ZAMAN YÖNETİMİ

Ders Çalışırken ”Zaman Yönetimi” Nasıl Sağlanır?

2022 Sınava Yönelik “Zaman Yönetimi”

Her öğrenci çocukluğundan bu yana kendisine bazı hedefler koyar ve buna ulaşmak için çabalar. Kimisi bu hedeflere daha sıkı sıkıya bağlanmıştır ve önüne çıkan engelleri hiçe sayıp durmadan çalışır. Kimisi zaman zaman bazı düşüşler yaşar, hedeflerini küçültür veya olmayacak düşüncesiyle hepten vazgeçer. Peki, öğrencileri bu süreçte ayakta tutan veya onları bu yolda düşüşe uğratan faktör sizce ne olabilir?

İster saatlerce ders çalışalım istersek kendimizi sıkmadan gün içinde daha serbest çalışma saatleri belirleyelim. Burada bizi hedefe götüren faktör az veya çok ders çalışmak değil; etkili ve verimli ders çalışmaktır. Peki, bu etkili ve verimli ders çalışmak nedir? Biz verimli ders çalıştığımızı nasıl anlarız? Bunun için öncelikle yapılması gereken “Zaman Yönetimi” ni iyi bilmektir. Gün içinde ne zaman, nasıl ve hangi derslere çalışacağımızı bilmiyorsak; ne zaman dinleneceğimizi, dinlenme saatlerini nasıl geçireceğimizi ayarlamamışsak ders çalışmamızın pek de kıymeti kalmıyor ne yazık ki.

Gelin şimdi sizlerle bu zaman yönetimini konuşalım. Sabahtan akşama kadar birçok işle meşgul olup da yine de verim alamıyorsak, bütün gün boyunca ne yaptığımızı hiç bilmeden akşam oluveriyorsa, ele avuca sığacak değerde işler yapmadan günü bitiriyorsak evet biz zaman yönetimini yapamıyoruz demektir. Öğrencilerde ise bu durum ders çalışırken büyük önem arz etmektedir. Sınava aylar öncesinden ders çalışmaya başladığımız halde bazen konuların yetişmediğine ve istediğimiz başarıyı elde edemediğimize şahitlik ederiz. Bazen de görürüz ki bazılarımız sınava 2-3 ay gibi kısa bir zaman kalmasına rağmen konuları vaktinde yetiştirip istediği başarıyı elde etmiştir. Üstelik kendilerini hiçte yormadan ve kendilerine de zaman ayırarak. Peki, sizce bu öğrenciler bu başarıyı sabah akşam saatlerce ders çalışarak mı elde ettiler? Bence hayır. Bu öğrencilerin en büyük ve güçle silahı zaman yönetimini yapabiliyor olmaları.

Zaman Yönetimi Teknikleri

Başarı ve başarısızlık arasındaki o ince çizgiyi iki kelimeyle özetleyecek olursak bu “zaman bulamadım” olurdu. Eğer bir gün 30 saat olsaydı çok iyi olacaktı, o zaman konularımı yetiştirebilirdim diyebilirsiniz. Ancak şimdi sizler için göstereceğim teknikler sayesinde günün uzamasına gerek kalmadan sadece bir kısmını ders çalışmaya ayırarak güzel ve etkili sonuçlar almanız mümkün.

1-Pomodoro Tekniği

Bu teknik Francesco Cirillo tarafından 1980’lerde geliştirilmiştir. Zamanınızı etkili ve verimli kullanma konusunda oldukça başarılı bir tekniktir. Bu teknik ile çalışma saatlerini parçalara ayırıp bu parçaları da molalarla birlikte desteklemek esastır. Örneğin 25 dakika ders çalışıp 5 dakika mola vermek sonra tekrar 25 dakika ders 5 dakika mola olarak bu teknik uygulanır. Gün içinde 4 defa bu şekilde bir çalışma şeklinden sonra 15-20 dakika gibi daha uzun mola verilir. Bu tekniğin en önemli avantajı sık molalar vererek enerjimizi ve psikolojik sağlamlığımızı dinç tutmaktır. Molaların kısa olması sebebiyle de sosyal medya, televizyon gibi zaman tuzaklarına düşmek yerine bu molaları daha çok dinlenmek veya kısa bir el-göz egzersizleriyle taçlandırmak esastır. Pomodoro Tekniği ile kendinizi ders çalışmak için daha zinde ve mental olarak yeni şeyler öğrenmeye kendinizi daha hazır hissedeceksiniz.


2-O Kurbağayı Ye Tekniği (Zor İşin Üstesinden Gelmek)

Brian Tracy’ e ait olan bu teknik, Mark Twain’in ” Sabah ilk iş olarak canlı bir kurbağayı yiyin ve günün geri kalan kısmında başınıza daha kötü bir şey gelmez” söylemi neticesinde ortaya çıkmıştır. Sabah ilk iş olarak hiç yapmayı istemediğimiz ama yapmamız gereken, sürekli ertelediğimiz o işi yaparak güne başlamak esastır. Bunu, çalışmayı hiç sevmediğiniz ama en çok yanlış yaptığınız bir ders olarak düşünebilirsiniz. Günün ilk saatlerinde bu dersi çalışarak programa başlayıp bitirdikten sonra şöyle derin bir “ooh” çekerek artık diğer sevdiğiniz o derslere geçerseniz hem günü verimli geçirmiş hem de zorlandığınız o derse de vakit ayırarak onu da aradan çıkartmış olacaksınız.

3-168 Saat Tekniği

Laura Vanderkam tarafından ortaya çıkan bu teknik, bir haftadaki toplam saatleri göstermektedir. Peki, bunu bilmek bizim ne işimize yarayacak dediğinizi duyar gibiyim. Bu teknik sayesinde bir haftanın aslında birçok saat diliminden oluştuğunu daha iyi idrak edecek ve yapılması gerekenleri öncelik sırasına koyabileceğiz. Vaktim yok, yetiştiremiyorum gibi bahaneler üretmek artık bizim işimize yaramayacak. 168 saati çalışmamız gereken konulara bölerek günü ve haftayı daha verimli geçirmiş olacağız. Düşündüğünüzden çok daha fazla zamanınız var, unutmayın.

Sınav süreci zor ve meşakkatlidir bunun hepimiz farkındayız. Ancak ulaşmak istediğimiz hedeflerde bir o kadar güzel. Hedeflerinize giden yolun sizler için nasıl daha kolay ve etkili olabileceğini bu teknikler sayesinde öğrenip uygulamanız temennimdir.

4-Kanban Tekniği

Zamanını etkili ve verimli kullanma konusunda sorun yaşayanlar için kesinlikle denenmeye değer bir tekniktir. İlk olarak “Yapılacaklar” başlığı oluşturuluyor ve altına maddeler halinde yapılacak işler sıralanıyor. İkinci bölümde, şu an yapmakta olduğunuz işler “Yapıyor Olduklarım” başlığı altında maddeler halinde yazılıyor. Daha önce “Yapılacaklar” bölümünde yer alan ve şu an yapılmaya başlanan işler de bu başlık altına kaydediliyor. Son başlık ise bitirilen işlerin toplandığı bölüm. “Yapıyor Olduklarım” bölümündeki işler bitirildiğinde bu başlık altına yazılıyor. Buradaki amaç; bitirilmiş işleri görmemizi sağlayarak, diğer işlerin bitirilmesi için bizi motive etmek. Kanban tekniği süreç boyunca sizin yapılması gereken işleri bir akış içinde görmenizi ve bunu görselleştirerek daha akılda kalıcı hale getirmenizi sağlar. Bu sayede çalışma verimliliğiniz artarken aynı zamanda daha kolay ve etkili bir çalışma süreci geçirmiş oluyorsunuz.

Yayınlanma: 30.08.2021 07:14

Son Güncelleme: 30.08.2021 07:14

#zaman yönetimi #derş çalışmak #çalışma düzeni #zaman yönetimi teknikleri
Psikolog

Şeyma

DAMAR

Psikolojik Danışman

Uzmanlıklar:

Sınav Kaygısı ile İlgili Sorunlar , Sosyal Fobi , Kişilerarası İletişim Problemleri
Online TerapiOnline Ter...
süre 45 dk
ücret 250
Yüz Yüze TerapiY. Yüze Ter..
Hizmet vermiyor
Bunları da sevebilirsiniz...

Üniversite Sınavı Öncesi Ailelere ve Öğrencilere Tavsiyeler

Sınavlar, öğrencilerin akademik başarılarını belirleyen önemli ölçütlerden biridir ve bu süreç yalnızca öğrencileri değil, aynı zamanda ailelerini de doğrudan etkiler. Sınav dönemleri, öğrenciler için yoğun bir hazırlık sürecini, stres yönetimini ve zaman planlamasını gerektirirken, aileler de bu süreçte çocuklarının yanında olup onlara destek sağlamalıdır. Akademik başarı, yalnızca ders çalışmakla değil, aynı zamanda duygusal ve psikolojik destekle de şekillenir. Ailelerin öğrencilerle doğru bir iletişim kurması, onların kaygılarını anlaması ve motive edici bir ortam yaratması büyük önem taşır. Destekleyici bir tutum sergileyen aileler, öğrencilerin kendilerine olan güvenlerini artırarak başarıya ulaşmalarına yardımcı olabilir.Bu süreçte aileler ve öğrenciler, birlikte doğru stratejileri benimseyerek sınav dönemini daha verimli ve yönetilebilir hale getirebilirler. Öncelikle öğrencinin bir çalışma planı oluşturmasına yardımcı olmak, düzenli molalar vermesini teşvik etmek ve sağlıklı bir uyku düzeni sağlamasına katkıda bulunmak önemlidir. Ayrıca, öğrencinin sınav kaygısını artıran baskıcı tutumlardan kaçınılmalı ve onun çabasına odaklanarak motive edilmelidir. Aile içindeki olumlu bir atmosfer, öğrencinin sınava daha rahat hazırlanmasını sağlar ve akademik başarısını olumlu yönde etkileyebilir. Bu nedenle, sınav sürecinde ailelerin bilinçli ve destekleyici bir rol üstlenmesi, öğrencinin hem akademik hem de psikolojik olarak güçlenmesine katkıda bulunacaktır.Ailelere Tavsiyeler:Sınav sürecinde veli desteği, öğrencilerin başarılı olmaları için kritik bir rol oynar. Desteğiniz çocuğunuzun sınav stresiyle başa çıkmasına ve motivasyonlarını artırmalarına yardımcı olur.Çocuğunuza olumlu bir tutum ve güven aşılamak, onların özgüvenlerini artırır ve sınav stresini azaltır.Sınav stresi, öğrencilerin akademik performansını doğrudan etkileyebilen önemli bir faktördür. Aşırı stres, öğrencinin motivasyonunu düşürebilir, odaklanma becerisini zayıflatabilir ve kaygı seviyesini artırarak bilgiyi hatırlamasını zorlaştırabilir. Bu nedenle, ebeveynlerin çocuklarına sınav sürecinde yalnızca akademik destek sunmakla kalmayıp, aynı zamanda stresle başa çıkma becerilerini kazandırmaları da büyük önem taşır. Stres yönetimi konusunda çocuklarını bilinçlendiren aileler, onların sınavlara daha sağlıklı bir bakış açısıyla yaklaşmalarına yardımcı olabilir. Örneğin, derin nefes alma teknikleri, gevşeme egzersizleri ve olumlu düşünme alışkanlıkları gibi yöntemler, öğrencinin stres seviyesini azaltarak daha verimli bir çalışma süreci geçirmesini sağlayabilir.Ailelerin çocuklarıyla birlikte rahatlatıcı ve keyif verici aktiviteler yapmaları da sınav stresini azaltmada etkili olabilir. Düzenli olarak yapılan yürüyüşler, hafif tempolu egzersizler veya yoga gibi fiziksel aktiviteler, vücuttaki stres hormonlarını azaltarak öğrencinin daha sakin ve dengeli hissetmesini sağlar.Ayrıca, sevilen bir filmi birlikte izlemek, doğada vakit geçirmek veya kısa bir mola vererek sohbet etmek, öğrencinin zihinsel rahatlamasına katkıda bulunabilir. Bu tür etkinlikler, yalnızca sınav kaygısını hafifletmekle kalmaz, aynı zamanda aile içindeki bağları da güçlendirir. Ebeveynlerin, sınav sürecini sadece bir başarı kriteri olarak görmek yerine, çocuğun duygusal ihtiyaçlarını da göz önünde bulundurarak ona destek olmaları, öğrencinin hem akademik hem de psikolojik olarak daha güçlü bir şekilde bu süreci yönetmesine yardımcı olacaktır.Çocuğunuzun düzenli yaşam tarzını benimsemesi için teşvik etmelisiniz. Sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz ve yeterli uyku, çocukların zihinsel ve fiziksel olarak daha iyi hissetmelerini sağlar.Evde destekleyici bir çalışma ortamı oluşturmak da önemlidir. Çocukların ders çalışabilecekleri sessiz ve düzenli bir ortam sağlamak, odaklanmalarını kolaylaştırır ve verimliliklerini artırır. Eğer çocuğunuz evde pek ders çalışamıyorsa kütüphaneye gitmesi konusunda da teşvik edebilirsiniz. Kütüphaneler, sessiz ve düzenli bir çalışma ortamı sunar. Bu ortam, öğrencilerin dikkatlerini dağıtan unsurlardan uzaklaşmalarını ve daha verimli bir şekilde çalışmalarını sağlar.Öğrencilere Tavsiyeler:Düzenli bir çalışma programı oluşturun. Dersler arasında dengeyi sağlamak kritik bir adımdır. Her öğrencinin güçlü ve zayıf olduğu konular farklı olabilir. Bu nedenle, programınızı oluştururken bu konuları belirlemek önemlidir. Zayıf olduğunuz konuları anlamak ve bu konulardaki eksiklerinizi gidermek için daha fazla zaman ayırmanız gerekebilir.Sınav öncesi seri deneme çözmek çok önemlidir. Deneme sınavları, zamanı doğru kullanmayı, her bir soruya belirli bir süre ayırmayı ve hızlı karar verme becerilerini geliştirir. Bolca denemeye girerek sınav stresiyle nasıl başa çıkmanız gerektiğini deneyimleyerek stres seviyenizi azaltabilirsiniz.Sınav öncesi deneme analizlerini detaylı yapılması da sizi geliştirir. Denemeleri birer boy aynası gibi düşünebilirsiniz nasıl aynaya baktığımızda kendimizi düzeltiyorsak her deneme yanlışlarımızı düzeltmemiz için birer fırsat olabilir. Detaylı bir deneme analizi, hangi konularda zayıf olduğunuzu ve hangi konularda daha fazla çalışmanız gerektiğini belirlemenize yardımcı olur.Sınav öncesi stresinizi yönetmeyi öğrenmelisiniz. İyi bir stres yönetimi sınavda daha iyi bir performans sergilemenize yardımcı olur. Stres yönetimi becerileri öğrenmek, öğrencilerin özgüvenini artırır. Stres altında olan bir öğrenci, kendi olan güvenini kaybedebilir. Bu yüzden stresle başa çıkma becerilerini geliştirmek, öğrencilerin kendilerine olan güvenini pekiştirir.Sınav öncesi mental sağlığınızın yanı sıra fiziksel sağlığınıza da dikkat etmeye önem gösterin. Düzenli egzersiz yapmanız, dengeli beslenmeniz ve yeterli uyku almanız daha başarılı olmanıza yardımcı olur. Egzersiz yapmanız beyin fonksiyonlarını artırır böylece dikkat ve konsantrasyon seviyenizi yükseltir. Dengeli beslenme ise vücuda gerekli olan besin maddelerini sağlar ve enerji seviyelerini korur. Ayrıca, yeterli uyku almak, zihinsel ve fiziksel yorgunluğu azaltır. Tüm bu faktörler, sınav stresiyle başa çıkmayı kolaylaştırır ve sınav performansınızı artırır.Başarıya ulaşmak, sabır, disiplin ve kararlılıkla ilerlemeyi gerektiren uzun bir yolculuktur. Bu süreçte, belirlediğiniz hedeflere ulaşabilmek için kendinizi sürekli geliştirmeli, karşılaştığınız engelleri aşmak adına kararlı bir tutum sergilemelisiniz. Başarı, yalnızca yetenek ve zekâ ile değil, aynı zamanda sürekli öğrenme, çaba ve azim ile mümkündür. Her adımda kendinize olan inancınızı koruyarak, hatalarınızdan ders çıkarıp daha iyi bir versiyonunuz olmak için çaba göstermelisiniz.Unutmayın ki her adım, sizin potansiyelinizi gerçekleştirmenize bir adım daha yaklaştırır.