"Kimse beni sevmiyor gibi hissediyorum" demek için etrafımızdakilerin bizi ihmal ettiği anıların zihnimizde birikmiş olması yeterli. Yani bilinçaltı, yine bize ufak bir oyun oynuyor. Bunun nereden geldiğini anlamak için çocukluğumuza bakabiliriz.
Her koşulda bu durum, aile şemaları ile ilintilidir. Çünkü bazen yaygın olarak düşünülenin tersine, sevgiyle dolup taşan ebeveynler ile de karşılaşabiliyoruz. (Bkz: helikopter ebeveynler)
Ailede gördüğümüz şeyi, bir kez yetişkin olduğumuzda da kurmak isteyeceğiz. Aşırı sevgi ile dolup taşan anne-baba sebebiyle de her şeyin bize bağlı olduğunu düşünebiliriz. Anne babamızın bize verdiği kadar sevgiyi başkalarından istiyor olabiliriz. Ancak, çocuklukta alınan anne ve baba sevgisinin karşılığını bulmak zordur. Ebeveyn-çocuk ilişkisi kendi doğasına aittir, iki yetişkin birey ilişkisi kendi doğasına aittir…
Dolayısıyla, bu yoğun duygu durumu sebebi ile birçok kişi, aşırı ihtiyaç gözlemleyip sizden ve/veya taleplerden kaçacaktır…🏃
Bu dengesizlikle ilgili sorun, huzursuzluk ve reddedilme duygusunu sürdürecek olmasıdır. Bunlar "sadece" birer duygudur, mutlaka bir gerçeğe dönüşmesi gerekmez. Bunun adına bilişsel çarpıtma denir. Görüş alanımız, bakış açımız veya vizyonumuz duygusal bir yara nedeniyle çarpıklaşmıştır.
Bilişsel düzeyde gerçekleşen bu durum daha sonra bunun bir gerçeğin tercümesi olduğu izlenimi yaratarak olumsuz duygular ile baş etmek zorunda bırakır. Daha objektif bir bakış açısı benimseyerek hayata pozitif bakabilmek ve kendimize meydan okumak için çarpıklık gibi güçlü kelimeler sizi korkutmasın. İnsanın kendini sorgulaması oldukça sağlıklı bir eylemdir.
Eğer, sevilmediğini hissetmek gibi sürekli huzursuzluk, rahatsızlık ve sürekli isyan duyguları ile hareket ediyorsanız, "şikayet etmeyi huy haline getirmek", yani Calimero sendromu üzerine biraz okuma yapmak ilginç olabilir
Uluslararası Psikanaliz Derneği üyesi, psikiyatrist Samuel Lepastier, kimsenin bizi sevmediğini düşündüğümüzde, fazla ben-merkezci bir akıl yürütme sistemimiz olabileceğini ekliyor. Yetiştirilirken, bir adım geri atma ve kendi dışımızdaki dünyayı yorumlama konusunda bize pek bir şey öğretilmediği doğru. Bu narsistik yaralanma, aşırı hassas kişilik özelliklerini de besliyor çünkü duygular çok daha ağırlıklı yaşanıyor.
“Artık başkalarına verecek kadar yerim ve enerjim kalmadı…” duygusu
🔗 Narsistik yaralanma: kötülüğün kökenleri
Kendimize, bizden daha hatalı olanın başkaları olduğunu söylemek daha kolaydır, kabul edelim. Başkalarını suçlamak, kendi varlığımızla yüzleşmekten daha uygun gelir! Bu yaygın bir savunma mekanizması, birçok insan farkında bile olmadan bundan muzdarip aslında. Ancak bir de kendi içimize dürüstçe bakalım, başkalarına ulaşmak için gerekeni yapıyor muyuz ?
Bu duygunun bizden geldiğinin farkına varmak, zaten bu rahatsızlıktan kurtulmanın ilk adımı. Kendimize her zaman bizi seven insanlar olduğunu hatırlatarak, kendimizi baltalamak konusunda diretmeyebiliriz.
Bizi seven insanları yazarak, bize gösterdikleri ilgiyi hatırlayabiliriz. Bu jestler ne kadar sevildiğimizi kanıtlıyor
Kendimize "kimse beni sevmiyor" dediğimizde, neyin eksikliğini veya yetersizliğini yaşıyoruz? Bu çarpık düşünceler veya eski duygusal yaralar bizi olumsuz duygulara itiyorsa, kendi kendimizi iyileştirmek için biraz şunlar üzerinde düşünelim:
"Sevdiklerimin ilgisini hak edecek ne yaptım?" Bu, çevremizdekilerin bizde olumlu gördükleri neler olduğunu düşünmemizi sağlar. Ayrıca çevremdekilere sevgi ve şefkat gösterip göstermediğimi de kendime bu yolla sormuş olurum. Aranan sorulan kişi olmak bir şeydir, ancak arayan soran olmak da önemlidir.
Ne verirsem, onu geri alırım !
Egomuzdaki bir dengesizlik, büyük bir özgüven eksikliğini yansıtır. Çoğu zaman sevilmeye layık olmadığımızı hissederiz. Bütünün bir parçası olmak için her şeyi yapmamıza rağmen dışlanmış hissedeceğimiz zamanlar olabilir, ama kendinden emin bir ruh göstermezsek de reddedilme gerçekleşecektir.
Kişi böylece kaçması zor olan bir kısır döngü içinde kilitlenir kalır. Bu nedenle, kendimize değerli hissetmek için özgüven artırmak ve tabii hakettiğimiz değeri gördüğümüzden emin olduğumuz çevreler inşa etmek gerekir. Bunu yaparak, kendimizi sevgi eksikliği hakkındaki düşüncelerimizden ayırmayı da öğreniriz. Odağımız dengeleniyor ve bütüne kayıyor, bu da bize başka bir enerji veriyor !
Kendimize meydan okumak ve sağlıklı narsist yanımızı merkeze almak son derece önemlidir. Bununla birlikte, durumu nazikçe analiz etmemiz de gerekiyor.
Duygusal şok, psikolojik travma ya da psikolojik bir hastalık ile bağlantılı bir olumsuz duygu durumda kendinizi bulmuş gibi bir izleniminiz oluştuysa, bunun peşine kapılmamalısınız.
Bu makale kendini suçlu hissetmek için değil, anlamak ve iç gözlem yapmak için yazılmıştır. Ben de uzun süre bu tür bir yanılsama yaşadım, sevilmeyi hak etmediğimi hissettim . Değersizdim, yetersizdim, zaten kimse beni sevmiyordu, ve hatta haklılardı… Bunların hepsiydi ama sevilmeyi hak ettiğimi farkettim ve en çok kendime tutundum. Tıpkı sevilmeyi hak ettiğim gibi kendimi sevmeye başladım!
Başkalarında hayran olduğumuz kutsal ateşler bizi de yakar, işin püf noktası onu görmek ve inanmaktır! Bunu yapmak için gerçek de olsa olumsuzlukları bir kenara bırakmalı ve sevgi dozlarımızı paylaşmaya başlamalıyız.
KENDİNİ DİNLE, KABUL ET VE MUTLU OL! HEMEN ŞİMDİ, BAŞLA..."
Empati ve etkili İletişim:Karşı cinsle iletişim kurarken empati ve etkili iletişim becerileri önemlidir. Karşınızdaki insanın duygularını ve düşüncelerini anlamaya çalışmak, daha samimi bağlar kurmanıza yardımcı olabilir._Kendine Olumlu Bakış: Kendinizi eleştirmek yerine olumlu yönlerinizi fark edin. Kim olduğunuz ve ne yapabildiğiniz hakkında olumlu bir bakış açısı geliştirmek önemlidir. Kendinizi başkaları ile Kıyaslamamak: Sosyal medya gibi platformlar, insanları kendi yaşamlarını olumsuz bir şekilde kıyaslamaya yönlendirebilir. Unutmayın ki herkesin hayatında özel ve özgün deneyimleri vardır.
Bu uzun yola tek başına çıkmak yıpratıcı olabilir, ve bu çok doğaldır. Bu durumda bir ruh sağlığı uzmanı veya psikolog ile görüşmek size iyi gelebilir.
Kendinizi geliştirmeye ve öğrenmeye açık olduğunuz sürece, ilişkilerde daha rahat hissetmek mümkün olabilir.Ayrica profil sayfamdan uzmanlık alanlarimi inceleyebilir ve seans olusturabilirseniz ayrintili görüşme imkanımız oluşabilir.
kaynak<
https://www.wengood.com/tr/psikoloji/stres/art-kimse-beni-sevmiyor-gibi-hissetmek
Uzmanlıklar:
İlişki / Evlilik Problemleri , Çocuk ve Ergenlik Dönemi Ruhsal Sorunları , Depresyon ve MutsuzlukAkran Zorbalığını Önlemek
Barış AYTAÇ 28.05.2025
Dijital Dünya ve Etkileri
Pelin BAYIN 26.05.2025
Duygularımız, İçinde Büyüdüğümüz Dünyadan İzler Taşır: Kültürel Bağlam
Hidayet ÇALIŞKAN 26.05.2025