı şekilde yönlendirmek olduğunu açıklamak gerekmektedir.Çocuklara öfke duygusunu yansıtmak ve kontrol etmek için destek olabilecek Kitap Önerileri:Öfkemle Nasıl Başa Çıkabilirim - Dagmar GeislerSemih'in Öfkesi - Sangeeta BhadraÖfke ile başa çıkma yolları - Domingo YayınlarıHer Şeye Hayır Diyen Aslan - Christine BeigelHazırım Sakinleş - Jeniffler Mooore MallinosKabarık ve Öfke Kontrol- Psikolog Anıl ŞenÇok Sinirliyim - Pedagog Ayşen OyAliş'in Öfkesi - Şeyma AyıkO Kadar Kızgınım Ki - Bengi SemerciEmre'ye Sataştıklarında Emre Sinirleniyor - Dört Göz YayınlarıÇocuklar İçin Otokontrol - Lauren BruknerÖfke Yönetimi Becerileri - Amanda RobinsonÖfke ve Kavga - Parıltı YayınlarıBir Kurbağa Gibi Sakin ve Dikkatli - Eline SnelTırtık Tütüyor - Robert Starlingİnci Bazen Öfkeli Olabilir - Anna WagenhoffKızdığım Zaman - Cornelia Maude SpelmanSakin Ol - Marcella Marino CraverKaybedince Kızan Selin - Frank J. SileoÖfkemi Kontrol Etmeyi Öğreniyorum - Marge Earon HeegaardKüçük Beyaz Tavşan Öfkeli - Marie France FlouryKlinik gözlemler doğrultusunda ele alınması gerektiğini düşündüğüm önemli bir durum da çocuğun her öfke atağı, ağlama krizi veya saldırganlık olarak zannedilen durumunun bahsedilen gibi bir durum olmama ihtimali de olmaktadır. Nadiren de olsa dil gelişiminin geriliği sebebiyle ifade etmede zorlanma, mental retardasyon, otizm spektrum bozukluğu veya duyu bütünleme bozukluğundan kaynaklı da bu belirtiler görülebilmektedir. Bahsedilen bütün yolları denemenize rağmen sonuç alamadığınız durumlarda hem genel bir gelişim kontrolü hem de bireysel farklılıkların ele alınabilmesi açısından mutlaka bir uzmandan destek alarak çocuğun bireysel ihtiyaçları değerlendirilmeli ve buna göre bir çalışma planı oluşturulmalıdır.PsikologBilge GöktürkDevamını oku
Yayınlanma: 29.01.2022 20:05
Son Güncelleme: 29.01.2022 20:05