1. Uzman
  2. Şule ŞİMŞEK
  3. Blog Yazıları
  4. Acıdan Kaçmak mı? Onunla Kucaklaşmak mı?

Acıdan Kaçmak mı? Onunla Kucaklaşmak mı?


Acıdan Kaçmak mı? Onunla Kucaklaşmak mı?


Hayat muhteşem güzelliklere yaptığı gibi ürkütücü acılara da ev sahipliği yapar. Öyle ki insanoğlu için acı kaçınılmazdır. Hepimiz acıyı farklı zaman ve koşullarda deneyimleriz. Üzüntü, kaygı, hayal kırıklıkları… Tüm bu duygular yaşadığımız hayatın birer parçası. Ancak, modern dünyanın bize dayattığı mesaj oldukça net: “Mutlu ol, sorunları görmezden gel ve acıdan mümkün olduğu kadar kaç!” Peki tüm bunlar ne kadar daha sürdürülebilir? Acıdan kaçmak aynı zamanda acıyı bastırmak değil midir? Ne yazık ki bu noktada size kötü bir haberim var: acı bastırılmaya çalıştıkça, daha güçlü bir şekilde geri döner. Ne demiş Cahit Zarifoğlu “İnsan bastırdığı duygunun esiri olur.”


 


Acıyı Kabul Etmek


Girişte bahsetmiş olduğum gibi yok saymaya çalıştığımız duygular eskisinden çok daha güçlü bir şekilde geri gelir. İşte tam da bu noktada acıya direnmek yerine ona kucak açmayı öğrenmek oldukça önemlidir. Kulağa biraz karmaşık geliyor öyle değil mi? İlk karşılaştığımda ben de anlam vermekte oldukça zorlanmıştım 😊 O halde yaşadığınız bu karmaşıklığı gidermek adına bir örnek vereceğim: çok yoğun bir kaygı anında olduğunuzu varsayalım, bu hisse (kaygınıza) “git” demek yerine, onun ne olduğunu merak etmek: “Kaygı şu an vücudumda nerede hissediliyor? Bu duygu bana ne söylüyor?” Sorularına cevap aramak güçlü bir farkındalık kazandırır ve duygularımızı kontrol etmek yerine onları kabul etmemizi sağlar. Hadi çok sevdiğim bir egzersiz ile bu bölümü netleştirelim:


Şu an oturduğunuz odayı sizin dünyanız olarak hayal edin. Sizin için önemli olan kalbinizin derinliklerinde olan her şey; sevdiğiniz tüm insanlar, yerler, etkinlikler… Fakat hepsi bu değil. Aynı zamanda bugün hayatınızda uğraşmanız gereken tüm sorunlar ve zorluklar da var.  Şimdi bir kâğıt düşünün. Bu kâğıtta sizi rahatsız eden düşünceler, duygular ya da anılar yazılı. Mesela, “Yeterince iyi değilim” gibi olumsuz düşünceler olabilir. Şimdi, bu kâğıdı kenarlarından iyice tutun ve elinizden geldiğince uzağa itin. Burayı mümkün olduğunca kollarınız iyice yoruluncaya denk sürdürün. Kâğıdı bedeninizden uzak tutmaya çalışıyorsunuz fakat ne oluyor? Kâğıdı uzaklaştırmaya çalıştıkça, tüm odağınız bu kâğıda gidiyor. Bu durumda sevdiğiniz insanın sizinle sohbet etmeye çalıştığını hayal edin aynı zamanda da kâğıdı itiyorsunuz, sevdiğiniz insana ne kadar odaklanabilirsiniz? Odanızı dünyanız olarak hayal etmenizi istemiştim, kâğıt elinizdeyken dünyanıza ne kadar odaklanabildiniz? Enerjinizi ve dikkatinizi kâğıdı itmeye harcıyorsunuz ama kâğıt hâlâ sizinle. Üstelik bu itme çabası zamanla sizi yoruyor. İşte tam da burada hayatınızdaki birçok mücadele de bu şekilde oluyor. Acı veren düşünce ya da duygularını uzaklaştırmaya çalışmak, aslında onları daha çok fark etmenize ve enerjinizin tükenmesine sebep oluyor. İtmek yerine kâğıdı kucağına almayı seçebilirsiniz. Böylece kâğıt hâlâ orada, ama artık sizii yönetmiyor. Ellerinizi özgür bırakabilir ve yaşamda değerli bulduğunuz şeylere yönelmek için hareket edebilirsiniz. (Harris, 2023, s. 170)


 


 


Olanla Başa Çıkmayı Öğrenmek


Özellikle kontrolcü bir kişiliğe sahipseniz, yaşanan her şeyin sizin kontrolünüz altında yaşanmasını istiyorsanız, hayat sizin için çok zor olmalı. Çünkü sayısız olasılıklarla donatılmış bu evrende hemen hemen hiçbir şey planladığımız gibi gitmez ve biz defalarca aynı davranışları sergileyip sonuçlarını farklı bekleyen, aynı zamanda da bundan sürekli yakınan insanlara dönüşürüz. Bu noktada esnek bir zihin yapısıyla bu zorluklara uyum sağlayabilirsiniz. Varsayalım ki başarısızlık korkusu yüzünden bir adım atmaktan çekiniyorsunuz. Bu durumda, korkuyu yok etmeye çalışmak yerine onunla hareket etmenin yollarına aramak, onu karşımıza değil yanımıza almak: “Evet, korkuyorum, ama bu benim için önemli. Bu adımı korkumla birlikte atabilirim.” diyebilmek yani olanla başa çıkmayı öğrenmek oldukça kıymetli.


 


Şimdi ve Burada Kalabilmek


Zihnimiz geçmişte yaşadığımız pişmanlıklar ya da gelecekte deneyimleyebileceğimiz olası durumlar (kaygılar) arasında gidip gelir. Halbuki yaşam sadece şimdi ve burada var. Küçük bir egzersiz yapalım: Gözlerinizi kapatın, şu anda oturduğumuz yerde derin bir nefes alın, nefesinizin izlediği yolları fark edin, diyaframınızı fark edin, etrafınızdaki sesleri dinleyin, teninize dokunan havayı hissedin. Hayat şu an ne gelecekte ne de geçmişte tam olarak şimdi ve burada!


 


Sonuç


Hayatta sıklıkla zorlayıcı duygularla karşı karşıya kalırız, bu duyguların bizleri oyun hamuru gibi şekillendirmesine ya da sürüklemesine izin vermek yerine anlamlandırma sürecine gidebiliriz. Bu sürecin kolay olduğunu vaat etmiyorum; öyle ki epey zaman alabilir fakat bu zaman dilimi kendimizi daha yakından tanıma, ruhumuza kulak verme, olaylara daha derin bir bakış açısıyla yaklaşmamıza fırsat tanır.


 


Mutluluk, sevinç, heyecan, tüm bu olumlu duygular… Hayat sadece bu duygulara mı ait? Peki ya mutsuzluk, üzüntü, kırgınlık, hayal kırıklığı… Bizi rahatsız eden tüm bu duygular görmezden geldiğimiz ihtiyaçlarımıza işaret ediyor olabilir mi? Tam da burada acıya kulak vermek; acıyı geçirmek değil ne anlatmak istediğini anlamak oldukça kıymetlidir.


 


Hadi birlikte sana bir soru soralım: Acıyı görmezden gelmek yerine ona kulak vermeyi, onunla yürümeyi seçebilir misin? Geçmiş ve gelecek arasında bir yerlerde kaybolmak yerine şimdi ve burada olabilir misin? Yaşadığın olumsuz bir deneyime değil de onunla başa çıkmaya odaklanabilir misin?  Kendine karşı daha kibar, sabırlı ve sevecen olmayı deneyebilir misin? Bu sürecin uzun ve zor olduğunu bilerek bu sancılı dönemi daha farkındalık sahibi bir hayatın başlangıcı olarak görebilir misin? Her kabul bir başlangıçtır lütfen bunu unutma 😊


 







***BU YAZIMDA RUSS HARRİS-ACT'İ KOLAY ÖĞRENMEK KİTABINDAN OLDUKÇA FAZLA YARARLANDIM. DANIŞANLARIMA OLMASA DA MESLEKTAŞLARIMA OKUMALARINI TAVSİYE EDERİM :)


Yayınlanma: 24.05.2025 20:57

Son Güncelleme: 24.05.2025 20:57

#acı çekmek #acı #act #şimdi ve burada #egzersi̇z
Psikolog

Şule

ŞİMŞEK

Psikolojik Danışman

Uzmanlıklar:

Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları , Depresyon ve Mutsuzluk , İlişki / Evlilik Problemleri
Online TerapiOnline Ter...
süre 50 dk
ücret 800
Yüz Yüze TerapiY. Yüze Ter..
Hizmet vermiyor
Bunları da sevebilirsiniz...