1. Uzman
  2. Selin CINEMRE
  3. Blog Yazıları
  4. Ne Zaman Terapiye Başlamalıyım?

Ne Zaman Terapiye Başlamalıyım?

Terapiye başlamanın doğru zamanı herkes için farklı olabilir. Bazı kişiler yaşamlarında zorlayıcı olaylar yaşadıktan sonra terapiye başvururken, bazıları duygusal olarak daha güçlü hissetmek ve kişisel gelişim yolculuklarına başlamak için terapiye yönelir. Peki terapiye ne zaman başlamak gerekir? Terapiye başlamak için hangi işaretler veya durumlar yol gösterici olabilir? İşte terapiye başlamayı düşünmeniz gerektiğini gösteren bazı işaretler ve terapi sürecinin sağladığı faydalar.

1. Kendinizi Sürekli Mutsuz ve Tatminsiz Hissediyorsanız

Eğer uzun bir süredir kendinizi mutsuz, umutsuz veya tatminsiz hissediyorsanız, bu duyguların arkasında yatan nedenleri keşfetmek için terapiye başvurabilirsiniz. Duygusal iniş çıkışlar yaşamak oldukça normaldir, ancak bu durum sürekli hale geldiyse ve yaşam kalitenizi etkilemeye başladıysa bir uzmana danışmak yararlı olabilir. Özellikle depresyon gibi ruhsal durumlar, uzun süreli mutsuzluk ve umutsuzluk hissiyle kendini gösterebilir. Terapi, bu tür duygusal durumların altında yatan kök nedenleri keşfetmenize ve sağlıklı başa çıkma yolları geliştirmenize yardımcı olabilir.

2. Hayatınızda Büyük Bir Değişiklik veya Travmatik Bir Olay Yaşadıysanız

Hayat bazen beklenmedik olaylarla doludur. İş kaybı, ayrılık, sevilen birinin kaybı, taşınma gibi olaylar hayatın doğal bir parçasıdır, ancak bazı durumlarda bu olaylar üzerimizde travmatik etkilere yol açabilir. Bu tür olaylar karşısında duygusal olarak zorlanıyorsanız, terapiye başlamak doğru bir adım olabilir. Terapi, travmatik olayların etkilerini anlamanıza, bu olaylarla nasıl başa çıkabileceğinizi öğrenmenize ve süreci sağlıklı bir şekilde atlatmanıza yardımcı olabilir.

3. Kendi Başınıza Çözüm Bulamadığınız Sorunlarla Karşılaşıyorsanız

Bazı insanlar, yaşamlarında karşılaştıkları sorunları kendi başlarına çözmeyi tercih ederler. Ancak bazen bu sorunlar kendi başımıza çözebileceğimizden daha karmaşık hale gelebilir. İlişkilerde tekrarlayan sorunlar, kendine zarar verme eğilimleri, öfke kontrolü zorlukları veya geçmiş travmalar gibi konularda bir uzman desteği almak, bu sorunları aşmada oldukça faydalı olabilir. Terapi, sorunlarınızı yeni bir bakış açısıyla görmenizi sağlar ve çözüm yolları bulmanıza yardımcı olur.

4. Kendinizi Tanıma ve Kişisel Gelişim İhtiyacı Hissediyorsanız

Terapi sadece sorunları çözmek veya zor duygularla başa çıkmak için değil, aynı zamanda kişisel gelişim için de önemli bir araçtır. Birçok kişi, kendilerini daha iyi tanımak, kişisel gelişim sağlamak ve güçlü yönlerini keşfetmek amacıyla terapiye başvurur. Terapi süreci, kendi ihtiyaçlarınızı, değerlerinizi ve hedeflerinizi anlamanıza olanak tanır. Bu da hayatınızda daha bilinçli ve tatmin edici kararlar almanızı sağlar.

5. Anksiyete veya Stres ile Baş Etmekte Zorluk Çekiyorsanız

Anksiyete ve stres modern yaşamın en yaygın sorunlarından biridir. Günlük hayatın getirdiği zorluklar, iş yükü, sosyal ilişkiler ve gelecek kaygısı gibi faktörler nedeniyle stres altında kalmak oldukça yaygındır. Ancak stres ve anksiyete hayatınızın her alanında sizi olumsuz etkiliyorsa ve işlevselliğinizi azaltıyorsa, terapiye başvurmak faydalı olabilir. Terapi, kaygı ve stresle başa çıkma becerilerinizi geliştirmenize, gevşeme tekniklerini öğrenmenize ve zihinsel olarak daha rahat hissetmenize yardımcı olabilir.

6. İlişkilerde Sürekli Sorunlar Yaşıyorsanız

İlişkilerde yaşanan sorunlar, insanın hayatını derinden etkileyebilir. Romantik ilişkilerde, aile ilişkilerinde veya arkadaşlık ilişkilerinde yaşanan çatışmalar, duygusal sağlığımızı etkileyebilir. Bu durumlarla başa çıkmak bazen zorlayıcı olabilir ve ilişkilerde tekrarlayan kalıpları fark etmek her zaman kolay değildir. Terapi, ilişkilerdeki kalıpları fark etmenize, sağlıklı iletişim kurma becerilerinizi geliştirmenize ve ilişkinizi daha sağlıklı bir zemine oturtmanıza destek olabilir.

7. Geçmişte Yaşadığınız Travmatik Deneyimler Hala Sizi Etkiliyorsa

Geçmişte yaşanan travmatik deneyimler bazen yıllar sonra bile etkisini sürdürebilir. Çocukluk döneminde yaşanan travmalar, fiziksel veya duygusal istismar, doğal afetler veya kazalar gibi travmatik olaylar, ruh sağlığımız üzerinde derin etkiler bırakabilir. Eğer geçmişte yaşadığınız bu tür deneyimler bugün de zihninizi ve ruh halinizi etkiliyorsa, terapiye başvurmak oldukça faydalı olabilir. Bir uzmanla bu deneyimleri güvenli bir ortamda konuşmak, bu travmalarla başa çıkmanıza yardımcı olabilir.

8. Fiziksel Belirtilerle Kendini Gösteren Psikolojik Sorunlar Yaşıyorsanız

Psikolojik sorunlar bazen fiziksel belirtilerle kendini gösterebilir. Uyku sorunları, baş ağrıları, mide rahatsızlıkları, kas gerginliği veya sürekli yorgun hissetme gibi belirtiler, ruh sağlığımızın bozulduğunu gösterebilir. Eğer bu tür fiziksel belirtileri sık sık yaşıyorsanız ve doktor kontrollerinizde herhangi bir fiziksel neden bulunmuyorsa, bu belirtilerin psikolojik kaynaklı olabileceğini düşünebilirsiniz. Terapi, bu tür belirtilerin nedenini keşfetmenize ve daha sağlıklı bir ruh haline ulaşmanıza yardımcı olabilir.

9. Hayatınızda Belirli Bir Hedef veya Amaç Bulamıyorsanız

Bazı kişiler hayatlarında bir amaç veya hedef eksikliği hissi yaşayabilirler. Bu durum motivasyon kaybına, mutsuzluğa ve boşluk hissine yol açabilir. Eğer hayatınızda sizi harekete geçiren bir amaç veya hedef bulmakta zorlanıyorsanız, terapi bu konuda size yardımcı olabilir. Terapi, güçlü yönlerinizi keşfetmenizi, tutkularınızı anlamanızı ve hayatta ne yapmak istediğinizi bulmanızı sağlayabilir.

Terapiye Başlamanın Avantajları

Terapi, zihinsel sağlığınızı desteklemek ve yaşam kalitenizi artırmak için önemli bir araçtır. İşte terapiye başlamanın bazı avantajları:

  • Kendinizi Tanıma ve Anlama: Terapi, kendinizi daha iyi tanımanıza ve duygusal ihtiyaçlarınızı anlamanıza yardımcı olur.
  • Zorluklarla Baş Etme Becerilerini Geliştirme: Terapi, stres, kaygı ve zorluklarla baş etme becerilerinizi geliştirmenizi sağlar.
  • Duygusal Destek ve Güvenli Ortam: Terapi, duygularınızı güvenli bir ortamda ifade etmenize ve kendinizi daha iyi hissetmenize olanak tanır.
  • Sağlıklı İlişkiler Kurma: Terapi, ilişkilerde sağlıklı iletişim kurma becerilerinizi artırır ve ilişkilerinizi güçlendirir.
  • Kendinize Dair Farkındalık Kazanma: Terapi, kendinizle ilgili farkındalık kazanmanıza ve kendinizi daha iyi anlamanıza yardımcı olur.

Sonuç

Terapiye başlamak için hayatınızda büyük bir kriz yaşamanız gerekmiyor. Yukarıda bahsedilen işaretlerden bir veya birkaçını yaşıyorsanız, terapiye başlamayı düşünebilirsiniz. Terapi, hayatınızdaki zorlukları aşmanıza, kendinizi daha iyi tanımanıza ve daha tatmin edici bir yaşam sürmenize destek olabilir.

Yayınlanma: 31.10.2024 16:19

Son Güncelleme: 31.10.2024 16:19

Selin CINEMRE
Selin CINEMRE
Psikolog(*)(*)(*)(*)(*)
Uzmanlıklar: Depresyon ve Mutsuzluk , Panik Atak , Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları
Merhaba, ben Psikolog Selin Cinemre Devamını oku
Online Terapi
süre 50 dk
ücret 950
Yüz Yüze Terapi
Hizmet vermiyor
Bunları da sevebilirsiniz...
online-psikolojik-danismanlik-hizmeti-alirken-dikkat-etmeniz-gerekenler

Belki uzun zamandır psikolojik destek almak istiyordunuz ve artık bunu yapmaya hazır hissediyorsunuz... Ya da yaşadığınız güncel bir durum bu yolculuğa çıkmanızda etken oldu... Hangi gerekçeyle olursa olsun psikolojik destek alma kararı başlı başına cesaret isteyen bir karar. O nedenle öncelikle cesaretinizi kutlamak istiyorum. Kimle, nerede, ne zaman bu yolculuğa çıkmanız gerektiği sorularına cevap ararken profilime yolunuz düştü ve buradasınız. Umarım bu sorulara verdiğiniz cevaplar hayatınızı dönüştürme yolculuğunda iyi ki dediklerinizden olur. Ben Psikolojik danışman/aile danışmanı Nil Yaren TEKE KURT. Hoş geldiniz :) Hacettepe Üniversitesi Psikolojik danışmanlık ve Rehberlik bölümünden mezun oldum. Yüz yüze danışan süpervizyonlarımı tamamladıktan sonra son dönemimde bir ders kapsamında online psikolojik danışmanlık ile tanışmış oldum. O zamandan beri de bu yolculuğa danışanlarımla aralıksız devam ediyorum. Hacettepe gibi alanda köklenmiş eğitimindeki niteliğini ispatlamış bir üniversiteden mezun olduktan sonra çeşitli eğitimler ile kendimi geliştirmeye ve öğrenmeye devam ettim ve ediyorum.. Yıldız Teknik Üniversitesinde yüksek lisansımın tez dönemindeyim... O nedenle online psikolojik danışmanlık sürecindeki deneyimlerimden ve araştırmalardan yola çıkarak az önce saydığım soruları yanıtlarken faydalı olabileceğini düşündüğüm bazı noktaları sizinle paylaşmak istedim. Bunların dışındaki sorularınız için de lütfen soru sor sekmesini kullanmaktan çekinmeyiniz... İlk fırsatta cevaplamaya çalışacağım.Özellikle pandemi ile birlikte diğer pek çok alanda olduğu gibi psikolojik danışmanlık hizmetlerinde de online kanallara yoğun ilgi söz konusu. Hem daha ekonomik hem zaman/mekan ayarlamaları açısından daha esnek olması noktasında pek çok kişi tarafından tercih ediliyor. Hiç şüphesiz evin konforunda kendinizle ilgili böyle bir yolculuğa çıkmak pek çok açıdan pratik ve avantajlı... Pek çok avantajı olması bir yana dikkat edilmediğinde sürecin çok ciddi sekteye uğraması söz konusu olan bir süreç online psikolojik danışma. Gizliliğinizin korunması, sürecin sekteye uğramaması, sürdürülebilir olması, karşınızdaki uzmanla güven ilişkisi kurabilmek yüz yüze psikolojik danışmadaki kadar önemli. Bu noktada biz psikolojik danışmanlar kadar ekranın diğer ucundaki siz danışanların da süreçlerini en verimli ve konforlu şekilde geçirmeleri için dikkat etmeleri gereken bazı noktalar var. Gelin biraz bunlara ve neler yapabileceğinize biraz göz atalım...İlk olarak olmazsa olmaz kendinizi rahatça ve çekinmeden ifade edebileceğiniz, bunu yaparken gizliliğinizi koruyabileceğiniz ve bölünmeyeceğiniz, mümkünse yalnız olduğunuz bir ortam sağlamaya özen göstermek. Bulunduğunuz ortamda bir başkasının olması hem kendinizi açarken, özeliniz, duygularınız, yargılanacağınızdan endişe duyduğunuz fikirleriniz, sırlarınız hakkında konuşurken içinizden geldiği gibi davranmanıza engel olacaktır. Evdeyseniz randevu saatinizi ayarlarken evde kimsenin olmamasına dikkat edebilirsiniz. Başka bir lokasyon tercih edecekseniz ise kafe, ortak kullanım alanları gibi kamuya açık ve başkalarının kulak misafiri olabileceği ya da ortak ağa bağlanacağınız ortamları seçmemek alınabilecek bir diğer önlem.. Yine benzer bir şekilde telefon ve diğer iletişim araçlarınızın sessizde olması danışma esnasında bölünmemeniz için çok kıymetli olacaktır. Ulaşılabilir olmamanız nedeniyle problem yaşayacağınızı düşünüyorsanız sizinle iletişime geçmek isteme ihtimali olan yakınlarınıza randevu saatinizde müsait olmadığınızı belirtebilirsiniz.İnternet bağlantınızın stabil olması da bir diğer önemli nokta. Zayıf ya da kopan bir internet bağlantısı seans esnasında donmalara takılmalara ve dikkatinizin dağılmasına ya da yanlış anlaşılmalara neden olabilir. İnternet bağlantınızı oturumlara başlamadan önce kontrol etmek ve gerekliyse tedbir almak daha sağlıklı bir oturum geçirmenize yardımcı olacaktır. Yine hatırlatmış olayım ortak ağlarda olmamak gizliliğiniz için çok önemli.Ve tabiki online danışmaları mümkün kılan mikrofon, kamera ve hoparlör... Yüz yüze gerçekleştirilen oturumlardan farklı olarak online psikolojik danışmada iletişim kurarken bu yardımcı unsurlar olmazsa olmazımız... Yine sürecin akıcı olması adına seans öncesi bu yardımcı araçların işlevini yerine getirdiğinden emin olmak yüz yüze psikolojik danışmadan elde edeceğiniz faydaya denk bir fayda elde edebilmek için çok önemli. Konuşmaların dışarıdan duyulmasından endişe duyarsanız kulaklık kullanmak da iyi bir çözüm olabilir.Bir de sizin fiziki olarak ihtiyaç duyabileceğiniz yüz yüze oturumlar esnasında danışma odasında hazır bulunan bazı şeyleri de oturuma başlamadan önce yanınızda bulundurmanız işinizi kolaylaştıracaktır. Yanınızda peçete ve su bulundurabilirsiniz. Oturum esnasında ihtiyaç duymanız halinde oturumdan ayrılıp bu ihtiyaçları almak yerine sürecin bölünmemesi için pratik bir yöntem olacaktır. Yüz yüze oturumlarda ihtiyaç halinde kullanmanız için bir sehpada ulaşılabilir şekilde bulundurulur. Online oturumlarda ise bunu kendiniz sağlamanız gerekecektir. Yine rahat oturabileceğiniz bir koltuk ya da sandalyede olmak odanın iyi havalandırılması ışıklandırmanın yeterli olması sürecin konforlu geçmesi açısından iyi olabilir. Fakat belki de bunların içinde en önemlisi çalışacağınız uzmanı doğru seçmek.. Etrafta o kadar çok dolandırıcı ve işinin ehli olmayan insan var ki inanamazsınız. Diploma/sertifika örneklerini isteyebilir, sosyal medya içerikleri, profilindeki yorumlar, sorduğunuz sorulara verdiği cevaplar veya bir tanıdığınızın referansı sayesinde uzmanlığı hakkında fikir sahibi olabilirsiniz. Ayrıca psikologmerkezi.com'da olduğu gibi uzmanların yetkinliklerini teyit ettirerek kayıt oldukları bir platform kullanmak hem danışmanınıza duyduğunuz güveni hem de sizin güvenliğinizi temin edecektir.Online psikolojik danışmanın pek çok avantajı olduğu ortada. Yukarıda saydığım unsurlara dikkat edildiği taktirde hem zaman ve mekan kısıtlamasından bağımsız olarak istediğiniz uzmandan destek almak, hem ulaşımdan kaynaklı daha az zaman gerektirmesi, psikolojik desteğe ulaşılabilirliği arttırması gibi pek çok fırsat söz konusu. Yine de danışanların sağlaması gereken bu koşulları sağlamakta sorun yaşamaları durumunda uzmanları ile yüz yüze danışma seçeneğini tekrar gözden geçirmeleri her zaman danışanların avantajına olacaktır. Online ya da yüz yüze tercihiniz hangisi olursa olsun umuyorum sizler için faydalı bir yolculuk olur... Sevgilerimle Yazıyı Oku

Uzman: Nil Yaren TEKE KURT

Yayınlanma: 06.08.2024

Terapilerde hem terapistin hem de danışanların uyması gereken kurallar, danışan/terapist hakları ve bazı etik ilkeler vardır. Daha önce terapi almadıysanız bu süreçte nelere dikkat etmeniz gerektiğini, seansların işleyişini veya ne yapıp yapmamanız gerektiğini bilmemekten kaynaklı endişeler duyabilirsiniz. Terapi sürecinin sınırlılıklarını kısaca derledim. Keyifli okumalar dilerimTürk Psikologlar Derneği (TPD) tarafından yayınlanan Etik Yönetmeliği’ne göre terapilerde uyulması gereken bazı etik kurallar vardır ve psikologlar terapileri bu etik kurallar çerçevesinde gerçekleştirir. Etik Yönetmelik’teki bazı önemli kodları şu şekilde açıklayabiliriz:Danışan olarak terapilere başlamadan önce dikkat etmeniz gereken en önemli etken terapistinizinpsikoloji lisans diplomalı bir psikologolmasıdır. Terapistinize lisansını ne üzerine yaptığını, yeterliliklerini ve özgeçmişiyle ilgili herhangi bir akademik ayrıntıyı sormaktan çekinmeyin. Kişisel gelişim, yaşam koçluğu ve/veya bambaşka lisanlardan mezun olup herhangi bir geçerliliği ve güvenilirliği olmayan psikoloji eğitimlerini tamamlayarak kendini psikolog olarak tanıtan kişilerden uzak durun. Aynı şekilde eğitimini sorduğunuz “terapist” size net bir bilgi vermiyorsa da dikkatli olmakta fayda var. “Lisansınız ne üzerine” sorusuna gerçek bir psikolog lafı dolandırmadan “psikoloji” cevabını verecektirPsikoloğunuz, terapiler boyunca en yüksek yararı gözetmek ve zarar vermekten kaçınmak için elinden gelen her şeyi yapmalıdır ve mümkün olan her imkanı danışanına sunar.Psikolog, yakınlık ve cinselliğin, hizmet verdikleri ile ilişkisini doğrudan ya da dolaylı biçimde etkileyebileceğinin farkındadır. Bu durumla bağlantılı olarakilişkinin özelleşmesi ve cinselleşmesinden kaçınır.Çünkü bu tür ilişkiler gerekli mesleki mesafeyi azaltır, profesyonel ilişkiyi zedeler, çıkar çatışması ve kötüye kullanıma yol açabilir ve en önemlisihizmet verdiği kişiye zarar verir.Sonuç olarak; psikolog, halen hizmet verdiği kişilere cinsel ima ve yaklaşımlarda bulunmaz, onları taciz etmez ve onlarla cinsel ilişkiye girmez.Etik Yönetmelikteki “çoklu ilişkiler” kodunda psikoloğun danışanıyla terapist-danışan ilişkisi dışında bir ilişkiye girmesi, danışanının yakınlarından biri ile ilişki içinde olması, özetle danışan ve terapist rollerinden başka bir ilişki rolüne girmelerine değinilir. Eğer psikolog verdiği hizmet sırasında çoklu ilişki yüzünden nesnelliğini, yetkinliğini ve etkinliğini yitirecekse; ya da hizmet verdiği kişileri sömürecek ve zarar verecek ise çoklu ilişkilere girmekten kaçınır veya gerekli durumlar içinde danışanın çıkarları en iyi şekilde gözetilerek sorun çözülmeye çalışılır. Çoklu ilişkiler konusunasık karşılaşılan konulardanörnekler verecek olursak,terapist ve danışan seans odası dışında arkadaşça buluşamazlar,hediye alıp veremezler,birbirlerini gidecekleri yere bırakmayı teklif edemezleryani kısaca danışanın terapisti olma dışındaki herhangi bir davranışta bulunamazlar, bu tür davranışlar etik ihlal olarak sayılabilir.Danışan olarak bilmeniz gereken en önemli haklarınızdan biri psikoloğunuzungörevini kötüye kullanmaktan kaçınmailkesine uyuyor olduğundan emin olmaktır. Bu etik kod şu durumları kapsar:– Psikolog, psikoloji bilgisini baskı aracı olarak kullanmaz ve insanlardan zorla bilgi almaz. İnsanları itiraf ettirmek için zorlamaz. Kendi keyfî merak duygusunu tatmin etmek için terapi ile ilgisiz kişisel sorular sormaz, soruları mutlaka terapötik bir amaç gütmektedir.-Bir insanı, dünya görüşünü, cinsel yönelimini, politik, dini ve ahlaki inançlarını açıklaması, yadsıması ya da değiştirmesi yönünde zorlamaz. 6. Terapinin başında psikoloğunuz size gizlilik ilkelerini açıklamalıdır. Ses/görüntü kaydedecekse bundan önce mutlaka danışanın iznini almalıdır.– Psikolog, elde ettiği gizli tutulması gereken bilgileri, gerekirse; isim ve ayrıntıları saklı tutarak, sadece bilimsel ya da profesyonel amaçlar için profesyonel kişilerle paylaşır, hizmet verdiği kişilerle mesleki ilişki içinde elde ettiği özel bilgileri medyaya açıklamaz, kendisinden psikoterapi hizmeti alan kişilerin medyada teşhir edilmesine göz yummaz. Psikolog yazılı ve sözlü raporda, süpervizyon sırasında ve konsültasyonlarda sadece iletişimin amacına uygun ve gerekli bilgiyi vermekle yetinir.-Psikolog kişiye özgü özel bilgileri, o kişi ya da kurumun ya da velayet sahibinin iznini aldıktan sonra ilgili yetkililere verebilir.-Hizmet verileninkendine, psikoloğa ve diğer insanlara yönelik bir zarar vermiş ve/veya verecek olma durumusöz konusu isegizlilik ilkesi göz ardı edilebilir. 7. İnsan haklarına saygı ve ayrımcılık yapmama konusunda hassas olunmalıdır. Psikolog, her durumda insan haklarına ve onuruna saygı gösterir.Yaş, kimlik, cinsiyet, cinsel kimlik, cinsel yönelim, etnik köken, din, mezhep, sosyo-ekonomik düzey ve engelli oluşa karşı ayrımcılık yapmaz. 8.Psikoterapiile ilgili temel kurallar da şu şekilde özetlenebilir:Psikolog, yardım için başvuran kişiyi, kendisinin yararlı olamayacağını düşünüyorsa, danışan olarak kabul etmeme konusunda karar verme hakkına sahiptir.Psikolog danışanı, mümkün olan en kısa zamanda, sağaltım süreci, ücreti, üçüncü şahıslar ile ilgili koşullar ve gizliliğin sınırları hakkında bilgilendirir. Danışanlara sorularının yanıtlanması olanağını sağlar.Psikolog, danışanının özgür iradesini tanır ve korur. Bu ilkeye göre, danışan profesyonel ilişkiyi istediği zaman başlatma ve bitirme hakkına sahiptir.Danışanlar, kullanılacak olan yöntem ve teknikler, tekniklerin yararları ve riskleri ve olası diğer yöntemler konusunda bilgilendirilir ve onayları alınır.Terapi seanslarında hem danışanların hem de terapistlerin bilmesi gereken etik kurallar temel olarak bu maddeler etrafında şekillenmiştir. Ben bu yazımda en sık karşılaşılan problemlerle ilgili olan etik kodlara değinmek istedim. Daha fazla bilgi ve bu kodların detaylarına ulaşmak için Türk Psikologlar Derneği Etik Yönetmeliği’ni okuyabilirsiniz.TPD Etik Yönetmeliği okumak için tıklayabilirsiniz:https://www.psikolog.org.tr/tr/files/folder/etik-yonetmeligi-x389.pdf Yazıyı Oku

Uzman: Feyza AĞZITEMİZ

Yayınlanma: 17.12.2020