Depresyon Nasıl Geçer?

Depresyon aslında farklı nedenlere bağlı şekilde gelişebilen bir rahatsızlıktır ve nedenleri de aslında depresyonun geçmesi için temel etkenler olabilir. Örneğin bireyler iş hayatında yaşadıkları sorunlardan dolayı depresyona girebilir. Bunun çözümünün temeli de aslında yine sorunun çözümlenmesinde yatar. Bireyler iş yaşamında meydana gelen sorunlarını ne kadar başarılı şekilde çözerse depresyonun da sona ermesi aslında o kadar kolay hale gelir. Bunun için de destek almak büyük öneme sahiptir. Bunun gibi durumların örnekleri aslında günlük hayatta sıklıkla görülebilir. Bu nedenle de bireylerin depresyonda olduklarını anlamaları ve bununla ilgili hem destek almaları hem de kendilerini durum hakkında motive etmeleri ve yaşadıkları sorunları çözüme ulaştırmaları gerekir. 

Günlük Hayatta Depresyon Etkenleri 

Günlük yaşamda aslında pek çok birey depresyon etkenleri ile iç içe yaşamaktadır. Depresyon etkenleri ne yazık ki bireylerin hayatlarını ciddi derecede etkileyebilmektedir ve aslında farkında olmadan depresyonun ortaya çıkmasına da neden olmaktadır. 

Günlük hayatta bireyler ilk dönemde depresyonda olduklarının farkına varmaz ve hatta etraflarındaki bireyler de bu durumu fark etmeyebilir. Ancak sonrasında ilerleyen dönemlerde depresyonun da belirtilerinin artması ile çevre tarafından da depresyon gözle görülür hal almaya başlar. İş hayatında, aile ilişkilerinde, romantik ilişkilerde, arkadaşlarla olan iletişimde, akademik yaşamda ve daha pek çok alanda depresyon etkenleri mevcuttur. Bu nedenle de aslında depresyona neden olabilecek durumları bir bir saymak anlamsız olacaktır. Çünkü aslında her alanda depresyona neden olabilecek pek çok durumla karşılaşmak mümkündür. Örneğin okulda düşük not almak, arkadaşlarla kavga etmek, aile ile anlaşmazlıklar yaşamak, maddi anlamda zorluk çekmek, sağlıkla ilgili durumların yerinde olmaması ve daha pek çok etken bu şekilde depresyon etkeni olarak sıralanabilir. Bu nedenle de depresyona neden olabilecek tek bir nedeni söylemek mümkün değildir. Bu nedenin ne olduğunun belirlenmesi ise aslında temelde psikolog görüşmeleri ile mümkün hale gelmektedir. Sorunun ne olduğunun anlaşılması, depresyonun çözülmesi için atılan en önemli adım olacaktır. 

Depresyonun nasıl geçeceği konusunda aslında farklı pek çok görüş yer almaktadır. Bu görüşlerin her biri işe yarar görüşler olarak kabul edilebilir. Ancak elbette ki bireylerin yaşam tarzları, zevkleri, yaptıkları aktiviteler, günlük yaşamları, yaşadıkları problemler ve daha pek çok etken bunun önüne geçmektedir. Bu nedenle de bireysel olarak psikologlardan destek almak, uzman görüşü ile ilerlemek en doğrusu olacaktır. Bireyler depresyon içinde oldukları zaman bunun ilerleyebileceğini, farklı rahatsızlıklara dönüşebileceğini ve her anlamda yaşamlarının içinde bir engelleyici olarak var olacağını unutmamalıdır. Bundan dolayı da depresyon tedavisi aslında büyük öneme sahiptir. Erken dönemde depresyonun tespit edilmesi ve buna yönelik terapilerin sıkı şekilde ilerletilmesi bireylerin kısa sürede depresyondan olumsuz şekilde etkilenmeden kurtulmasına kolaylık sağlar. Depresyonun nedenine bağlı şekilde farklı terapilerin ve içeriklerin uygulanması mümkündür. Örneğin bireyler günlük hayatta yaşadıkları problemlere bağlı şekilde bir depresyon durumu içindeyseler bu konu ile ilgili bireysel terapiler oldukça faydalı olacaktır. Durum değiştiğinde ise terapinin ya da tercih edilen psikoloğun değişmesi söz konusudur. Örneğin gençlerin kendilerine yönelik olarak ergen terapisti ile görüşmesi, çocukların çocuk psikologları ile görüşmesi, ilişkisinde yaşadığı problemler nedeniyle çeşitli sorunları olan bireylerin ise ilişki ya da çift terapistleri ile görüşmesi çok daha olumlu sonuçlar yaratacaktır. Depresyon aslında bireylerin yaşadıkları olayları düşünmeleri, bunları büyük sorunlar haline getirmeleri, bu problemlere bağlı şekilde de yaşamlarını gün geçtikçe askıya almaları durumudur. Bireyler bir yakınını kaybetmiş olabilir, sağlık problemleri yaşıyor olabilir. Olumsuz ilişkiler içinde olabilir ve aslında daha pek çok probleme sahip olabilir ancak bunların tamamının gelip geçici durumlar olduğu bilinmelidir. Her bir problemle yüzleşmek, bunların ne olduğunu görmek ve aslında onları çözmek temelde depresyondan kurtulmanın da en büyük yardımcısı olacaktır. Depresyon etkeninin ne olduğunun belirlenmesi bu durumda büyük öneme sahiptir. Öncelikli olarak alınan terapiler sırasında depresyon etkeninin ne olduğu anlaşılır, sonrasında ise depresyon etkeninin nasıl sorunlar yarattığı tartışılır. Burada aslında bir nevi bir gelir-gider durumu söz konusudur. Yani kişi depresyonun onda yarattığı olumsuzlukları gördükçe zararda olduğunu anlamaya başlar. Buna göre hayatını ya da en azından yaşadığı problemleri çözümlendirme yoluna gider. Bu çözümleme sırasında da destek almak büyük öneme sahiptir. Sorunların çözüme kavuşturulması sırasında aslında psikologlardan destek almak hem farklı açılardan bakabilmeye hem de farklı durumların neleri etkileyebileceğini görmeye yardımcı olur. Sorunların nasıl çözüleceğini anlamak için bireylerin aslında kendi içinde de bir duygu ve düşünce karmaşası içinde olması gerekir. Bu durum da kişinin depresyon halini tetikleyebileceği için yine destek almanın önemi burada da ortaya çıkar. Kişilerin ayrıca yalnızca psikologlardan destek alması gerekmez. Bu terapileri aile içinde, arkadaşlardan alınacak desteklerle, bireylerin yakınlarının sağlayacağı desteklerle birleştirmesi gerekir. Yani aslında depresyondan kurtulmak için kişinin çevresi de oldukça büyük öneme sahiptir. Bu sırada yalnızca psikoloğun değil çevrede yer alan kişilerin de ilgisini görmek, desteklerini önemsemek gerekir. Bireyler genellikle depresyondan kurtulmak için kendilerini sevdikleri uğraşlara yönlendirirler, farklı aktiviteler ile uğraşırlar, sevdikleri kişiler ile zaman geçirirler ve bu sayede de aslında kendilerini motive etme imkanı bulurlar. Tüm bunları yapmak aslında doğrudur ancak bunların yanında bir de sorunların çözüme kavuşması için uğraşmak gerekir. Sorunları görmezden gelmek ve bunları bir kenara bırakıp hayata olduğu gibi devam etmek zamanla depresyonun yeniden tetiklenmesine neden olacaktır. Bu sebeple de alınan terapilerin yanı sıra sosyal destek görmek, farklı aktiviteler ile zaman geçirmek ve bir yandan da sorunun çözüme ulaşması için kafa yormak depresyonun kısa sürede ortadan kalkmasına yardımcı olacaktır. Depresyondan kurtulanlar genellikle bu duygu ve davranış hali içinde girdiklerinin farkına varmadıklarını ya da varsalar bile bundan kurtulmak için ne yapacaklarını bilemediklerini dile getirir. Bu açıdan bakıldığında bireylerin kendi başlarına depresyondan kurtulamayacakları kolayca anlaşılabilir. Bu noktada da alanında uzman psikologlardan konu ile ilgili olarak destek almak, sorunları paylaşmak, var olan problemin ne olduğunu görmek, farklı açılardan bakarak problemi çözmeye çalışmak aslında en sağlıklısı olacaktır. Depresyon günlük hayatta pek önemsenmeyen ancak ilerleyen dönemlerde pek çok farklı rahatsızlık ile birlikte kendini gösterebilecek olan önemli bir durumdur. Bunu görmezden gelmemek, fark edildiği zaman ise destek almak ve depresyonun kaynaklarından uzaklaşmak ya da çözüme kavuşmasını sağlamak gerekir. Bu sayede depresyondan kısa sürede kurtulmak mümkün olur. Bireylerin yaşamlarında yer alan depresyon etkenlerinden uzaklaşması ve bunları fark etmesi de gözle görülür şekilde belirgin hale gelir.