Gül KARAASLAN

Terapi sürecine başlamak ve bu yönde bir adım atmak her zaman kolay olmayabilir. Bu süreçle ilgili en büyük yanılgı terapiden sonra her zaman bir mutluluk halinin sizi beklediğini düşünmek olacaktır. Düşünülenin aksine terapi: en yalın tanımıyla iç dünyanıza doğru yola çıktığınız, bazen karşılaştığınız şeylerden memnun olduğunuz bazen de olmadığınız bir süreç olabilir.

İlk insanlar en temelde hayatta kalma mücadelesi içindeyken, karşılaştıkları zorluklarla (örn: ormanda giderken yırtıcı bir hayvanla karşılaşmak) savaşarak -kaçarak ya da donarak tepki vermek eğilimindeyken yapılan araştırmalar günümüz insanının yaşam mücadelesinin ilk insan formunun hissettiklerinden daha farklı bir şey olmadığını ortaya koyuyor. Zorlu bir ailede büyümek, olumsuz çocukluk deneyimleri, iş yerinde karşılaşılan bir problem, sosyal ilişkilerde geri çekilme ya da topluluk önünde bir sunum yapmak, ormanda gezerken bizi yırtıcı bir hayvanla karşılaşmış kadar tedirgin, çaresiz ve kötü hissettirebiliyor. Bu anlamda, anlam veremediğimiz korkular, kaygılı ruh hali ve tekrarlayan düşünceler kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebiliyor.

İnsan vücudundaki öfkenin, stresin ve kişinin etkinliğini olumsuz yönde etkileyen çeşitli duyguların doğru bir şekilde yönetilebilmesini amaçlayarak danışanlarıma, Hipnometatif Yeniden İşlemleme Teknikleri ve EMDR uygulamaktayım.

Bunun yanı sıra çocuklarda Enüresiz (alt ıslatma), korku-kaygı, kardeş kıskançlığı konusunda danışmanlık vermekteyim. 0-6 yaş aralığı için gelişim takibinin değerlendirilmesi adına Ankara Gelişim Tarama Envanteri kullanmaktayım.