1. Uzman
  2. Bersu DINÇ
Bersu DINÇ

Bersu DINÇ

Psikolog

Uzmanlıklar: Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları , Fobiler , Sosyal Fobi
Uzmanlıklar: Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları , Fobiler , Sosyal Fobi
Online Terapi
süre 50 dk
ücret 800
Yüz Yüze Terapi
süre 50 dk
ücret

Hakkında

Ben Bersu Dinç. Psikoloji (İngilizce) lisansımı 2023 yılının Haziran ayında İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi’nde ikincilikle tamamladım. Şu anda ise okulumda Klinik Psikoloji Tezli Yüksek Lisansa devam etmekteyim. Mezun olduktan sonra oyun terapisi eğitimine başladım. Kasım 2023 tarihinde Üretimhane ve Kadir Has Üniversitesi iş birliği ile düzenlenen Oyun Terapisi Sertifika Programını başarıyla tamamlayarak uygulayıcı sertifika kazanmaya hak kazandım. Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi, Kum Oyun Terapisi, Çocuk Merkezli Oyun Terapisi ve Filial Terapi eğitimlerimi tamamlayarak çocuk danışan kabulüne başladım. Aynı zamanda ACT Türkiye tarafından gerçekleşen Kabul ve Adanmışlık Terapisi tamamlamış bulunmaktayım. 2024 Ağustos ayından beri özel eğitim ve rehabilitasyon merkezinde kurum psikoloğu olarak görev almaktayım.

Danışmanlık/Terapi Süreci Hakkında

İlk terapi seansınızda sizi tanıyıp ihtiyaçlarınızı belirliyoruz. Seanslar genellikle 50 dakika sürer ve haftada bir yapılır, ancak ihtiyaçlarınıza göre sıklık ayarlanabilir. Terapinin konusu sizin getirdiğiniz sorunlara bağlıdır. Süreç genellikle 6-12 hafta sürer, ancak bireysel duruma göre uzatılabilir. Terapinin başında gizlilik ve etik kurallar hakkında bilgilendirme yapılır.

Çalışma Grupları

Yetişkin (18-65) Çocuk (6-12) Ergen (12-18)

Terapi Yaklaşımları

Kabul ve Kararlılık(ACT) Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) Çocuk Merkezli Oyun Terapisi Filial Oyun Terapisi (PCIT)

Eğitimler

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi - Lisans - Psikoloji

Sertifikalar

Kabul Ve Kararlılık Terapi Eğitimi - Act Türkiye - 15.5.2024 Oyun Terapisi Eğitimi - Üretimhane - 14.11.2023

Blog Yazıları

Öz Şefkat Nedir?

Bir yerinizi incittiğinizde, yaranızı temizleyip bantla sarmaz mısınız? O zaman, duygusal anlamda acı çektiğinizde de aynı şeyi neden yapmayasınız?Öz Şefkat Nedir?" Öz şefkat bir kabul etme şeklidir. Kabul etmek genel olarak deneyimlediğimiz şeyleri (bir düşünceyi ya da duyguyu) ima eder. Öz şefkat doğrudan bunları yaşayan benliğimizi kabul etme anlamına gelir. Acı çekme sürecinde kendimizi kabul etmemizdir.""Şefkat, yüreğin bir başkasının ıstırabına titreyerek yanıt vermesi ve bu ıstırabın hafifletilmesini istemesidir. Istırap çekerken kendimize yardım etmek istediğimizde deneyimlediğimiz duygu ise öz şefkattir."Öz şefkatin 3 anahtar özelliğiKendine iyi davranmakİnsanların ortak halleri olduğunu bilmekFarkındalıkKendine İyi DavranmakKendine iyi davranmak, bireyin kendisine karşı yargılayıcı olmasının tam tersidir. Kişinin kendi kusur ve eksiklerine karşı hoşgörülü olmasını içerir. Kendine iyi davranmak, öz eleştiri yerine kendini anlama ve destekleme yaklaşımını benimsemek demektir.İnsanların Ortak Halleri Olduğunu Bilmek“Deneyimlerimizi başkaları da paylaşır. İnsan deneyimlerinin ortak olduğunu anlamak, kişinin yalnızlık ve tecrit edilmişlik duygusundan kurtulmasını sağlar.”Hayatta başımıza talihsiz bir olay geldiğinde, sıklıkla bu acının yalnızca bizi bulduğunu ve sadece bizim bu kadar derin bir şekilde hissettiğimizi düşünme eğilimindeyiz. Bu durum, diğer insanların da benzer zorluklar yaşadığı gerçeğini göz ardı etmemize neden olabilir. Başkalarının da benzer mücadelelerden geçtiğini bilmek, kendimizi yalnız ve dışlanmış hissetme duygusunun hafiflemesine yardımcı olur.Farkındalık“Acı, algılamayı sınırlar. Bilinçli farkındalık ise ne vakit acı çektiğimizi, ne vakit kendimizi eleştirdiğimizi ve ne vakit kendimizi tecrit ettiğimizi fark etmemizi sağlar ve bize bir çıkış yolu gösterir.”Farkındalık, öz şefkatin temel unsurlarından biridir ve kişinin duygusal deneyimlerini yargılamadan fark etmesini sağlar. Öz şefkatte bilinçli farkındalık, kişinin acı çektiğini, kendine yönelik eleştirilerde bulunduğunu veya kendini yalnız hissettiğini fark etmesine yardımcı olur. Bu farkındalık, bireyin zorlayıcı duygularla yüzleşmesine ve onları kabullenmesine olanak tanır.Öz şefkat pratiği: Bir arkadaşına nasıl davranırsın?❤️🫂Hayatınızda hiç başkalarına gösterdiğiniz anlayışı ve sevgiyi kendinize göstermediğinizi fark ettiniz mi? Çoğu zaman sevdiklerimize karşı yumuşak, destekleyici ve sevgi dolu olabilirken, kendimize daha eleştirel ve sert olabiliyoruz. Bu alıştırma, bu farkı görmenize ve kendinize daha nazik davranmayı öğrenmenize yardımcı olacak.İhtiyacınız olanlar bir kağıt ve kalem 📃✏️1. Başkalarına Nasıl Davrandığınızı DüşününÖnce şunu hayal edin: Çok yakın bir arkadaşınız kötü bir dönemden geçiyor, kendini çok çaresiz hissediyor. Bu durumda ona nasıl davranırsınız?Ona neler söylersiniz?Ses tonunuz nasıl olur?Onu nasıl rahatlatmaya çalışırsınız?Bunları kısa bir şekilde yazın.2. Kendinize Nasıl Davrandığınızı DüşününŞimdi sıra sizde. Siz kötü bir dönemden geçerken, kendinizi başarısız, yalnız ya da üzgün hissettiğinizde, kendinize nasıl davranıyorsunuz?Kendinize neler söylüyorsunuz?İç sesinizin tonu nasıl?Kendinize karşı sert mi yoksa destekleyici misiniz?3. Farkları KeşfedinYazdıklarınızı karşılaştırın. Arkadaşınıza ve kendinize nasıl davrandığınız arasında bir fark var mı? Eğer bir fark görüyorsanız, neden böyle olduğunu düşünün. Kendi kendinize sert davranmanıza neden olan korkular, düşünceler veya alışkanlıklar neler olabilir?4. Kendinize Bir Arkadaş Gibi Davransaydınız…Kendinizi kötü hissettiğinizde, kendinize tıpkı yakın bir arkadaşınıza davrandığınız gibi davransaydınız, hayatınızda ne değişirdi? Bu sizin için nasıl bir fark yaratırdı? Bu düşüncelerinizi de yazın.Belki de bugünden itibaren, zorlandığınızda kendinize şu soruyu sorabilirsiniz:"Şu an bir arkadaşım bu durumda olsaydı, ona nasıl davranırdım?"Sonra aynı nazikliği kendinize göstermeyi deneyin.İlk başta garip gelse de, kendimize daha nazik ve anlayışlı yaklaşmak, zihinsel ve duygusal sağlığımız için büyük bir fark yaratabilir. Öz şefkat, kişinin kendi acısını fark edip ona sevgiyle yaklaşmasını, kendini yargılamaktan çok anlamaya çalışmasını içerir. Kendimize karşı daha şefkatli olduğumuzda, daha güçlü ve dayanıklı hissederiz, zorluklar karşısında daha hızlı toparlanabiliriz. Ancak birçok kişi, kendine şefkat göstermek yerine kendini acımasızca eleştirir, hataları için kendini suçlar ve yaşadığı zorluklar karşısında kendini yalnız hisseder. Oysa, öz şefkat geliştirmek yalnızca bireyin kendisiyle olan ilişkisini değil, genel yaşam kalitesini de olumlu yönde etkileyen bir beceridir. Öz şefkatin en önemli yönlerinden biri, kendimize bir dost gibi yaklaşmayı öğrenmektir. Zor bir dönemden geçerken, bir arkadaşımıza karşı nasıl anlayışlı ve destekleyici oluyorsak, kendimize de aynı şekilde davranmalıyız. Ancak çoğu zaman, kendimizi desteklemek yerine sert eleştirilerle yargılarız. “Neden daha iyi yapamadım?” veya “Herkes başarıyor, ben neden bu kadar zorlanıyorum?” gibi düşünceler zihnimizde yankılanır. Bu tür düşünceler sadece kendimizi daha kötü hissetmemize neden olur. Oysa, zor bir durum yaşadığımızda kendimize nazik ve anlayışlı sözler söylemek, daha sağlıklı bir zihinsel durum geliştirmemize yardımcı olabilir. Öz şefkati günlük hayatımıza dahil etmek için bilinçli farkındalık geliştirmek önemlidir. Kendimizi yargılamadan, yaşadığımız duyguları olduğu gibi kabul etmek ve onlara anlayışla yaklaşmak, öz şefkatin temel taşlarından biridir. Gün içinde kendimizi eleştirdiğimiz anları fark etmek ve bu eleştirileri daha nazik, destekleyici sözlerle değiştirmek iyi bir başlangıç olabilir. Örneğin, zor bir an yaşadığınızda, kendinize içten bir şekilde “Şu an gerçekten zorlanıyorsun ve bu çok normal. Kendine karşı nazik ol” demeyi deneyebilirsiniz. Öz şefkat sadece bireyin kendisi için değil, çevresindeki insanlarla olan ilişkileri için de faydalıdır. Kendine karşı daha anlayışlı olan bireyler, başkalarına karşı da daha empatik ve sabırlı olabilirler. Çünkü kendimize nazik davranmayı öğrendiğimizde, başkalarına da aynı anlayışı gösterebiliriz. Bu da ilişkilerimizde daha fazla samimiyet, bağ ve güven oluşturmamıza yardımcı olur. Unutmayın, kendinize şefkat göstermek bir ayrıcalık değil, bir ihtiyaçtır. Kendinizi yargılamak yerine, kendinize bir dost gibi yaklaşmayı seçin. Çünkü en çok ihtiyacınız olan şey, kendinizle kurduğunuz şefkat dolu bağdır. Öz şefkat geliştirmek zaman alabilir, ancak küçük adımlarla başlamak mümkündür. Bugünden itibaren kendinize şu soruyu sormayı alışkanlık haline getirebilirsiniz: “Şu an bir arkadaşım bu durumda olsaydı, ona nasıl davranırdım?” Sonra aynı nazikliği kendinize göstermeyi deneyin. Kendinize duyduğunuz şefkat arttıkça, hayatın getirdiği zorluklara karşı daha dayanıklı ve huzurlu bir bakış açısı geliştirdiğinizi fark edeceksiniz.Kaynak: Öz Şefkatli Farkındalık - Christopher Germer

Devamını Oku

Adresi

Akşemsettin, Suna Sk. No:20, 34070 Eyüpsultan/İstanbul, Türkiye

Uzmanin Adresi

Danışan Yorumları

Soru - Cevap

Kararsızlık

C... E... - 56 gün önce
merhaba öncelikle 19 yasindayim ve gundelik hayatimda yasamis oldugum temel problemlerden birisi ise kararsizlik problemi, bir seye karar verirken genelde uzerine cok dusunurum ornegin bakkaldan cips almak gibi ve bu durum benim iliski hayatima da cok yansimis vaziyette, surekli ama surekli birisiyle sevgili oldugumda onu sevdigimden supheleniyorum bazen gun boyu onunla konusmak sadece onu istiyorum hatta mesajlarima bile gec donus oldugu zaman kaygilaniyorum, dikkatimi baska bir seye vermeye kalkistigimda da ayni sekilde yine uzerine dusunuyorum ve bu durumdan oldukca rahatsizlik duyuyorum + mideme kadar vurmus oluyor. yarin oluyor diyelim o gün ondan tamamen sogumus halde uyaniyorum gun boyu konuşmak istemiyorum ilk oncesinde dedigim seylerin tam tersi bir davranista bulunuyorum. mesela suan da bir iliskim var ve ayrilma esigindeyiz tam anlamiyla sogumus durumdayim ama dun bayagi sevgi dolu ve onu hayatimin sonuna kadar istiyor vaziyetteydim bugun ise durum farkli halbuki bana karsi kotu bir davranisi olmadi. genel insanlarla cok konusan birisi de değilim hayatimda baska birisi de yok ondan baska o yuzden soguma esigine gelmiyorum tamamen bu kararsizligim olsun iliski hayatima direkt yansimis vaziyette bu durumdan nasil kurtulabilirim ya da benim durumum tam olarak ne? cunku daha oncesinde hic psikiyatriste gitmedim gerek de bulmadim ama bu siralar epey aklimi kurcalamis vaziyette.. cevaplarsaniz cok sevinirim
Yanıtları Göster (1)

Vicdan azabı

İ..D - 2 ay önce
Öncelikle bundan 1 sene öncesinde bana borderline teşhisi konuldu. O dönemden bu döneme kadar ( söylemek bile benim için çok zor şuan) çok fazla cinsel birlikteliğim oldu ve şuan bundan ne kadar utandiğimi ve vicdan azabı çektiğimi tahmin bile edemezsiniz. Önceden yoktu böyle bir şey bir anda başladı bende bu artık geceleri uyuyamıyor , ruyalarimda bununla alakalı çok korkunç şeyler görüyorum. Rüyamda birisi sürekli beni bu yaptıklarımı herkese anlatacağını, aileme beni rezil edeceğini söyleyerek tehdit ediyor ve her gece rüyalarımdan ter içinde kalkıyorum. Ayrıca bunun yanında en son ki cinsel ilişkimin üzerinden çok geçmiş olmasına rağmen hamile olduğumu veya bir hastalık kaptigimi düşünüp kendi kendimi yemekten kendimi alıkoyamiyorum. Ya bu bütün yaptıklarım ortaya çıkarsa ya da ya hamileysem şuana kadar kat ettiğim ilerleme hepsi yok mu olucak. Hayatım tepe takla mi olucak. Kendimi öldürmenin eşiğine geldim gerçekten yardım edin.
Yanıtları Göster (1)

Takıntı

... ... - 2 ay önce
Herşeyi çok kafama takıyorum hiç bişeyin üstesinden gelemiyorum
Yanıtları Göster (1)
Toplam 5 soru. Tümünü Gör