1. Uzman
  2. Kübra DÖRTYOL
Kübra DÖRTYOL

Kübra DÖRTYOL

Uzman Psikolojik Danışman

Uzmanlıklar: Kişilerarası İletişim Problemleri , Depresif Bozukluklar , Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları
Uzmanlıklar: Kişilerarası İletişim Problemleri , Depresif Bozukluklar , Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları
Online Terapi
süre 50 dk
ücret 900
Yüz Yüze Terapi
süre 50 dk
ücret 1000

Hakkında

Merhabalar, Ben Uzman Psikolojik Danışman Kübra DÖRTYOL. İstanbul Medipol Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik bölümünden 2020 yılında onur derecesi ile mezun oldum. İstanbul Medipol Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Bölümü Tezli Yüksek Lisans Programından "Duyguları İfade Etme ve İlişki Sürdürme Stratejileri Arasındaki İlişkide Romantik İlişkide Kendini Açma Düzeyinin Aracı Rolünün İncelenmesi" başlıklı tezim ile 2023 yılında mezun oldum.

Danışmanlık/Terapi Süreci Hakkında

Kabul ve Kararlılık Terapisi, Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi, Bilişsel Davranışçı Terapi, Duygu Odaklı Bireysel Terapi ve Sistemik Psikolojik Danışma Uygulama ve Teknikleri eğitimlerini aldım. Psikolojik danışma sürecinde danışanın ihtiyacına göre eklektik olarak çalışmaktayım.

Başlıca çalışma alanlarım kişilerarası problemler, ilişki problemleri, iletişim problemleri, depresif bozukluklar, duygu durum bozuklukları, öfke kontrol problemi, travma, yas, anksiyete, obsesif kompulsif bozukluktan oluşturmaktadır.


Çalışmalarımı desteklemek adına farklı ve yeni psikoterapi ekollerinde eğitimlerime ve süpervizyonlarıma devam etmekteyim.

Çalışma Grupları

Yetişkin (65+) Yetişkin (18-65) Ergen (12-18) LGBT+

Terapi Yaklaşımları

Kabul ve Kararlılık(ACT) Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) Eklektik Terapi Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi (SFBT) Pozitif Psikoloji Sanat Terapisi Duygu Odaklı Terapi Danışan(Birey) Merkezli Terapi Sistemik Aile Terapisi Yaşantısal Aile Terapisi Mindfulness Temelli Bilişsel Terapi (MBCT)

Eğitimler

İstanbul Medipol Üniversitesi - Lisans - Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik İstanbul Medipol Üniversitesi - Yüksek Lisans - Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik

Sertifikalar

Kabul Ve Kararlılık Terapisi - Türk Psikolojik Danışmanlık Ve Rehberlik Derneği - 30.6.2023 Duygu Odaklı Bireysel Terapi Eğitimi - Duygu Odaklı Birey, Çift Ve Aile Terapileri Derneği - 28.2.2021 Bilişsel Temelli Çok Boyutlu Terapi Uygulamaları Eğitimi - Türk Psikolojik Danışma Ve Rehberlik Derneği - 31.5.2019 Objektif Çocuk Değerlendirme Testleri Uygulayıcı Eğitimi - Türk Psikolojik Danışma Ve Rehberlik Derneği - 30.8.2019 Çocuklarda Tematik Algı Testi (cat) Ve Louisa Duss Psikanalitik Hikayeler Testi Uygulayıcı Eğitimi - Türk Psikolojik Danışma Ve Rehberlik Derneği - 30.11.2020 Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi Eğitimi - Türk Psikolojik Danışma Ve Rehberlik Derneği - 31.12.2020 Sistemik Psikolojik Danışma Uygulama Ve Teknikleri Eğitimi - Türk Psikolojik Danışma Ve Rehberlik Derneği - 30.5.2021 Bilişsel Ve Davranışçı Terapi Eğitimi - Datem Davranış Araştırmaları Ve Terapileri Merkezi - 30.5.2021

Blog Yazıları

İletişim ve İletişim Engelleri

İnsanların yaşamlarındaki temel gereksinimlerden biri ilişki kurmadır. İlişkileri etkileyen en önemli etken ise iletişimdir. İletişim hayatın her alanında sözlü veya sözsüz olarak kurulup sürdürülmektedir. İnsanlar, duygularını, düşüncelerini, isteklerini ve ihtiyaçlarını iletişim yolu ile birbirlerine ileterek anlaşabilmektedirler. İletişim sayesinde insanlar ilişki kurmakta ve yine iletişim sayesinde ilişkilerini sürdürmektedirler. Bu iletişimin hangi şekilde kurulduğu ve iletilmek istenen mesajın hangi şekilde iletildiği ise ilişkileri önemli derecede etkilemektedir. Kurulan iletişim şeklinin ilişkilerin niteliğini ve sürdürülebilirliğini belirlediği söylenebilmektedir. Bu nedenle iletişimin insanları önemli düzeyde etkilediği ve insanlar için hayati bir öneme sahip olduğu görülmektedir. Bu noktada iletişim sürecine olumsuz etki eden bazı unsurlar olduğu dikkat çekmektedir. Bu yazıda buna yer verilecektir.İletişimin Ögeleriİletişimin bazı unsurları bulunmaktadır. Bunlar ise: Gönderici, alıcı, ileti, kanal, dönüt (geri bildirim), bağlam (ortam) ve kod ögelerinden oluşmaktadır. Gönderici, iletişim sürecinin başlatıcısı olarak kabul edilmektedir. Duygu ve düşünceleri yani mesajı karşı tarafa aktaran öge olarak tanımlanmaktadır.Alıcı, kaynak tarafından yollanan iletiyi ya da mesajı alan ögedir. Alıcı kişi veya topluluktan oluşabilir.İleti, alıcıya aktarılması amacıyla gönderici tarafından yollanan mesajdır. İleti görsel ya da işitsel şekilde olabilmektedir.Kanal, kaynak tarafından alıcıya aktarılan mesajın gönderilme şekli olarak tanımlanmaktadır. Ses, ışık, görsel işaret, televizyon, telefon vb. gibi ögeler kanal olabilmektedir.Dönüt (geri bildirim), göndericiden alınan mesaja alıcının bir yanıt vermesi olarak tanımlanmaktadır. Geri bildirim ile iletilen mesajın alınıp alınmadığı anlaşılabilmektedir.Bağlam (ortam), iletişim sürecinin gerçekleştiği ortam olarak tanımlanmaktadır.Kod, gönderici ve alıcı arasında gerçekleştirilen iletişimin her iki tarafın da bildiği bir kodlama ile gerçekleşmesi olarak tanımlanmaktadır. Örneğin dil her iki tarafın da bildiği kodlardan ile oluşur. Farklı bir örnek olarak trafik işaretleri de gönderici ve alıcı arasındaki özel bir kodlama şeklindedir. İletişimin Tanımıİletişim ile ilgili birçok tanım bulunmaktadır. Bunlardan bazıları şu şekildedir;İletişim düşüncenin karşılıklı olarak değiş tokuşudur.İletişim, sayesinde dünyayı anlamlı kıldığımız ve bu anlamı başkaları ile paylaştığımız insani bir süreçtir.İletişim, insanların toplu halde yaşamaya başlamalarından itibaren, toplumsal etkileşimlerde rol oynayan, sembolik mesajların karşılıklı ulaştırılmasıyla bazı anlamları aralarında paylaşması sürecidir.İletişim, iki kişiyi ilişki içine sokan psiko-sosyal bir süreçtir.Tüm bu tanımlar incelendiğinde iletişimde en az iki insanın olduğu; iletişimin karşılıklı olduğu; iletişimin bir süreç olduğu ve iletişimin bilginin, duygunun, düşüncenin ve yaşantının bir paylaşımı olduğu söylenebilir.İletişim Türleriİletişimin üç çeşidi bulunmaktadır.1.Sözlü İletişim: İnsanların duygu ve düşüncelerini yani mesajları birbirlerine sesli bir şekilde iletmesi olarak tanımlanmaktadır. 2.Sözsüz İletişim: İnsanların birbirleriyle olan etkileşimi esnasında dilden farklı olarak yüz, baş, jest, mimik, bakış, vücut duruşu ve gözler aracılığı ile mesajı iletmesi olarak tanımlanmaktadır. Örneğin karşı tarafın mesajını baş hareketleri ile reddetmek ya da göz hareketleri ile onaylamak olabilmektedir.3.Yazılı İletişim: Yazılı iletişimde de aktarılmak istenen mesaj yine dil aracılığı ile sağlanmaktadır. Farklı olan ise mesajın ses aracılığı ile değil dildeki sembollerin bir nesne üzerine çizilmesi ile gerçekleşmesidir. Örneğin mektuplar, internet ortamındaki yazılar ve mesajlar yazılı iletişim olarak gösterilebilmektedir. İletişim EngelleriGünlük yaşamda sıkça yaptığımız veya karşılaştığımız iletişim engellerinden öğüt vermek, yargılamak, soru sormak, tanı koymak, teselli etmek, kendine odaklanmak ve alay etmek örneklendirilerek anlatılmıştır.1.Öğüt vermek, çözüm getirmek, yönlendirmek: Dinleyicinin iletişim sürecinde “şöyle yap, böyle yap”, “bu şekilde hareket etmelisin”, “buna üzüleceğine artık harekete geçsen iyi edersin” gibi öğüt vermeye, çözüm üretmeye dayalı verdiği tepkilerden oluşur.2.Yargılamak, eleştirmek, ad takmak: Dinleyicinin iletişim sürecinde “sen zaten hep kolaya kaçarsın”, “bebek gibi davranıyorsun” gibi verdiği yargılayıcı tepkilerdir.3.Soru sormak, araştırmak, incelemek: Dinleyicinin iletişim sürecinde “neden?”, “sen ona ne yaptın?”, “o sana ne dedi?”, “hanginiz önce söyledi?” gibi sorgulayıcı tepkiler vermesidir.4.Teşhis, tanı koymak, tahlil etmek: Dinleyicinin iletişim sürecinde “aslında sen öyle demek istemiyorsun…”, “ben senin aslında neden öyle yaptığını biliyorum”, “aslında senin derdin başka” gibi durumu teşhis etmeye yönelik verdiği tepkiler vermesidir.5.Teskin, teselli etmek, konuyu değiştirmek: Dinleyicinin iletişim sürecinde “aldırma, boş ver”, “düzelir canım, bunu dert etme”, “geçer aldırma”, “üzülme”, “başka şeyden konuşalım” gibi kişiyi teselli etmeye yönelik verdiği tepkilerdir.6.Kendine odaklanma: Dinleyicinin iletişim sürecinde karşısındaki kişiye ve onun yaşadıklarına değil, kendi yaşantılarına odaklanarak bu çerçevede tepkiler vermesidir. Aşağıdaki örnekteki gibidir.A: Anne, artık yorulduğumu hissediyorum. Okul ile dershaneyi birlikte yürütmek çok zor gelmeye başladı.B: Sorma yavrum benim de akşama kadar canım çıktı. Neler ile uğraştığımı söylesem aklın almaz.7.Şaka yapma, alay etme: Dinleyicinin iletişim sürecinde karşısındaki kişiyle ve onun yaşadıkları ile alay etmesi ve şakalar yapmasıdır. Aşağıdaki örnekteki gibidir.A: Anne, artık yorulduğumu hissediyorum. Okul ile dershaneyi birlikte yürütmek çok zor gelmeye başladı.B: Yürütmek çok zor geliyorsa koş sen de o halde çocuğum.Tüm bu hatalar iletişim sürecinin kalitesini düşürmektedir. Tabi ki verilen bu yanıtların iletişimin bağlamına göre değişmekte olduğunu da göz ardı etmemek gerekmektedir. Bağlamından kopuk olan ifadelerin iletişim sürecini etkilediği açık olarak görülmektedir. Bu noktada önemli olan, bağlamına uygun ifadelerdir denebilir. Karşılıklı etkileşim gösteren bu süreçte bireyin karşısındakini etkisiz dinlemesi, karşısındakine odaklanmaması, onu anlama çabası içerisine girmemesi iletişim engeli olarak adlandırılabilir. Bu noktada önemli bu iletişim hatalarının farkına varmaktır. Böylece bu farkındalıkla bu iletişim engellerinin sayısını azaltarak daha sağlıklı iletişim kurmak mümkün olacaktır. Sağlıklı kurulan iletişim ile bireyler sağlıklı ilişkiler geliştireceklerdir.

Devamını Oku

Adresi

Ataköy 3-4-11, Zuhurat Baba Cd., Bakırköy/İstanbul, Türkiye

Uzmanin Adresi

Danışan Yorumları

Soru - Cevap

Depresyon

Z... ... - 19 ay önce
Selam. Ben bi çocuğu üç yıl önce evlat edinmek istiyordum. Lakin çocuğun annasnnesi izin vermədi . Bu arada çocugun annesi babası vəfat etmiş. Anaanne o çocuğu kızının emaneti gibi görüyor olduğu için vermek istemedi. Neyse bunun üstünden üç yıl geçti bazen çocuk nasil deyə sorardım o kadına. Geçen hafta o çocuğu kızının gittiği okulda gördüm. Gözlerime inanamadım. Benim kızımdan bir kaç ay büyük. Cesaretimi toplayıb ona yaklaşamadım yüreğim titredi içim titredi gözlerim doldu ben ilk defa böğle hiss etdim .. sanki kendi evladımı kaç zamandır görmüyormuşum gibi hiss etdim çok kötüydüm. Sonra ikinci defa gördüm yine yaklaşamadım çox ağladım o gün çok sarılmak istedim sarılamadım kıyamadım. Sonra telefonda anaannesi ilə konuşdum , ne zaman isterseniz seve bilirsiniz dedi bana amma ben ne yapacağımı bilmiyorum kendimi çok kötü hiss ediyorum, bunun altından kalkamıyorum. Beni annesi gibi görmesini beni sevmesini istiyorum. Sonraki ay kızın doğum günü 5 yaşı olucak..
Yanıtları Göster (1)

İletişim bozukluğu kaygı anksi

... ... - 19 ay önce
Ben yaklaşık 3 aydır kimseyle düzenli bir iletişim kuramamaktayım yüzüm genelde asık telefona bakmaktayım bir boşlukta gibiyim 23 yaşındayım yakınlarım halime alıştı yataktaktan çıkmak istemiyorum dışarıya çıkınca konuşmuyorum mayıs da otel de çalışmaya başlamıştım temmuz da çalışırken bi anda kaygım oldu ve gözüm dört döndü tabiriyle devam edeceğim herkes le iletişimim iyiyken kaygı anksiyete bozukluğu oldu bi anda memleketime döndüm dönünce de arkadaşımın sayesinde işlenmeye çalıştım boş durmiyim diye benim için çok uğraştı ama ben hiç bir arkadaşımı aramak dahi istemiyorum konuşmak istemiyorum tamamen içime kapanmış durumdayım tek yaptığım telefon bakmak gün geçtikçe kötüye gidiyorum psikiyatriye gittim antidepresan ilaçlar verdi 15 gün sonra gel dedi kafama göre tedaviyi yarıda kestim babamın tavsiyesiyle 1’5 ay oldu keseli geride gitmedim gittiğim ortamlar da da konuşmuyorum çok az kendimi vermeye çalışıyorum muhabbetlere ama yarı zamanın da gülmek le yetiniyorum uyku sürem çok arttı iştahım azaldı kendi içim de yok olup gidecek gibi hissediyorum oturduğum yerler de arkadaşlarım la etrafa bakınca yanlış anlaşılıyorum sessiz olduğum için zaten direk dikkat çekiyorum uzun zamandır kimseye uzun bir şey anlatamadım pek bir komiklik vs hep ciddi duruyorum bunu ben yapmıyorum sanki ruhum ölmüş gibi yaşadığım yerde herkes kafasına göre beni yorumluyor ve suçluyor oysaki ben kimseye bir şey yapmıyorum kendi içime kapandığım için ve konuşmadığım için beni gören yanlış anlıyor ve kendine göre yorumluyor lar şikayet bile edecekleri duruma geldiler herkes kendi arasında beni konuşuyor her gün evde otursam bile çalışmadığım için göze batıyorum oysaki güçsüz düştüm uyuduğum zaman normale dönüyorum sabah kalktığım da depresif oluyorum insanlar la bağımı koparmış durumdayım çalıştığım yerde de sevilen bir çalışandım ama nazar değdiğine inanıyorum zaten çalışırken de yeni bir sektöre girdiğim için yeni yeni öğrenmekteydim zar zor dayanıyordum o kadar zor dayanmanın ardından üstüne aşık oldum olmamam gereken birine turizm sektörüydü sonradan kafama dank etti uyaranlar oldu takmadım da diyebilirim işten çıktıktan sonra boşluğa düştüm hiçbir şey düşünemez hale geldim sürekli dalgınım bir şeye odaklanıp kalıyorum hiç enerjim yok zar zor sesim çıkıyor birine cevap verirken insanlar dinlemesin istiyorum beni duymasın nolur yardım edin
Yanıtları Göster (2)
Toplam 2 soru. Tümünü Gör