
Oğuzhan AKÇADAĞ
Uzman Klinik Psikolog
Hakkında
Çalışma Grupları
Terapi Yaklaşımları
Eğitimler
Sertifikalar
Blog Yazıları
Çocuklarda Bağlanma
Bağlanma teorisinin kuramcısı John Bowlby’dir. Bowlby, ''bebeğin birincil bakım verenine karşı arzu ettiği yakınlığı kurması ve devam ettirmesi için gösterdiği her tür davranışı bağlanma davranışı olarak tanımlar.''Bağlanmanın KarakteristikleriBowlby’e göre bağlanmanın dört ayırt edici özelliği vardır:1)Yakınlığın Korunması:Bağlandığımız insanların yakınında olma arzusu.2)Güvenli Sığınak:Korku veya tehditle karşılaşıldığında rahatlık ve güvenlik arayışıyla bağlanılan kişiye geri dönmek.3)Güven Merkezi:Bağlanılan kişi çocuğun etrafı keşfetmesinde güvenli bir alan gibi davranır.4)Ayrılma Stresi:Bağlanılan kişinin yokluğunda ortaya çıkan kaygı.Bebek, ihtiyaçlarını karşılayan birincil bakım veren kişiye karşı duygusal bir bağ kurar. Bebeklik, çocuğun; fiziksel, bilişsel ve duygusal açıdan hızlı gelişim gösterdiği dönemdir. Yeni doğan bebek, yaşamını devam ettirebilmek için gereksinimlerini karşılayacak bir yetişkinin varlığına ihtiyaç duymaktadır. Çocuğun gelişiminin sağlıklı olarak devam edebilmesi için yalnızca fiziksel ihtiyaçlarının değil; aynı zamanda duygusal ihtiyaçlarının da karşılanması gerekmektedir.Bakım veren kişi, bebeğe dokunarak onunla göz teması kurarak ve ihtiyaçlarını karşılayarak güvenli üs konumunu alır. Bu durumda da bebek etrafını anlamlandırır. Sığınabileceği bir güvenli evi olduğunu bilir. Bir bebeğin annesinin sesini duyunca ağlamayı kesmesi bağlanmaya verilebilecek en güzel örnektir.Bağlanma çocuğun anne,baba ya da bakımını üstleneniyle kurduğu birincil ilişki için kullanılan psikolojik bir modeldir.3 tip bağlanma modeli var;1-) Kaçıngan bağlanma: Anne ile bağın en zayıf olduğu bağlanma biçimidir.Ağlamaları, istekleri, çığlıkları anne tarafından yeterince duyulmadığı için bağ kurmakta ve özellikle duygusal taleplerden kaçınırlar. Kaçıngan bağlanma çocuk esirgeme kurumunda büyüyen bebeklerde daha sık görülür. Kaçıngan bağlanma biçimi yetişkin dönemlerinde de etkisini sürdürür. Sevdiklerine bağlanır gibi olduklarını hissettiklerinde telaşlanırlar, çünkü duygusal anlamda ihtiyaçlarının karşılanmasının sürdürülebilir olmadığını öğrenmişlerdir.2-)Kaygılı bağlanma:Bakımı üstlenen kişiyle tutarsızlık, reddedilme ve ihmalin ön plana çıktığı ilişkilerin sonucunda oluşan bağlanma biçimidir. Annenin işe erken başladığı, evet ve hayırların ne zaman geleceğinin belli olmadığı, sevgininde öfkeninde nispeten daha yoğun hissedildiği bazen fiziksel ya da sözlü tacizin olduğu ilişkilerde daha sık görülür. Terk edilme kaygısını en yoğun yaşayan gruptur. Her an terk edilebileceklerini hissetmeleri bu çocukları mızmız ve yapışkan hale getirir. Kreşe ve okula başlamada en çok sorunu kaygılı bağlanan çocuklar yaşar.3-)Güvenli Bağlanma: Anne ve baba sorumlu diğer kişilerle kurulan duyarlı bir ilişkinin sonucunda oluşan bağlanma biçimidir. Bakımı üstlenen, çocuğun ihtiyaçlarına tutarlı bir biçimde karşılık veriyorsa, yakınlığı koruyabiliyorsa güvenli bağlanmanın temeli atılmış olur.Güvenli bağlanan çocuklar anne ya da bakımını üstlenenle karşılıklı güvene dayalı bir ilişki kurarlar; yakınlıktan emin oldukları için çevrelerini keşfetmeleri de daha kolaydır. Güvenli bağlanan çocuklar yetişkinlik döneminde de bu özelliklerini sürdürürler. Yakın ilişki kurmakta zorlanmazlar. Karşısındaki kişiye güven verir, kendi de güvenir. Tek başına olmaktan, yalnız kalmaktan kaygılanmazlar, sevmekten sevilmemekten korkmazlar. İlişkisinde endişe duymaz, duygusal anlamda kendini değerli hisseder ve terk edilme korkuları yoktur. Güven vermeyen kişi ve ilişkilerden hazzetmezler ve hemen uzaklaşabilirler.Çoçuklarda Bağlanma Problemi NedenleriÇocukların aileleri ile sağlıklı ve güvenilir bir ilişki kurması oldukça önemlidir. Güvenilir ve sağlıklı ilişki ortamı kurulmadığında ve çocuk herhangi bir ihmale maruz kaldığında bağlanma bozukluğu yaşayabilir. Çocuklarda bağlanma problemi çoğunlukla beş yaşından önce başlar ve ömür boyu etkileri devam edebilir. Bağlanma problemi yaşayançocuk psikoloğuveergen psikoloğuonline terapi ile etkili bir program takip ederlerse sağlıklı iletişim kurma becerileri gelişebilir.Çocuklarda bağlanma probleminin temelinde ihmal vardır. Peki, bağlanma bozukluğunun nedenleri nelerdir? Çocuğa bakım veren kişinin sık aralıklarla ve çok değişmesi, annenin doğum sonrasında depresyon geçirmesi ve bu süreçte bebekle ilgilenmek istememesi, yetiştirme kurumlarında büyüme, çocuğun erkenden telefon, tablet, televizyon gibi araçlarla uzun vakit geçirmesi, çocuğun uzun saatler yalnız kalması gibi sebepler sıklıkla karşılaşılan durumlardandır. Bu nedenlerin yanı sıra ihmalin oluşmasında farklı etmenler de söz konusu olabilir. Bunlar; istenmeyen gebelik, ikiz ya da üçüz çocuk sahibi olma, kısa süre içinde üst üste çocuk sahibi olma, genç ve deneyimsiz ebeveyn olma, annenin alkol ve uyuşturucu madde kullanması ve elde olmayan nedenler doğrultusunda çocuğun anneden erken ayrılmak zorunda kalması bağlanma problemine sebep olabilir.Bağlanma Neden Önemlidir?Bakım veren kişi ile bebeğin kurduğu ilişki ve bebeğe dokunduğu bu dönemçocuğun beyin gelişiminin gerçekleştiği dönemdir.Bakım veren ile bebek arasında kurulan bağın şekli bebeklik ve yetişkinlik döneminde önem taşımaktadır.Bu dönemde kurulan anne (bakım veren) ve bebek arasındaki ilişkinin niteliği, bebeğin yetişkinlik ve ergenlikteki romantik ilişkileri için bir örnek oluşturur.Bebek kendini rahat ve güvende hissettiğinde algılama ve öğrenme becerilerini tam anlamıyla geliştirebilecek ve kullanabilecektir.Bakım veren kişi (anne ya da bir başkası), bebeğin ifade ettiği duyguları söze döker ve bebek duygularını tanır. Bu şekilde duygularının ifade edilişini öğrenir, zihninde duygu ve davranışı eşleştirir.Güvenli Bağlanmayı Destekleyecek ÖnerilerDoğduğu andan itibaren bebek ile iletişim kurarken gözlerinin içine bakmak, bebek ile bakım veren (ebeveyn) arasındaki bağı kuvvetlendirir.İlk zamanlarda bebek bakım veren kişiden uzun dönem ayrı kalmamalıdır.Çocuğa bakım veren kişiler sık sık değiştirilmemelidir.Çocuğunuzu ayrılıklara hazırlamalısınız. İşe gideceğiniz zaman kaçarak evden çıkmak güvensizlik duygusunu pekiştirir. Bu durumu çocuğa anlatmalısınız, vedalaşarak evden çıkmalısınız.Bebek ile fiziksel temas kurma güvenli bağlanma açısından önemlidir.Bebeğin duygularına uygun şekilde karşılık vermeli ve ulaşılabilir olmalısınız. Bebeğin korktuğunda ve üzüldüğünde olduğu gibi olumlu duygular yaşadığında da anne-babasının (bakım verenin) dikkatini alabileceğini bilmesi gerekir.Mama yedirme, oyun oynama, bez değiştirme gibi etkiler de son derece önemlidir.TedaviBebek-Ebeveyn psikoterapisi, özellikle 3 yaş altı çocuklarda görülen bağlanma sorunları için önerilmektedir. Uzman, bebek ile ebeveynleri hep birlikte seansa alır. Bu yöntem, hem ebeveynin hem de bebeğin soruna etkisinin olduğu bebek-ebeveyn ilişki sorunlarında kullanılır. Oyun Terapisi de 0-12 yaşlar arasında bağlanma ilişkilerinin yeniden kurulması ve çocuğun travmatik süreçle baş ederek süreci yeniden anlamlandırmasına yardımcı olmaktadır.
Adresi
Aziz Mahmut Hüdayi, Gülfem Sk. No:3, 34672 Üsküdar/İstanbul, Türkiye
