1. Uzman
  2. Mine AVCI
Mine AVCI

Mine AVCI

Uzman Klinik Psikolog

Uzmanlıklar: Travma ve İlişkili Bozukluklar , Kendine Yabancılaşma ve Yalnızlık , Çocuk ve Ergenlik Dönemi Ruhsal Sorunları
Uzmanlıklar: Travma ve İlişkili Bozukluklar , Kendine Yabancılaşma ve Yalnızlık , Çocuk ve Ergenlik Dönemi Ruhsal Sorunları
Online Terapi
süre 60 dk
ücret 1000
Yüz Yüze Terapi
süre 60 dk
ücret 1000

Hakkında

2013 yılında psikoloji eğitimimi tamamladıktan sonra psikolojik danışmanlık ve rehberlik alanında yüksek lisans yaptım. Lisans mezuniyeti esnasında Hümanite psikiyatri kliniğinde stajyer psikolog olarak çalıştım, çok sayıda hasta ve tedavisini görme imkanı elde ettim. Sosyal hizmetler, devlet hastanesi gibi kamu kurumlarında psikolog olarak görevimi yerine getirirken çok sayıda aile, çocuk, ergen ve yetişkin ile terapi yapıp güzel sonuçlara ulaştım. Şu an evli ve bir çocuk annesiyim :)

Danışmanlık/Terapi Süreci Hakkında

Terapi sürecinde genel olarak bilişsel davranışçı müdahaleler ile devam ediyoruz. Haftada bir ya da iki haftada bir planlanan görüşmeler ile birlikte sürecin ortalama 8-12 seans süreceğini öngörebiliyorum. Panik atak, depresyon, kaygı, korku, fobi, obsesyon gibi alanlarda çalışmaktayım. Çocuk ve ergenler ile oyun terapisi ve ergen terapisi ile çalışmaktayım.

Çalışma Grupları

Yetişkin (18-65) Ergen (12-18) Çocuk (6-12) Okul Öncesi Çocuk (0-6) LGBT+ Çift & Partner Yetişkin (65+)

Terapi Yaklaşımları

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) Çözüm Odaklı Aile Terapisi Çocuk Merkezli Oyun Terapisi Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi (SFBT) EMDR Bilişsel Davranışçı Aile Terapisi Oyun Terapisi

Eğitimler

Maltepe Üniversitesi - Lisans - Psikoloji

Sertifikalar

Aile Danışmanlığı - Hasan Kalyoncu Üniversitesi - 1.7.2013 Bilişsel Davranışçı Terapi - Psikoloji Akademisi - 1.9.2021 Oyun Terapisi - Bilginet Akademi - 1.6.2021 Eğitim Koçluğu - Afyon Kocatepe Üniversitesi - 26.3.2021 Pedagojik Formasyon - Uşak Üniversitesi - 3.10.2017 Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi - Nevin Dölek - 3.2.2020 Boşanma Süreci Uzmanlığı - Aile Bakanlığı - 8.5.2015 Aile Eğitim Programı - Aile Sosyal Hizmetler Bakanlığı - 12.9.2017 Krize Müdahale - Kim Psikoloji - 27.3.2020 Travma Psikolojisi - Kim Psikoloji - 15.5.2020 Emdr Temel Ve İleri Düzey - Boğaziçi Psikiyatri Ve Psikoloji-zion Akademi - 15.11.2021 Attentionary Dikkat Toplama Programı - Apamer Psikolojik Danışmanlık Ve Eğitim - 5.3.2022 Çocuk Merkezli Oyun Terapisi - Ahenk Psikoloji - Mehmet Teber - 18.9.2021 Aile Eğitim Programı - Aile Bakanlığı - 4.7.2017

Blog Yazıları

Romantik İlişkilerde Bağlılık mı Bağımlılık mı?

İlişkilerde bağımlılık; kişinin kontrol etmek istemesine rağmen, davranışlarını, duygularını ve düşüncelerini kontrol edememesi, kendisini bir başkasına muhtaç hissetmesi ve kendisiyle içsel bir çatışma yaşamasıdır.İlişkilerde bağlılık, bir kişiye özgürce sevgi ve saygı ile yakınlık duymak ve yakınlık göstermek demektir; bağımlılık ise, başka bir kişiye bağlı olmak, muhtaç olmak, özgür ve özerk olmamak demektir. Evlilik ya da duygusal ilişkilerde bireyler eşlerini hayatlarının merkezine koyup tek beden, tek ruh, tek zihin olmaya çalışıyorsa bu bağımlılığa giden bir ilişkidir. İlişkilerinde kaybetme korkusu yaşayan, tecrübesiz, çevresi dar, asosyal, kendine özgüveni ve kendilik değeri düşük, kendini çirkin, yetersiz, güçsüz gibi nitelendirmeler yüklemiş, daha önce olumsuz içerikli ve sonuçlu bir ilişki yaşamış kişilerde bağımlı ilişkilere daha sık rastlanabiliyor. Bu kişilerin çocukluğu incelendiğinde; annelerinin zorlayıcı, mesafeli, öfkeli, ihmal edici ya da reddedici olduğu görülebiliyor. Yani ihtiyaçları uygun biçimlerde karşılanmadığında bu çocuklar yetişkinliklerinde bağımlı ilişkiler geliştirilebiliyorlar. Bu nedenle bağımlı kişi eşini kendi gölgesine almak, burada tutmak ister. Bağımlılık kokan ilişkilerde izole bir yaşam vardır, çiftin baş başa geçirdiği zaman artmıştır ancak arkadaşlar ve aileler ile iletişim azalmış, iletişim çemberi daralmıştır. Bu durum, bireylerin birbirine olan mecburiyetlerini arttırabilir. Kişi beynini “o benim her şeyim, ben onsuz yapamam, onsuz olmayı hayal edemiyorum” gibi rasyonel olmayan düşüncelerle doldururken, bir taraftan da yaşadığı ilişkinin bitmemesi için mükemmel sevgili olmak, her türlü beklentiyi karşılamak, her anını doldurarak başkasına muhtaç olmamasını sağlamak isteyerek kendi varlığından vazgeçebilir. Hatta “biri her an aklını çeldirir” diye düşünerek onu hemcinslerinden uzak tutmaya da çalışabilir. Yani çok seviyor gibi görünmek esasen bir kayıp korkusunun dışa vurumu olabilir. İlişkilerinde bağımlı olanlar, genelde bir noktadan sonra, eşlerini aşırı derecede eleştirmeye, onları “ilgisiz, kalpsiz, duyarsız” olarak suçlamaya başlayabilirler.Bağımlı ilişkilerin bir çeşit ebeveyn çocuk ilişkisi olduğu gerçektir. Bağımlı ilişkiler çiftin sadece günlük yaşamlarını değil cinsel yaşamlarını da sekteye uğratabiliyor. Bağımlı olan kişiler birbirlerine ebeveyn veya çocuk gibi davranmakta; eşine ya da partnerine annelik ya da babalık yapmaya çalışmaktadır. Ebeveyn-çocuk ilişkisinde her şeye bir şekilde yer vardır ancak en olmayacak şey ebeveyn ile çocuğun cinsel birliktelik yaşamalarıdır. Bu nedenle çok iyi anlaşsalar bile bu çiftler cinsel açıdan birbirlerini arzulamazlar ve çok uzun süre seks yapmadan durabilirler. Yani bağımlı ilişkilerde zamanla cinsel işlev bozuklukları baş gösterebilir. Bu bozukluklar sıklıkla erkeklerde cinsel soğukluk, ereksiyon problemleri veya ileri derecede erken boşalma, kadınlarda ise cinsel isteksizlik olarak karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca bu kişilerde ilişkisel olarak en sık karşılaşılan sorunlar ise; kıskançlık, öfke, asosyal yaşam, merkeze eşi ya da partneri koyma, onu devamlı kontrol etme, ilişkinin geleceği ve güvenliği için görüşülen zamanların artması ve iki tarafın kendine ayıracağı özel zamanın olmaması şeklindedir. Sağlıklı bir evlilik ve cinsel yaşam; tüm beklentilerimizi ve mutluluğumuzu partnerimize bağlamak yerine, kendimize ait bir yaşam alanı yaratmaktan geçer. Bu nedenle “birlikte durun ama birbirinize yapışmayın, bağlanın ama bağımlı olmayın” diyoruz.Romantik ilişkilerimizde her birey partnerinin kendisine bağlı olmasını ister. İlişkinin doğasında da bağlılık esastır. Ancak bu noktada bağlılık ve bağımlılık arasında ince bir çizgi vardır ve bunun kaçırılmaması sınırın ise aşılmaması gerekmektedir. Romantik ilişkinin her türünde çiftlerin birbirleri ile ortak bir hayatının ortak bir yaşamının olması gerekmektedir, ancak çiftlerin de birbirlerinden bağımsız ve ilişkiyi riske düşürmeyecek şekilde özel hayatlarının da olması ilişkiyi sağlıklı yapacak önemli bir noktadır. özellikle modern toplumda yaşadığımız şu günlerde erkeklerin kendi aralarında öreğin halı saha, maç izleme, arkadaşları ile zaman geçirme gibi benzeri konularda özel vakitleri olması gerekirken, kadınların ise aynı oranda özel hayatının olmasına partnerlerin müsade etmesi ve buna zemin hazırlaması gerekmektedir. Zaman içerisinde çiftlerin ilişkilerinin yıpranmaması ve aynı heyecanıyla devam etmesi için bu noktaya dikkat etmek önemlidir. Unutmamalıdır ki evli olmak partnerine bağımlı olmak demek değil, partnerine bağlı olmak demektir. bu süreçte eşinizle, partnerinizle bu sorunu yaşıyorsanız çözümü için uzman kişi ile hızlıca iletişime geçilmedilir. İlişkinin sonlandırılmasından ziyade yeniden yapılandırılması ile problem çözüme kavuşacaktır. Ayrıca ilişkilerde eşlerin aileleri ile görüşmeler konusunda da çok fazla problem ile karşılaşılmaktadır. İlişki içerisinde kök ailenin önemini vurgulamaktan ve kök aile ile ilişkilerin düzenlenmesinden kaçınmamak gerekmektedir. Belli bir yaşa gelmiş ve ailesi ile zaman geçirmiş partnerinizin ailesini yok sayarak sizinle birliktelik kurması toplumsal yaşam gereği imkansızdır. Aİle bireyleri ile düzenli ilişkiler ve sınırlandırılmış kırıcı olmayan düzenlemeler yapılması ilişki doğası ve sürerliliği açısından önemlidir. İlişkilerde bağlılık konusunda kök aileler ile partnerlerin uyumu da göz önüne gelmekte ve kök aile ile yaşanan problemler ilişkinin doğasını etkilemekte ve bağlılık boyutunu bağımlılık boyutuna çevirebilmektedir. İlişkilerde sadakat konusu da bağlılık açısından önemlidir. Sadakat konusu genellikle ilişkilerde bağımlılık ile karıştırılabilmektedir. İlişkilerde bağımlılık yaratacak düzeyde bir arada olan kişilerin ne kadar birbirine sadık olduğu düşünülse de aslında bu bir psiko patolojik bozukluk oluşturabilmektedir.Sizin de ilişkinizde bu tarz sorunlar varsa, eşinizle yaşadığınız bağlılık problemleri, kıskançlık, huzursuzluk, cinsel ilişkinin düzensiz olması ve benzeri ilişki sorunlarında bu durumun patolojik bir boyuta yükselebileceğini, hatta çocuk sahibi iseniz çocuğun ebeveynlerinin ilişkisinden çıkardığı üçüncü ebeveyni olan anne baba ilişkisi ile karakterinin şekilleneceği ve gelecekte bu sorunlarla sizin ve çocuğunuzun beraber sorun çözmek için çabalayacağı unutulmamalıdır. bu sorunların bir an önce çözülmesi ilişkiniz, siz ve çocuğunuz için yeterince önemlidir ve değerlidir. bu sorunlardan herhangi birisini yaşıyorsanız zaman kaybetmeden yardım almanızda fayda görülmektedir.Mutlu birliktelikler dileğimle...

Devamını Oku

Adresi

Dumlupınar Atso İş Merkezi, Dumlupınar, Dumlupınar 2. Cd. No:8 Daire:1, 03200 Afyonkarahisar Merkez/Afyonkarahisar, Türkiye

Uzmanin Adresi

Danışan Yorumları

Soru - Cevap

Kizim

Y... K... - 3 yıl önce
Hocam kızım 16 yaşında aşırı kilolu diyetisyene, spora, pisikologa gitmek istemiyor, zar zor pisikologa ikna ettim. Size getirsem ilgilenebilirsiniz. Okul harici devamlı evde hiç dışarı çıkmıyor
Yanıtları Göster (1)

Randevu

Deren - 3 yıl önce
Randevu almak istiyorum ama alamadım birde mezun olduğunuz okul bilgisini göremedim ama yardımcı olur musunuz
Yanıtları Göster (4)

Erkek arkadaşım

Me. - 3 yıl önce
Dört yıllık ilişkim var ama toksik bir ilişkiydi sürekli kavga ediyorduk en son kavgada erkek arkadaşım kız ve erkek arkadaşlarıyla bira içmiş ve normalde asla içen birisi değil bağımlı olur mu bir daha icmeyeceğini söyledi ama yine aynı durumu yaşasak yine içer mi ben evleneceğim insanın alkol kullanmasını istemiyorum
Yanıtları Göster (1)
Toplam 3 soru. Tümünü Gör