Tourette Sendromu, genelde çocukluk döneminde başlamaktadır. Tourette Sendromu bireyler, istem dışı sesli ve fiziki tikler yapmaktadır. Bu tiklerin oluşumuna, beynin içindeki sinapsların görevini sağlıklı bir şekilde getirememesi sebep vermektedir. Bundan dolayı da, Tourette Sendromu nörolojik olan bir hastalıktır. Tourette Sendromu ismini Fransız Doktor Geard Gilles de La Tourette’den almıştır. Ayrıca, Tourette Sendromu 1985 yılında tanımlanmıştır. Tourette Sendromunun halk arasındaki ismi tik hastalığı olmak ile beraber, kendini tutamama- ani bir şekilde sesler çıkarma ve hareketler yapma anlamına gelmektedir. Birçok kişi, Tourette Sendromu olan kişilerin zekası nasıl diye sorular sorabilmektedir. Tourette Sendromu bireylerin zekası, normal insanlardaki bireylerin zekası ile aynı seviyededir.
Tik, belirli düzen içinde devam eden ve istemsizce insan vücudunda gerçekleştirilen hareketlerin bütününe verilen isimdir. Tikler, vokal ve motor fizikler olarak ikiye ayrılmaktadır.
Vokal tiklerde, insanlar bağırma, öksürme, boğaz temizleme, ve hayvan sesleri gibi sesler çıkarmaktadır. Motor tikler ise, fiziki bir şekilde yapılan tiklerdir. Motor tiklere; göz kırpma, kafa sallama, kol çıtlatma, yerinde zıplama hareketleri örnek olarak verilebilmektedir.
Tourette Sendromunun nedeni kesin olarak hala bilinmemektedir.(2021) Fakat, genel bir düşünceye göre Tourette Sendromunun beynin motor hareketlerinin düzenlediği kısımdaki nörokimyasal bir dengesizlikten dolayı oluştuğu düşünülmektedir. Tourette Sendromu ile ilgili yapılan çalışmalarda, Tourette Sendromu’nun kalıtsal bir hastalık olduğu netleşmiştir. Hatta yapılan bu çalışmada, Tourette Sendromu bireylerin çocuklarında Tourette Sendromu hastalığının görülme ihtimali %50 oranında olarak gösterilmiştir. Birinci derece akrabalarda ise, %5 ile %15 arasında bir oranda Tourette Sendromuna rastlanılmaktadır. Ayrıca, Tourette Sendromu için yapılan DNA araştırmalarında; hastalığın tek bir gene bağlı olmadığı, birçok genden dolayı oluştuğu fark edilmiştir. Bundan hariç olarak, insan tarafından istemsizce yapılan tiklerin şiddeti sadece genlere bağlı olmamakla beraber; birçok dış etkene de bağlıdır. Örnek verilecek olursa, Tourette Sendromu bireylerin tikleri stres ve heyecan gibi ağır duyguları yaşadıkları anda artmaktadır. Bundan dolayı, Tourette Sendromu olan çocuğa tik yapma vb. söylemler söylemek tamamen yanlıştır. Bu yapılan baskı, tikleri azaltmanın aksine tiklerin artmasına yol açacaktır.
Tiklerim var Tourette Sendromu muyum, ya da her tik yapan Tourette Sendromu mu soruları birçok kişi tarafından sorulmaktadır. Bu sorunun net cevabı şudur: Her tik yapan kişi Tourette Sendromu değildir. Bunun sebebi, tiklerin her insanda bazı dönemlerde görülebiliyor olmasıdır. Yani bireylerin, yaşadığı ağır olaylardan sonra veyahut aşırı stres ve heyecan duydukları esnalarda tik yapması gayet normal karşılanmaktadır.Yukarıda yazılmış olan örnek, geçici tiklere örnek olarak verilebilmektedir. Geçici tikler, saatlik bir şekilde de yaşanabilirken 9-12 ay gibi bir süre olarakta yaşanabilmektedir. Bunun bağlı olduğu iki ana faktör, yaşanılmış olayın ağırlığı ve olay sonrası devam etmekte olan stres ve heyecandır. Bireylere net bir şekilde Tourette Sendromu tanısı koyulması için en az bir yıldır aktif ve seri bir şekilde tik yapıyor olması gereklidir. Buna rağmen, bireyler bağımsız bir şekilde kendi kendine ben Tourette Sendromuyum dememesi gereklidir. Çünkü bu kararı uzman bir psikoloğun ya da psikiyatristin vermesi gereklidir. Eğer ki Tourette Sendromu olduğunuzu düşünüyorsanız ya da Tourette Sendromu hakkında psikolog desteği almak istiyorsanız; alanında uzman olan psikolog kadromuz ile görüşebilirsiniz. Alanında uzman olan psikolog ekibimize soru sormak ücretsizdir, ayrıca isteğinize bağlı olarak psikologlarımız ile yüz-yüze ya da çevrimiçi bir şekilde görüşme imkanınız bulunmaktadır.
Tourette Sendromunda, birçok tedavi yöntemi bulunmaktadır ve bu tedavi yöntemleri kişiden kişiye göre değişmektedir. Tedavi yöntemleri, Tourette Sendromu hastalarının, hastalık yani tik yoğunluğuna göre belirlenmektedir. Ayrıca, tedavi yönteminin seçiminde sadece tik yoğunluğu bir etken değildir. Tourette Sendromu olan kişinin sosyal durumu ve psikolojisi de tedavi yönteminin seçiminde büyük bir etken olmaktadır. Bunun ana sebebi, bazı kişiler az tik yapsa bile zor durumda kalıyor olmasıdır.
Yukarıda yazılanlardan dolayı, kişinin sosyal ortamı- psikolojisi- tiklerinin yoğunluğu ve nörolojik rahatsızlıklarının detaylı bir şekilde ele alınması Tourette Sendromu tedavisi seçiminde oldukça önemlidir.
Çok kısa süren ve ne olduğu belli olmayan tikler için tedavi uygulanmasına gerek yoktur. Çünkü, kişilerin hayatlarını etkilemeyen tikler için sadece eğitim ve destek; biraz da bazı şeylerden uzak kalmak yeterli olmaktadır.
NOT: Tik yapan kişilerin uzak kalması gereken her şeyi “ Tikleri Azaltmak” adlı makalemizde yazdık. Buraya tıklayarak, tikleri azaltmak adlı makalemize gidebilirsiniz. Konu, orta şiddetli ve yüksek şiddetli tik yapan kişilere geldiğinde; ise birçok tedavi yöntemi mevcuttur. Fakat, tedavi yöntemi seçiminde, kişinin tiklerinden dolayı günlük hayatta ne kadar etkilendiği, sosyal çevrede yaşamış olduğu sorunları ve tiklerinin sıklığını detaylıca incelemek gereklidir. Yani, orta şiddetli ve yüksek şiddetli tik yapan kişilerde tedavi seçiminde sadece tiklerin yoğunluğu yeterli değildir. Bu tedavilerde genelde davranışçı olan çözümler ve birkaç terapi önerilmektedir. Ayrıca, bireyler farkındalık eğitimi alarak (terapilerle doğru orantılı olarak); kişiler psikiyatrik sorunlarını ve sendromların azalmasını sağlayabilmektedir. Terapilerin yeterli olmadığı durumlarda genelde ilaçlı tedavi yöntemi uygulanmaktadır. Genelde ilaçlı tedaviyi, aşırı tik yapan kişiler kullanmaktadır. Bu ilaçlar genelde kişinin anksiyete, stres ve nöropsikiyatrik sorunları azaltmaktadır. Tikler, bu tür problemlerin çoğalması ile doğru orantılı arttığı için; tik tedavisi dolaylı yoldan da olsa ilaçlı bir tedaviye sahiptir.
Tourette Sendromunun birçok belirtisi bulunabilmektedir. Bu başlığın altında, Tourette Sendromunun belirtileri konusunu maddeler halinde yazdık. Maddelere geçmeden şunu da hatırlamakta fayda var: Tourette Sendromunda vokal ve motor tikler olarak iki ayrı tik türü bulunmaktadır. Vokal tikler, ses ile yapılan tikler olup; motor tikler ise fiziksel bir şekilde yapılan tiklerdir.
Göz kırpma
Gözü yukarı-aşağı-sağ-sol gibi yönlere sürekli bir şekilde kaçırmak
Dişleri birbirine sürtme
Burun çekme
Öksürme
Boğaz temizlemek
Kedi, kuş, köpek gibi hayvanların seslerini çıkarmak
Sürekli bir şekilde küfür etmek ya da kötü cümleler kurmak (Cümleler ve küfürler her zaman aynıdır)
Diğer insanlara dokunma
Havaya nefes üfleme
Eğilme
Çömelme
Havaya zıplama
Nesneleri elleme
Nesneleri koklama
Buruna dokunma
Burundan güçlü bir şekilde nefes çekip durma
Söylenmiş sözleri, cümleleri taklit etme
Kafa sallama
Boyun çıtlatma
Kol ve parmak çıtlatma
Ayakları yere sürtme
Yürürken dengesiz hareketler yapma
Karnı çekme
Tourette Sendromu, kendini birçok şekilde gösterebilmektedir. Ayrıca, Tourette Sendromu genetik varyasyonlar ile genden gene aktarılan bir nörolojik hastalıktır. Örnek verilmesi gerekirse, ailenizde kardeşinizde ya da yakın/uzak akrabanızda Tourette Sendromu var ise, ileride sizin çocuğunuzda da Tourette Sendromunun görülmesinin ihtimali yüksektir.
1. dereceden akrabalarınızda Tourette Sendromu bir kişi var ise çocuğunuzda Tourette Sendromunun görünme ihtimali %50’dir.
Uzak akrabalarınızda Tourette Sendromu olan bir kişi var ise, çocuğunuzda Tourette Sendromunun görünme ihtimali %3-%5 arasında bir orandır.
Eğer ki siz de Tourette Sendromu bir bireyseniz, çocuğunuzda Tourette Sendromunun görünme ihtimali %70 ile %80 arasında olan bir orandır.