1. Uzman
  2. Fatma İzel ŞAHİN KAYA
Fatma İzel ŞAHİN KAYA

Fatma İzel ŞAHİN KAYA

Uzman Psikolog

(*)(*)(*)(*)(*)
Uzmanlıklar: İlişki / Evlilik Problemleri , Çocuk ve Ergenlik Dönemi Ruhsal Sorunları , Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları
Uzmanlıklar: İlişki / Evlilik Problemleri , Çocuk ve Ergenlik Dönemi Ruhsal Sorunları , Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları
Online Terapi
süre 45 dk
ücret 1800
Yüz Yüze Terapi
süre 45 dk
ücret 2000

Hakkında

Merhaba, Ben Uzman Psikolog & Aile Danışmanı Fatma İzel ŞAHİN KAYA. İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi psikoloji bölümünü yüksek onur öğrencisi olarak bitirdim. Lisans sürecimde anaokulu, lise ve çeşitli dernekler üzerinde gözlem ve staj yaptım. Tezli yüksek lisansımı Maltepe Üniversitesi'nde Gelişim Psikolojisi üzerine tamamladım. Çocukları değerlendirme sürecinde kullanılan objektif ve projektif testler eğitimlerini aldım ve tecrübelerini kazandım. Terapi de gerekliliğe göre eğitimlerini aldığım Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi, Enneagram, Masal Terapisi, Çocuk Resimleri Analizi, Çözüm Odaklı Terapi, Şema Terapisi ve Bilişsel Davranışçı Terapiyi uygulamaktayım. Aile ve çift danışmanlığı, bireysel terapi, çocuk ve ergen terapisinde online danışmanlık ve yüz yüze terapi hizmeti vermekteyim. Her bireyi özel olarak değerlendirmekte, kişilerin kendilerini fark etme, değişme ve gelişim süreçlerine eşlik etmekten memnuniyet duymaktayım. Sizler ile de görüşmek üzere.

Danışmanlık/Terapi Süreci Hakkında


Terapi süresi ortalama 45 dakikadır. Bu süreç, danışan ile danışmanın beraber yol alma, danışanın değişim ve gelişim sürecin kapsamaktadır. Sağlık tek başına fiziksel iyi olma hali değil ruhsal iyi olma halidir ve bütün olarak ele alınmalıdır. İlk seans terapi gündeminin belirlenmesi, danışanın detaylı öyküsünün alınması ile gerçekleşir. Daha sonraki seansların ilerleyişi gereklilik durumuna göre uygulanacak olan ekolün anlatımı ve çeşitli tekniklerin kullanımı doğrultusunda ilerlemektedir. Her birey biricik olduğu için uygulanacak seans yapısı ve süresi de danışana göre değişmektedir.


ALANLAR:

  • Yetişkin Terapisi
  • Çocuk & Ergen Terapisi
  • Ebeveyn Danışmanlığı
  • Gelişim dönem sorunları (dil, bilişsel, duygusal, kişisel ve ahlaki gelişim),
  • Aile Danışmanlığı
  • Ebeveyn tutumları & Aile İçi Çatışmalar
  • İlişki & Evlilik Problemleri
  • Evlilik Öncesi Danışmanlık
  • Kişilerarası İlişkilerde Problemler
  • İş ve eğitim sorunları
  • Stres Yönetimi
  • Öfke Kontrol
  • Özgüven Problemi & Yeterlilik sorunları,
  • Yetersizlik ve Değersizlik Algısı
  • Bağlanma sorunları
  • Fobiler/Korkular
  • Kaygı Bozuklukları
  • Panik Bozukluk
  • Kayıp/Yas/Ayrılık
  • Depresyon & Mutsuzluk
  • Çatışma Çözme Becerileri
  • Teknoloji Bağımlılığı (ekran, oyun, internet, telefon , sosyal medya vb.)


Not 1: 18 yaşın altındaki danışanlar için ebeveyn onayı gerekmektedir.

Not 2: WISC-R (Wechsler Çocuklar İçin Zeka Ölçeği) Testi Ücretli olarak yapılmaktadır.

Not 3 : Seans içerisinde ücretsiz test ve envanterler uygulanmaktadır.


inst--- psikologfatmaizelsahin


Kimse yalnız değildir. Her zaman sizi dinlemek için bekleyen birileri vardır...

Sevgilerle...

Çalışma Grupları

Ergen (12-18) Yetişkin (18-65) Okul Öncesi Çocuk (0-6) Çocuk (6-12) LGBT+ Çift & Partner

Terapi Yaklaşımları

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) Eklektik Terapi Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi (SFBT) Bilişsel Davranışçı Aile Terapisi Çözüm Odaklı Aile Terapisi Yapısal Aile Terapisi Oyun Terapisi Şema Terapi

Eğitimler

İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi - Lisans - Psikoloji Maltepe Üniversitesi - Yüksek Lisans - Psikoloji

Sertifikalar

Aile Danışmanlığı - Biruni Üniversitesi - 14.3.2021 Pedagojik Formasyon Sertifikası - Marmara Üniversitesi - 9.11.2020 Bilişsel Davranışçı Oyun Terapisi Eğitimi - Ayvansaray Üniversitesi - 19.9.2021 Masal Terapistliği Uygulayıcı Eğitimi - Biruni Üniversitesi - 5.5.2021 Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi - Ayvansaray Üniversitesi - 24.3.2021 Çocuk İstismarı Tanı Ve Müdahale A Eğitimi - Ev Okulu Derneği - 10.10.2021 Diksiyon Eğitimi - İsmek - 9.12.2018 Stres Yönetimi - Rodos Eğitim - 25.12.2016 Etkili Sunum Tekniği Eğitimi - Rodos Eğitim - 25.12.2016 Çocuk Resmi Eğitimi - Ev Okulu Derneği - 20.4.2021 Enneagram Eğitimi - Ev Okulu Derneği - 26.9.2021 Çocuk Ve Ergenlerde Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitim - Ayvansaray Üniversitesi - 17.10.2021 Objektif Çocuk Değerlendirme Testleri Eğitimi - Ev Okulu Derneği - 30.9.2020 Yaratıcı Drama İle Akran Zorbalığı Eğitimi - Ev Okulu Derneği - 8.1.2022 Akıl Ve Zeka Oyunları Eğitimi - Ev Okulu Derneği - 22.6.2023

Blog Yazıları

Romantizmin Sonu mu? Uzun Süreli İlişkilerde Heyecanı Korumak İçin 7 Kritik Adım!

Bir zamanlar tutkulu başlayan bir ilişkinin zamanla monotonlaştığını hissetmek birçok çiftin yaşadığı ortak bir deneyimdir. Peki, aşkın ilk günlerindeki heyecan gerçekten kaybolmak zorunda mı, yoksa onu yeniden canlandırmak mümkün mü? Uzun süreli ilişkilerde romantizmi canlı tutmanın yollarını keşfetmek için işte 7 kritik adım ve güncel diziler ile çeşitlendirilmiş örnekleri !1. Yenilikçi Olun ve Rutinleri Kırın : İlişkilerde monotonluk en büyük heyecan öldürücülerden biridir. Günlük rutinler, sürekli aynı aktiviteleri yapmak ve tahmin edilebilirlik, ilişkide duygusal bir durgunluğa yol açabilir. Bunun önüne geçmek için ilişki içerisinde yeni deneyimler keşfetmeye uygun bir alan oluşturmak kıymetlidir. Hiç gitmediğiniz bir yere seyahat edin, birlikte yeni lezzetler deneyin, farklı hobiler edinin veya sıradan bir akşamı beklenmedik bir sürprizle özel hale getirin. Yeni ve heyecan verici aktiviteler çiftler arasındaki bağı güçlendirmektedir. Örneğin, Emily in Paris dizisinde Emily ve Gabriel'in rutinlerinden sıyrılarak Paris'te spontane keşifler yapmaları, ilişkilerinde heyecanı artıran bir faktör olarak gösterilebilir.2. Fiziksel Teması İhmal Etmeyin : Romantizmin azalmasının en önemli nedenlerinden biri de ilişki içerisinde fiziksel temasın azalması durumudur. El ele tutuşmak, sarılmak,küçük dokunuşlar ve göz teması, partnerinizle olan bağınızı güçlendirir. Oksitosin hormonu fiziksel temas ile salgılandığı için yakın ilişkilerin heyecanını kaybetmemesi için fiziksel temas önemli bir kriterdir. Örneğin, Bridgerton dizisinde Daphne ve Simon'un dokunsal yakınlığı, aralarındaki tutkunun ve romantizmin güçlenmesine katkı sağlar.3. Kaliteli Zaman Geçirin :Birlikte geçirilen zamanın kalitesi, miktarından daha önemlidir. Telefonlarınızı bir kenara bırakın, televizyonu kapatın ve gerçekten birbirinize odaklanın, çünkü romantizmin azalma nedenlerinden biri ise geçirline zamanın kalitesini kaybetmesidir. Fiziksel olan aynı alanda olsak bile ruhsal olarak birbirimizden kopuk olduğumuz anlar ilişkilerin en büyük katilidir. John Gottman’ın çalışmalarına göre, çiftlerin düzenli olarak derinlemesine sohbetler yapması, birbiriyle zaman geçirmesi asıl olarak birbirlerini hayatlarına dahil etmesi uzun vadede ilişkileri güçlendirmektedir. This Is Us dizisinde de Jack ve Rebecca'nın birlikte kaliteli zaman geçirmeye verdiği önemle ilişkilerindeki derinliği korumalarına yardımcı olduğu görülmektedir.4. Duygusal Bağınızı Güçlendirin :Romantizmin kaybolmasının temel sebeplerinden biri, çiftlerin birbirlerine duygusal olarak uzaklaşmasıdır. Partnerinizin hislerine ve düşüncelerine gerçekten ilgi gösteriyor musunuz, onu gerçekten samimi şekilde dinliyor musunuz yoksa alışkanlık haline gelmiş bir ilişki içinde mi yaşıyorsunuz gibi mi hissediyorsunuz ?Modern Love dizisinde farklı bölümlerde işlenen derin duygusal bağlar, romantik ilişkilerin temel taşlarından biri olarak karşımıza çıkıyor. Derin duygusal bağın oluşması için partnerlerin birbirini aktif şekilde dinlemesi, bir önceki madde de bahsettiğim gibi hayatlarına dahil etmesi gerekmektedir.5. Küçük Jestlerle Büyük Etkiler Yaratın :Romantizmi canlı tutmanın en güzel yollarından biri, küçük ama anlamlı jestler yapmaktır. Sevgi gösterisi için pahalı, uzun uğraşlar sonucu oluşturulan, fazlasıyla planlı davranışlar kadar sabah kahvesini/çayını hazırlamak, küçük notlar bırakmak, beklenmedik bir şekilde sevdiğiniz bir şeyi paylaşmak gibi basit ama etkili davranışlar da ilişkinize sevgi ve şefkat katacak ve mutluluğunuzu arttıracaktır. Örneğin, How I Met Your Mother dizisinde Marshall'ın Lily'ye sürekli küçük jestlerle sevgisini göstermesi, ilişkilerinde romantizmin korunmasına yardımcı olur.6. Birbirinizin Bireysel Alanına Saygı Gösterin : Her ilişki iki bireyin birlikteliği üzerine kurulur. Ancak bazı çiftler zamanla birbirine fazla bağımlı hale gelebilir ve bu durum ilişkiyi boğucu bir hale getirebilir. Partnerinizin bireysel alanına ve ilgi alanlarına saygı göstermek, onun kişisel gelişimine destek olmak ilişkinizi daha sağlıklı bir seviyeye taşıyacaktır. Sağlıklı şekilde biz olmayı başarabilmek için öncelikle sağlıklı bir bene sahip olmamız gerektiği unutulmamalıdır.Yine bir dizi üzerinden örneklendirmek gerekirseThe Marvelous Mrs. Maisel dizisinde Midge'in kendi kariyerine odaklanması, kişisel alanın bir ilişkide nasıl önemli olduğunu gösteren güzel bir örnektir.7. Ortak Hedefler Belirleyin :İlişkilerde heyecanın kaybolmasının bir diğer sebebi, çiftlerin zamanla ortak bir amaç etrafında birleşememesidir. Gelecek planlarınız var mı? Beraber bir hedefe yönelmek, sizi bir ekip olarak daha güçlü kılar. Uzun vadeli ortak hedefler belirleyen çiftlerin, ilişkilerinde daha fazla tatmin yaşadığı araştırmalarla kanıtlanmıştır. Örneğin, Parks and Recreation dizisinde Leslie ve Ben’in ortak projeler ve hedefler doğrultusunda birlikte çalışmaları, ilişkilerini güçlü tutmalarına yardımcı olur.Sonuç: Romantizm Yeniden Canlandırılabilir mi?Evet, romantizm kaybolmak zorunda değil! Ancak onu canlı tutmak için çaba göstermek gerekiyor. Uzun süreli bir ilişkiyi yürütmek, tıpkı bir bahçeye bakmak gibidir. Sulamazsanız, ilgilenmezseniz solmaya başlar. Ancak doğru adımları atarak, heyecanı ve sevgiyi her zaman canlı tutabilirsiniz.Partnerinizle ilişkinize dışarıdan bir gözle bakarak, bu 7 adımı uygulamaya başlamak için bugün güzel bir fırsat olabilir. Unutmayın, romantizm sadece büyük jestlerden değil, günlük hayatta gösterilen küçük ama anlamlı çabalardan beslenir!Sizler de ilişkinizi canlı tutmakla ilgili zorlandığınızı ya da ilişkinizin monotonlaşmaya başladığını düşünüyor ve bu konuda profesyonel bir destek almayı düşünüyorsanız bana ulaşabilirsiniz. Randevu takviminden istediğiniz zaman seans alabilir ya da soru sorabilirsiniz.Sevgilerle,UZMAN PSİKOLOG VE AİLE DANIŞMANI FATMA İZEL ŞAHİN KAYAKaynakça:Aron, A., Norman, C. C., Aron, E. N., & McKenna, C. (2000). "Couples' shared participation in novel and arousing activities and experienced relationship quality." Journal of Personality and Social Psychology.Feldman, R., et al. (2014). "The Role of Oxytocin in Romantic Relationships." Journal of Social Neuroscience.Gottman, J. (1999). "The Seven Principles for Making Marriage Work." Harmony Books.Reis, H. T., & Aron, A. (2008). "Love and intimacy: Their role in close relationships." Handbook of Relationship Science.Bu yazıda yapay zeka desteği kullanılmıştır.

Devamını Oku

Orman ve Toplum: Uyum ve Farklılıklar Arasındaki Derin Bağ

Hayatını ormanda geçiren bir ağaç, yalnızca kendi köklerine ve çevresine odaklanmaz. Onun varlığı, ormanın tamamıyla, diğer ağaçlarla ve tüm ekosistemle iç içe, bir uyum içinde sürer. Orman bir bütün olarak, tek tek ağaçların varlıklarıyla şekillenir ve her bir ağaç, ormanın dengesine katkı sağlar. Peki ya toplum? İnsanlar, her biri kendi bağımsızlıklarıyla hareket eden, fakat aynı zamanda birbirleriyle etkileşimde bulunan canlılar. İnsanlar da, ormanın ağaçları gibi, toplumda belirli bir dengeye ve uyuma katkıda bulunur. Ancak, ormanın ağaçları ile toplumun insanları arasında bazı benzerlikler ve önemli farklar vardır.Bir ormanı ve toplumu karşılaştırarak, uyumun nasıl şekillendiğine ve her bir bireyin bu uyumdaki rolüne daha yakından bakalım.Orman ve Toplum: Her Ağaç Bir BireyBir ormanı hayal edin: Her ağaç, kendi özelliklerine sahip, fakat aynı zamanda büyük bir ekosistemin parçası olan bir varlık. Her bir ağaç, kendi köklerine dayanarak hayatta kalır ve büyür, ancak diğer ağaçlarla, hayvanlarla ve bitkilerle bir etkileşim içinde var olur. Ormanda her şey, bir denge üzerine kuruludur. Ağaçlar, birbirlerinin gölgesinde büyür, kökleri yerin derinliklerine uzanır ve birlikte suyu, ışığı, besinleri paylaşırlar. Bir ağaç tek başına hayatta kalabilir ama ancak diğer ağaçlarla birlikte yaşamaya devam ederse tam potansiyeline ulaşabilir.İnsanlar da benzer şekilde, toplumu oluşturan bireylerdir. Her birey, kendi hayatta kalma mücadelesini gösterir, kendi düşünceleri ve arzularıyla hareket eder ve var oluşunu sürdürür. Fakat toplum, bireylerin birbirleriyle etkileşimiyle var olur. Her bir birey, toplumun ekosisteminde bir yer edinir ve diğer bireylerle etkileşimde bulunarak toplumsal dengeyi şekillendirir. Tıpkı ormanda bir ağacın köklerinin birbirine yakın olması gibi, toplumdaki bireyler de bir araya gelir ve bir bütünün parçası olurlar.Ağaçların Pasif Uyumu ve İnsanların Aktif HareketleriOrmanlar, genellikle pasif bir uyumdan beslenir. Ağaçlar, toprağa köklerini salarken, hava ve suyla etkileşimde bulunurlar; büyürler ve çevrelerine uyum sağlarlar, fakat bu uyum, aktif bir hareketten ziyade doğanın bir gerekliliğidir. Bir ağaç, kendi başına yalnızca var olamaz; ancak ormanla uyum içinde olduğunda hayatta kalır. Ağaçların bu pasif tutumu, diğer ağaçlarla ve çevresindeki doğal öğelerle bir bütün haline gelir. Orman, bu pasif uyumu besler ve sürdürülebilir bir denge sağlar.Toplumda ise işler biraz daha farklıdır. İnsanlar, sadece çevrelerine uyum sağlamakla kalmazlar, aynı zamanda aktif bir şekilde toplumu şekillendirirler. İnsanlar, toplumsal düzenin, normların, değerlerin ve kuralların yaratıcılarıdır. Ağaçlar gibi pasif şekilde var olan bir insan toplumu, sağlıklı ve verimli bir toplum haline gelmez. İnsanlar, bireysel hareketleriyle, bilinçli seçimleriyle ve toplumsal değişimlere karşı koyma ya da adapte olma şekilleriyle toplumu şekillendirir. Bir toplumun var olması ve gelişmesi için bireylerin sadece var olması yetmez; aktif bir şekilde katkı sunmaları, fikirlerini paylaşmaları ve toplumu dönüştürmeye yönelik adımlar atmaları gerekir.Bununla birlikte, insanlar arasındaki etkileşimlerin çoğu, ağaçlar arasındaki etkileşimlerden çok daha karmaşıktır. İnsanlar sosyal varlıklardır ve bu yüzden toplumu sadece pasif bir uyum içinde görmek, toplumsal yapıyı anlamak için yetersiz kalır. Her birey, etrafındaki insanlar ve diğer bireylerle yaptığı etkileşimlere ve de toplumsal koşullara göre değişim gösterir. Bu, ormandaki ağaçlardan daha farklı bir dinamik oluşturur; bir toplum, her bireyin kendi içsel özellikleri ve dışsal koşulları ile şekillendiği bir ağ yapısıdır.Denge: Ağaçların Gölgeleri ve İnsanların KatkılarıOrmanın dengesini sağlayan şey, ağaçların birbirine olan bağlılıklarıdır. Ağaçlar, büyüyüp genişledikçe, birbirlerine gölge yapar ve bu şekilde büyümeleri engellenen bazı türler, zeminlerinde güneş ışığını daha rahat alabilirler. Ormanda her ağaç, çevresindeki ekosistemle olan ilişkisini sürekli olarak göz önünde bulundurur. İleriye doğru büyüdükçe, çevresindekilere nasıl etki edeceğini, onları nasıl etkileyeceğini düşünür.Toplumda içinde de benzer bir denge gereklidir. Fakat toplumda bu dengeyi kurabilmek, insanların sürekli çabası ile mümkündür. İnsanlar, birbirlerini hem şekillendirir hem de bu şekillendirme sürecinde diğerlerine etki eder. Bir toplum, sadece bireylerin kendi arzularına odaklanarak sağlıklı bir şekilde işleyemez. Her birey, diğer bireylerle uyum içinde olmak için katkı sağlar. Bir ormandaki her ağaç, diğer ağaçlarla ve çevreyle uyum içinde büyürken, insan toplumu da benzer bir uyumu sağlamak için sürekli olarak çaba sarf eder.Sonuç: Orman Gibi Bir ToplumSonuç olarak, ormanlar ve toplumlar arasında güçlü bir paralellik vardır. Her ikisi de, tek tek bireylerin uyumlu bir şekilde bir arada yaşamalarını gerektirir. Ormanlar, ağaçların pasif uyumuna dayanarak var olurken, toplumlar insanların aktif katkılarıyla gelişir. Ancak her ikisi de bir bütün olarak, bireylerin bir araya gelmesiyle güç kazanır. Ağaçlar, çevrelerine uyum sağlar, ancak insan toplumlarında bu uyum, bilinçli bir çaba ve sürekli bir değişimle sağlanır.Toplum, ormandaki ağaçlar gibi birbirine bağlıdır ve her birey, toplumsal ekosistemi şekillendirir. Bir orman ne kadar çeşitli ağaçlarla doluysa, bir toplum da o kadar güçlü olur. Fakat bu çeşitliliğin uyum içinde işleyebilmesi için, her bireyin katkısı önemlidir. Ağaçlar gibi, bazen pasif bir uyumdan faydalanmamız gerekebilir, ama çoğu zaman aktif bir hareket, düşünce ve değişimle toplumu daha güçlü bir hale getirebiliriz.Eğer siz de toplumsal denge içinde kendi yerinizi daha iyi anlamak, farkındalığınızı artırmak ve bireysel katkılarınızı daha bilinçli hale getirmek istiyorsanız, seans almak ya da soru sormak için benimle iletişime geçebilir ve bireysel danışmanlık alabilirsiniz.Sevgilerle,UZMAN PSİKOLOG VE AİLE DANIŞMANI FATMA İZEL ŞAHİN KAYAKaynakça:Durkheim, É. (1893). Toplumsal İşbölümü Üzerine. Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları (Türkçeye Çev.: Mehmet Küçük).https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/300036-Bu yazıda yapay zeka desteği kullanılmıştır.

Devamını Oku

Adresi

Mecidiyeköy, Mecidiyeköy Yolu Cd. No:5/19, 34387 Şişli/İstanbul, Türkiye

Uzmanin Adresi

Danışan Yorumları

Çok iyidi

(*)(*)(*)(*)(*)
Ö... B... - 13 ay önce
Çok iyi dinledi, kendimi çok iyi hissettim........

İzel

(*)(*)(*)(*)(*)
Ceylan - 2 yıl önce
Seans sonunda harika hissettim, son derece h en profesyonel hem de samimi bir anlatımı vardı İzel hanım in, iyiki kendisi ile başladım çok memnunum, kesinlikle tavsiye ediyorum, sevgiler

Çok memnun kaldım

(*)(*)(*)(*)(*)
Marvel - 2 yıl önce
Online da ilk seansımdı. Şans eseri girip son dakika randevu aldım ve beklediğimden daha iyiydi. Karşılaması, soruları ve içimi rahatlatan sözleri için teşekkür ederim.
Toplam 5 yorum. Tümünü Gör
Soru - Cevap

Durumu hakkında bilgi verirmis

İrem - 32 gün önce
Kızım 17 yaşında 12. Sınıf öğrencisi ara sıra ( en az haftada 1 kere) evde bulduğu rastgele ilaçları 5 6 ilaç birden içiyor. Durduk yere iğneyi alıp kan almaya çalışıyor kendinden . Kızım iğneden korkuyor ve sağlık okumayı da düşünmüyor. Sürekli telefon oynuyor ve asosyal dışarı falan çıkmıyor.
Yanıtları Göster (4)

utanma

B... S... - 41 gün önce
mrb kızım 5.5 yaşnda anaokuluna gidiyor açıldığından beri bi arkadaşının elini tutmadan sınıfa giremiyor hiç bir şekilde kendi girmesi için ikna edemiyorum illa bi arkadışıyla tutuşup girebiliyor sınıf içindede arkadaşı elinden tutsun istiyormuş ve başkasıyla oynamasına izin vermiyormuş başka kalabalık yerlerde de öyle kendi giremiyor ortalama utanıyorum diyor zamanla bu sorunu düzelir mi acaba kendi girmesi için nasıl yönlendirmem gerek 1.sınıfta nasıl yaparız bu şekil devam ederse teşekkürler
Yanıtları Göster (1)

İngilizce seans

Onur - 54 gün önce
Merhaba Fatma hanım, eşim ile terapi almak istiyoruz fakat eşim Türkçesine güvenmediği için ingilizce konuşabilecek bir danışmanı arıyoruz. Siz terapileriniz iki filde yapıyor musunuz diye sormak istedim.
Yanıtları Göster (1)
Toplam 126 soru. Tümünü Gör