1. Uzman
  2. Oğuzhan AKÇADAĞ
Oğuzhan AKÇADAĞ

Oğuzhan AKÇADAĞ

Uzman Klinik Psikolog

Uzmanlıklar: Çocuk Eğitimi İle İlgili Sorunlar , Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları , Çocuk ve Ergenlik Dönemi Ruhsal Sorunları
Uzmanlıklar: Çocuk Eğitimi İle İlgili Sorunlar , Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları , Çocuk ve Ergenlik Dönemi Ruhsal Sorunları
Online Terapi
süre 45 dk
ücret 1400
Yüz Yüze Terapi
süre 45 dk
ücret 1400

Hakkında

Uzman Klinik Psikolog Oğuzhan Akçadağ 2017 yılından beri Türk Psikologlar Derneği üyesidir. 2015 yılında İstanbul Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi ve 2017 yılında Özel Göztepe Hastanesinde stajlarını yapmıştır. 2017 yılında Nişantası Üniversitesi Psikoloji bölümünden mezun olmuştur. 2017 yılında Türk Psikologlar Derneği tarafından düzenlenen Nöropsikolojik Test Bataryası Eğitimi Sertifikasını aldıktan sonra Çapa Tıp Hastanesinde nörobilim dalında staj yapmıştır. 2019 yılında Üsküdar Üniversitesi Klinik Psikoloji Yüksek Lisansını (Teknoloji Bağımlılığının Yaş Skalasına Göre Kişilere Olan Psikolojik Etkileri) adlı tezle tamamlayıp Klinik Psikolog ünvanını almıştır. 2019 yılında Üsküdar Üniversitesi NP Hastanesi’nde klinik psikoloji yüksek lisans stajını yapmıştır. Lisans ve yüksek lisans eğitimi sırasında çeşitli psikoloji konferanları ve eğitimlerine katılmış, ilgili sertifika ve eğitim belgelerini almaya hak kazanmıştır.

Çalışma Grupları

Yetişkin (65+) Okul Öncesi Çocuk (0-6)

Terapi Yaklaşımları

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) Duygu Odaklı Terapi Davranışçı Terapi Bilişsel Terapi (CPT) EMDR Oyun Terapisi Çocuk Merkezli Oyun Terapisi Deneyimsel Oyun Terapisi Gestalt Terapi Gelişimsel Temas Oyun Terapisi Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi (SFBT)

Eğitimler

Nişantaşı Üniversitesi - Lisans - Psikoloji Üsküdar Üniversitesi - Yüksek Lisans - Klinik Psikoloji

Sertifikalar

Bilişsel Davranışçı Terapi (bdt) Eğitimi - Üsküdar Üniversitesi - 5.5.2017 D2 Dikkat Testi - Yeniden Sağlık Ve Eğitim Derneği - 15.7.2017 Oyun Terapisi - İstanbul Aydın Üniversitesi - 27.5.2017 Nöropsikolojik Test Bataryası - Türk Psikologlar Derneği - 29.12.2017 Ankara Gelişim Tarama Envanteri - Yeniden Sağlık Ve Eğitim Derneği - 22.7.2017 Benton Görsel Hafıza Testi - Yeniden Sağlık Ve Eğitim Derneği - 22.7.2017 R.b Cattell Zeka Testleri - Yeniden Sağlık Ve Eğitim Derneği - 22.7.2017 Metropolitan Okul Olgunluğu Testi - Yeniden Sağlık Ve Eğitim Derneği - 22.7.2017 Bender-gestalt Görsel Motor Algılama Testi - Yeniden Sağlık Ve Eğitim Derneği - 22.7.2017 Frostig Gelişimsel Görsel Algı Testi - Yeniden Sağlık Ve Eğitim Derneği - 22.7.2017 Çok Yönlü Kişilik Envanteri (mmpı) - Türk Psikologlar Derneği - 19.5.2018

Blog Yazıları

Çocuklarda Bağlanma

Bağlanma teorisinin kuramcısı John Bowlby’dir. Bowlby, ''bebeğin birincil bakım verenine karşı arzu ettiği yakınlığı kurması ve devam ettirmesi için gösterdiği her tür davranışı bağlanma davranışı olarak tanımlar.''Bağlanmanın KarakteristikleriBowlby’e göre bağlanmanın dört ayırt edici özelliği vardır:1)Yakınlığın Korunması:Bağlandığımız insanların yakınında olma arzusu.2)Güvenli Sığınak:Korku veya tehditle karşılaşıldığında rahatlık ve güvenlik arayışıyla bağlanılan kişiye geri dönmek.3)Güven Merkezi:Bağlanılan kişi çocuğun etrafı keşfetmesinde güvenli bir alan gibi davranır.4)Ayrılma Stresi:Bağlanılan kişinin yokluğunda ortaya çıkan kaygı.Bebek, ihtiyaçlarını karşılayan birincil bakım veren kişiye karşı duygusal bir bağ kurar. Bebeklik, çocuğun; fiziksel, bilişsel ve duygusal açıdan hızlı gelişim gösterdiği dönemdir. Yeni doğan bebek, yaşamını devam ettirebilmek için gereksinimlerini karşılayacak bir yetişkinin varlığına ihtiyaç duymaktadır. Çocuğun gelişiminin sağlıklı olarak devam edebilmesi için yalnızca fiziksel ihtiyaçlarının değil; aynı zamanda duygusal ihtiyaçlarının da karşılanması gerekmektedir.Bakım veren kişi, bebeğe dokunarak onunla göz teması kurarak ve ihtiyaçlarını karşılayarak güvenli üs konumunu alır. Bu durumda da bebek etrafını anlamlandırır. Sığınabileceği bir güvenli evi olduğunu bilir. Bir bebeğin annesinin sesini duyunca ağlamayı kesmesi bağlanmaya verilebilecek en güzel örnektir.Bağlanma çocuğun anne,baba ya da bakımını üstleneniyle kurduğu birincil ilişki için kullanılan psikolojik bir modeldir.3 tip bağlanma modeli var;1-) Kaçıngan bağlanma: Anne ile bağın en zayıf olduğu bağlanma biçimidir.Ağlamaları, istekleri, çığlıkları anne tarafından yeterince duyulmadığı için bağ kurmakta ve özellikle duygusal taleplerden kaçınırlar. Kaçıngan bağlanma çocuk esirgeme kurumunda büyüyen bebeklerde daha sık görülür. Kaçıngan bağlanma biçimi yetişkin dönemlerinde de etkisini sürdürür. Sevdiklerine bağlanır gibi olduklarını hissettiklerinde telaşlanırlar, çünkü duygusal anlamda ihtiyaçlarının karşılanmasının sürdürülebilir olmadığını öğrenmişlerdir.2-)Kaygılı bağlanma:Bakımı üstlenen kişiyle tutarsızlık, reddedilme ve ihmalin ön plana çıktığı ilişkilerin sonucunda oluşan bağlanma biçimidir. Annenin işe erken başladığı, evet ve hayırların ne zaman geleceğinin belli olmadığı, sevgininde öfkeninde nispeten daha yoğun hissedildiği bazen fiziksel ya da sözlü tacizin olduğu ilişkilerde daha sık görülür. Terk edilme kaygısını en yoğun yaşayan gruptur. Her an terk edilebileceklerini hissetmeleri bu çocukları mızmız ve yapışkan hale getirir. Kreşe ve okula başlamada en çok sorunu kaygılı bağlanan çocuklar yaşar.3-)Güvenli Bağlanma: Anne ve baba sorumlu diğer kişilerle kurulan duyarlı bir ilişkinin sonucunda oluşan bağlanma biçimidir. Bakımı üstlenen, çocuğun ihtiyaçlarına tutarlı bir biçimde karşılık veriyorsa, yakınlığı koruyabiliyorsa güvenli bağlanmanın temeli atılmış olur.Güvenli bağlanan çocuklar anne ya da bakımını üstlenenle karşılıklı güvene dayalı bir ilişki kurarlar; yakınlıktan emin oldukları için çevrelerini keşfetmeleri de daha kolaydır. Güvenli bağlanan çocuklar yetişkinlik döneminde de bu özelliklerini sürdürürler. Yakın ilişki kurmakta zorlanmazlar. Karşısındaki kişiye güven verir, kendi de güvenir. Tek başına olmaktan, yalnız kalmaktan kaygılanmazlar, sevmekten sevilmemekten korkmazlar. İlişkisinde endişe duymaz, duygusal anlamda kendini değerli hisseder ve terk edilme korkuları yoktur. Güven vermeyen kişi ve ilişkilerden hazzetmezler ve hemen uzaklaşabilirler.Çoçuklarda Bağlanma Problemi NedenleriÇocukların aileleri ile sağlıklı ve güvenilir bir ilişki kurması oldukça önemlidir. Güvenilir ve sağlıklı ilişki ortamı kurulmadığında ve çocuk herhangi bir ihmale maruz kaldığında bağlanma bozukluğu yaşayabilir. Çocuklarda bağlanma problemi çoğunlukla beş yaşından önce başlar ve ömür boyu etkileri devam edebilir. Bağlanma problemi yaşayançocuk psikoloğuveergen psikoloğuonline terapi ile etkili bir program takip ederlerse sağlıklı iletişim kurma becerileri gelişebilir.Çocuklarda bağlanma probleminin temelinde ihmal vardır. Peki, bağlanma bozukluğunun nedenleri nelerdir? Çocuğa bakım veren kişinin sık aralıklarla ve çok değişmesi, annenin doğum sonrasında depresyon geçirmesi ve bu süreçte bebekle ilgilenmek istememesi, yetiştirme kurumlarında büyüme, çocuğun erkenden telefon, tablet, televizyon gibi araçlarla uzun vakit geçirmesi, çocuğun uzun saatler yalnız kalması gibi sebepler sıklıkla karşılaşılan durumlardandır. Bu nedenlerin yanı sıra ihmalin oluşmasında farklı etmenler de söz konusu olabilir. Bunlar; istenmeyen gebelik, ikiz ya da üçüz çocuk sahibi olma, kısa süre içinde üst üste çocuk sahibi olma, genç ve deneyimsiz ebeveyn olma, annenin alkol ve uyuşturucu madde kullanması ve elde olmayan nedenler doğrultusunda çocuğun anneden erken ayrılmak zorunda kalması bağlanma problemine sebep olabilir.Bağlanma Neden Önemlidir?Bakım veren kişi ile bebeğin kurduğu ilişki ve bebeğe dokunduğu bu dönemçocuğun beyin gelişiminin gerçekleştiği dönemdir.Bakım veren ile bebek arasında kurulan bağın şekli bebeklik ve yetişkinlik döneminde önem taşımaktadır.Bu dönemde kurulan anne (bakım veren) ve bebek arasındaki ilişkinin niteliği, bebeğin yetişkinlik ve ergenlikteki romantik ilişkileri için bir örnek oluşturur.Bebek kendini rahat ve güvende hissettiğinde algılama ve öğrenme becerilerini tam anlamıyla geliştirebilecek ve kullanabilecektir.Bakım veren kişi (anne ya da bir başkası), bebeğin ifade ettiği duyguları söze döker ve bebek duygularını tanır. Bu şekilde duygularının ifade edilişini öğrenir, zihninde duygu ve davranışı eşleştirir.Güvenli Bağlanmayı Destekleyecek ÖnerilerDoğduğu andan itibaren bebek ile iletişim kurarken gözlerinin içine bakmak, bebek ile bakım veren (ebeveyn) arasındaki bağı kuvvetlendirir.İlk zamanlarda bebek bakım veren kişiden uzun dönem ayrı kalmamalıdır.Çocuğa bakım veren kişiler sık sık değiştirilmemelidir.Çocuğunuzu ayrılıklara hazırlamalısınız. İşe gideceğiniz zaman kaçarak evden çıkmak güvensizlik duygusunu pekiştirir. Bu durumu çocuğa anlatmalısınız, vedalaşarak evden çıkmalısınız.Bebek ile fiziksel temas kurma güvenli bağlanma açısından önemlidir.Bebeğin duygularına uygun şekilde karşılık vermeli ve ulaşılabilir olmalısınız. Bebeğin korktuğunda ve üzüldüğünde olduğu gibi olumlu duygular yaşadığında da anne-babasının (bakım verenin) dikkatini alabileceğini bilmesi gerekir.Mama yedirme, oyun oynama, bez değiştirme gibi etkiler de son derece önemlidir.TedaviBebek-Ebeveyn psikoterapisi, özellikle 3 yaş altı çocuklarda görülen bağlanma sorunları için önerilmektedir. Uzman, bebek ile ebeveynleri hep birlikte seansa alır. Bu yöntem, hem ebeveynin hem de bebeğin soruna etkisinin olduğu bebek-ebeveyn ilişki sorunlarında kullanılır. Oyun Terapisi de 0-12 yaşlar arasında bağlanma ilişkilerinin yeniden kurulması ve çocuğun travmatik süreçle baş ederek süreci yeniden anlamlandırmasına yardımcı olmaktadır.

Devamını Oku

Adresi

Aziz Mahmut Hüdayi, Gülfem Sk. No:3, 34672 Üsküdar/İstanbul, Türkiye

Uzmanin Adresi

Danışan Yorumları

Soru - Cevap

İlişki

... ... - 10 ay önce
Bi yıllık sevgilim var ve onunla istediğim rahatlıkta konuşamıyorum çok geriliyorum telefon da konuşurken sürekli kendimi kötü hissediyorum sanki dilim tutuluyor hiçbişey diyemiyorum normalde tam tersi biriyimdir cok pozitif sürekli konuşan biriyim ama onla konuşurken acaba beni yargılar mı benle ilgili ne düşünüyor sıkılıyor mu diye sürekli düşünüyorum
Yanıtları Göster (1)

Bu Süreç Normal Mi?

Meryem - 10 ay önce
Merhaba Oğuzhan Bey,18 yaşında bir kız kardeşim var.Zamanla kendisinden daha olgun davranmasını ve sorumluluklarını yerine getirmesini bekliyordum ailece.Öncesinde kız kardeşim sakin ve sorumluluklarını yerine getiriyordu.Bu sene ailecek özellikle manevi anlamda zorlandığımız bir süreçteyiz ve kardeşimi kontrol edemiyoruz.Ben ve ebeveynlerimin günümüzün neredeyse tamamı işte geçiyor.Kız kardeşimin okuluna ve kursuna gittiğini düşünüyorduk.Bize de öyle söylüyordu.Rehberlik öğretmenlerinin araması üzerine okula ve kursa gitmediğini öğrendik.Okula ve kursa gitmeyip nereye gittiğini sorduğumuzda kütüphaneye gittiğini söylü***** bu cevaba inanamadık çünkü okula ve kuruna gitmeyen evde de eğitimiyle ilgilendiğini göremediğimiz için. Bunun yanı sıra gece penceren kaçıp dışarı çıkmaları başladı.Arkadaş çevresini görmek istedik.Kendisini kontrol ettik.Ama tek başına yapıyor ve bir amaçta yok görebildiğimiz.Hiçbir şeyler ilgilenmiyor.Bazen çok depresif bazen çıldırmışcasına zapt edilmiyor.Yani bazı günler uykudan uyanmıyor bazen hiç uyumuyor.Neden böyle olduğunu kendisine sorduğumda umursamıyor.Bu konuda ailece kaygılıyız.Normal bir durum gibi bize ***** yapmalıyız?
Yanıtları Göster (1)

Kendim

B... ... - 11 ay önce
Hocam öncelikle merhaba kolay gelsin. Ben 18 yaşındayım yaklaşık 3-4 haftadır durup dururken korkuyorum olmayan şeylere tepki gösteriyorum onları var gibi zannediyorum. Bunun sebebinin psikolojik olabileceğini düşünüyorum ama neden kaynaklı olur bir türlü bulamıyorum. Bu neden kaynaklanabilir. Ben bundan kurtulmak için ne yapabilirim. Teşekkür ederim.
Yanıtları Göster (1)
Toplam 4 soru. Tümünü Gör