1. Uzmanlar
  2. Fatma İzel ŞAHİN KAYA
  3. Blog Yazıları
  4. Yakın İlişkilerde İşlevsiz Olan Nedir? - Gottman Mahşerin Dört Atlısı

Yakın İlişkilerde İşlevsiz Olan Nedir? - Gottman Mahşerin Dört Atlısı

İlişkilerdeki her davranış sağlıklı ya da işlevli değildir. Bazıları vardır ki ilişkiyi yıpratmakta, zorlamakta ve sonunda da hem kişiyi hem de yaşanılan ilişkiyi tüketmeye kadar götürmektedir. Peki, bu davranışlar ya da söylemler nelerdir? Bu yazımda da işlevsiz olan şeylerin neler olduğuna ve daha da önemlisi ÇÖZÜMLERİNİN nasıl olduğuna bakıyor olacağız. 


Gottman Mahşerin Dört Atlısı

İlişki araştırmalarına öncelik eden, evlilik ve ilişki uyumları üzerine yıllardır çalışmalar yürüten ünlü Amerikalı psikolog John Gottman’a göre ilişkileri işlevsiz kılan dört önemli iletişim sorunu vardır. Bunlar psikoloji alanında çokça kullanılan, aile danışmanlığı ve aile terapileri alanında sıklıkla değinilen ‘’Mahşerin Dört Atlısı’’ olarak bilinmektedir. Bu ilişki sorunları terapilerde ele alınmakta ve iletişim eğitimi verilmektedir. Çiftlerin ilişkilerindeki işlevsizliklerden kurtulabilmesi ve sağlıklı ilişki kurmayı öğrenerek kendilerini doğru ifade edebiliyor olması hedeflenmekte ve teknikler ile bu kazanımlar sağlanmaya çalışılmaktadır. Şimdi sırası ile bu dört iletişim sorununun neler olduğuna detaylı olarak bakıyor olalım.


1.    AŞAĞILAMA

Aşağılama, kişinin partnerine yönelik, iğneleme ve küçümseme davranışlarını ya da söylemlerini içermektedir. Aşağılama, bir tür duygusal istismar olarak kabul edilmektedir ve ilişkilerde bulunmaması gereken en olumsuz davranış ve iletişim sorunu olarak ele alınmaktadır. Partnerler arasında aşağılama var ise çalışması gereken ilk iletişim sorunu bu olmalıdır. Aşağılamaya maruz kalan partner zaman içerisin de duvar örme ya da saldırma davranışına geçebilir. Bu durumda ilişkiye kalıcı olarak büyük zararlar verecektir.

Aşağılama İçin Örnek Cümleler :

-Seni beceriksiz, bırak şunu, sen zaten hiçbir şey yapamazsın ki…

-Bir şeyi de yap be…

-Sen ne işe yaramaz bir insansın!

-Sen ben olmasam bir hiçsin aslında…

-Sana acıyorum… Sen zavallı bir insansın.

-Senden utanıyorum, sen ne işe yaramaz, bakımsız, beceriksiz, güçsüz vb. birisin böyle….

Çözüm Önerileri : Partnere karşı saygılı olmak ve partneri gerekli durumlarda takdir edebilmek, onu desteklemek ve onu aşağı çekici söylemler yerine motive edici söylemleri günlük yaşamın içerisine dahil etmektir. Unutmayın ki, partnerinizi aşağılama davranışı ve söylemleri sizi yüceltmez ancak sizi partnerinizi gördüğünüz noktadan daha da aşağı çeker!

‘’Beceriksizsin’’ cümlesi yerine ‘’Tekrar denemelisin bence o zaman çok daha iyi yapacaksın’’ cümlesi arasındaki fark net şekilde görülmektedir. 


2.    ELEŞTİRİ

Eleştiri, yaşanılan problemi bir kişilik problemi haline getirme sürecini kapsamaktadır. Bir problem sonrası partnerin davranışına yönelik eleştiri de bulunmak yerine onun kişiliğine yönelik eleştirilerde bulunma durumdur.

Eleştiri İçin Örnek Cümleler:

 -İşte bak gördün mü bunu da unuttun çünkü sen çok bencil bir insansın…

-Sen ne kadar da düşüncesiz ya..

-Çok duyarsızsın..

-Çok nankör birisin sen…

Çözüm Önerileri:  Sen dili yerine ben dilini kullanmak. Yani suçlayıcı ve duyguları saklayan ancak yaralayıcı olan sen dilinden uzaklaşarak duygularınızı ifade edebileceğiniz, o an ki ihtiyacınızı dile getireceğiniz, suçlayıcı olmayan ben diline yönelmek olmalıdır.                   


3.    SAVUNMA

Savunma, kişinin partnerini anlamaya çalışmak yerine sürekli olarak kendisini savunması, sorumluluk almaması ve karşısındaki insanı dilemeyerek kendini kapatması durumudur. Sorun bende değil sende alt mesajını veren bu davranış biçimi zamanla bir kısır döngü oluşturmakta ve ilişkinin tıkanmasına sebep olmaktadır.

Savunma İçin Örnek Cümleler :

-Bu senin suçun, senin hatan…

-Senin yüzünden …. Böyle oldu.

-Benim ile ne alakası var şimdi.

-İlk sen başlattın.

-Ben böyleyim! Bu senin problemin...

Çözüm Önerileri: Var olan sorunu kabul etmek, sorumlulukları paylaşmak ve kendini kapatmak yerine konuşarak duygularını partnere aktarmak, konuyu geçiştirmeden ele almak ve değişime açık olabilmek önemli çözümler arasında yer almaktadır.


4. DUVAR ÖRME

Duvar örme, kişinin partneri ile gerçekleşen bir tartışma sırasında fiziksel ya da ruhsal anlamda orada olmama, iletişim kurmama ve başka şeyler ile uğraşma ya da düşünme durumudur. Küsmek ve suskun kalma davranışı en sık kullanılan duvar örme örneklerindendir.

Duvar Örme İçin Örnek Cümleler:

-Hala konuşuyor mu cidden... , ne anlatıyor acaba ?

-Sana soruyorum.. cevap versene… ( o sıra da partner cevap vermiyor)

-(Konuşurken odayı terk etmek ya da konuşma sırasında telefonu kapatmak vb. )

-(Konuşulan konu dışında başka şeylere yönelmek, dikkati konuya verememek, aslında o an için orada olamamak vb.)


Çözüm Önerileri: Tartışma sırasında ara vermek oldukça önemlidir. Tartışma sırasında kalp atışının yükselmesi ile birlikte ana odaklanmak, söylenenleri anlayabilmek, sağlıklı şekilde düşünebilmek ve eyleme geçebilmek zor hale gelir. Bu sebep ile sakinleşmek için öncelikle nefes ve kas egzersizleri yapmak önemlidir. Sakinleştikten sonra konunun üstünü örtmek ya da iletişimi koparmak yerine sakin şekilde sorunu konuşmak ve konuyu askıda bırakmak yerine bir çözüme ulaştırmak gerekmektedir.


!!! İlişkilerde suçlayıcı dil olan sen dili yerine duygularınızı anlatan ben dilini kullanmak, iletişime açık olmak, kişiyi değersiz hissettirmemek ve kişinin kişiliğine yönelik zedeleyici eleştiride bulunmamak ilişkilerin sağlıklı şekilde sürebilmesi için gerekli olan ön koşullarıdır.


Peki, sizce MAHŞERİN DÖRT ATLISI sizin hayatınızda ne kadar var?

Eğer, sizler de ilişkilerinizde bu ve benzeri sorunlar yaşıyorsanız ve bu sorunları tek başınıza çözmek konusunda yetersiz kaldığınızı hissediyorsanız daha fazla bilgi sahibi olmak, kendinizi keşfetmek ve farkına varabilmek için yardım almaktan çekinmeyin. Bir uzmana danışmak ve aklınızdaki soruları sormak isterseniz bana buradan ulaşabilir, istediğiniz zaman randevu oluşturabilirsiniz. Sevgi ve Sağlıcakla...


FATMA İZEL ŞAHİN

PSİKOLOG & AİLE DANIŞMANI


Kaynakça:


Gottman, J. ve Siver, N. (2017). Evliliği sürdürmenin yedi ilkesi.( çev. Ezgi Deniz). ( Orijinal basım: 1999). Varlık Yayınları.


Nichols,M. P. (2013). Aile Terapisi Kavramlar ve Yöntemler. (çev. Okhan Gündüz). (Orijinal basım: ). Kaknüs Yayınları.

Yayınlanma: 12.03.2022 12:04

Son Güncelleme: 12.03.2022 12:11

#ilişki#gottman#mahşerindörtatlısı#çiftterapisi#aileterapisi#ailedanışmanlığı#eleştiri#aşağılama#duvarörme#suçlama#savunma#sağlıklıiletişim#sendili#bendili#ilişkisoruları#çatışma
Psikolog

Fatma İzel

ŞAHİN KAYA

Uzman Psikolog

(*)(*)(*)(*)(*)
5 Yorum
Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları
Kişilerarası İletişim Problemleri
Boşanma Süreci Sorunları
+8
Online TerapiOnline Ter...
süre 45 dk
ücret 1500
Yüz Yüze TerapiY. Yüze Ter..
süre 45 dk
ücret 2500
Yapay zeka ile, kişiselleştirilmiş destek:
Menta AI
Yapay zeka ile,
kişiselleştirilmiş destek: Menta AI

Şimdi indir, konuşmaya başla

App Store'dan İndirGoogle Play'den İndir
Bunları da sevebilirsiniz...

Flört Etmek İçin Kullanabileceğiniz Bazı Etkili Sorular ve Hap Bilgiler (Ekstra Tarihçesi)

Flört etmek insan ilişkilerinde önemli bir beceri ve deneyimdir. İnsanların birbirleriyle iletişim kurmasına, etkileşime girmesine ve bir bağ kurmasına yardımcı olabilir. İşte flört etmek için kullanabileceğiniz bazı etkili sorular:1. 🎨 Kişisel İlgilere Dayalı Sorular:🌟 Hobilerin nelerdir? Boş zamanlarında en çok ne yapmayı seversin?🌍 En sevdiğin seyahat deneyimi nedir?🎵 Hangi tür müzik dinlemeyi tercih edersin? Favori şarkın nedir?2. 🌈 Anıları Tetikleyen Sorular:👶 Çocukluğunda en sevdiğin anı hangisiydi?🏫 İlkokulda en çok neyle meşguldün?🦸‍♂️ Bir çocukluk kahramanın veya idolün var mıydı? Kimdi ve neden?3. 🔮 Gelecek Hakkında Sorular:🏡 İleride nerede yaşamak istersin? Neden?💼 Kariyer hedeflerin nelerdir? Hayalindeki iş nedir?🌟 Bir yıl içinde yapmak istediğin bir şey nedir?4. 🌌 Derin Düşüncelere Yol Açan Sorular:🌎 İçinde bulunduğumuz dünyada en çok neyi değiştirmek istersin?😱 En büyük korkun nedir?🙏 Hayatında en çok neye minnettar hissedersin?5. 🎉 Eğlenceli ve Hafif Sorular:💥 Bir süper gücün olsaydı ne olmasını isterdin?💃 En son ne zaman bir şeylerin tadını çıkararak dans ettin?🎬 Favori film karakterin kimdir ve neden?6. 💖 Kişilik ve Tutumla İlgili Sorular:🌸 Kendini bir mevsime benzetecek olsaydın, hangi mevsim olurdun?😊 Hayatında en çok neyden keyif alıyorsun?🤔 Birisi senin hakkında sadece bir şey öğrenebilecek olsa, ne olmasını isterdin?Flört etme konusunda ek bilgiler içeren birkaç öneri;1. Beden Dili: Flört etmenin önemli bir yönü, beden dilini doğru kullanmaktır. 🕺 Karşınızdaki kişinin beden dilini okumak ve kendi beden dilinizi de uygun şekilde kullanmak, iletişiminizi güçlendirebilir. 😊 Gülümseme, göz teması kurma, nazik dokunuşlar ve vücut pozisyonu, karşınızdaki kişiye ilginizi göstermenin ve onunla bağ kurmanın bir yoludur.2. Empati ve Dinleme: İyi bir flört etme becerisi, karşınızdaki kişinin duygularını anlamaya ve onları dinlemeye dayanır. ❤️ Empati kurmak ve karşınızdakini gerçekten dinlemek, ilişkinizin derinleşmesine ve daha anlamlı hale gelmesine yardımcı olabilir. 🎧 İlginç olanı, flört etmenin sadece konuşmaktan ziyade, dinlemeye de dayandığıdır.3. Mizah ve Espri: Mizah, flört etmenin hafif ve eğlenceli bir yanıdır. 😄 Uygun bir şekilde yapılan espri ve neşeli bir tavır, karşınızdaki kişiyle aranızda bir bağ kurmanıza ve samimiyetinizi artırmanıza yardımcı olabilir. 🃏 Ancak, her zaman uygun olmayan espri yapmaktan kaçının ve karşınızdaki kişinin sınırlarını aşmamaya özen gösterin.4. Samimiyet ve İçtenlik: Flört etmek, samimi ve içten olmayı gerektirir. 💖 Kendiniz olun, sahte bir persona yaratmaktan kaçının ve karşınızdaki kişiye gerçek duygularınızı ifade etmekten çekinmeyin. 🌟 İçtenlik, ilişkinizin derinleşmesine ve güvenin oluşmasına katkıda bulunabilir.5. Dikkat ve Özveri: Flört etmek, karşınızdaki kişiye dikkatinizi göstermenin ve ona değer verdiğinizi hissettirmenin bir yoludur. 🎁 Küçük jestler yapmak, özel günleri hatırlamak ve karşınızdaki kişinin ilgi alanlarına gerçek bir ilgi göstermek, ilişkinizi olumlu yönde etkileyebilir. 🌷Flört etme süreci, her iki tarafın da rahat hissetmesini sağlamak için nazik, anlayışlı ve saygılı olmayı gerektirir. 🤝 Karşılıklı iletişim kurmak, duyguları ifade etmek ve birbirinizi daha iyi tanımak için zaman ayırın. Unutmayın, her ilişki benzersizdir ve flört etme tarzınızı karşınızdaki kişiye göre ayarlamak önemlidir. 🌈Flört etmek aslında karşınızdaki kişiyi daha iyi tanımak ve onunla derin bir bağ kurmakla ilgilidir. Bu sorular, samimi bir iletişim kurmanıza ve birbirinizi daha iyi anlamanıza yardımcı olabilir. Ancak, her zaman karşı tarafın rahat olduğundan emin olun ve sormadan önce onay alın. İyi flörtler ve keyifli sohbetler dilerim! 🌟TARİHÇEFlört etmenin tarihçesi, insan ilişkilerinin ve romantik bağların geçmişiyle yakından ilişkilidir. Flört etme kavramı, insanların birbirleriyle romantik veya cinsel ilişki kurma amacıyla samimi bir şekilde etkileşime girmelerini ifade eder. Bu, tarihin derinliklerine kadar uzanan bir olgu olsa da, modern anlamıyla flört etme kavramı daha yeni bir olgudur.Antik dönemlerden itibaren insanlar, potansiyel eşlerini seçerken çeşitli yöntemler kullanmışlardır. Ancak, tarih boyunca flört etmek gibi açık ve samimi bir sürecin belirgin bir şekilde tanımlandığı dönemler sınırlıdır. Ortaçağ Avrupa'sında, aristokratlar arasında kibarlık, nazik jestler ve aşk mektupları aracılığıyla romantik ilgi gösterme geleneği başladı. Ancak, bu tür eylemler genellikle ailelerin ve toplumun onayına bağlıydı ve genellikle evlilik amaçlıydı.ve 19. yüzyıllarda, flört etme kavramı daha belirgin bir şekilde ortaya çıktı. Bu dönemde, Batı toplumlarında romantizm ve aşk idealize edilmeye başlandı. Romantik şiirler, edebi eserler ve şarkılar aracılığıyla duygusal bağlar kurma ve ifade etme yaygınlaştı. Ancak, bu dönemde flört etmek hala genellikle evlilik amacıyla yapılıyordu ve evlenme amaçlı bir birlikteliğin ön koşulu olarak görülüyordu.yüzyılın ortalarından itibaren, flört etme kavramı daha serbest ve açık bir şekilde yaşanmaya başladı. Toplumda kadınların ve erkeklerin sosyal rollerinin değişmeye başlamasıyla birlikte, flört etme süreci de daha esnek hale geldi. 20. yüzyılın ikinci yarısında, gençler arasında flört etme kültürü yaygınlaştı ve gençlerin romantik ilişkileri keşfetme ve deneyimleme süreçleri daha belirgin hale geldi.Bugün, flört etme kavramı daha çeşitli ve dinamik hale geldi. İnternet ve sosyal medyanın yükselişiyle birlikte, insanlar potansiyel partnerleriyle çevrimiçi platformlar aracılığıyla tanışma ve iletişim kurma imkanına sahip oldular. Ayrıca, toplumda cinsiyet rollerinin ve ilişki normlarının değişmesiyle birlikte, flört etme süreci daha çeşitli ve bireyselleşmiş hale geldi.Sonuç olarak, flört etmenin tarihçesi, insan ilişkilerinin ve romantik bağların karmaşık ve sürekli değişen doğasını yansıtır. Flört etme süreci, zamanla evrilen toplumsal normlara ve kültürel değerlere bağlı olarak değişiklik göstermiş ve günümüzde hala aktif bir şekilde yaşanan bir olgu olarak varlığını sürdürmektedir.
Eray ARSLAN 18.04.2024

Öz Şefkat

Kendimizi sevmekle başlayacak her şey.İnsanın kendisiyle dost olma becerisidir öz şefkat. Öz şefkatli olup olmadığınızı anlamanın en kolay yolu zor bir anınızı hayal etmek. Bir çıkmazda olduğunuzu ve zorda kaldığınızı düşünün kendinize nasıl davranıyorsunuz? Aynı durumu yaşayan bir arkadaşınız, bir yakınınız olsaydı neler söylerdiniz? Kendinize kurduğunuz cümlelerin daha hoyratça olduğunu fark etmeniz zaman almadıysa öz şefkatle alakalı bazı problemler yaşıyor olmanız muhtemel. Yaşadığınız her olayın kendinizle bağlantılı olduğunu düşünmeniz bir yanılgı. Gereğinden fazla sorumluluk alıp kendinizi suçladığınız anlar bir işkenceye dönüşüverir. Bir olayın içerisinde payınıza düşünden fazlasını almadığınızdan emin olun. Öz şefkatli bir yaşam için o zor durumda dışardan bakabilmek, arkadaşınıza gerçekleri göstermek için söylediğiniz cümleleri kendinize söyleyebiliyor olmanız ve aynı desteği kendinize de veriyor olmanızla alakalı. Peki bunu nasıl yapabiliriz?Kendinize karşı yargılayıcı, kırıcı, acımasız ve sert cümleler kurmayarak öz nezaketi elden bırakmamalısınız. Bir başkasına davrandığınız kadar sevgiyle, ilgiyle ve hassasiyetle davranmak öz nezaketli olmayı içerir.Acı çektiğiniz zamanlarda ‘neden ben?’ diye soruyor musunuz? Yani kendinizi diğerlerinden ayrıştırıyor, yalnızlaştırıyor ve bu sadece sizin başınıza gelebilir ve geldi. Bu cümleleri okurken bile gerçeğin farkına vardınız. Evet yalnız değilsiniz. Belki gün içerisinde bile yaşadığınız o durum birçok insan tarafından deneyimleniyor. Ama her birinin baş etme stratejisi birbirinden farklı olabilir. Ortak insanlık hissiyatını kavramak öz şefkatli olmakta size yardımcı olacak diğer bir kavram.Bir deneyim yaşarken yine bu deneyimin ne olduğunu fark etmek ise bilinçli farkındalıktır. Farkında olmak iyileşmeyi başlatır. Olumsuz bir duyguyu deneyimlerken o duygudan kurtulmak istediğinizi ve kaçmanız gerektiğini düşünebilirsiniz. Olması gereken ise o duygulara izin vermek ve akışta kalabilmek. Bilinçli farkındalık (mindfulness) teknikleri anda kalmayı deneyimletir. Hayat, bazen zorlayıcı ve stresli olabilir. Kendimizi yetersiz, başarısız veya değersiz hissettiğimiz anlar yaşarız. Ancak bu anlarda çoğu zaman en çok ihtiyacımız olan şey, başkalarının desteği değil, kendi içsel desteğimizdir. İşte burada öz şefkat devreye girer. Öz şefkat, kendimize duyduğumuz nazik, anlayışlı ve destekleyici bir tutumu ifade eder. Bu, kendimize karşı acımasızca eleştirilerde bulunmak yerine, hata yaptığımızda kendimizi affetmek ve zor zamanlarda kendimize destek olmak anlamına gelir.Peki, öz şefkat nedir? Neden bu kadar önemlidir ve hayatımızda nasıl bir fark yaratabilir?Öz Şefkat Nedir?Öz şefkat, basitçe söylemek gerekirse, kendimize karşı duyduğumuz nazik ve şefkatli bir tutumdur. Kendimizi, başkalarına gösterdiğimiz şefkat gibi kabul etmek, sevmek ve anlayışla yaklaşmaktır. Öz şefkat, özellikle zor zamanlarda veya başarısızlıklar, hatalar ya da duygusal acılarla karşılaştığımızda büyük bir öneme sahiptir. Bu, kendimizi yargılamadan, acılarımızı kabul ederek ve ihtiyaçlarımızı anlamaya çalışarak kendimize nazikçe yaklaşmak anlamına gelir.Öz Şefkatin Temel BileşenleriÖz şefkat, üç ana bileşene dayanır:1. Kendini Kabul Etme: Öz şefkat, kendimizi olduğu gibi kabul etmeyi gerektirir. Hatalarımız, eksikliklerimiz ve zayıflıklarımızla birlikte kendimize değer vermek, kendimize saygı duymak anlamına gelir. Bu, mükemmel olmamızı beklemek yerine, insan olduğumuzu ve herkesin hata yapabileceğini kabul etmeyi içerir.2. İnsan Olmanın Ortak Paydası: Öz şefkat, zor anlarda yalnız olmadığımızı anlamamıza yardımcı olur. Hepimiz zaman zaman acı çekeriz, hepimiz zorluklarla karşılaşırız. Kendimize şefkat gösterdiğimizde, bu acıların yalnızca bize ait olmadığını, diğer insanların da benzer duygusal deneyimler yaşadığını fark ederiz. Bu, empatiyi ve başkalarına duyduğumuz şefkati artırabilir.3. Kendine Nazik Olma: Öz şefkatin belki de en önemli bileşeni, kendi kendimize nazik olmaktır. Bir hata yaptığımızda kendimizi küçümsemek ya da aşırı eleştirmek yerine, kendimize anlayışla yaklaşmak gerekir. Kendimize nazik olmak, duygusal acıyı hafifletebilir ve iyileşme sürecini hızlandırabilir.Öz Şefkatin FaydalarıÖz şefkat, sadece duygusal iyileşmeyi değil, aynı zamanda genel yaşam kalitesini de artırabilir. İşte öz şefkatin sağladığı bazı faydalar:1. Daha Az Stres ve Kaygı: Kendimize karşı nazik olduğumuzda, içsel eleştirilerimiz azalır. Kendi hatalarımıza ve zorluklarımıza daha anlayışla yaklaştığımızda, stres ve kaygı seviyelerimiz düşer.2. Daha Sağlıklı İlişkiler: Öz şefkat, başkalarına karşı da daha şefkatli ve anlayışlı olmayı sağlar. Kendimize nazik davrandığımızda, bu tutumları çevremizdeki insanlara da yansıtırız. Bu, daha sağlıklı ve destekleyici ilişkiler kurmamıza yardımcı olabilir.3. Daha Yüksek Özsaygı: Kendimize karşı şefkatli olmak, kendimizi değerli hissetmemize yardımcı olur. Öz şefkat, özsaygıyı artırır çünkü kendi değerimizi dışsal başarılarımıza veya başkalarının onayına bağımlı olmadan kabul edebiliriz.4. Daha İyi Duygusal İyileşme: Zor zamanlarda öz şefkat, duygusal iyileşmeyi hızlandırır. Kendimize nazik davranmak, duygusal acıyı kabul etmemize ve ona sağlıklı bir şekilde tepki vermemize olanak tanır.Öz Şefkat Nasıl Geliştirilir?Öz şefkat, doğuştan sahip olduğumuz bir özellik olmayabilir, ancak öğrenilebilir ve geliştirilebilir. İşte öz şefkatinizi artırmak için birkaç öneri:1. Kendinize İyi Sözcükler Söyleyin: Kendinize sıkça sevgi dolu ve anlayışlı sözler söyleyin. Özellikle zor zamanlarda, "Bu zor bir dönem, ama ben bu duyguları hissetmekte yalnız değilim," gibi kendinize nazik cümleler kurmak, rahatlatıcı olabilir.2. Kendinizi Yargılamayın: Hata yaptığınızda veya başarısız olduğunuzda kendinizi acımasızca eleştirmek yerine, "Herkes hata yapar. Bu deneyimden ne öğrenebilirim?" gibi sorular sorarak, kendinize daha nazik yaklaşın.3. Farkındalık Pratikleri Yapın: Mindfulness (farkındalık), öz şefkatin önemli bir parçasıdır. Geçmişteki hatalarınızla ya da gelecekteki kaygılarınızla değil, şu anki deneyimlerinizle tam anlamıyla ilgilenmek, kendinize daha nazik olmanıza yardımcı olabilir.4. Kendinize Zaman Ayırın: Kendinize şefkat göstermek, bazen sadece bir mola vermek ve rahatlamak anlamına gelir. Kendinizi yormadan, dinlenmeye ve yenilenmeye zaman ayırarak, ruhsal sağlığınızı iyileştirebilirsiniz.5. Başka İnsanları Anlayışla Dinleyin: Başkalarına empatik yaklaşmak, öz şefkatinizi artırabilir. Kendinize gösterdiğiniz şefkati, çevrenizdeki insanlara da gösterdiğinizde, şefkatli bir çevre oluşturabilirsiniz.Öz şefkat, sadece bir kişisel gelişim aracı değil, aynı zamanda duygusal iyileşme ve psikolojik esneklik için güçlü bir kaynaktır. Kendimize nazik olmak, hem duygusal sağlığımızı hem de genel yaşam kalitemizi iyileştirir. Öz şefkat, hem zorluklarla başa çıkmak hem de hayatın her anını daha anlamlı ve huzurlu yaşamak için bir anahtardır.Unutmayın, siz değerli ve kıymetli bir insansınız. Kendinize karşı nazik olduğunuzda, içsel gücünüzü keşfeder ve daha sağlıklı bir yaşam sürdürmek için adım atmış olursunuz.

Romantik İlişkiler

Prens Edward ile Wallis Simpson AşkıTarihin en duygusal ve en anlamlı aşklarından biri Edward ileWallis Simpson’ın aşkıdır. İlk evliliğini bir deniz subayı ile yapan Wallis, eşinin alkol bağımlısı olması sebebiyle evliliğini hemen sonlandırdı. Wallis, daha sonra ikinci bir evlilik yaptıve bu evliliği sırasındaİngiltere'de veliaht olan Prens Edward ile tanıştı. PrensVIII. Edward, o dönemde zekâsı ve karizmasıyla bütün kadınların hayranolduğu bir erkekti. Prens Edward, çok güzel bir bayan olmamasına rağmen Wallis’i görür görmez ona vuruldu. Wallis’in zarafeti ve kültürü Prens Edward’ı fazlasıyla etkiledi. Ve zamanla aralarında tarihe adını yazacak bir aşk doğdu. Wallis,1936 yılında eşinden boşandığındaaynı yıl Prens Edward da babasını kaybettive VIII. Edward adıyla tahta çıktı.Birbirlerine delicesine âşık olan bu çiftin, ne yazık kiömür boyunca beraber olmalarının önünde çok büyük engel vardı. İngilizKraliyetailesi Wallis’in hem ABD’li olmasından hem de iki evlilik yapmasındandolayı bu evliliğe onay vermedi. Kral VIII. Edward, durumu anladıve bir karar alması gerektiğinin farkına vardı. 1936 yılının Aralık ayında Kral Edward radyodan bir açıklama yapmaya karar verdi. Oldukça heyecanlı ve son derece kararlı bir ifadeyle deli gibi aşık olduğu Wallis Simpson ile evlenmek için tahttan indiğini, görevini de kardeşine devrettiğini açıkladı. Sadece 325 gün krallık yapan Edward, ülkedeki bütün herkesi şoke etti.Bundan tam 6 ay sonra 3 Haziran 1937'de Edward ve WallisFransa'da Conde Şatosu'nda oldukça romantik bir düğünle dünya evine girdi. Edward bu evlilikle birlikte tacını kaybederekWindsor Dükü ünvanını aldı. Tüm dünyada yankı uyandıran bu aşk monarşinin kurbanı olmadıve sınır tanımamış bir sevginin sembollü oldu.Prens Edward ile Wallis Simpson Aşkı. Tarihi Olaylar. (n.d.). https://www.tarihiolaylar.com/tarihi-olaylar/prens-edward-ile-wallis-simpson-aski-889.Romantik İlişkiler Neden Önemli? Aşk, insanoğlunun bildiği en derin duygulardan biridir. Aşkın birçok çeşidi vardır ancak birçok insan uyumlu bir partner ile romantik bir ilişki olarak aşkı tanımlar. Bu bireyler için romantik ilişkiler, hayatın en anlamlı yönlerinden birini oluşturur ve derin bir tatmin kaynağıdır. Bağlılığa duyulan ihtiyaç doğuştan geliyor gibi görünürken, sağlıklı, sevgi dolu ilişkiler kurma yeteneği öğrenilir. Bazı kanıtlar, istikrarlı bir ilişki kurma yeteneğinin, yiyecek, bakım, sıcaklık, koruma, teşvik ve sosyal temas ihtiyaçlarını güvenilir bir şekilde karşılayan bir anne ile ilk deneyimlerinde, bebeklik döneminde oluşmaya başladığını göstermektedir. Yani insanoğlunun bağlanma ihtiyacı doğuştan gelirken, nasıl bağlılık kuracağını yaşayarak öğrenir. Bu öğrenme sürecinde ilk aşama anne ile olan temas sonucu sağlanır. Daha sonra kişi, sosyal çevre, deneyim, kişilik yapısı ve olası diğer faktörlerden etkilenerek ilişki kurma ve bağlılık şeklini oluşturur. Eğer kişi sağlıklı ilişki kurma yetisini oluşturamadıysa bağlılık ihtiyacını karşılayamaz veya sağlıksız bağlanmalar yaşar. Bu durum kişinin psikolojik/ruhsal sorunlar yaşamasına sebep olabilir. Bu yüzden sağlıklı bağlanma kişinin kendini iyi hissetmesinde büyük yer kaplar. Sağlıklı Romantik ilişkiler Nasıl Olmalı? Güçlü bir ilişki sürdürmek, sürekli özveri ve iletişim gerektirir ve belirli özelliklerin sağlıklı ilişkileri geliştirmek için özellikle önemli olduğu gösterilmiştir. Başlangıç ​​olarak her birey, partnerine zaman ayırmaya ve ilgi göstermeye istekli olduğundan emin olmalıdır. Her ikisi de, zamanla değişseler bile, farklılıklarına uyum sağlamaya kararlı olmalıdır. Özellikle ilişkilerin ilk yıllarından sonra kişilerin ilk baştaki yoğun tutkusu azabilir ve ondan sonra yerini sevgi, saygı ve güvene bırakacaktır. Fakat tutku azaldığında kişilerin birbirlerinin hatalarına karşı olan töleransları da azalabilir. Bu noktada kişiler dengeyi sağlamada çok dikkatli olmalıdır. Karşı tarafı kırmadan ve onu değiştirmeye çalışmadan hataları ile ilgili doğru geri bildirimi verebilmelidir. Geri bildirim verirken suçlama ve yargılamadan kaçınmalı, sadece davranışın ona ne hissettirdiğinden bahsetmelidir. Bu durumda karşı taraf davranışlarının sonucunun farkına varacak, empati kuracak ve partnerini kırdığını, üzdüğünü veya öfkelendirdiğini anlayacaktır. Sonrasında ise o davranışı sergilememeye özen gösterecektir. Kişiler ilişkinin ilerleyen aşamalarında bu duruma oldukça dikkat etmeli ve bu tarz değişimleri sakinlikle karşılamalıdır. Yoksa küçük tartışmalar kaosa dönüşebilir, kişiler kırılabilir ve bağlar kopmaya başlayabilir. Ek olarak ilişkide en önemli noktalardan diğeri ise eşlerin birbirine zaman ayırması ama aynı zamanda bireysel alanlarının da olmasıdır. Kişiler birbirlerinin ilgi alanlarına saygı duymalı ama aynı zamanda paylaştıkları zevkler, aktiviteler de olmalıdır. Burada da dengeyi kurabilmek oldukça önemlidir.İlişki için doğru kişiyi nasıl bulacağız? Bir hayatı paylaşacak kişiyi bulmak çok güzel ama aynı zamanda çoğu zaman zor bir süreçtir. İster online ister yüz yüze gerçekleştirilsin, arama muhtemelen kişiyi alışılmadık ortamlara itecektir. Sonuca ulaşmak istiyorsa kişi konfor alanının dışına çıkmalıdır. Konfor alanının dışına çıkmak, kişinin alışık olduğu ortamdan uzaklaşabilmesi ve yeniliklere açılabilmesidir. Çünkü her yeni kişi hayatımıza katacağımız yeni zevkler, renkler ve yerler demektir. Bu noktada kişi uyum sağlamaya hazır olmalıdır. Karşı tarafın da uyum sağlamaya hazır olması, partnerini bütünüyle kabul etmesi, onu o yapan şeyleri yargılamaması, ve onun isteklerine, zevklerine saygı duyması kişinin doğru kişi olabileceğinin göstergelerinden bazılarıdır. Tabi sadece bunlara bakarak bir kişiyi ''doğru kişi'' diye etiketleyemeyiz. Sağlıklı romantik ilişkiler kurmak ve bunu olabilecek en uyumlu partner ile gerçekleştirmek sandığımızdan çok daha karmaşık bir durum olabilir. Bahsettiğimiz mantık dolu kıstasların yanında işin içine bir de duygular girer. Duygular eğer kişi için ''doğru kişi değil'' diyor ise, mantık tamamen devre dışı kalabilir. Bu noktada kişinin hem mantığından hem de duygularından onay alması gerekir. Bu da çoğu kişi için oldukça zorlu bir süreçtir. Fakat bir kere gerçekleştiğinde kişinin yaşadığı zorluklara değecektir.Psk. Dan. Bilgi İnan
Bilgi İNAN 26.04.2021