Nişanlımın babasının ölümü
Merhabalar.
Evlilik arefesinde olduğum, 3 ay önce Ankara da yaşayan ailemi kız arkadaşım Sevda nın Denizli deki ailesi ile tanıştırdım, planlar yapılmıştı, onlar Ankara ya geldiğinde konuşulacaktı ancak, Sevda nın babası ani bir şekilde vefat etti. Babası ile çok duygusal, aralarında bir defa dahi olsun tartışma yaşanmamış bir ilişkisi vardı. Babası tır şoförüydü, yakın zamanda kızını evlendirdikten sonra tır ı satıp yazlık alacaktı. Ve bizleri yani dünürlerini çok sevmişti. Hatta vefatından 8-9 saat önce babamı beni abilerimi arayıp hal hatır sormuştu. Duysal bir insandı. 57 yaşında birden vefat edince, 1 saatlik bir mesafede olan Sevda öğrendiğinde yıkıldı. Morgta babasını gördü. Ertesi gün defnedildi. Acısı çok büyük, evlilik arefesindeyiz. Elim yettiğince yanındayım, destek oluyorum ancak her babasından bahsettiğinde ne cümle kuracağımı bilemiyorum. Verdiğim cevaplar hep şu şekilde:
-bu hayat bizim için, maalesef bu gerçeğe alışmak zorundayız, evet acını tahmin bile edemem. Ama ne olur ayakta kal baban öyle olsun istemez mi? Baban bizden de razıydı, biliyorsun. Çok zor evet çok büyük boşluk hiç geçmeyecek ama bana sırtını yaslamasan da o boşlukta benim elimi tut benden destek al. Hep yanındayım. Elini hiç bırakmayacağım. Hep güzel anacağız. Bana hep anlat. Vs.
Doğru mu cümle kuruyorum? Nasıl destek olabilirim. Ben de çok duygusal bir yapıdayım ancak kendimi köşede hıçkıra hıçkıra ağlarken buluyorum. Dik durmam gerekli. Karşısında duruyorum ama duramadığımı ve duygusal yapımı çok iyi biliyor. Lütfen bana bir kaç cümle dahi olsa yardım edin. En iyi şekilde nasıl yanında durabilirim ve nasıl destek olabilirim?
İlginiz için çok teşekkür ederim. İyi günler dilerim.
Not: Bu durum ile ilgili Kendisi de psikolojik destek alacak, araştırmamı istedi. bu yüzden araştırma içerisindeyim.

Uzmanın Cevabı: Merhaba, acı kaybınız için üzgünüm. Bu tip kayıp ve yas durumlarında sistematik olarak bir süreç yaşanır. Önce ölümün inkârı ile başlayan bu süreç tamamlanırken depresyon ve kabullenme süreci ile son bulur. Kaybın hangi tarihte olduğunu yazmadığınız için bilgi sahibi değilim yalnız bu süreçte kişinin ölümü ve yası kabul etmesi için duygularını yaşaması, üzülmesi ve ağlaması istediğimiz davranış ve duygulardır. Kabullenme ve sürecin normalleşmesi bu acının yaşanması ile gerçekleşir. Eğer bu süreç aynı noktalarda takılı kalıyorsa yas kronikleşebilir. Bize düşen şey ise gerçekçi ve kişiye destekleyici rol oynamaktır. Kişinin duygularını dinlemek, paylaşmak bu süreçte değerlidir. Verdiğiniz cevaplar destekleyici ve realite içerisinde olan cevaplar olarak gözükmekle birlikte karşı taraftan ne şekilde reaksiyon aldığınızda bu süreçte nasıl davranacağınızı belirlemelidir. Bu anlamda yasın kronik ya da değişmeyen bir şekilde aynı duygu ve düşüncelerle devam etmesi profesyonel yardım gerektirirken, olağan yas akışı size ve karşınızdaki kişiye üzüntü ya da acı verebilir ama bilinmesi gereken en temel husus, yasın yaşandığı bu süreçte normal yas akışı düzey olarak çok yüksek olsa bile ileride beklediğimiz kadar acı verici olmayacağı. Kaybının getirdiği üzüntü ya da acı aynı seviyede kalmayıp adapte olabilir bir düşünce-duygu-davranış üçlüsüne dönüşecektir. Bu temelde yas için hafifletici en önemli davranışlarda kişinin kaybettiği kişiye dokunabileceği davranışlardır. Kişi, kaybettiği kişiye dokunmak için o kişiye özgü araçlar seçerek ona yönelik davranışlar sergiler ve iyileştirici özelliği kullanabilir. Örnek olarak kaybedilen kişinin diğer insanlara karşı yaptığı pozitif ve somut bir örneği ardından yas tutan kişinin yapması.
İlginiz ve yazdığınız cevap için çok teşekkür ederim. Sözleriniz benim açımdan çok değerli. Sağolun.

Yakup Anıl ÖZDEMIR
Uzman Klinik PsikologUzmanlıklar: Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları , Ölüm/Kriz ve Yas Süreci , Travma ve İlişkili Bozukluklar