Bulimia Nervoza Nedir?

Bulimia nervoza, özellikle de kişiler yalnız kaldığı zaman ataklar halinde gerçekleşebilir. Bu ataklar sırasında bireyler şu davranışları sergileyebilir: 

Kişiler çok hızlı şekilde çok fazla yiyeceği aynı anda yemeye çalışır ve bu sırada diğer bireylerden uzak olmak isterler. Aynı anda birbiri ile tamamen alakasız yiyecekleri yiyebilir, çok kısa zamanda çok fazla miktarda yiyeceği yiyerek rahatsızlık hissedebilirler. 

Yeme sonrasında hissedilen rahatsızlık sonucu bulimia nervoza hastaları kusma davranışı gösterebilir. İstemli şekilde kendilerini kusturabilirler. 

Bireyler yedikleri yiyecekler sonucunda kilo almamak için aşırı egzersiz yapma eğilimi gösterebilirler. Ayrıca egzersiz sonucunda yorgun ve bitkin düşen bireyler kilo alma korkusu ile günlerce yemek yemeyebilirler de. Sonrasında yaşanan bir atak ile yeniden aşırı yeme şeklinde bulimia nervoza kendini gösterebilir. Bu rahatsızlık günlük hayata ciddi anlamda etki eden bir yeme bozukluğudur ve bireylerin sağlıklarının ciddi ölçüde bozulmasına neden olabilir. Genellikle bunalım, depresyon, travmalar ve benzeri psikolojik rahatsızlıklar sonucu kendini gösteren bulimia nervoza, her bireyde aynı şekilde etkisini göstermez. Bazı bireylerde bu rahatsızlık yalnızca fazla yeme ve isteyerek kusma şeklinde kendini gösterir. Bazı bireyler ise yalnızca yeme davranışı gösterebilir. Kusma davranışı da her bireyde meydana gelmeyebilir.

Bulimia nervoza rahatsızlığına sahip olan bireylerde şu belirtiler olur: 

Tekrarlayan aşırı yeme nöbetleri meydana gelir. Bu nöbetler sırasında kişiler diğer bireylerden uzak olmak ister ve yedikten sonra suçluluk duyar. Aynı anda birbirinden farklı pek çok yiyeceği oldukça kısa zamanda yiyebilirler. 

Yeme kontrolü ortadan kalkar. Bazen birkaç gün yemek yemeyen bireyler başka bir gün adeta patlayan kadar yemek yiyebilirler. 

Nöbetlerde yenen yiyeceklerin kilo aldırmaması için yiyecekleri yedikten hemen sonra istemli şekilde kusma davranışı gerçekleşir. Bu davranış kişilerin kendini daha iyi hissetmesi için yapılsa da sağlığa oldukça büyük zararlar verebilir. 

Kişiler yeme nöbetleri sonrasında aşırı egzersiz yaparak ve günlerce aç kalarak suçluluklarını bastırmaya çalışırlar. Yenen yiyeceklerin kilo aldırmaması için bu nöbetler sonrasında birkaç gün genellikle egzersiz ile ve aç kalma ile geçer. 

Kişiler genellikle bu nöbetler sonrasında ya çok kilo alır ya da çok kilo verir. Bu sebeple de kendi vücutlarını beğenmemeye başlarlar ve daha sık nöbet geçirmeye başlarlar. Nöbetler kilo alma ve verme dengesini bozduğu için daha da sık gerçekleşmeye başlar. Daha sık gerçekleşen nöbetler ise daha çok kilo almaya ya da daha çok kilo vermeye neden olur. Bu şekilde bir kısır döngünün içine girilir. 

Tıkınırcasına Yemek İçin Hazırlanmak 

Bireyler kendilerini tıkınırcasına yemek için hazırlarlar. Örneğin yiyecekleri zamanı, yedikleri zaman ne hissedeceklerini düşünürler. Genellikle birinin yanında bu şekilde tıkınırcasına yemedikleri için eğer yanlarında biri varsa onun gitmesini beklerler. Hatta o kişiyi yanlarından göndermek için acele ile plan bile yapabilirler. Bu durum da yeme bozukluğunun gelişmeye başladığının ve ciddi bir hal aldığının göstergesidir.

Tıkınırcasına yemek, normal bir bireyin belli bir sürede yiyebileceğinden çok daha fazla yiyeceği aynı anda yemektir. Örneğin bir saat gibi kısa bir sürede pizza, dondurma, yoğurt, çikolata, ekmek, pasta gibi pek çok gıda aynı anda tüketilir. Bu besinlerin ne olduğu o anda önemsizdir. Örneğin tıkınırcasına yenen besin turşu, salça ya da soğan bile olabilir. Bu besinler tüketilirken yapılan iş çok normal gelir ve bireyin anlık olarak rahatlamasına neden olur. Bu rahatlamanın nedeni ise yemek yemek için kişinin kendini büyük bir gerginlik ile hazırlamış olmasıdır. Kişiler genellikle bu nöbetler öncesinde yemek yemek için adeta bir bağımlılık gibi yoksunluk çekerler. Günlerdir yemek yemiyor gibi hissederler ve bu şekilde tıkınırcasına yeme davranışı geliştirirler. “Nasıl olsa çok yemem, bir şey olmaz” gibi düşünceler ile kişiler tıkınırcasına yemek yiyerek kendilerini anlık olarak rahatlatırlar.

Tıkınırcasına Yeme Sonrasında Bireyler 

Tıkınırcasına yemek yiyen bireyler genellikle yeme anı yani nöbet bittiği anda suçluluk duymaya başlarlar. Bu suçluluk durumu ağlama krizlerine, kusma isteğine neden olabilir. Kusma isteği genellikle kilo almamak için yapılsa da aslında kişinin kendini o nöbeti hiç yaşamamış gibi hissetmesi ile ilgilidir. Bu şekilde bireyler nöbeti yaşadıktan sonra pişmanlık duymasını gerektirecek bir şey kalmadığını düşünür. Kusma davranışına ek olarak kişiler aşırı egzersiz yaparak yeme davranışlarını bastırmaya ve telafi etmeye çalışabilirler. Bu şekilde yeme davranışının yok sayılması sağlanmaya çalışılır. Sanki yeme davranışı hiç gerçekleşmemiş gibi yapmaya çalışan bireyler aşırı kilo kaybetmeye ya da aşırı kilo almaya başlayabilir. Kişiler bu yeme davranışlarından hemen sonra kilolarına ve fiziklerine karşı aşırı hassas ve dikkatli hale gelirler. Çevrelerindeki kişilerden duyacakları kilo ile ilgili bir iltifat bile bu bireylere olumsuz bir durum gibi görünebilir ve kişiler bir paranoya geliştirerek yeme davranışını bilip bilmediklerini bile düşünmeye başlayabilirler.

Beden Sağlığı İle Tıkınırcasına Yeme İlişkisi 

Kişiler aniden çok fazla besini yediği zaman vücut buna alışık olmadığından farklı bir tepki gösterebilir. Ayrıca kusma durumuna mide kasları alıştığı zaman kişi istemsizce kusma davranışı göstermeye de başlayabilir. Ayrıca gastrit, reflü, mide kanseri, mide kanaması ve benzeri pek çok rahatsızlık da bu nedenle görülebilir. Tıkınırcasına yemek ayrıca kişilerin zaten dalgalı olan moral durumuna daha da bozabilir. Kişiler farklı dertlerin yanında kilo alma ya da verme durumuna odaklanıp ona da üzülür hale gelebilir. Bu nedenle de daha fazla tıkınırcasına yeme davranışına ve kusma davranışına yönelebilir. 

Destek Almak 

Bireyler, tıkınırcasına yeme aşamasına geldiyse belli psikolojik ve ruhsal bozukluklara sahip oldukları söylenebilir. Bu genellikle onları çok üzen ya da onların ruh durumlarını bozan olaylar olabilir. Bu tür olaylar sonucunda bireyler tıkınırcasına yemeye ve sonrasında kilo problemi edinmeye başlayıp kusma ya da aşırı aç kalma durumunu yaşıyorsa mutlaka destek almalıdır. Bireylerin hem çeşitli problemlerini atlatması hem de fiziki anlamda herhangi bir hastalık ile karşılaşmamaları için destek almaları oldukça büyük öneme sahiptir. Destek alan bireyler hem yaşadıkları sorunlardan hem de yeme bozukluklarından uzaklaşabilirler. Kişileri yeme bozukluklarının neyden kaynaklandığının bilinmesi ve buna yönelik çözüm üretilmesi oldukça önemlidir çünkü bu hem yeme bozukluğunu hem de ortada mevcut olan problemi gidermeyi sağlar. Mevcut problem yeme bozukluğuna neden oluyorsa en kısa sürede terapiler yardımıyla ve kişinin çevresinin desteği ile bu problemin ortadan kaldırılması amaçlanır. Yeme bozukluğu da zamanla problemin ortadan kalkması ile azalabilmektedir. Tam anlamıyla alışkanlık haline gelmiş olan yeme bozuklukları ise ayrı terapiler gerektirebilir ve ortada herhangi bir sorun olmasa bile kişiler alışkanlık halinde tıkınırcasına yeme davranışını sergiliyor olabilir. Bu sebeple de yeme bozukluklarını en erken dönemde engellemek oldukça büyük öneme sahiptir.