Pınar TÜMBAŞ - Blog Yazıları
- Bebeğin ağlarken elleri ve vücudu titreyebilir. Bebeğin nörolojik gelişiminin bir parçası olan bu refleks “moro refleks” adını taşır ve 3. aydan sonra azalarak kaybolur.- Yenidoğan sık sık hıçkırıp, hapşırabilir. Hıçkırma; iyi büyüyen, gelişen ve beslenen bebeklerde normaldir.- Bebeklerin yatış pozisyonu çok önemlidir. İlk aylar kesinlikle yüzüstü yatırılmamalı, sırtüstü ve düz bir zeminde uyumalıdır.- Bebeğiniz ikinci ay itibariyle yüzünüzü iyice tanır hale gelir.-3. ay itibariyle baş kontrolü olan bir bebek yüzüstü konulduğunda başını kaldırmaya başlayacaktır. Bu dönemde gelişimine katkıda bulunmak açısından önüne birkaç oyuncak konulabilir. Oyuncak almak isteyen ailelere ise oyun halısı ya da dönence, yatağının kenarına asılacak siyah, beyaz ve kırmızı renkte oyuncaklar önerilebilir.-6.aydan itibaren bebeklerin ellerinin açılmaya başlamasıyla tutma-kavrama becerileri gelişir. Özellikle biberon ya da emzik kullanan bebekler yavaş yavaş onları tutar.-6.aydan itibaren destekli oturabilirler.-6.aydan itibaren . çocuklar anne ve babanın duygu durumuna tepki verebilir; kızıldığında ağlayabilir, güldüğünde gülebilir. İlgi çekmek için garip sesler çıkarabilir. Renkleri tamamen ayırt ederken, parlak renkler ilgisini daha çok çeker. Alt değişimi seyrekleşir. Gündüz uykuları kısalır, gece uyku süresi uzar.-7.ve 8.aylardan sonra henüz tam olarak bir kelimeyi söyleyemeseler de ba-ba-ba de-de-de gibi birtakım hecelemelere başlarlar.- Bebeğiniz artık isteklerini ağlayarak değil, göstererek dile getirmeye başlayacaktır-9.ay itibariyle emekleme girişimleri başlarken, bazı çocuklar ayağa kalkabilirler.-10.ay itibariyle öpücük, güle güle gibi birtakım komutları yerine getirirler. Çocuğun bu dönemde artık yavaş yavaş ismine tepki vermeye başlayacaktır.-10-12.ay itibari ile bebeğin dil gelişimi çok hızlandığı için mutlaka günde 30 dakika kadar kitap okunmalıdır. İsmine duyarlıdır ve adıyla seslenildiğinde dönüp bakar.- Çok sayıda oyuncak almak yerine, basit oyunlar oynamak çok daha verimlidir. Örneğin; top alıp vermek, kutuya top atmak, küpleri üst üste koymak gibi çocuğun gelişimine katkı sağlayacak oyunlar oynanmalıdır. Televizyon, tablet ve bilgisayar gibi teknolojik cihazlar ilk 2 sene çocuklardan uzak tutulmalıdır.UZMAN PSİKOLOG PINAR TÜMBAŞDevamını oku
Yayınlanma: 14.10.2020 07:49
Son Güncelleme: 14.10.2020 07:49
Wisconsin-Milwauke Üniversitesi’nde yapılan bu çalışma bizlere hafıza kaybını da içeren demansa bağlı semptomları önlemek ya da geciktirmek için kolay bir yöntem olabileceğini düşündürüyor. Hatta siz bu yöntemi zaten uyguluyor olabilirsiniz; cevabı kahve fincanınızda saklı !Bu çalışmada menapoz sürecini geçirmiş ve demansı olmayan 6467 kadının 10yıllık bir süreyle her yıl bilişselfonksiyonları ölçülmüş. Ayrıca bu süreçte katılımcıların vücutlarına aldıkları kafeini tespit etmek için onlardan her gün ne kadar kahve, çay ve kola içtiklerini kaydetmeleri istenmiş. Araştırmacılar günde 261 mg üzeri kafein tüketen kadınların demans veya bilişsel yeteneklerindeki bozulmaların daha az olduğunu bulmuşlar.Günde 2-3 fincan kahve insan sağlığı için yararlı ve normal kabul edilen bir seviyedir. Bu düzeyde tüketilen kahvenin birçok faydası da vardır. Fakat kahve kan basıncını ve kan şekerini yükseltir, bu da kalp rahatsızlığı ve şeker hastalığı olanlar için bir risk olabilir. Ayrıca birtakım mide problemlerine de yol açabilir, kemiklerin mineral emilimini ters yönde etkileyebilir ve uyku problemlerine sebep olabilir. Bir rahatsızlığınız varsa da doktorunuza danışınız.Devamını oku
Yayınlanma: 14.10.2020 07:48
Son Güncelleme: 14.10.2020 07:48
ÇOCUK veÖFKEÖfke, insan doğasına özgü en temel duygularımızdan bir tanesidir. Bireyin ruhsal, bedensel ve yaşamına yönelik tehditlere karşı gösterdiği bir tür savunma mekanizmasıdır. İnsan büyüdükçe ve olgunlaştıkça öfkenin dışa vurum biçimleri değişime uğrar. Kişi bu duyguyu sosyal etkenler ve öğrendiği başa çıkma stratejileri ile kontrol etmeyi öğrenir. Yetişkinliğe eriştiğinde ise artık öfkesini kontrol edilebiliyor olması beklenir. Öfkenin normalin dışında, sağlıksız kabul edilebilmesi için; öfkenin şiddeti, sıklığı, süresi ve sosyal olarak kabul edilebildiğine dikkat edilmesi gerekir. Çocukların mizaç yapıları değişkenlik gösterdiği gibi öfke nöbeti yaşama şekilleri ve sıklıkları da değişkendir.ÖFKE NEDENLERİ NELERDİR?Çocukların engellenme ve hoşa gitmeyen muamelelere maruz kalmasıÇocuklar ve ergenler evde, sokakta ve okulda engellenirlerse, istediklerini elde edemezlerse öfke duygusu artar. Çocuk okuldan gelince bahçede top oynamak istiyor arkadaşlarına söz vermiş, anne hayır bugün gidemezsin diye cevap dediği zaman, çocuk ısrarcı olmasa bile öfke duygusu ortaya çıkar ve bastırmaya çalışınca öfke artar. Giderek artan öfke hem evde hem sosyal çevrede yıkıcı etkiler yaratmaktadır.Çocukların dil becerilerinin kendi istek ve duygularını dile getirebilecek düzeyde olmaması ve kendilerini ifade edememesiHenüz konuşamayan çocuklar, geç konuşan çocuklar ya da bir rahatsızlıktan dolayı konuşamayan çocuklarda duygusunu ifade edemediği için yine öfkede artış görülmektedir.Bazı çocuk ve ergenlerde de başka durumlardan dolayı içe kapanıklık konuşmama görülür. Böyle durumlarda da çocuklarda öfke gözlenir.Anne baba çatışması ve ebeveyn arasında tutum farklılığıEbeveynler arasındaki çatışma bir kaç aylık bebeklerden başlayarak, ergenlere kadar her yaştaki çocuğu etkiler ancak, çocuklar gözlemledikleri çatışmalara farklı şekilde tepki verirler.Çocuk, anne baba arasında anlaşmazlıklara, bitmeyen tartışmalara, bağırma ve şiddete tanık oluyorsa çaresizlik, değersizlik, yalnızlık gibi duygular içerisinde olur ve öfke artar.Bazı ailelerde anne baba tutumları farklıdır. Anne ve baba çocuk yetiştirirken aynı dili konuşamaz. Çocuğun istekleri ve davranışları karşısında baba otoriter bir tutum sergilerken anne, çocuk odaklı yaklaşırsa çocuk ne yapacağını bilemez. Ani duygu değişimleri yaşar ve öfke artar.Travmatik YaşantılarAile içi şiddet, boşanma, çocuğa yönelik fiziksel ve psikolojik şiddet, istismar öfkeli davranışların sebeplerindendir. Okulda arkadaş ve öğretmen tarafından aşağılanma, ağır cezalar öfkeyi artırır.Model olma ve pekiştirmeAilenin oyun sırasında zarar gören çocuğuna “senin elin armut mu topluyor sende vursaydın.”, “iyi yapmışsın.” yaklaşımıyla olumsuz davranışı pekiştirmesi,saldırganlığın bir erkek özelliği olarak hoş görülmesi, desteklenmesi,anne ya da babanın sorunlarını çözme yöntemini öfke ve saldırgan davranışlarla göstererek model olması öfke sebeplerindendir.Teknoloji etkisiTelevizyon, sinema ve bilgisayar oyunlarındaki öfke ve şiddet unsurlarının kısa ve uzun sürede duygu, düşünce, tutum ve davranışlar üzerinde tetikleyici, hızlandırıcı ve özendirici etki yaratır.Video, oyunlarda saldırgan içerikler izleyen çocukta öfke ve saldırganlık fark ederiz. Yine televizyonda veya bilgisayarda öfkeli insan davranışları gören çocuk, bir problemle karşılaştığı zaman öfkeli davranışlar ile çözmesi gerektiğini zanneder.ÖFKE NÖBETLERİ SIRASINDA NELER YAPABİLİRİZ?·Öfkeyi anlamak ve altında yatan sebebi iyi bulmak gerekir.·Çocuğa ihtiyacı olan ilgi ve sevgi ebeveynleri tarafından gösterilmelidir. Çocuğa zaman ayırıp, onunla beraber ortak bir aktivite yapılabilir veya beraber oyun oynanabilir.·Öfke nöbeti sırasında ders vermeye çalışmak uygun değildir. Sakinleşince konuşulmalıdır.·Öfke nöbetinden sonra çocuğunuzun istediği şeyi vermemeli, yapmamalısınız.·Çocuklarımızın bireysel özelliklerinin, neyi yapıp neyi yapamayacaklarının farkında olmak ve onları zorlayacak beklentilerden ve aktivitelerden kaçınmak öfke nöbetlerinin olmasını engelleyecektir.·Öfke nöbetleri çocukların kendilerini de kimi zaman korkutabilir. Öfke nöbetinden sonra bu davranışını onaylamadığınızı ama onu hala seviyor olduğunuzu hatırlatmak ihtiyacı olan bir davranıştır.·Çocuğa değişik hobiler edindirilebilir. Özellikle basketbol, futbol, voleybol vb. sporlar enerjiyi yönlendirme ve sağlıklı yollarla harcama konusunda oldukça işe yarayan yöntemlerdir.·Anne baba sakinliğini korumalı ve bağırarak yaklaşmamalıdır.·Çocuğun sakinleşeceği bir rahatlama köşesi belirleyin. Burada yumuşak top, hamur, yastık, havaya balon üfleme, çocuk kitapları vs. materyaller olabilir.Öfke nöbetleri çocukların gelişiminin doğal bir sürecidir; fakat bu süreçten çocukların sağlıklı bir biçimde çıkabilmesi ve nöbetlerin sorun olmasını önlemek için bu davranışlar karşısında ailenin bu krizi yönetme biçimi ve bu krizin psikiyatrik bir bozukluğun habercisi olup olmadığını bilmek önemlidir. İnsanlara fiziksel şiddet uygulama, eşyalara zarar verme, sözel şiddet ve kendine zarar verme gibi davranışlar sergilemek öfkenin patolojik dışa vurulduğu anlamına gelir. Bu tür davranışlar dikkate alınmalı, nedenleri araştırılmalı ve gerektiğinde psikolojik destek alınmalıdır.Devamını oku
Yayınlanma: 24.09.2020 20:50
Son Güncelleme: 24.09.2020 20:50
Hareketli çocuk ile hiperaktif çocuk nasıl ayırt edilir?Hareketli çocuk, gelişim düzeyine uygun enerjik bir çocuktur. Oyunlarında coşkuludur, ilişkilerinde girişkendir, sempatiktir. Bu hareketlilik çocuğun duygusal, sosyal ve akademik yaşantısında genelde zorluk oluşturmaz. Hiperaktif çocuğun ise; gelişim düzeyine uygun olmayan artmış bir motor aktivitesi olur. Sanki motor takılmış gibidir. Sürekli koşuşturur, oturması gereken yerlerde sürekli ayakta, kıpır kıpırdır ve riskli davranışlarda bulunur. Bu durum onun yaşantısını olumsuz etkiler. İkisinin ayrımı önemlidir. Çünkü hiperaktivite, tedavi edilmesi gereken bir bozukluktur. Eğer çocuğun hareketliliği, çevresiyle ilişkisini olumsuz etkiliyor ve yaşına göre beklenen başarısını düşürüyor ise, bir çocuk psikiyatri hekimi tarafından ayrıntılı değerlendirilmelidir. Tedavi almayan ve hareketli diye geçiştirilen çocukların yaşantısı bir çok alanda olumsuz etkilenir ve bu çocuklar genelde kapasitelerinin altında başarı gösterirler. Ayrıca çevreleri tarafından sürekli eleştirildikleri için kendilerine güvenleri çok az olarak büyürler.Bebeklerin hareketli olmaması için nasıl önlemler almalıyız?• Bir çocuğun erken dönemden itibaren annesi ile güven ilişkisi kurması, fiziksel ve duygusal ihtiyaçlarının yeterince karşılanması gerekir.• Bebeğin çevresindeki uyaranların sade olması önemlidir. Yani ortam çok karışık olmamalıdır. Dağınık ortamlarda bebelerin ruhları da dağılır ve hareketlenebilirler.• Bebeklerin ruhsal açıdan dingin ve sakin olabilmeleri için ritme ihtiyaçları vardır. Bu nedenle bebeğin rutinleri mutlaka takip edilmelidir. Yani uyku saatleri, yemek saatleri aksatılmamalıdır.• Anne babanın sakin olması, ilişkilerinin uyumlu olması ve ev ortamının huzuru önemlidir.• Anne baba bebeğe sevgisini mutlaka göstermeli ve ihtiyacı olduğunda ona sarılmalıdır.Çocukların hareketli olmaması için önerileriniz nelerdir?• Ortamı sadeleştirin• Onlarla zaman geçirin, sohbet edin• Duygusal ihtiyaçlarını karşılayın, sarılıp sarmalayın• Olumlu yanlarına vurgu yapın, sürekli eleştirmeyin• Onlara kızdığınızda azarlamayın ve hakaret etmeyin, davranışları ileilgili geri bildirim verin• Olumsuz davranışlarını tekrar yapmaması adına onlarla konuşun vebirlikte çözüm üretin• Kapasitesini doğru değerlendirip akademik ihtiyaçlarını karşılayın• Yeteneklerini gözlemleyin ve destekleyin• Mutlaka düzenli spor yaptırınDevamını oku
Yayınlanma: 14.09.2020 18:58
Son Güncelleme: 14.09.2020 18:58