Bağımlılık bir şeyi yapma, alma veya kullanma söz konusu olduğunda kişi kendine zarar verdiğini bile bile bu davranışı durdurmakta kontrol sahibi olmaması durumudur. Bir şeyi yapma ya da kullanma konusunda güçlü bir fiziksel ya da psikolojik istek, ihtiyaç ve dürtüye neden olur.
Kötüye kullanım (misuse) ve bağımlılık aynı anlama gelmez. Kötüye kullanım bir maddenin sağlık ve sosyal sorunlara yol açabilecek şekilde yüksek dozda veya uygunsuz durumlarda kötüye kullanılmasını ifade eder. Ancak maddeyi kötüye kullanan herkesin illaki bağımlılığı yoktur.
*Sadece opioidlerin kötüye kullanımı 2019 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde yaklaşık 50.000 ölüme neden oldu.
Yaygın olarak kullanılan tanı kitabı DSM-5'e göre, kullanım kontrolden çıktığında ve işlevselliğe müdahale ettiğinde bozukluk haline gelir. Bağımlılıklar kişide genellikle fiziksel sağlığın bozulması, öfke ve yorgunluğa neden olur. Aynı zamanda ilişkileri zorlayan ve günlük yaşamı engelleyen davranışlara da yol açabilir.
Bağımlılığın gelişmesinde biyolojik, psikolojik, sosyal ve çevresel faktörlerden biri veya birden fazlası etkili olur.
Bazı araştırmalara göre bireylerin bağımlılık geliştirmesinde biyolojik kökenleri sorumlu olabilir. Genetik yatkınlıklar belirli maddelere veya davranışlara yatkınlığı artırabilir.
Travma, stres, kaygı veya depresyon gibi altta yatan sorunlar, bireyleri bir başa çıkma mekanizması olarak bağımlılık yaratan maddelerde veya davranışlarda teselli aramaya itebilir.
Bireylerin içinde yaşadığı toplumsal bağlam bağımlılığa önemli ölçüde katkıda bulunabilir. Akran baskısı, sosyal normlar ve kültürel etkiler bağımlılık yaratan davranışlar geliştirme olasılığını etkileyebilir. Ek olarak, sosyal destek eksikliği, ekonomik eşitsizlikler ve yüksek stresli bir ortama maruz kalmak bağımlılık riskini arttırabilir.
Kullanımı azaltmak veya düzenlemek isteseniz veya birkaç kez deneseniz bile bir maddeyi almayı bırakamamak.
• Bir sonraki doz hakkında endişelenmek.
• Herhangi bir zamanda, özellikle de uyuşturucunun bir zamanlar elde edildiği veya kullanıldığı yerlerde yoğun istek duymak.
• Uyuşturucuyu almaya veya uyuşturucudan kurtulmaya önemli ölçüde zaman ayırmak.
• İş, okul veya ev sorumluluklarını ihmal etmek
• Madde kullanımı sonucu kişilerarası sorunlar yaşamak.
• Madde kullanmak için sosyal kalıpları değiştirmek davranışlarını onaylamayan aileden, arkadaşlardan, aktivitelerden uzaklaşmak ve içine çekilmek. Bağımlılığı olan bireylerde sosyal geri çekilme ve izolasyon yaygındır.
• Uyuşturucu tedarikini sürdürmek için riskli durumlarla karşılaşmak.
• Kendine fiziksel veya psikolojik zarar verdiğini bildiği halde bir maddeyi kullanmak.
• Tolerans geliştirilmesi yani aynı hissi etki elde etmek için daha fazla ilaca ihtiyaç duyulması.
• Maddeyi alamadığınızda hoş olmayan fizyolojik yoksunluk semptomlarının (titreme, terleme, bulantı veya kusma, baş ağrısı) gelişmesi. Kişi bunları yaşamamak için sürekli kullanıma devam eder. Çünkü bir kişi aniden ağır madde kullanımını bıraktığında yaşayacağı yoksunluk tıbbi tedavi gerektirebilir. Bu yüzden tek başına birden bırakmak tavsiye edilmez dokor kontrolünde olması daha doğru olur.
Bağımlılığın tanısal belirtilerinin yanı sıra, bağımlı kişiler tipik olarak bir dizi başka davranışsal özellik de sergilerler:
• Uyuşturucu kullanımını gizlemek için hayatlarını daha gizli yaşarlar kimseyle paylaşmamaya çalışırlar anlaşılmaması için.
• Aktivite kalıplarında ani değişiklikler olur bir zamanlar keyif alınan aktivitelere katılmayı reddedebilirler.
• Nerede olduğuna veya tüketim alışkanlıklarına dair yalan söyleyebilirler, olağandışı davranışlar için bahaneler uydurabilirler.
• Enerji veya motivasyon kaybı yaşayabilirler.
• Görünüşün ihmal edilmesi görülebilir.
• Ruh hali değişimlerine, sinirliliğe ve genel duygusal iyilik halinde değişikliklere yol açabilir.
Bağımlılar algı bozuklukları, dikkat sorunları, bozulmuş düşünce kalıpları, saldırganlık duygudurum değişkenliği, muhakeme yeteneğinin bozulması ve kolay kafa karışıklığının yanı sıra başkalarıyla ilişkilerde zorluklar yaşayabilirler.
Genel olarak bakıldığında bağımlılık bir sorunu çözmek için veya sorundan kaçmak için geliştirdiğimiz başa çıkma mekanizmalarından biri gibi görünüyor. Stres ve kaygı yönetiminin doğru yöntemlerle yapılamadığı durumda bireyler bağımlılığa yatkın hale gelebiliyor.
Siz veya tanıdığınız biri bu semptomları yaşıyorsa profesyonel yardım almak doğru değerlendirme ve müdahale için çok önemlidir.