Günlük hayatta bireylerin pek çok farklı tik davranışını gösterdiğini görürüz. Bu durumlar istemsiz kas hareketleridir ve yaşam boyunca bireylerin hayatında yer sahibi olabilir ancak genellikle tikler yetişkinlik döneminde etkisini yitirir ve zamanla yok olma eğilimi içindedir. Bu şekilde de tiklerin aslında yoğun olarak çocuklarda, ergenlerde ve erken yetişkinlik dönemindeki bireylerde görüldüğü söylenebilir. Tikler pek çok farklı etmene bağlı olarak ortaya çıkabilir ve bunların önüne geçmek de ancak tiklerin nasıl ve ne gibi etmenlere bağlı olarak oluştuğunu bilmekten geçer. Öncelikli olarak bilinmelidir ki tiklerin geneli strese bağlı şekilde oluşur ve bu tikler stres etkisi altındayken yoğun şekilde görülür. En sık rastlanılan tiklerden biri olan göz kırpma, kişi stresliyken devamlı olarak bireyin göz kırpmasına neden olan bir tiktir. Fizyolojik olarak herhangi bir problem yaratmasa da birey bu tiklerin etkisi altındayken durumu kontrol altına alamaz ve göz kırma davranışını da istemli şekilde durduramaz. Bu da aslında kişinin psikolojisini ciddi anlamda etkileyebilen bir durumdur.
Tik bozuklukları; göz kırpma, baş sallama, bacak ya da kol sallama ve ani hareket ettirme, omuz silkme gibi basit hareketler olabilmektedir. Çoğu zaman bireyler bu hareketleri yaptığının farkına bile varmazlar. Bunlar motor tikler olarak adlandırılır. Bu basit tiklerin yanı sıra daha karmaşık şekilde ortaya çıkan tikler de mevcuttur. Bu karmaşık tikler de farklı şekillerde görülebilir. Örneğin küfür etme, nefes alırken ses çıkarma gibi pek çok farklı karmaşık tik de her yaşan bireyde meydana gelebilmektedir. Tik bozuklukları her bireyde farklı şekillerde meydana gelebilmektedir ve bireyler özellikle de çocukluk döneminde bu tikleri geliştirebilmektedir. Kişilerin tikleri genellikle fiziksel anlamda rahatsızlık vermez ancak görünüş bozukluğu gibi şikayetler duyabilirler ya da bu tiklerin topluluk içinde ortaya çıkmasından rahatsız olabilirler. Bu durum ile ilgili olarak da kişinin tik bozuklukları konusunda psikolojik destek alması gerekir.
Tik bozuklukları genel anlamda özellikle de strese bağlı olarak ortaya çıkan durumlardır. Strese bağlı olarak ortaya çıkan tik bozukluklarında önemli olan tike sebep olan stres etkeninin ortadan kaldırılmasıdır. Bu sayede tiklerin de kolaylıkla ortadan kaldırılması mümkün hale gelecektir. Bireyler tik bozukluğuna neden olan stres faktörlerini kendilerini bilmese de aslında bu faktörler doğrultusunda tiklerinin oluştuğunu bilmektedir. Bunu fark etmek genellikle zaman alır. Bu hareketler çoğu zaman bireyin yaptığı anlık davranışlar olarak görülebilir ancak sürekli hal alan bu davranışlar aslında tik olarak gelişebilmektedir.
Sinir ve stres aslında pek çok psikolojik rahatsızlığın başında gelir. Bu etmenler pek çok farklı psikolojik durumun ortaya çıkmasında büyük bir etkiye sahiptir ve çok büyük psikolojik rahatsızlıklar da önemsiz gibi görünen ancak hayatın içinde yer alan rahatsızlıklar da sinir ve strese bağlı olarak gelişir ve ilerler. Bunlara engel olmak için ise stres ve sinir etmenlerini en aza indirmek, hatta mümkünse onlardan tamamen uzak kalmak gerekir. Sinir ve stresin yoğun olduğu zamanlarda tikler meydana çıkabilir. Bunlar göz kırpma, seğirme, kol ve bacakları istemsiz şekilde hareket ettirme, omuz silkme, kafa sallama gibi pek çok farklı şekilde olabilir. Bu tikler zamanla stres ve sinirin düşünülmesinde dahi kendini gösterebilmektedir. Yani birey aslında stres içerikli bir durumda ya da sinir durumu içinde olmasa bile böyle olabileceğini düşünmek dahi kişinin tiklerinin görülmesine neden olabilmektedir. Bunlara engel olmak için ise yapılması gereken en önemli şey stresin ve sinirin azaltılması, kişinin sinir ve stres etmenlerinden mümkün olduğunca uzak durmasıdır. Tiklerin ve aslında pek çok psikolojik rahatsızlığın da ortadan kalkması ve hatta hiç oluşmaması için öncelikle kişilerin stresten uzak durması gerekir. Sinir ve stres etmenlerinden uzak bir yaşam sürmek aslında hem fiziksel hem de psikolojik anlamda çok daha rahat ve sorunsuz bir hayata sahip olmak demektir.
Kaygı bozuklukları da aslında bireylerin tikler geliştirmesinde ve bu tiklerin de ilerlemesinde büyük bir öneme sahiptir. Kişiler kaygı duydukları durum içinde olmasalar dahi tikler baş gösterebilir. Bu durum da aslında sinir ve strese bağlı olarak gelişir ancak sinirin ve stresin çok daha ileri düzeydeki şekli olarak kaygı bozukluklarını değerlendirmek daha doğru olacaktır.
Kişiler özellikle de çocukluk döneminde baskılanır ve engellenirse çeşitli pek çok rahatsızlığa sahip olabilecekleri gibi tik bozukluğu da geliştirebilirler. Bu durum da aslında bireylerin kendilerini bastırma durumunu istemsizce açığa vurmaları demektir. Kişiler istemeden de olsa kendilerini belli davranışlar yapmamak için engeller ve baskılar. Bu da ailenin baskılaması sonucu meydana gelir. Dolayısıyla birey aile içinde gördüğü engellenme ve baskılamayı kendine bir kalıp olarak belirler ve bu kalıba uyum sağlamak için de kendini baskılar. Bu durum da kendini tikler ile açığa çıkarır. Bireyler özellikle de bu davranışlara bağlı ortamlarda ya da durumlarda tiklerinin görüldüğünü gözlemleyebilir ancak bu tikler yalnızca bahsi geçen ortam ve durumlarda görülmez. Pek çok farklı alanda da tikler meydana gelebilir. Bu da aslında tiklerin günlük hayatta ne kadar ilerleyebileceğinin ve her alanda kendini gösterebileceğinin bir kanıtı olarak karşımıza çıkar.
Tiklerin nedenlerine dair bilgi edindik ancak neden yapıldığına dair bilgi edinmedik. Bu tiklerin her biri aslında bireyde bir ihtiyaç gibi ortaya çıkar. Örneğin su içmek bireyin bir ihtiyacıdır ve birey bu ihtiyacı hissettiği zaman gidip su içer. Tikler de aynen bu şekilde oluşur. Örneğin stresli bir durumda birey bacağını sallama ihtiyacı hisseder. Bunu yaptığı zaman kendini rahatlamış, daha az stresli ya da daha güvende hissedebilir. Bu ihtiyaç karşılama durumu farkında olmadan ya da bilerek yapılabilir. Genel hatları ile bakıldığı zaman bireyin kendini rahatlatmak için yaptığı bir çeşit hareketler dizisi olduğu söylenebilir. Bu tiklerin bireyi rahatlatması ya da stresini azaltması durumu her zaman için söz konusu değildir ancak genel anlamda bu şekilde kullanılabilir.
Tiklerin ortadan kalkması için genellikle destek alma yoluna pek başvurulmaz ancak aslında tikleri en etkili şekilde ortadan kaldırmak ve ilerlemelerine engel olmak için psikolojik anlamda destek almak şarttır. Bu sayede aslında tiklerin nedenleri öğrenilebilir, hangi olayların ya da durum ve düşüncelerin tiklerin ortaya çıkışında etkili olduğu da nitelikli şekilde açığa çıkarılabilir. Tikler genellikle çocukluk ve ergenlik döneminde meydana gelen durumlardır. Bunlar zamanla erken yetişkinlik ve yetişkinlik döneminde etkili şekilde ortadan kalkar. Yetişkinlerde ve yaşlılarda tiklerin az görülme nedeni de budur. Ancak bazı bireylerde tikler zamanla etkisini kaybetmez ve hatta bu etki zamanla artabilir. Buna engel olmak için ise tikler fark edildikten sonra psikolojik destek almakta fayda vardır. Bu şekilde tiklerin ilerlemesinin önüne geçilebilir ve mevcut tiklerin de ayrıca ortadan kaldırılması rahatlıkla sağlanabilir.