Karşılıksız aşk, bir kişinin duygu, ilgi ve sevgi beslediği diğer kişiden aynı duygusal tepkileri alamaması durumudur. Bu, tek taraflı bir deneyimdir. Aşkı yaşayan kişi, tüm duygusal yatırımını yaparken, diğer taraf bu duruma kayıtsız kalabilir ya da reddedici bir pozisyon alabilir. Bu nedenle ilişki, ortak bir deneyim olmaktan çıkıp, aşık olan kişinin zihinsel dünyasında yaşanır.
Karşılıksız aşkı deneyimlediğinizi anlamanın temel göstergesi, verdiğiniz sevgi, ilgi ve zamanın bir karşılığını görememektir. Bu durumu anlamanıza yardımcı olabilecek bazı yaygın örnekler şunlardır:
Bu durumlar, tek taraflı bir duygusal yatırımın varlığına işaret eder ve sevgi arayışınızın karşılık bulmadığını gösterir.
Platonik aşk, psikolojik açıdan bakıldığında kişinin kendi ihtiyaçlarını ve hayallerini bir başkasına yansıtmasıdır. Çoğu zaman karşımızdaki kişiyi olduğu gibi değil, zihnimizdeki ideal versiyonuyla severiz. Bu, güvenli hissettirir çünkü gerçek ilişki riskleri yoktur. Aynı zamanda “ulaşılmaz olanın çekiciliği” ve umut duygusu, beynin ödül mekanizmasını harekete geçirir. Yani platonik aşk, aslında karşımızdakinden çok bizim iç dünyamızla ilgilidir.
Günümüzde "karşılık bulamayan romantik sevgi" anlamında kullanılan platonik aşk, aslında felsefi kökeninden oldukça farklı bir anlama bürünmüştür. Antik Yunan filozofu Platon'a göre platonik aşk, fiziksel ve cinsel bir çekim içermeyen, tamamen zihinsel ve ruhsal bir bağa dayanan, idealize edilmiş bir sevgi türüdür. Bu sevgide amaç, kişinin ruhsal olarak yücelmesidir.
Ancak bizim bugün "platonik" diyerek ifade ettiğimiz durum, çoğunlukla karşılıksız aşktır. Karşılıksız aşk, bir kişinin bir başkasına karşı romantik ve/veya cinsel bir beklentiyle yoğun duygular beslemesi, fakat bu duygularına aynı şekilde karşılık alamamasıdır. Eğer bu durum, sürekli hayal kurma, takıntılı düşünceler ve yoğun bir şekilde karşılık bekleme haline gelirse, psikolojide "limerence" olarak adlandırılan daha yoğun bir boyuta ulaşabilir. Bu nedenle, yaşadığımız acının adını doğru koymak, iyileşme sürecinin ilk adımıdır.
Karşılıksız bir sevginin içinde sıkışıp kalmak, genellikle daha derin psikolojik dinamiklerin bir yansımasıdır.
Eğer karşılıksız aşkın yarattığı acı altı aydan uzun süredir devam ediyorsa, günlük yaşamınızı (iş, okul, sosyal ilişkiler) olumsuz etkiliyorsa, yoğun umutsuzluk ve depresyon belirtileri gösteriyorsanız, bir uzmandan destek almanın zamanı gelmiş olabilir. Terapi, bu döngünün altında yatan kök nedenleri (bağlanma sorunları, öz değer eksikliği vb.) keşfetmenize ve daha sağlıklı ilişki kurma becerileri geliştirmenize yardımcı olabilir.
Karşılıksız aşk sancılı bir deneyim olsa da, aynı zamanda kendinizi keşfetmeniz, içsel boşluklarınızı fark etmeniz ve en önemlisi kendinizle daha güçlü bir bağ kurmanız için bir fırsat olabilir. Bu yolculukta yalnız değilsiniz.
Platonik aşk, karşılıksız ve romantik olmayan, genellikle derin bir dostluk, saygı ve hayranlık temelli bir sevgi türüdür.
Karşınızdaki kişiye karşı yoğun bir duygusal bağ hissedersiniz ancak bu duygu romantik veya cinsel bir arzu içermez. Onun mutluluğunu ve iyiliğini önemsersiniz.
Platonik aşk, dürüst ve saygılı bir dostluk kurarak, derin sohbetler yaparak ve karşınızdaki kişinin hayatına pozitif bir etki bırakarak yaşanır.
Platonik aşık bir erkek, ilgilendiği kadına karşı saygılı ve koruyucu davranır. Onunla kaliteli zaman geçirmekten hoşlanır ve duygusal olarak destek olur.