1. Uzman
  2. Zulal Kezban EREM
Zulal Kezban EREM

Zulal Kezban EREM

Psikolojik Danışman

Uzmanlıklar: Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları , Depresif Bozukluklar , Depresyon ve Mutsuzluk
Uzmanlıklar: Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları , Depresif Bozukluklar , Depresyon ve Mutsuzluk
Online Terapi
süre 45 dk
ücret 800
Yüz Yüze Terapi
Hizmet vermiyor

Hakkında

Ben Zülal Erem. Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik ile Psikoloji bölümü mezunuyum. Aldığım eğitimler ve süpervizyon süreçleri doğrultusunda çocuk, ergen ve yetişkinlerle online/ yüz yüze ve ulaşılabilir psikolojik danışmanlık hizmeti vermekteyim. Psikolojik danışmanlık hizmeti ve oyun terapistliğinin yanında çeşitli kurumlarda anaokulu psikoloğu olarak görev yapmaktayım.

Danışmanlık/Terapi Süreci Hakkında

Psikolojik danışma, bireylerin, sosyal, eğitimsel, kişisel konularda mevcut sorunlarını çözme, hedeflerini belirleme, karar verme, kendilerini daha iyi tanıma gibi amaçlarla profesyonel kişilerden yardım aldığı bir gelişim sürecidir. Çoğunlukla haftada 1 gün olmak üzere ortalama 45-50 dakikalık seanslar şeklinde gerçekleşmektedir. Aldığım eğitimler ve süpervizyon süreçleri doğrultusunda çocuk, ergen ve yetişkinlerle online/ yüz yüze ve ulaşılabilir psikolojik danışmanlık hizmeti vermekteyim.

Çalışma Grupları

Okul Öncesi Çocuk (0-6) Çocuk (6-12) Ergen (12-18) Yetişkin (18-65)

Terapi Yaklaşımları

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) Çocuk Merkezli Oyun Terapisi Kısa Süreli Çözüm Odaklı Terapi (SFBT)

Eğitimler

Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi - Lisans - Psikoloji Fatih Sultan Mehmet Vakıf Üniversitesi - Lisans - Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik

Sertifikalar

Çocuk Merkezli Oyun Terapisi Eğitimi - Psikoloji Akademisi - 11.10.2023 Çocuk Testleri Eğitimi - Türk Pdr Derneği - 1.11.2018 Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimi - Marmara Psikoloji - 15.9.2024

Blog Yazıları

Terapiye Başlama Adımları

Terapiye başlama süreci, danışan ve terapist arasında güvenli bir ilişki kurmanın yanı sıra, danışanın yaşadığı zorlukları anlamaya yönelik bir keşif dönemidir. İlk birkaç seans, terapi sürecinin temelini atmak için önemlidir. Bu dönemde, danışanın yaşadığı sorunlar, kişisel geçmişi ve terapiye olan beklentileri hakkında konuşulur. Terapi sürecinin nasıl ilerleyeceğine dair ortak bir anlayış geliştirilir. Danışan, terapiye başlarken neyin değişmesini istediğini ifade ederken, terapist de bu hedeflere ulaşma konusunda bir yol haritası oluşturur.Terapiye başlama süreci, hem danışanın kendisini açma hem de terapistin danışanı tanıma süreci olarak derin bir önem taşır. Bu aşamada, danışanın güven hissetmesi ve kendisini olduğu gibi ifade edebilmesi için terapist, açık ve empatik bir tutum sergiler. Danışan, yaşadığı duygusal ya da psikolojik zorlukları anlamlandırırken, terapist ona bu yolda rehberlik eder. İlk seanslar aynı zamanda terapistin danışanın geçmiş deneyimlerine, mevcut ilişkilerine ve düşünce kalıplarına dair bir çerçeve oluşturmasını sağlar. Terapi sürecine dair beklentiler ve olası direnç noktaları da bu aşamada ele alınabilir, böylece ileride daha derinlemesine bir çalışma için sağlam bir temel atılmış olur.Bu süreç, danışanın kendi iç dünyasını keşfetmeye başladığı ve duygusal olarak terapistle güven ilişkisini inşa ettiği kritik bir dönemdir. İlk seanslarda ortaya çıkan duygular, bazen danışan için şaşırtıcı olabilir; bu yüzden terapistin güven verici, yargılayıcı olmayan bir yaklaşım sergilemesi büyük önem taşır. Aynı zamanda, terapistin seanslarda kullandığı teknikler ve yaklaşımlar, danışanın ihtiyaçlarına göre şekillenir. Bu esneklik, terapi sürecinin daha kişisel ve etkili olmasını sağlar.Terapinin bu ilk evresi, danışanın kendini fark etme kapasitesini artırarak, yaşamında değiştirmek istediği unsurları daha net görmesine de yardımcı olur. Danışanın sorumluluk aldığı, terapistin ise profesyonel desteği sunduğu bu işbirliği, terapinin ilerleyen aşamalarında daha derin ve anlamlı değişimlerin kapısını aralar.Terapi sürecine başlarken yaşanabilecek zorluklar, danışanın duygusal ve psikolojik dinamiklerine, terapistle kurulan ilişkiye ve terapiye yönelik beklentilere göre farklılık gösterebilir. En sık karşılaşılan zorluklar arasında şunlar yer alır: • Güven oluşturma: Danışanın kendini açması zaman alabilir. Terapistle güvenli bir ilişki kurmak için, danışanın geçmiş deneyimlerine ve güvensizliklerine bağlı olarak zorluklar yaşanabilir. • Yüzleşme korkusu: Danışan, konuşmaktan kaçındığı ya da bastırdığı duygularla yüzleşmekte zorlanabilir. Bu, terapi sürecinde kendini geri çekme ya da direnç olarak ortaya çıkabilir. • Beklentilerin yönetimi: Danışan, hızlı sonuçlar bekleyebilir. Ancak terapi genellikle zaman alan bir süreçtir ve bu sabır gerektirebilir. Yavaş ilerleyen değişimler karşısında hayal kırıklığı yaşanabilir. • Zor duyguların açığa çıkması: Terapi, bilinçaltına itilmiş ya da uzun süre bastırılmış duyguları yüzeye çıkarabilir. Bu süreç, danışanda yoğun kaygı, üzüntü ya da öfke gibi duygusal tepkilere yol açabilir. • Direnç: Bazen danışan, değişimden korktuğu ya da alışkanlıklarına sıkı sıkıya bağlı olduğu için direnç gösterebilir. Terapistin önerilerine karşı isteksizlik ya da terapiyi bırakma isteği gibi tepkiler görülebilir. • Yüksek savunma mekanizmaları: Danışan, kendi zorluklarıyla yüzleşmemek için savunma mekanizmalarını güçlü bir şekilde kullanabilir. Örneğin, konuyu değiştirme, mizaha vurma ya da sürekli dış etkenleri suçlama gibi davranışlar ortaya çıkabilir.Tüm bu zorluklar, terapist ve danışan arasındaki işbirliği sayesinde aşılabilir. Terapist, bu süreçte danışanın duygularını kabul eder ve onun temposuna saygı gösterir. Zorluklar aslında terapinin ilerlediğine dair işaretler olabilir; terapist, bu tepkiler üzerinde çalışarak danışanın derin bir farkındalık geliştirmesine yardımcı olur...✨Terapiye başlama adımları, bireyin terapiye yönelik farkındalığının artması ve doğru adımlar atılmasıyla başlar. Terapiye başlama yolculuğu hemen hemen şu şekilde ilerlemektedir:💎1. İhtiyaçları Belirleme: İlk adım, terapinin gerekli olduğunu fark etmektir. Birey, yaşadığı zorluklar, stres, depresyon, kaygı ya da diğer psikolojik sorunlarla baş etmekte zorlandığını hissedebilir. Bu farkındalık, terapiye başlama motivasyonunu artırırve aslında ilk karar verme aşamasındadır.💎2. Terapi Türünü Araştırma: Farklı terapi türleri vardır. Birey, bilişsel davranışçı terapi, psikodinamik terapi, EMDR gibi çeşitli terapi türlerinden hangisinin kendi ihtiyaçlarına uygun olduğunu araştırabilir.💎3. Uzman Seçimi: Terapist seçimi oldukça önemlidir. Ruh sağlığı uzmanları (psikolog, psikiyatrist, terapist) arasında eğitim, uzmanlık ve deneyim seviyelerine göre seçim yapılabilir. Birey kendi ihtiyaçlarına ve sorunlarına uygun bir uzman bulmak için çevresinden öneriler alabilir veya güvenilir terapist platformlarını inceleyebilir.💎4. Randevu Alma: Uzman belirlendikten sonra, ilk adım olarak randevu alınır. Bu aşamada terapistin çalışma koşulları, seans süreleri ve ücretleri hakkında bilgi alınır.💎5. İlk Görüşme: İlk görüşme genellikle tanışma ve değerlendirme seansıdır. Bu seans, terapistin danışanı tanımasına ve danışanın da terapi süreci hakkında bilgi edinmesine yardımcı olur. Bu ilk görüşmede terapi hedefleri de belirlenebilir.💎6. Terapi Sürecine Başlama: İlk görüşmeden sonra kişi terapistine güven duyarsa ve kendini rahat hissederse, düzenli seanslar planlanır. Terapinin başarıya ulaşması için terapistle açık bir iletişim kurmak ve sürece aktif katılım göstermek önemlidir.💎7. Süreci Değerlendirme ve Devam Etme: Terapi süreci boyunca kişi, terapiden ne kadar fayda sağladığını değerlendirmeli ve gerektiğinde terapistiyle hedefleri gözden geçirmelidir. Terapinin sonunda ise danışanım belirtileri azalabilir ve daha iyi bir yaşam kalitesine sahip olabilir.✨Bu adımlar terapi alma ile ilgili genel bir çıkarımdır ve bireyin ihtiyaçlarına göre farklılık göstermektedir.Unutmayın, terapiye başlama adımları, danışanın içsel keşfine giden yolda cesur bir ilk adımdır; bu süreç, güvenli bir ortamda derin değişimlerin ve anlamlı dönüşümlerin kapılarını aralar. Terapi, yalnızca sorunları çözmek değil, aynı zamanda kendinizi tanıma ve potansiyelinizi keşfetme yolunda bir rehberlik sürecidir; bu yolculukta her adım, hayatınıza yeni bir anlam katabilir.

Devamını Oku

Bir Psikoloğa İhtiyacım Var Mı?

Bir psikoloğa ihtiyaç duyup duymadığınızı belirlemek, bazen içsel bir sorgulama sürecini gerektirir. Günlük hayatta hepimizin karşılaştığı zorluklar, stres kaynakları ve duygusal iniş çıkışlar normaldir. Ancak bazı durumlarda, bu zorluklar hayatımızı derinden etkileyebilir ve kendi başımıza başa çıkmakta zorlanabiliriz. Böyle zamanlarda profesyonel bir desteğe ihtiyaç duyduğumuzu fark etmek, aslında kendimize verdiğimiz en büyük hediyelerden biridir. Bir psikoloğa ihtiyacınız olup olmadığını düşünürken şu soruları göz önünde bulundurabilirsiniz:1. Duygusal Zorluklar: Kendinizi sürekli stres altında, endişeli ya da depresif hissediyor musunuz? Bu duygularla baş etmekte güçlük çekiyor ve bunların günlük yaşamınıza, işinize, ilişkilerinize ya da genel mutluluğunuza zarar verdiğini düşünüyor musunuz?2. Kişisel İlişkiler: Aile içinde, arkadaşlarınızla ya da romantik ilişkilerinizde sık sık çatışmalar yaşıyor musunuz? İletişim kurmakta zorlanıyor ya da kendinizi yanlış anlaşıldığınızı mı düşünüyorsunuz? Bazen dışarıdan objektif bir bakış açısına ihtiyaç duymak, ilişkilerde dengeyi bulmak için önemli olabilir.3. Yaşamda Kararsızlıklar ve Tıkanıklıklar: Kendinizi sık sık çıkmazda ya da kararsızlık içinde mi buluyorsunuz? Hayatınızda bir yön değişikliği yapma ihtiyacı hissediyor, ancak nereden başlayacağınızı bilmiyor musunuz? Bir psikolog, hedeflerinizi netleştirmenize ve duygusal engelleri aşmanıza yardımcı olabilir.4. Geçmişin Yükü: Geçmişte yaşadığınız travmatik deneyimlerin etkilerini hala üzerinizde taşıyor musunuz? Bu deneyimlerin bugününüze nasıl etki ettiğini anlamak ve bu yüklerden kurtulmak bazen profesyonel bir destekle mümkün olur.5. Fiziksel Belirtiler: Psikolojik zorluklar bazen fiziksel belirtilerle de kendini gösterir. Sürekli yorgunluk, baş ağrıları, mide problemleri ya da uyku bozuklukları gibi fiziksel şikayetleriniz varsa, bu şikayetlerin duygusal durumunuzla bağlantılı olabileceğini unutmayın. Sonuç olarak, bir psikologla görüşmek için sadece büyük bir kriz yaşıyor olmanız gerekmiyor. Hayatınızdaki dengeyi bulmak, kendinizi daha derinlemesine tanımak ve kişisel gelişiminizi desteklemek için de psikolojik danışmanlık alabilirsiniz. Profesyonel bir göz, hem farkındalığınızı artırır hem de çözüm yolları sunar. Kendinize bu alanı açmak, ruh sağlığınız için uzun vadede büyük bir yatırım olabilir.Bir psikoloğa ihtiyaç duyma kararını vermek, aslında kendi iç dünyamıza dikkat etmeye başladığımız bir farkındalık anıdır. Bazen çevremizdeki insanlar bize yardımcı olmaya çalışsa da, duygusal süreçlerimizi tam olarak anlayabilmeleri zor olabilir. Bir psikolog, bu karmaşık duygusal ve zihinsel süreçleri anlamada uzmanlaşmış, objektif bir yol arkadaşıdır. Birlikte çalıştığınızda, hayatınıza yeni bir perspektif katabilir ve içsel yolculuğunuzda size rehberlik edebilir. Psikoloğa başvurma ihtiyacınızı değerlendirirken, kendinize şunları da sorabilirsiniz:Tekrarlayan Düşünceler ve Endişeler: Zihniniz sürekli aynı endişeli düşüncelere mi odaklanıyor? Gelecek, geçmiş veya hayatınızın herhangi bir alanıyla ilgili sürekli bir kaygı döngüsünde mi hissediyorsunuz? Bu tür tekrarlayan düşünceler, bazen kişinin yaşam kalitesini düşürebilir ve bir psikologla bu döngüyü kırmak mümkün olabilir.Kendini Tanıma ve Kişisel Gelişim: Bazen psikologlar, sadece kriz anlarında değil, kendinizi daha derinlemesine tanımak ve geliştirmek istediğinizde de devreye girer. Özellikle belirli kişisel hedeflere ulaşmak, hayatta daha anlamlı bir yol bulmak ya da içsel huzuru artırmak için profesyonel destek almak, gelişiminizi hızlandırabilir. Kendiniz hakkında daha fazla farkındalık kazandıkça, hem ilişkilerinizde hem de kararlarınızda daha sağlıklı adımlar atabilirsiniz.Hayat Geçişleri ve Değişimler: Hayatta yaşadığınız büyük değişimler (iş değişikliği, taşınma, boşanma, kayıplar) sizi duygusal olarak zorlayabilir. Bu süreçlerde bir psikolog, değişime uyum sağlama, belirsizlikle başa çıkma ve duygusal dengede kalma konusunda size destek olabilir. Değişim dönemleri, bazen fırsatlar da sunar ve bu fırsatları görmek, bir profesyonelin yardımıyla daha kolay olabilir.Çocukluk Deneyimleri ve Travmalar: Geçmişte yaşadığınız ve hala etkisinden kurtulamadığınız çocukluk deneyimleri, bugün hayatınızı etkiliyor olabilir. Bu tür travmatik deneyimlerin izleri, fark edilmeden yaşamınızın farklı alanlarına sızabilir ve sizi sınırlandırabilir. Bir psikolog, bu eski yaraları güvenli bir şekilde ele alarak onları iyileştirme sürecinde size rehberlik edebilir.Bağımlılıklar ve Alışkanlıklar: Zararlı alışkanlıklar, bağımlılıklar ya da kendinize zarar veren davranış kalıpları geliştirdiğinizi fark ediyorsanız, bunları kontrol altına almak bazen dışarıdan bir destek gerektirebilir. Bağımlılıkların duygusal ve zihinsel kökenlerine inmek, hem sorunun kaynağını anlamak hem de çözüm yolları geliştirmek açısından önemlidir.Unutmayın ki, bir psikologla çalışmak sadece zor zamanlarda değil, güçlü ve farkında bir birey olmak için de başvurulabilecek bir yoldur. Kendi ruhsal sağlığınıza yapacağınız yatırım, hayatın her alanında daha dengeli, huzurlu ve kendinize güvenli hissetmenizi sağlayabilir. Bu adımı atmak, aslında kendinize ve kendi mutluluğunuza verdiğiniz değerin bir göstergesidir 🤍.Bir psikoloğa başvurmak, birçok insan için başlangıçta zor bir karar olabilir. Toplumda hala zaman zaman yanlış anlaşılabilen bu süreç, aslında oldukça doğal ve sağlıklı bir adım. Kimi zaman insanlar psikoloğa gitmekten çekinirler çünkü bunu bir zayıflık ya da kişisel bir başarısızlık olarak görebilirler. Oysa ki, duygusal ve zihinsel sağlığımıza özen göstermek, fiziksel sağlığımızla ilgilenmek kadar önemlidir. Tıpkı bedenimizi güçlendirmek için spora gitmemiz gibi, zihinsel sağlığımızı geliştirmek için de bir uzmandan yardım almak, bizi daha güçlü ve dirençli kılabilir.Sonuç olarak, bir psikoloğa başvurma kararı, sadece acil bir durum olduğunda alınması gereken bir adım değildir. Kendi duygusal sağlığınıza yatırım yapmak, hayatınızı daha anlamlı, dengeli ve huzurlu bir hale getirebilir. Kendinize bu zamanı ve alanı tanımak, hem kişisel gelişiminiz için hem de yaşam kalitenizi artırmak için önemli bir adımdır. Psikolojik destek almak, sadece sorunları çözmek değil, aynı zamanda potansiyelinizi keşfetmek ve daha doyumlu bir hayat sürmek için güçlü bir araçtır.Kendinize bir psikologla çalışma fırsatı vermek, en güçlü adımınızı atarak içsel huzura ve anlam dolu bir yaşama doğru yürümenin başlangıcı olabilir.

Devamını Oku

Adresi

Siyavuşpaşa, Gülhatmi Sk., 34100 Bahçelievler/İstanbul, Türkiye

Uzmanin Adresi

Danışan Yorumları

Soru - Cevap

Bu bir yan etki mi

... ... - 4 ay önce
Merhaba Zulal Hanım,18 yaşındayım.Sınav kaygım ile ilgili bir psikiyatristle görüşmek istedim.Gittiğim psikiyatriste uyku ve iştah düzenimin bozukluğundan bahsettim.O da bana Selectra 25 mg verdi.1 aydır kullanıyorum.Kendimi sersemlemiş,yorgun , uykulu hissediyorum , baş ağrısı,ağız kuruluğu yaşıyorum ve kendimi daha kötü hissediyorum.Bu ilacın bir yan etkisi mi kendi doktorumla bu konuda görüşmeli miyim?
Yanıtları Göster (1)
Toplam 1 soru.