Öfke; tehdit, aşağılanma, kabul edilmeme, başarısızlığa uğrama ve yalnızlaşma gibi durumlarda açığa çıkan ve sözlü tartışmadan fiziksel tartışmaya kadar birçok olumsuz duruma sebebiyet verebilecek bir duygudur. Her insan öfke duygusunu tatmaktadır. Bazıları öfkesini kontrol edebilirken bazıları edemez. Öfkeyi yansıtmanın düzeyi de kişiler arası farklılık göstermektedir. Öfkeyi kontrol etmek oldukça zor ve meşakkatlidir. Ancak bazı teknik ve yöntemler sayesinde öfkeyi yönetilmek oldukça kolay hale gelmektedir. Bunu bir hikaye ile örneklendirelim.
Yaşlı Kızılderili şef ve iki torunu, dağlık bir alanda ateşin başında otururlar. Çocuklar büyükbabalarından bir hikaye anlatmalarını ister. Şef hemen anlatmaya başlar. Dağlarda dolanan iki koca kurt günün birinde karşı karşıya gelir. Dış görünüşlerine bakıldığında ikisi de çok kocaman ve kuvvetlidir. Bu kurtlardan biri beyaz diğeri ise siyahtır. Şef çocuklara dönüp şöyle der: 'Aslında bu iki kocaman ve kuvvetli kurt bizim içimizdedir.' Bunlar birbirinden çok farklıdır. Beyaz olan toleranslı ve affedicidir. Siyah olan ise öfke doludur. Bu kurtlar bir gün ormanda karşılaşınca siyah kurt kendisine zarar verebileceğini düşünüp beyaz kurda karşı düşmanca tavırlar takınır ve gözlerinden alevler saçarak hırlamaya başlar. İki kurt birbirine hırlayarak ve korkunç sesler çıkararak dönmeye başlar. Şef birden susar ve torunlarına bakar. Çocuklar gözleri kocaman açılmış merakla hikayeyi dinlemektedir. Ardından çocuklar sorar, 'Kurtlardan hangisi kavgayı kazanacak?' Şef bakışlarını ateşten çocuklara doğru çevirip cevap verir, hangisini daha çok beslerseniz kavgayı o kazanacak.
ÖFKE DUYGUSU NEDEN VARDIR?
Öfke hem yararları hem de zararları olan bir duygudur. Amacımız öfkesiz bir insan olmak değil, öfkesini kontrol edip doğru yönetebilen bir insan olmaktır. Eğer hiç öfke duygusuna sahip olmasaydık yapılan haksızlıklara ses çıkartmazdık, karşılaştığımız engellerle mücadele edemezdik, hakkımızı savunamazdık ve bizi başarıya götürecek olan motivasyonumuz olmazdı. Her insanın temel ihtiyaçları vardır. Barınma, sevme, sevilme, yeme, içme gibi karşılamamız gereken temel fizyolojik ihtiyaçlarımız karşılanmadığı zaman öfke duygusu açığa çıkmaktadır. Öfkemiz tetiklendiği zaman kontrol edemezsek telafisi zor durumlar ortaya çıkmaktadır. Bizim yönetimimizde olan öfkenin verdiği motivasyon ile daha fazla çabalayarak temel ihtiyaçlarımızı karşılamak gibi birçok faydasını görebiliriz.
ÖFKE BALDAN TATLI MIDIR?
Öfkeyle kalkan zararla oturur atasözünü herkes bilmektedir. Öfkenin olumsuz sonuçlarına vurgu yapmaktadır. Ancak öfke baldan tatlıdır atasözünü çoğu kişi bilmez. Burada ise öfkenin olumlu sonuçlarına atıf yapılmaktadır. Öfkenin kuvvetli bir sosyal yanı vardır ve güç arayışıyla bağlantılıdır. Birey, kurumsal pozisyonu veya statüsü tehdit edildiğinde öfkelenecektir. Öfke ile başlayan etkileşim bazı şeyleri değiştirecektir. Burada önemli olan öfkenin dozunu ayarlayarak lehimize çevirmektir. Yüksek miktarda öfke barındıran kişiler arka planı ne olursa olsun etkileşimleri olumsuz sonlanacaktır. Evrimsel psikolojiye göre günümüzde kadınların öfkelerini bastırmaları beklenirken erkeklerin bunu dışa vurup saldırgan eğilimler sergilemesi bizlere atalarımızın mirasıdır.
ÖFKE KONTROLÜNDE SİSTEMATİK DUYARSIZLAŞTIRMA
Sistematik duyarsızlaştırma tekniği öfkeyi kontrol edebilmek amacıyla kullanılan tekniklerdendir. Önce öfkeyi tetikleyen durumlar belirlenir. En az öfke oluşturandan en çok öfke oluşturana doğru bu durumlar kademeli biçimde sıralanır. Önce en az öfke oluşturan durum ele alınarak kişinin düşünce yoluyla hayal etmesi istenerek bu duruma maruz bırakılır. Böylelikle günlük yaşamında karşılaşmış gibi öfkelenmesi beklenir. Hemen akabinde öfke kontrolü teknikleri kullanılarak kişinin rahatlaması sağlanır. Bu adım birden çok tekrarlandığında artık öfke oluşturmayacaktır. Sonrasında kişi listede bir sonraki duruma geçer ve aynılarını uygular. Bir süre sonra bu durumlara sistematik olarak duyarsızlaşmış olacaktır.
ÖFKE KONTROLÜNE YÖNELİK BAZI ÖNERİLER
YAŞAMSAL KABULLENME
Yaşamsal Kabullenme sinirlenerek olan şeyi değiştiremeyeceğinizi anlamaktır. Değiştiremeyeceklerimizi kabullenmektir. Kendimizi korumaktır. Tevekküldür. Yaşamsal kabullenme, başkalarının yanlış davranışlarını onaylamak değildir. Veya onları affetmek değildir. Pes etmek veya teslim olmak değildir.
Güneşli bir günde ve tek izin gününüzde ailenize pikniğe gideceğinizi düşünelim. Birden bire yağmur yağdır ve hiç duracak gibi görünmüyor. Niçin yağmur yağdı diye kızıp sinirlenmek hiçbir şeyi değiştirmez. Şemsiyemizi alıp yola çıkmak gerekir. Piknik yerine kapalı alanda ailemizle bir aktivite yapabiliriz. Kısacası, hayat önümüze her zaman engeller çıkaracaktır. Önemli olan durum, bu engelleri aşabilecek güçte olmamızdır.
YAŞAMSAL KABULLENME İÇİN İÇ KONUŞMA ÖRNEKLER
UNUTMAYIN !
Kızarak, başkalarına zarar vererek olanları değiştirmeye çalışmaktan vazgeçin. Bunların hiçbiri size yardımcı olmaz.
ÖFKE ÜZERİNE KONUŞMAK
•Öfkeliyken, genelde neye sinirlendiğimizi karşımızdakine anlatmakta sıkıntı yaşarız.
•Öfke duygusuna kendimizi o kadar kaptırmışızdır ki, kendimizi tamamen haklı, karşımızdakini haksız kabul ederiz.
•Çoğu zaman, tartışma bittiğinde, karşımızdaki aslında bizim neye kızdığımızı ve neyin değişmesini istediğimizi anlamaz.
•Bunun sonucunda da, çözüm bulunamadığı için, aynı olayın gelecekte tekrarlanma olasılığı devam eder.
UNUTMAYIN!
VE, SON....
Önemli olan, öfkelenmemek değil, öfkenin sonunda verdiğimiz tepkileri kontrol edebilmektir.
Öfkemizi kontrol altına alarak, kendimize ve başkalarına zarar vermesini engellememiz gerekir.
KAYNAKÇA
Bahtiyar, İ. ''Öfke'' Duygu Psikolojisi. ed. Fatma Gül Cirhinlioğlu. 145-159.Ankara: Nobel Yayıncılık, 2018.
Uzmanlıklar:
Cinsel Gelişim ve Cinsellikle İlgili Sorunlar , İlişki / Evlilik Problemleri , Ruhsal-Toplumsal, Kişisel ve Çevresel Diğer Koşullarla İlişkili SorunlarAkran Zorbalığını Önlemek
Barış AYTAÇ 28.05.2025
Dijital Dünya ve Etkileri
Pelin BAYIN 26.05.2025
Duygularımız, İçinde Büyüdüğümüz Dünyadan İzler Taşır: Kültürel Bağlam
Hidayet ÇALIŞKAN 26.05.2025