İLİŞKİLERDE 4 ZEHİRLİ DAVRANIŞ VE PANZEHİRİ
İlişkilerde 4 Zehir ve Panzehri
Her ilişkinin dinamiği, tartışma konuları farklı olsa da tartışmanın başlangıcı %96 oranında nasıl gideceğinin göstergesidir. Sert başlangıçlar sert bitişlerin habercisidir. Sert başlangıçların çoğu da 4 zehirli davranışı kapsar. Çiftler problem çözmeye yönelik tartışırken bu zehirli davranışları sürekli sergilediğinde maalesef ilişkilerin ömrü kısalıyor. Bu zehirli davranışlardan uzak durarak nasıl yumuşak bir tartışmaya başlayacağınızı merak ediyorsanız bunları deneyebilirsiniz;
- Ne hissediyorsanız söyleyin.
- Sorununuzu tarafsız olarak, suçlamadan tarif edin.
- Neye ihtiyacınız olduğunu söyleyin. ( Neye ihtiyacınız olmadığını söylemeyin.)
1-Eleştiri
Eşimizin özel alanına, onun bir hatasına dikkat çekerek yaptığımız eleştiriler şikayetler şeklindedir. Sözcük dağarcığımızda ‘’tembel’’, ‘’pasaklı’’, ‘’dikkatsiz’’ gibi sözcükler belirdiğinde eleştiri yaptığımızı fark etmeliyiz. Eleştiri yapmak için her zaman bu kadar açık olmak gerekmez üstü kapalı bir biçimde de eleştiri yapılabilir. ‘’Sen asla...’’ ya da ‘’Sen her zaman...’’ gibi sözcük öbekleri de üstü kapalı eleştiri cümleleri haline gelebilir. Bu gibi eleştirilerle eşimizin yetersizliklerini sıralıyor olabiliriz. Örneğin ‘’ Sen asla temizlik yapmıyorsun.’’ cümlesinin anlamı ‘’ Tam bir pasaklısın.’’’dır.
Eleştirinin panzehri
Eleştirinin panzehri bir şikayette bulunurken duygularımızı tanımlamak ve olayı tarafsızca anlatmaktır. Örneğin ‘’Her zaman yemeğe geç kalıyorsun. ’’ demek yerine ‘’Birlikte yemek yiyemediğimiz için hayal kırıklığına uğradım.’’ Diyebiliriz.
2-Savunmacılık
Eleştirildiğimizi hissettiğimiz an söylemek istediklerimizdir. Böyle zamanlarda gardımızı almak çok normaldir. Karşı saldırı yaparak, masumiyetimizi kanıtlamaya çalışarak, öfkelenerek ya da kurban rolüne girerek savunmacı davranışlar gösterebiliriz. Bu savunmacılıkla üzerimize hiç sorumluluk almayız ve olayların üstünü örteriz.
Savunmacılığın Panzehri
Problemin çıkışındaki rolümüzün sorumluluğunu üstlenmek panzehirdir. ‘’ Üzgünüm, biraz geç kaldım değil mi ? ‘’ demek kadar basit olabilir. Hatalarımızı kabul etmekte ne kadar zorlansak da bu sorumlulukları almadan gerçek çözümlere ulaşılamaz.
3-Horgörü
Boşanmaların en büyük sebeplerinden biridir. Kendi yüceliğimizle eşiğimizi aşağılayarak eleştiriyorsak hakaret ediyoruz demektir. Hakaret ise saygısızlığın somut örneği demektir. Horgörünün en kötü hali sözel istismardır. Sözel istismar sadece ilişkimizi değil partnerimizin özsaygısı ve bağışıklık sistemini bile zedeleyebilir. ‘’ Her zaman geç kalmayı nasıl başarıyorsun?’’ gibi sözler hafif bir horgörü iken ‘’ Midemi bulandırıyorsun artık.’’ tarzı söylemler yoğun horgörülerdir. Çoğu zaman ise yüz ifadelerimiz ile, alaycı gülümsemeler ile horgörü gösterebilmekteyiz.
Horgörünün Panzehri
Horgörünün panzehri partnerimize her gün ufak fa olsa beğeni ve saygımızı ifade etmektir. Bu sözler içimizde kalmamalı ve sık sık söylenmelidir. ‘’ Bulaşıkları yıkadığın için teşekkür ederim. ‘’ gibi cümleler ilişkinize takdir etme kültürünü getirecektir.
4-Duvar Çekme
Eşimizin söyledikleri hoşumuza gitmediğinde arada bir duvar varmış gibi davranabiliriz. Bazen de duvarın ta kendisi olup söylediklerine cevap bile vermeyiz. Çoğu zaman yüzümüzü oynatmaz hatta yüzüne bile bakmayacak nitelikte davranabiliriz. Heteroseksüel çiftler arasında yapılan araştırmalarda %85 oranında duvar çeken tarafın erkekler olduğu görülmüştür. Bu davranışları sakinleşmek için yaptığımızı söylesek de aslında bu partnerimizi suçlu ve dışarıda bırakılmış hissettirir.
Duvar Çekmenin Panzehri
Eğer bunalmış hissediyorsak önce tartışmadaki payımızın sorumluluğunu üstlenip bir mola vermeliyiz. Dahası tartışmanın en başında sakin kalmayı denemeliyiz. Çiftlerle yapılan çalışmalarda tartışma konusundan çok tartışmanın şekli daha rahatsız edici bulunmuştur. Sinirlenmeye başladığımızda nefesimize odaklanmak büyük yarar sağlayabilir.
Yayınlanma: 09.12.2020 13:03
Son Güncelleme: 09.12.2020 13:03
