1. Uzman
  2. Hidayet ÇALIŞKAN
Psikolog Hidayet ÇALIŞKAN Profil Fotoğrafı

Hidayet ÇALIŞKAN

Psikolog

(*)(*)(*)(*)(*)

Uzmanlıklar:

İlişki / Evlilik Problemleri , Çocuk ve Ergenlik Dönemi Ruhsal Sorunları , Depresyon ve Mutsuzluk
Online TerapiOnline Ter...
süre 45 dk
ücret 2300
Yüz Yüze TerapiY. Yüze Ter..
Hizmet vermiyor

Hakkında

Merhabalar, Ben Psikolog & Psikoterapist & İlişki ve Aile danışmanı Hidayet ÇALIŞKAN, Elazığ (1969) doğumluyum. İlk Orta ve lise öğrenimimi Elazığ'da tamamladım.1989-1993 yıllları arasında Üniversite lisans eğitimimi Ankara Hacettepe üniversitesi Psikoloji bölümünde başarı ile tamamlarken eğitim süresince klinik anlamda psikoterapi ve psikopatoloji ile özel ve mesleki olarak ilgilendim. Hem resmi hemde özel bir çok klinikte tamamladim. Uzun yıllar (30 yıl) kamu hizmetinde psikolog olarak, çalıştım Uzmanlık alanlarımı nitelikli kılmak adına; İstanbul Psikoterapi Enstitüsü Merkezinde Psikiyatrist Dr.Tahir Özakkaş tarafından verilen Bütüncül Psikoterapi eğitimimi teorik, formülasyon ve süpervizyon şeklinde üç yıl boyunca başarı ile tamamladım. Terapilerde Dinamik temelli ; Bütüncül Psikoterapi temel ekseninde, danışanın ihtiyacına göre Bilişsel ve Davranışçı Psikoterapi, Psikanalitik Psikoterapi, , Duygu Odaklı Terapi ve Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi yaklaşımınını benimsemekteyim.

Danışmanlık/Terapi Süreci Hakkında

ONLİNE PSİKOTERAPİ VE ONLİNE PSİKO-DANIŞMANLIK SÜRECİ HAKKINDA ;

Terapistiniz olarak benimle birlikte belirlediğiniz aralıklar ile olacaktır. Her bir seans 45 dk sürer. Seanslar tam saatinde başlayacaktır. Bu seanslar süresince şikayet ve sorunu ve sizi ayrıntılı tanıyıp ilerliyor olacağız. Seanslarda konuşulanlar üçüncü şahıslar ile asla paylaşılmayacaktır. Herhangi bir sebep ile yapılacak olan seans iptalleri en az 24 saat öncesinden haber verilmelidir.

Değerli danışan, terapi sürecinizde sorunlarınızla baş etmenin yanı sıra; psikolojik sağlamlık, öz şefkat ve bilişsel esneklik ve psikolojik farkındalık becerilerinizi de birlikte çalışarak geliştireceğiz.

Kendinizi ve çevrenizi anlamak,

Psikolojik ve zihinsel Farkındalık kazanmak,

Öz şefkatinizi artırmak,

Anda ve dengede kalabilmek,

Yargılanmadan anlatmak ve anlaşıldığınızı hissetmek

Sorunlarınızla baş etmek istiyorsanız benden yardım alabilirsiniz.

Eğer bu cümlelerden biri veya birkaçı:

"Aynı şeyleri tekrar tekrar yaşıyorum"

"Hayatımda bir şeyler eksik"

"Ne yapmam gerektiğini bilmiyorum"

"Harekete geçemiyorum"

"Belirsizlik beni yoruyor"

"Sabırsızım, bir şeyler hemen değişsin istiyorum" size uyuyorsa yine benden destek alabilirsiniz.

Benden yardım alabileceğiniz konular neler?

  • Yetişkin Terapisi
  • Çocuk & Ergen Terapisi
  • Ebeveyn Danışmanlığı
  • Gelişim dönem sorunları (dil, bilişsel, duygusal, kişisel ve ahlaki gelişim),
  • Aile Danışmanlığı
  • Ebeveyn tutumları & Aile İçi Çatışmalar
  • İlişki & Evlilik Problemleri
  • Evlilik Öncesi Danışmanlık
  • Kişilerarası İlişkilerde Problemler
  • İş ve eğitim sorunları
  • Stres Yönetimi
  • Öfke Kontrol
  • Özgüven Problemi & Yeterlilik sorunları,
  • Yetersizlik ve Değersizlik Algısı
  • Bağlanma sorunları
  • Fobiler/Korkular
  • Kaygı Bozuklukları
  • Panik Bozukluk
  • Kayıp/Yas/Ayrılık
  • Depresyon & Mutsuzluk
  • Çatışma Çözme Becerileri
  • Teknoloji Bağımlılığı (ekran, oyun, internet, telefon , sosyal medya vb.)

Dikkat edilmesi gereken noktalar:

Eğer ilk kez terapi alacaksanız, "Kendimi nasıl anlatmam gerekiyor?" gibi bir endişeniz olabilir. Ben sizi özellikle ilk seanslarda sorularımla yönlendiriyorum ve tanımaya başlıyorum.

Daha önce aldığınız psikolojik yardım etkili olamamış veya yetersiz kalmış olabilir. Her terapistin danışanıyla bağ kurma şekli ve iletişimi farklı. Bu yüzden size güven veren bir terapistle kuracağınız bağ da başka özellikte olacak. Anlaşıldığınızı, gerçekten duyulduğunuzu ve olduğunuz halinizle kabul edildiğinizi hissettiğiniz bir yer terapi seansları bana göre. İlerlememiz gereken yol belli, ben bu süreci kişiye özel-rölatif hale getiriyorum.

Merak ettiklerinizi soru sorma seçeneğiyle bana sorabilirsiniz.

BEKLERİM ..Görüşürüz..

Çalışma Grupları

Çift & Partner Ergen (12-18) Yetişkin (18-65) Okul Öncesi Çocuk (0-6) Çocuk (6-12) Yetişkin (65+)

Terapi Yaklaşımları

Bilişsel Davranışçı Aile Terapisi Bütüncül Psikoterapi Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) Çözüm Odaklı Aile Terapisi Davranışçı Terapi Bilişsel Terapi (CPT) Duygu Odaklı Terapi Hızlandırılmış Deneyimsel Dinamik Psikoterapi Kültüre Duyarlı Terapi Psikodinamik Aile Terapisi Akılcı Duygusal Davranışçı Terapi (REBT) Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi (SFBT) Varoluşcu Terapi

Eğitimler

Hacettepe Üniversitesi - Lisans - Psikoloji

Sertifikalar

Motivation Systems And Model Scenes - Psikoterapi Enstitüsü Tahir Özakkaş - 1.9.2013

Aile Eğitim Programı Egiticilerin Eğitimi Teşekkür Belgesi - Aile Ve Sosyal Politikalar Bakanlığı - 1.9.2013

Bütüncül Psikoterapi - Psikoterapi Enstitüsü Tahir Özakkaş - 1.9.2013

Aktarım Odaklı Psikoterapi - Psikoterapi Enstitüsü Tahir Özakkaş - 1.9.2023

Ego State Thrapy - Psikoterapi Enstitüsü Tahir Özakkaş - 1.9.2023

Tömer İnglish Courses - Ankara Üniversitesi Tömer - 1.9.2013

Son Blog Yazıları

Eşler Arası Aldatma ve Aldatılma: Psikolojik, Sosyal ve Ekonomik Analizi

Eşler Arası Aldatma ve Aldatılma: Psikolojik, Sosyal ve Ekonomik Nedenlerin Derinlemesine AnaliziEşler arası aldatma ve aldatılma, insan ilişkilerinin en karmaşık ve duygusal açıdan sarsıcı konularından biridir. Bu durum, yalnızca bireylerin özel hayatlarını değil, aynı zamanda toplumsal yapıyı ve bireylerin ruhsal sağlığını derinden etkiler. Psikolojik, sosyal ve ekonomik faktörler, aldatma ve aldatılma süreçlerinde önemli roller oynar. Bu makalede, bilimsel olarak kabul edilen nedenleri ele alarak, duyarlı psikolog ve psikoterapist Hidayet Çalışkan’ın uzman görüşlerinden de faydalanarak konuyu ayrıntılı bir şekilde inceleyeceğiz.Psikolojik Nedenler: Zihnin ve Duyguların KarmaşasıAldatma ve aldatılma, bireylerin iç dünyasında derin izler bırakan psikolojik süreçlerle yakından ilişkilidir. Duyarlı psikolog ve psikoterapist Hidayet Çalışkan, aldatmanın genellikle bireyin duygusal tatminsizlik, özgüven eksikliği ve bağlanma sorunlarından kaynaklandığını belirtmektedir. Psikolojik açıdan, aldatma eylemi, bireyin kendi iç dünyasındaki boşlukları doldurma çabasının bir yansıması olabilir. Örneğin, depresyon veya anksiyete gibi ruhsal sorunlar, bireyi sağlıklı olmayan davranışlara yöneltebilir. Araştırmalar, narsisistik veya borderline kişilik özelliklerine sahip bireylerin aldatmaya daha yatkın olduğunu göstermektedir. Bu kişiler, genellikle kendilerini değerli hissetme ihtiyacı duyar ve bu ihtiyacı karşılamak için partnerleri dışında başka ilişkiler arayabilirler. Ayrıca, çocukluk döneminde yaşanan travmalar veya güvensiz bağlanma stilleri, bireylerin yetişkinlikte sadakatsiz davranışlar sergilemesine zemin hazırlayabilir.Aldatılma ise, aldatılan bireyde güvensizlik, değersizlik hissi ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi ciddi psikolojik etkilere yol açabilir. Hidayet Çalışkan, aldatılan bireylerin sıklıkla “Yaşadığımız her şey yalan mıydı?” sorusuyla boğuştuğunu ve bu durumun özsaygı kaybına neden olduğunu ifade eder. Aldatma sonrası bireyler, partnerlerini başka biriyle kıyaslama, öfke, utanç ve kendine acıma gibi duygular yaşayabilir. Bu süreçte, duyarlı psikolog ve psikoterapist Hidayet Çalışkan’ın önerdiği gibi, çift terapisi ve bireysel terapi, bu duygusal yaraları iyileştirmek için etkili bir yöntem olabilir. Terapi, bireylerin kendilerini yeniden keşfetmelerine ve duygusal dengelerini sağlamalarına yardımcı olur.Sosyal Nedenler: Toplumun ve Kültürün EtkisiAldatma ve aldatılma, yalnızca bireysel bir mesele değil, aynı zamanda toplumsal normlar ve kültürel dinamiklerle şekillenen bir olgudur. Toplumun tek eşliliğe verdiği önem, aldatmayı bir ihanet olarak tanımlasa da, sosyal medya ve popüler kültür, aldatmayı dolaylı yoldan özendirebilir. Örneğin, sosyal medyanın yaygınlaşması, bireylerin yeni insanlarla tanışma fırsatını artırarak aldatma eğilimini güçlendirmiştir. Hidayet Çalışkan, sosyal medyanın, bireylerin partnerleri dışında duygusal veya cinsel bağlar kurmasını kolaylaştırdığını vurgular. Özellikle iş yerinde sosyalleşme, aldatma vakalarının önemli bir kısmını oluşturur; araştırmalar, aldatmaların en az %50’sinin iş arkadaşlarıyla gerçekleştiğini göstermektedir.Cinsiyet rolleri de aldatma davranışını etkiler. Geleneksel olarak, erkeklerin cinsel aldatmaya, kadınların ise duygusal aldatmaya daha yatkın olduğu düşünülse de, modern toplumda bu farklar azalmaktadır. Kadınların ekonomik bağımsızlık kazanması ve iş hayatında daha aktif rol alması, aldatma oranlarının cinsiyetler arasında eşitlenmesine katkıda bulunmuştur. Hidayet Çalışkan, bu değişimin, kadınların artık duygusal ve maddi ihtiyaçlarını karşılamak için partnerlerine bağımlı olmamasından kaynaklandığını belirtir. Toplumsal cinsiyet normlarının dönüşümü, aldatma ve aldatılma dinamiklerini yeniden şekillendirmiştir. Ayrıca, kültürel farklılıklar da aldatma davranışını etkiler; bazı toplumlarda aldatma daha az tolere edilirken, bazılarında daha kabul edilebilir görülür.Ekonomik Nedenler: Maddi Güç ve Statü ArayışıEkonomik faktörler, aldatma ve aldatılma süreçlerinde göz ardı edilemeyecek bir rol oynar. Maddi güç ve statü, özellikle kadınların partner seçiminde önemli bir kriterdir. Hidayet Çalışkan, ekonomik bağımsızlığın artmasıyla birlikte, kadınların eşlerini statü açısından değerlendirme eğiliminin güçlendiğini ifade eder. Örneğin, bir kadın, eşinin sosyal veya ekonomik statüsünün kendi beklentilerinin altında kaldığını düşünürse, daha yüksek statülü bir partner arayışına girebilir. Bu durum, özellikle iş hayatında aktif olan kadınlar arasında yaygındır.Erkekler için ise ekonomik baskılar, aldatma eğilimini tetikleyebilir. Örneğin, maddi sorunlar nedeniyle kendini yetersiz hisseden bir erkek, özgüvenini başka bir ilişkide arayabilir. Araştırmalar, ekonomik stresin çiftler arasındaki duygusal bağları zayıflatarak aldatmayı kolaylaştırdığını göstermektedir. Hidayet Çalışkan, ekonomik sorunların çiftler arasında iletişimi bozabileceğini ve bu durumun aldatmaya zemin hazırlayabileceğini vurgular. Ekonomik istikrar, sağlıklı bir ilişkinin sürdürülebilirliği için kritik bir öneme sahiptir. Finansal sorunlar, çiftlerin birbirine olan güvenini zedeleyebilir ve duygusal uzaklaşmaya yol açabilir.Aldatma ve Aldatılmanın SonuçlarıAldatma, hem aldatan hem de aldatılan bireyde derin duygusal yaralar bırakır. Aldatan bireyler, suçluluk, utanç ve kaybetme korkusu gibi duygularla mücadele ederken, aldatılan bireyler güvensizlik, öfke ve travma ile karşı karşıya kalır. Ancak, aldatma her zaman ilişkinin sonu anlamına gelmez. Hidayet Çalışkan, çiftlerin bu süreçte profesyonel destek alarak ilişkilerini yeniden yapılandırabileceğini ve hatta daha güçlü bir bağ kurabileceğini belirtir. Çift terapisi, aldatma sonrası güveni yeniden inşa etmek ve iletişimi güçlendirmek için etkili bir yöntemdir. Ayrıca, bireysel terapi, aldatılan bireyin özsaygısını yeniden kazanmasına ve travmayı işlemesine yardımcı olabilir.Sonuç: Çok Boyutlu Bir SorunEşler arası aldatma ve aldatılma, psikolojik, sosyal ve ekonomik faktörlerin karmaşık bir etkileşimiyle şekillenir. Duyarlı psikolog ve psikoterapist Hidayet Çalışkan’ın vurguladığı gibi, bu süreçte bireylerin içsel dinamikleri, toplumsal normlar ve ekonomik koşullar belirleyici rol oynar. Aldatmanın ardında yatan nedenleri anlamak, hem bireylerin kendilerini hem de ilişkilerini iyileştirmeleri için ilk adımdır. Profesyonel destek, bu zorlu süreçte çiftlere rehberlik ederek, sağlıklı bir ilişki dinamiği kurmalarına yardımcı olabilir. Unutulmamalıdır ki, her ilişki benzersizdir ve aldatma gibi karmaşık bir konuda genellemelerden kaçınılmalı, her bireyin hikayesi ayrı ayrı ele alınmalıdır.Eşler arası aldatma ve aldatılma, psikolojik, sosyal ve ekonomik faktörlerin karmaşık bir etkileşimiyle şekillenir. Duyarlı psikolog ve psikoterapist Hidayet Çalışkan’ın vurguladığı gibi, bu süreçte bireylerin içsel dinamikleri, toplumsal normlar ve ekonomik koşullar belirleyici rol oynar. Aldatmanın ardında yatan nedenleri anlamak, hem bireylerin kendilerini hem de ilişkilerini iyileştirmeleri için ilk adımdır. Profesyonel destek, bu zorlu süreçte çiftlere rehberlik ederek, sağlıklı bir ilişki dinamiği kurmalarına yardımcı olabilir. Unutulmamalıdır ki, her ilişki benzersizdir ve aldatma gibi karmaşık bir konuda genellemelerden kaçınılmalı, her bireyin hikayesi ayrı ayrı ele alınmalıdır.

Evlilik Öncesi Çiftlerin Uyumluluğu için Birbirine Sorması Gereken Sorular neler olabilir?

Evlilik Öncesi Çiftlerin Birbirine Sorması Gereken Sorular: Uyumluluğu Test Etmek İçin Bilimsel Bir YaklaşımEvlilik, bireylerin yaşamlarında aldıkları en önemli kararlardan biridir ve uzun vadeli bir bağlılık gerektirir. Evlilik öncesi dönemde çiftlerin birbirine uygunluğunu değerlendirmek, sağlıklı ve sürdürülebilir bir ilişkinin temelini oluşturur. Psikoloji ve psikoterapi alanındaki araştırmalar, çiftlerin evlilik öncesi dönemde açık iletişim kurarak değerlerini, beklentilerini ve hedeflerini tartışmalarının, evlilik memnuniyetini artırdığını göstermektedir. Bu makalede, çiftlerin birbirine sorması gereken temel soruları, bilimsel temellere dayandırarak ve bir psikolog/psikoterapist perspektifiyle ele alacağız. Bu sorular, çiftlerin uyumluluğunu test etmek ve potansiyel çatışma alanlarını önceden belirlemek için tasarlanmıştır.1. Değerler ve Hayat Görüşü: Evlilik, yalnızca romantik bir bağ değil, aynı zamanda ortak bir yaşam vizyonu gerektirir. Çiftlerin temel değerler ve inançlar konusunda uyumlu olmaları, uzun vadeli mutluluk için kritik öneme sahiptir. Gottman Enstitüsü’nün araştırmalarına göre, çiftlerin paylaştığı değerler, evlilikteki çatışmaları azaltmada önemli bir rol oynar. Sorulması gereken bazı sorular şunlardır::Hayatta en çok neye değer veriyorsun ve bu değerler benimle ne kadar uyumlu?Bu soru, bireylerin önceliklerini ve hayat felsefelerini anlamaya yardımcı olur. Örneğin, biri için kariyer ön plandayken diğeri için aile öncelikli olabilir. Bu farklılıklar, erken dönemde tartışılmazsa çatışmalara yol açabilir.Dini veya manevi inançların hayatında ne kadar önemli?Dini inançlar, çiftlerin yaşam tarzlarını, çocuk yetiştirme yaklaşımlarını ve hatta günlük rutinlerini etkileyebilir. Araştırmalar, dini uyumluluğun evlilik doyumunu artırdığını göstermektedir (Mahoney et al., 2001).Toplumsal ve politik görüşlerin nelerdir?Siyasi ve sosyal konulardaki farklılıklar, özellikle kutuplaşmış toplumlarda, ilişkilerde gerilim yaratabilir. Bu nedenle, çiftlerin bu konularda açık bir şekilde konuşması önemlidir.2. Finansal Beklentiler ve AlışkanlıklarPara, evliliklerde en sık çatışma nedenlerinden biridir. Finansal uyumluluk, çiftlerin ortak hedeflere ulaşma yeteneğini doğrudan etkiler. Journal of Family and Economic Issues’da yayımlanan bir çalışma, finansal konularda şeffaf iletişimin evlilik stresini azalttığını ortaya koymuştur (Dew, 2011). Önerilen sorular:Para harcama ve biriktirme alışkanlıkların nelerdir?Biri savurgan, diğeri tutumluysa, bu durum uzun vadede gerilim yaratabilir. Çiftlerin bütçe yönetimi ve tasarruf alışkanlıklarını tartışması gerekir.Ortak finansal hedeflerimiz neler olmalı?Ev almak, yatırım yapmak veya çocuk eğitimi gibi büyük hedefler, çiftlerin finansal planlamada uyum içinde olmasını gerektirir.Borç veya maddi yükümlülüklerin var mı?Finansal şeffaflık, güvenin temel taşlarından biridir. Gizli borçlar veya mali sorunlar, evlilikte ciddi sorunlara yol açabilir.3. Aile ve Çocuk YetiştirmeÇocuk sahibi olma ve aile dinamikleri, evlilikte önemli bir yer tutar. Çocuk sahibi olma kararları ve ebeveynlik tarzları, çiftlerin uyumluluğunu derinden etkiler. Psikolojik araştırmalar, çocuk yetiştirme konusunda uyumsuzluk yaşayan çiftlerin daha yüksek boşanma oranlarına sahip olduğunu göstermektedir (Twenge et al., 2003). Sorulması gereken sorular:Çocuk sahibi olmak istiyor musun, ve eğer istiyorsan kaç çocuk hayal ediyorsun?Bu soru, çiftlerin çocuk sahibi olma konusundaki beklentilerini netleştirmek için kritik öneme sahiptir. Çocuk istememe kararı da aynı derecede önemlidir.Çocuk yetiştirme konusunda hangi disiplin yöntemlerini benimsersin?Ebeveynlik tarzları (örneğin, otoriter mi, demokratik mi) çiftlerin çocuk yetiştirme sürecinde uyum içinde olmasını etkiler.Geniş aile ile ilişkilerimiz nasıl olacak?Kayınvalide, kayınpeder veya diğer aile üyeleriyle kurulacak sınırlar, evlilikte önemli bir rol oynar. Çiftlerin bu konuda net beklentiler oluşturması gerekir.4. İletişim ve Çatışma ÇözmeSağlıklı iletişim, evliliğin temel taşlarından biridir. John Gottman’ın çift terapisi çalışmalarına göre, çiftlerin çatışmaları nasıl yönettikleri, evliliğin uzun ömürlü olup olmayacağını öngörebilir. Çiftlerin şu soruları tartışması önemlidir:Çatışmaları nasıl çözüyorsun?Bazı bireyler tartışmalarda sessiz kalmayı tercih ederken, diğerleri doğrudan yüzleşmeyi seçer. Bu farklılıklar, çiftlerin iletişim tarzlarını anlamalarını gerektirir.Benden beklentilerin nelerdir, özellikle zor zamanlarda?Bu soru, çiftlerin birbirine nasıl destek olacağı konusunda netlik sağlar. Örneğin, biri duygusal destek beklerken diğeri pratik çözümler sunmayı tercih edebilir.Eleştiriye veya geri bildirime nasıl tepki verirsin?Çiftlerin birbirine yapıcı eleştiriler sunabilmesi ve bunları sağlıklı bir şekilde kabul edebilmesi, ilişkinin olgunluğunu gösterir.5. Kariyer ve Yaşam TarzıKariyer hedefleri ve yaşam tarzı tercihleri, çiftlerin günlük yaşamlarını ve uzun vadeli planlarını etkiler. Özellikle modern toplumlarda, kariyer odaklı bireylerin evlilik beklentileri farklılık gösterebilir. Sorulması gerekenler:Kariyer hedeflerin neler ve bunlar ilişkimizi nasıl etkileyecek?Örneğin, sık seyahat gerektiren bir iş, çiftin birlikte geçirdiği zamanı sınırlayabilir.Boş zamanlarını nasıl değerlendirmeyi seversin?Birinin sosyal etkinlikleri sevmesi, diğerinin ise evde vakit geçirmeyi tercih etmesi, uyumsuzluk yaratabilir.Ev işleri ve sorumluluk paylaşımı konusunda nasıl bir düzen istersin?Geleneksel veya eşitlikçi roller konusundaki beklentiler, çiftlerin günlük yaşamda uyum içinde olmasını etkiler.6. Cinsellik ve YakınlıkCinsellik ve duygusal yakınlık, evlilikte önemli bir bağ oluşturur. Çiftlerin bu konuda açıkça konuşması, olası yanlış anlamaları önler. Araştırmalar, cinsel uyumluluğun evlilik doyumunu artırdığını göstermektedir (McNulty et al., 2016). Önerilen sorular:Cinsel ihtiyaçların ve beklentilerin nelerdir?Bu, çiftlerin fiziksel yakınlık konusundaki tercihlerini anlamalarını sağlar.Duygusal yakınlığı nasıl ifade etmeyi seversin?Bazıları fiziksel temasla, diğerleri ise sözlü ifadelerle yakınlık kurar. Bu farklılıkların bilinmesi önemlidir.SonuçEvlilik öncesi dönemde çiftlerin birbirine sorduğu sorular, yalnızca uyumluluğu test etmekle kalmaz, aynı zamanda güven, şeffaflık ve karşılıklı anlayışı güçlendirir. Psikoloji ve psikoterapi alanındaki bilimsel bulgular, açık iletişimin ve ortak değerlerin evlilik başarısını artırdığını göstermektedir. Yukarıda belirtilen sorular, çiftlerin birbirini daha iyi tanımasına ve potansiyel çatışma alanlarını önceden ele almasına olanak tanır. Evlilik, dinamik bir süreçtir ve bu sorular, çiftlerin bu yolculuğa daha bilinçli ve hazırlıklı bir şekilde başlamasını sağlar. Çift terapisi veya evlilik öncesi danışmanlık, bu soruları daha derinlemesine keşfetmek için profesyonel bir rehber sunabilir. Unutmayın, sağlıklı bir evlilik, sadece aşk değil, aynı zamanda bilinçli bir çaba ve uyum gerektirir.Kaynaklar:Dew, J. (2011). Financial disagreements and marital conflict. Journal of Family and Economic Issues.Gottman, J. M., & Silver, N. (1999). The Seven Principles for Making Marriage Work.Mahoney, A., et al. (2001).Religion in the home. Journal of Marriage and Family.

Adresi

Atatürk, Ataşehir Parkı, 34758 Ataşehir/İstanbul, Türkiye

Uzmanın Adresi

Danışan Yorumları

yaptıktan sonra uzman hakkında yorum bildirebilirsiniz.
Teşekkür ederim
(*)(*)(*)(*)(*)
A... Ç... - 3 ay önce

Ücretsiz soru sormuş olduğum halde çok hızlı ve detaylı bir şekilde yanıtladınız. Nezaketiniz, anlayışınız için çok teşekkür ederim. Anlaşıldığımı ve sürekli suçlu hissetmek zorunda olmadığımı hisserrirdiniz bana. 🙏🏽

Çok teşekkür ederim
(*)(*)(*)(*)(*)
i... ... - 12 ay önce

Her kelimenizde çok iyi empati kurabilen biri olduğunuz o kadar belli ki ücretsiz soru olarak sormuştum en çaresiz anımda ve hem çözüm sundunuz hem nasıl ilerlemeliyim yol gösterdiniz ne kadar teşekkür etsem az

Depresyon ruh hali
(*)(*)(*)(*)(*)
Y... G... - 20 ay önce

hidayet hoc a çok cana yakın diksiyonu düzgün birisi. yaptığımız 2 seanstan sonra kafamda bazı şeyleri çözdüm. yaptığı uygulamalar testler ve konuşmalar çok hoşuma gitti ve kendimle ilgili daha çok şey öğrendim. kendisine teşekkür ediyorum.

Toplam 3 yorum.

Soru - Cevap

yaptıktan sonra uzmana ücretsiz soru sorabilirsiniz.

Eşimle çözemediklerimiz

KullanıcıUğur can - 3 gün önce
Merhaba hocam ; Ben madde bağımlısıydım ve 2019 da bıraktım sonra eşimle 2019 da tanıştık ilk bir yıl süperdi sonra yine düştüm o pisliğe ama herkesten sakladım eşime hep işe gidiyom dedim ama madde kullanmaya gittim para dısarda buluyordum hırszlık filan değil ondan bundan istiyodum eve bırakıyodum parayı birazda kendime ayırıyodum ama hep yalan söylüyordum öğrenmesini istemiyordum gidip gelmemezlik yapıyordum onu kapıda bekletiyodum hiç kötü davranmadım ona ama evlilikte yapılamaması gereken en kötü şeyi yaşattım 1 yıl boyunca 2 gün gelmiyordum sabah çıkıp gece gelıyodum telefonu kapatıyodum yani çok kötü şeyler yaşattıö hocam ona ve beni çok seven kadın ben düzeldikten sonra değişti yani şuan çalışıyorum mobilyalarımı aldım bir çocuğumuz var sağlıklı evime bakıyorum işten eve evden işe bir hayatım var onlar olmadan dısarı çıkmıyorum bişey kullanmıyorum ama şuan eşim bana hep hakaret ediyor herşeye sinirleniyor beni aşalıyor küfürlü konuşuyor böyle yapma dediğimde senin eser'in dıyor o yaptıklarımı söylüyor bana ama seviyorum diyor anlamıyorum ben düşünüyorum evet haklı adice şeyler yaptım ama beni affet dedim ve affetti ve şuan onlar için çabalıyorum bu kez o sapıttı evet beni bırakabılırdı ayrılabılırdı hatta yüzümü bile görmek istemeye bilirdi ama pişmanım ve ona diyorum ki beni aff ettiysen geçmişimi getirme nolur beraber ilerleyelim bu yolda yardımcı ol bana sadece saygını koru diyorum ama hep alttan almak zorundayım hep yalvarmak zorundayım o itiyor ben gidiyorum kendimi çok mahcup ve değersiz hissediyorum ona karşı sizce eşim haklı mı sizce beraber bu yolda mutlu olmaya mı çalışalım yoksa ayrılmak mı en iyisi yani onun için ben istemiyorum tabi ki ama ona karşı ne yapmalıyım ki bunlar çıksın hayatımızdan sizce hayatındaki en kötü şey ben miyim lütfen yardımcı olun iyi akşamlar

Kelimeler

KullanıcıAli - 4 gün önce
Cocugum 2 yaşında herşeye mama diyor niye acaba gösteriyor mama diyor

Evlilik ve takıntılar

KullanıcıF... K... - 5 gün önce
Merhaba. Yaklaşık 3 yıldır evliyim. Bir oğlumuz var. Evlendiğimiz ilk aylardan bu yana uzanan sorunlarımız ve devamlı olarak ayrılık eşiğine gelmemiz beni oldukça yıprattı. Eşimin ilk evlendiğimiz zamanlar kullandığı fake hesapları yakaladım daha sonra da müstehcen içerikli videolar. Ben 25 yaşında 170 boyunda 55 kilo bir kadınım ancak eşimin izlediğini gördüğüm videolarda hep benim tam zıttım kadınlar vardı. Her fırsatta bu tür videolar bakar video içeriğinde gördüklerim genelde partnersiz sadece kadın videoları olurdu. Kavgalardan sonra tüm gece uyumaz ve benim yanıma sabah erkenden ben uyuyorken ilişki için gelirdi. İlk zamanlar bunun barışmak için adım olduğunu düşünürdüm lakin 2 kere başka kadınlara bakıp bakıp yanıma geldiğini gördüm. Başkalarını izleyip benim yanıma gelmesi benim kadınlık onurumu zedeledi ve kullanılmış hissettirdi. Defalarca ayrılık aşamasına geldik geldik barıştık. Şiddet gösterdiği de oldu darp raporu alıp boşanma davası açtım. Ancak 2 ay ayrı kaldıktan sonra onun düzeldiğine inanarak ve en başta bir çocuğumuz olduğu için eve dönme kararı aldım. 3-4 ay kadar her şey sorunsuz ilerledi ancak yine ortada hiç bir sebep yokken tartıştık ve bana gidebilirsin seni tutan yok hiç büyümüyorsun gibi cümleler sarf etti. O gün ayrı yattı ve yine eski günlerdeki gibi gece hiç uyumayıp sabah 6 da ilişki için yanıma geldi. Gözümle görmedim ancak yine bir şeyler izleyip beni yalnızca kullanmak için geldiğine geçmiş günlerden yaşadığım tecrübelerle oldukça emin oldum ve o gün eşyalarımı hazırlayıp çocuğumu alıp çıkıyordum. O ise bana hiç bir sebep yokken ev mi terk edilir dedi bende geçmiş zamanda yaşattıklarını ima ederek bir şeyler söyledim. Oda bana insanı geçmiş hatalarıyla vuruyorsun ben sanaa söz verdim gibi şeyler söyledi. Ancak bu ilk sözü değildi ve ben bu cümleleri dinlerken hiç yabancılık çekmedim. Keza boşanmanın eşiğinden dönerken ona ayrı yatıp aynı hataları tekrarladığın gibi imzayı at boşanalım beni yorma demiştim. Yaşadıklarım yalnızca kadınlık onurumu etkilemedi psikolojik olarak da sürekli o evde gözetmen gibiydim. Eşim uyumadan uyumazdım ben uyurken bir şey yapar yine diye düşünürdüm. O evdeyken asla dışarı çıkmaz, bir gün dahi anneme yatıya gelip kalamazdım. Oğlumu sallarken bile acaba bir şey yapıyor mu hissi hiç yakamı bırakmadı. Ben o hata yapmasın onu kaybetmeyeyim diye düşünürken kendimi kaybetmişim farkında olmadan. Haklı olduğum konularda bile kavga etmemek için susardım çünkü eşim hemen hemen her tartışmada eskiden ayrı yatardı. O son gün tartıştık ve ayrı yattı hiç uyumadı ve sabah yine ilişki için geldiğinde ben dedim ki hayır, yine mi? Yukarıda da belirttim gözümle görmedim ama bu durum hiç şaşmadı bu zamana kadar. Ve evi terk ettim. Beni evliliğim boyunca o kadar manipüle etmiş ki gözümle görmediğim için sürekli ona hak veriyor, barışsam mı diyorum. Ama bir yanım yaşadığım durumu o kadar iyi tanıyor ve bundan emin ki.. o eve döndüğümde yine gözcü olarak devam edeceğim ve adım gibi emin olup bildiğim hislerle sırf gözüm görmedi diye savaşacağım. Velhasıl kelam barışmak istemiyorum ama bir yanım hala beni suçluyor. Gözünle gördün mü? Ya değilse diyor. Ama biliyorum ve başa çıkamıyorum. Buraya kadar okuduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Psikolog terapisi almayı çok isterim ama şuan bunun için maddi gücüm yok çünkü oğlum çok küçük ve çalışamıyorum. Bu duygudan kurtulabilmem için bir yol var mı? Teşekkür ederim.

Toplam 179 soru.