1. Uzman
  2. Fatma Zehra DOĞAN
  3. Blog Yazıları
  4. FEDAKARLIĞI DOĞRU MU BİLİYORUZ ?

FEDAKARLIĞI DOĞRU MU BİLİYORUZ ?


Tamamen kendi hayatınızı ailenize, arkadaşınıza, dostunuza ve yakın çevrenizdeki insanlara adadığınızı düşünün... Kim ne isterse, kim ne dilerse gerçekleştirmek için koşturduğunuzu ve en büyük gayenizin, çevrenizdeki insanları memnun etmek olduğunu.. Onları memnun ettikçe, kendinizin de memnun olduğunu düşünüyorsunuz. Çevrenizdeki insanlar da bu durumdan memnunlar. Neden olmasınlar ki, etraflarında devamlı onların iyiliğini düşünen birisi var. Ama bu kişi bir süre sonra, gitgide mutsuzlaştığının farkına varır. Kendisiyle baş başa kaldığında öz eleştiri yapmaya başlar; 


'' Aslında hiç gitmek istemiyorum,


 Çokta yorgunum ama gitmezsem çok mu ayıp olur?


Arkadaşımın yanında olmalıyım, bana ihtiyacı var, yanında olmazsam bana sevgisi, güveni azalabilir '' ... 


gibi düşünceler zihninde dolaşmaya başlar. Dostluklarınızda maddi-manevi fedakârlığınızla anılmanız, kendinizden ödün vererek, her şeylerine koşturmanız bir süre sonra kişide yani sizde aşırı bezginlik yaratır.  Peki, fedakârlık bu mu, böyle mi olmalı?


Hadi şimdi bir de fedakârlığın kelime anlamı neymiş ona bakalım;


Feda: bir amaç yolunda bir değer ya da varlıktan vazgeçme.


Kâr: bir şeyden sağlanan kazanç, yarar.


Kelime anlamlarına baktığımızda aslında anlam olarak sizce de bir gariplik yok mu? Fedanın anlamından vazgeçme varken kârın anlamında kazanç ve yarar var…


Bilim insanları fedakârlığın tanımını nasıl yapıyor ne diyor bir de ona bakalım. Fedakârlık, kişinin kendi kişisel amaçlarını ikinci plana atarak başka bir kişiye fayda sağlamasını içermektedir (Impett ve Gardon,2008). Fedakârlık davranışları bir duyguyu besleyecek kişisel çıkarlarından vazgeçmek olarak da tanımlanmıştır (Lin vd., 2016). Fedakârlık kavramının diğerkâmlık ve özveri ile aynı anlamlarda kullanıldığı görülmektedir. Fedakârlık davranışı, çıkar amacıyla da yapılabilen istekli veya isteksiz olarak gerçekleştirilebilen tek taraflı yardım davranışlarını içermektedir (Özdoğan, 2005). Bir insanın fedakârlığı kendi tercihi olabildiği gibi başkalarının isteği veya baskısı sonucu da olabilmektedir. Fedakârlığı özveriden farklılaştıran temel özellik kişinin davranışı istekli olarak yapması veya yapmamasıyla ilgilidir. Fedakârlıkta kişinin bir başkası için kendi isteklerini feda etmesi ve bazı zamanlarda ondan da fedakârlık yapmasını beklemesi yani karşılıklılık durumu vardır (Düzgüner, 2019). Diğerkâmlık, genellikle bir başkasını düşünerek, gönüllü yapılan davranışları ifade ederken, fedakârlıkta başkalarının baskısı sonucu kişi fedakâr davranışlarda bulunabilmektedir. Özetle diğerkâmlıkta isteklilik ön plandayken, fedakârlıkta kişi istemese bile verici davranışta bulunabilmektedir.


Bandura’nın sosyal öğrenme kuramına göre fedakârlık dâhil birçok davranış yeterli öğrenme şartları oluşturulduğunda başkalarının davranışlarını gözlemleme, model alma, taklit etme yoluyla öğrenilmektedir bu da gösteriyor ki fedakârlık doğuştan içimizde var olan bir duygu değildir. Nörobiyolojik araştırmalara göre beyin anatomisiyle fedakârlık arasında bağlantı olduğuna dair sonuçlar bulunmuştur. Beyinde parietol lob ve temporal lobun kesişimi olan bölgede daha fazla gri maddeye sahip olan bireylerin daha fedakâr davranışlar sergilediği saptanmıştır. Gri maddenin aynı zamanda sosyal süreçlerle ilgili olduğu belirtilmektedir. Sosyal normların içselleştirilmesiyle birlikte fedakârlık geliştirilebilmektedir. Yani fedakârlık Sonradan kazanılabilen ve geliştirilebilen bir duygu - davranıştır.




İlk bakışta, ilk paragrafta anlattığımız şeklinde böyle bir yapı kültürel normlarımızdan dolayı göze hoş gelse de bu durum insan psikolojisi üzerinde oynadığı rol çoğu zaman göz ardı edilir. Bu durum her geçen gün kişiye kendini daha mutsuz hissettirir. Ama kendinizi ne kadar mutsuz hissetseniz de bu davranış biçiminden vazgeçemeyeceğinizi düşünürsünüz. Eğer fedakâr olmazsanız sizi sevgilerinden yoksun bırakacakları duygusuna kapılabilirsiniz. Hiç kimse sınırsız enerjiye sahip değildir. Var olan enerjimizin, varlığımızın ve güzelliğimizin bir kısmını dahi kendimize saklamayıp diğerlerine dağıtırsak bize bir şey kalmaz. Kişi en başta kendine iyi gelmeli kendi için bir şeyler yapmalı ki dışarıya yararı olsun. Bir gül ağacı düşünün dışarıya güzel görünebilmesi o bizim sevdiğimiz gül kokusunu yayabilmesi için önce sulanması lazım, sulanacak ki tomurcuk açacak, tomurcuk açacak ki gül verecek o gül vermeye başlayınca da işte insanlara hoş gözükecek ve onlar için bir şeyler yapmış olacak. Düşünün şimdi o gül ağacı kökleriyle verilen suyu kendisine almasa tüm bunları nasıl yapacak.. Eğer böyle bir çıkmazın içindeyseniz ve bunu fark ediyorsanız aslında çözüm için gerekli ilk şartı sağlamış oluyorsunuz. En önemli şart, bu durumun farkında olabilmektir. Bakış açımızı birden hızlı bir şekilde değiştirmek tabi ki de mümkün değil. Adım adım, fazladan yaptığımız davranışları ve gereksiz fedakârlıkları azaltarak yol almamız lazım, fedakârlık çok önemli bir duygudur, olmaması insani olarak bir sorun yaratır iken çok fazla olması da kişisel olarak benliğimizde oluşacak bir takım zararla sebebiyet verebiliyor. Bu yüzden bu noktada bir denge kurmak ruh sağlığımızla beraber aynı zamanda yaşamdan aldığımız doyum ve zaaflarımız adına önemlidir.


 


NEDEN AŞIRI FEDAKÂR OLURUZ


Bilinçaltımız da iyi bir program olarak var olan fedakârlık altında bir çok duygu durumunu barındırır. Bu duygular;


 ''Onaylanma İhtiyacı'' 


'' Kabul Görme İhtiyacı ''


“Sevilme İhtiyacı '' dır. 


Kendine değer vermeyen, kendini sevmeyen kişi, bu duyguları dışarıdan alma ihtiyacı hisseder ve ancak aşırı fedakar olursa kabul görüleceğini ve sevileceğini düşünür.
Fakat dışarıdan almaya çalıştığımız sevgi ihtiyacı hiç bir zaman kişiyi tam tatmin etmez. Çünkü, kişi karşı tarafa “ben kendimden çok sana değer veriyorum” imajını verir. Böyle olunca da kişinin kendine olan saygınlığı azalır.
Bu nedenle kişi kendi ile barışıp ,kendine değer verir ise aşırı fedakar davranma durumu da otomatik olarak ortadan kalkmaya başlar.


 


FEDAKARLIĞIN YERİNE NE KOYABİLİRİZ?


Peki; hiç mi fedakâr olmayacağız...Kendinizi ''feda'' etmeyin, özveride bulunun. Özveri gönüllü olarak yapılan ve çıkar beklentisi olmadan birine yardımcı olmaktır ve karşılık beklenmez. Beklentisiz yapılan her şey, kişiye saygınlık kazandırır. Kişi kendini faydalı bir şey yaptığı için daha değerli hisseder. Eğer yakın çevrenizde bu tarz ilişkiler içindeyseniz, fedakarlık derecenizi ölçün ve yerine sizi daha güçlendirecek olan öz değerinizi, özsaygınızı ve öz sevginizi koyun...


Yayınlanma: 10.10.2023 17:04

Son Güncelleme: 10.10.2023 17:04

Fatma Zehra DOĞAN
Fatma Zehra DOĞAN
Uzman Psikolojik Danışman(*)(*)(*)(*)(*)
Uzmanlıklar: Özgüven ve Yeterlilik Sorunları, Güven Kaybı / Aldatma / Aldatılma, Depresyon ve Mutsuzluk
F.Zehra DOĞAN, lisans eğitimime Bül Devamını oku
Online Terapi
süre 45 dk
ücret 420
Yüz Yüze Terapi
Hizmet vermiyor
Bunları da sevebilirsiniz...
esimin-narsist-oldugunu-dusunuyorum-ne-yapabilirim

Eşim narsist ya da narsist olduğundan şüpheleniyorum hatta eminim diyorsanız evliliğinizde birçok olumsuz duyguya sahip, tükenmiş, yorgun, çaresiz, çıkmazda hisseden biri olabilirsiniz. Eşinizin narsist bir kişilik olduğu yönünde gözlemleriniz var ve ne yapacağınızı bilemez haldeyseniz bu yazımda izlenebilecek yolları özetledim. Her evlilik dinamiği birbirinden farklı, genel geçer bilgiler sizin evliliğinizi tam yansıtmayabilir, bu sebeplerden kendi durumunuza özel danışmanlık almanız doğru yönlendirme için faydanızadır.Narsistlerin EvlilikleriNarsist bireyler daha çok verici, fedakar, alttan alan kişilerle evlilik yoluna girerler. Kendileriyle çatışma potansiyeli bulunan, fikir ayrılıkları yoğun yaşayabilecek kişilerle yapamazlar ya da evlilik yoluna girdilerse de sürekli tartışma ve anlaşamama hali hakim olur. Dışarıya karşı dünya iyisi iken eşini ve varsa çocuklarını ihmal eder ya da sıkıntılar yaratarak tüm içsel huzursuzluğunu en yakınlarından çıkarır. Özellikle bazı erkeklerkök ailesine düşkün olup onlara yönelirken çekirdek ailesine yatırım yapmaz.Narsistlerin evlilikleri huzursuzlukla doludur. Eşlerine içten ve samimi sevgi, ilgi vermezler. Eşler yalnız, değersiz, mutsuz, geri planda hisseder. Beraberiz fakat yalnızız fenomeni mevcuttur. Bazı eşler, narsist partneriniiyileştirme, düzeltme, değiştirmeçabasına girebilmektedir. Bu girişimlerin tamamına yakını sonuçsuz kalır malesef. Hatta ters teptiği durumlar azınlıkta değildir. Bu tür bir duruma girmek yerine, narsistin eşi olarak kendi zaaf ve özelliklerini tanıma yoluna girilirse duygusal anlamda çok daha kolay çözünümler meydana geliyor. Partnerdeki değişim narsiste de sirayet edip evlilik daha kaliteli hale evriliyor. Partnerdeki değişime narsistin ayak uyduramadığı durumda ise boşanma gibi bir süreçte partner daha az acı çekip daha az yıpranarak önüne bakabiliyor.Narsist Koca ÖzellikleriKadın narsisistik kişilikler de var fakat bu yazıda daha çok erkeğin narsist taraf olduğu tabloyu özetleyelim. Kadınlar evlilikteki sıkıntılardan dolayı narsist koca özellikleri nasıl olur merak ediyor. Narsist kocalar eşlerini fanusta tutmak ister, arkadaş ortamı olsun istemez, kök ailesi ile bağlarını kıskanabilir ve koparmak isteyebilir. Eşinin gelişmesini istemez; kendine bağımlı kılmak için eşine sorumluluk belli alanlarda bırakmaz. Örneğin fatura ödeme, araç sürme, çalışma(maddi gelir) gibi alanlarda eşinin gelişimini desteklemez hatta taş koyar.Kendi yetersizliklerini eşine yansıtır, “bunu başaramadım çünkü senin yüzünden”, “şu şöyle oldu çünkü sen şunu şöyle yaptığın için” gibi klişe cümleleri vardır. Suçlama davranışı yaygındır. Aşağılama, değersizleştirme, yok sayma, cezalandırma, evi terk etme gibi davranışlara başvurabilir. Evliyken bekarmış gibi hareket edebilir, bir eşi olduğunu ve ona karşı manevi anlamda sorumlulukları olduğunu hesaba katmadan hareket eder.Narsist Ne Zaman Pes EderNarsistler ısrarcı, baskın, yönlendirici, manipülatif bireyler. İnsanı canından bezdirme potansiyelleri olup enerjiyi sömüren, haklılık yolunda sonuna kadar gidebilen kimseler. Güç savaşı, kontrol etme ihtiyacı peşinden koştukları alanlar. Peki ya narsist pes eder mi? Narsistler istediklerini alamadıklarında, almaktan ümidi kestiklerinde ya da tam tersi yönde eşinin enerjisini sonuna kadar bitirdikten sonra başka hedefler arayabilmektedir. Bağımlılıkları ağır bastığı sürece eşten ayrılmaz, ayrılmak isteyen eşe karşı tehdit, duygu sömürüsü, korkutma suretiyle yaklaşarak vazgeçirmeye çalışır. Fakat herhangi sebepten ayrılık durumu söz konusuysa başka kişilere yönelir.Narsist Neden Mutlu Olmanızı İstemezNarsist birey kendi içinde huzurlu ve dingin olamadığı için başkasının ve özellikle eşinin kendisinden bağımsız şekilde mutlu olmasını kaldıramaz. En ufak şeylerde problem çıkarır, “iki iyi olmayagörelim, hemen bozacak birşey bulur” cümlesini partnerlerden sık duyarız. Bir nevi kaostan beslenir, stres ve sıkıntı çıkardığı zaman görevini yapmış edasıyla öfkesini kusar. Tabii eşler anlam veremez; herşey iyi hoşken neden böyle yaptı? şeklinde anlamlandıramama durumu hakim olur. Narsist saf ve öz mutluluk halinden çok uzak olduğu için “ben mutlu değilsem sen de mutlu olma!” desturuyla hareket eder. İçten içe kendisindeki eziklik ve sıkıntıyı bilir fakat kabul edemez. Elinden gelen şey baltalamak ve huzur – güven ortamını sekteye uğratmaktır.Narsist Kimdir?Narsist kavramı özsever kelimesi ile tanımlanmaktadır. Kendi özünü sevmek ve sevgiyi de beraberinde getiren kendine saygı duymak her insanın yaşamını psikolojik sağlamlık ile sürdürebilmesi için vazgeçilmez bir öneme sahiptir.Narsisistik kişilik ise genel olarak kendilik saygısını dış dünyadan temin etmek durumunda kalan bir kişilik yapılanması olduğu gibi içerisinde farklı tipten yapılanmaları barındırmaktadır.Narsisistik kişilerin kendilerini diğer insanlardan üstün algılama girişimleri kendilik saygılarını korumaya yönelik bir ihtiyaç olabilmektedir. Narsisizm pek çok farklı şekilde görülebilmektedir ve gelişimsel dönemlerde yaşanan güçlüklerden kaynaklanan bir durumdur.Evlilikte Narsist KişilerEvlilik, her bireyin kendi hayatına göre farklı anlamlar yüklediği bir ilişki biçimidir. Evlilikte karşılıklı saygı, sevgi ve anlayış beklemek, beğenilme ve takdir edilme ihtiyaçlarının karşılanması, düşünsel ve davranışsal olarak kendini özgür hissetmek eşler için evliliği mutlu kılan unsurlardan bazılarıdır.Evliliklerde, narsisistikkişilik bozukluğugösteren kişilerin eşleri bağımlı karakterler olabilecekleri gibi kendileri de narsisistik kişilik bozukluğu gösteren kişiler olabilmektedir. Evliliklerdeki mutluluk arayışı da hangi narsisistik karakterin eşi olunduğu ve eşin kendi kişilik yapılanmasına göre değişebilmektedir ve narsist bir eş ile evlilik nasıl sağlıklı kalır sorusu cevaplanması gereken en önemli sorulardan biri halini alabilmektedir.Narsist Bir Eş ile Evlilik Nasıl Sağlıklı Kalır?Sağlıklı bir evliliğin temelinin oluşturulmasında eşlerin mutluluklarının rolü büyük bir önem teşkil etmektedir. Evliliğin sağlıklı olup olmadığının kararı eşlerin kendi iç dünyalarını keşfetmeleri ile kolaylaşmaktadır. Her bireyin karakteri, sınırları, sabırlılığı, ihtiyaçları ve evlilikten beklentileri farklıdır.Narsist kişilik özelliklerine sahip kişi ile evli bir eş özgürlüklerinin kısıtlanması konusunda tahammülsüz olabilirken, bir diğer eş daha sabırlı ve anlayışlı kalabilmektedir. Bir eş sevgi ve saygı beklerken, bir diğeri için sevilme ve sayılma ihtiyacı daha az olabilmektedir. Bazı eşler için sürekli karşısındaki kişiyi onaylamak zorlayıcı olabilirken, bir diğeri yoğun ilgi göstermek konusunda sıkıntı yaşamayabilmektedir.Her insanın kişilik özelliklerindeki farklılıklar göz önünde bulundurulduğunda öncelikle eşlerin kişilik özelliklerinin samimi bir şekilde tespit edilmesi gerekmektedir. Narsist kişilik özellikleri gösteren kişilerin eşlerinin kendilerini mutsuz ve rahatsız eden, tahammül gösteremedikleri davranışlar konusunda net sınırlar çizmesi gerekebilmektedir. Rahatsız edici davranışları kişiselleştirmemek, üstünlük yarışına girmemek ve anlaşılma beklentisi içerisinde olmamak da ilişki içerisindeki çıkmazları arttırmamak adına yardımcı olabilecek bakış açıları olabilmektedir.Mutlu ve sağlıklı kişilerin mutlu ve sağlıklı evlilikler yaratabildikleri düşünüldüğünde, narsist bir eş ile sağlıklı bir evliliğin temelini yine eşlerin kendi mutlulukları oluşturacaktır. Bu mutluluğa engel teşkil eden ve eşlerin kendi başlarına aşmakta zorlandıkları her durum için psikolojik destek almak sorunları ele alış biçimlerine yardımcı olabilecek, narsist bir eş ile evlilik nasıl sağlıklı kalır sorusuna alternatif çözümler bulmak kolaylaşabilecektir.Bu yazı,Toksik İlişkiler – Narsist / Borderline Partner Rehberikitabından alınmıştır.Aşk bombardımanı(idealizasyon)– değersizleştirme döngüsü, kurbanın zihnini ve kalbini bulandıran,kişinin köklü insani ihtiyaç ve arzularını, nörolojik motivasyon ve ödül devrelerini kişi aleyhine kullanan biraralıklı pekiştirmemodelidir.Değersizleştirme aslında, narsistin kendi gerçek benliğine karşı hissettiği negatif duyguları, sizin üzerinize yansıtması ve kusmasıdır. Bu savunma mekanizması, narsistin derine gömdüğü ve reddettiği benliğinin sizin veya başkaları tarafından keşfedilmesine karşı bir savunma mekanizmasıdır. Aynı zamanda sizi kontrol etmek ve narsisti terk etmenize engel olmak için de kullanılır. Siz kendi değerinizi ona kanıtlamaya çalışmakla, tüm zaman, para ve enerjinizi onun karşılıksız sevgisi ve onayı şeklinde (nah) gelecek büyük (!) ödülü kazanmaya çalışmaklao kadar meşgul kalırsınız ki, onu terk etmeye gücünüz kalmaz.Fakat gerçek şu ki tek yaptığınız, (eğer şanslıysanız) birgün terk edilip çöpe atılana kadar ya da şanssızsanız psikolojik olarak tamamen domine edilene kadaronun aleyhinize kurduğu hileli ve sizin için umutsuz oyunun içine daha da gömülmektir.Bu yazıdakırılgan narsistkadınların sizin üzerinizde egemenlik kurmak ve sizi kontrol etmek için kullandığı, sizi zaman içinde onu memnun etmek için her şeyini veren ve karşılığında hemen hiçbir şey almayan, yavru köpek gibi sahibesinin onayı peşinde koşan bir zavallıya çevirecek 10 toksik taktikten bahsedeceğiz. Sahibe size arada bir kemik fırlatacak ki umutlarınız tamamen ölmesin fakat ne olursa olsun sonunda kaygan duvarları olan bu çukura daha da gömüleceksiniz. O nedenle insanların partnerlerinin toksik olduğunu gösteren bu işaretleri bilmesi önemli, özellikle de kırılgan narsizm söz konusu iken. Zira kırılgan narsistlerin psikolojik suistimalleri oldukça sinsi olabilir. Aynı zamanda narsistler kırılgan ya da hibrid, her zaman öz farkındalıktan yoksunlardır ve hiçbir zaman suistimal edici davranışlarının sorumluluğunu almazlar.Toksik ve kırılgan narsist erkekler de var tabii ki ama kırılgan narsizm kurbanı erkeklere yol gösterecek kaynak sayısının çok az olduğunu gördüğüm için bu yazının konusu toksik kadınlar. Bu yazının bilgilendirme amaçlı olduğunu ve profesyonel yardımın yerini alması amacıyla yazılmadığını da belirteyim.Şimdi kırılgan narsist kadınların kullandıkları 10 toksik taktiği, herhangi bir sıralama kriteri kullanmadan listeleyelim.Çok erken evrelerde, size en hassas yaralarını, deneyimlerini ve bilgilerini açmakKırılgan narsist kadın size en hassas deneyimlerini ve bilgilerini emanet ederler ve bunu ilişkinin en başlarında yaparlar. Siz sanki özelsiniz de, size daha önce kimseye güvenmediği kadar güvenmiş de, vs. vs. Ama aşk bombardımanı evresi bittiğinde, size açılmakla çok büyük bir hata yapmış gibi davranmaya, sizi, onu önceliğiniz yapmamakla, savunmamakla, mutlu etmemekle, söz verdiğiniz gibi güvende hissettirmemekle, kırılgan ve tehlikede hissettirmekle suçlamaya başlar.Bu negatif dönüşüm tabii ki tamamen sizin suçunuzdur (!) ve onun iyi, aşık olduğunuzversiyonunu yeniden kazanmanızın (!) tek yolu, ona onun ve onun aşkı için yeterince iyi ve değerli olduğunuzu kanıtlamaktır. Kırılgan narsist kadın tüm kelime ve davranışlarında size bu yönde güçlü ve sürekli tekrar eden mesajlar gönderir: Eğer ilişkinin başındaki kadını ve o kadınla hayal ettiğin geleceği geri istiyorsan, ona söz verdiğin erkek olduğunu kanıtlaman gerekli!Bundan sonra ilişkiyi devam ettirme baskısı hızlı bir şekilde ve tamamen sizin omuzlarınıza biner. Uzun vadede kazanmak için kendinizi düzeltmeniz, onu anlamak ve öğrenmek için çok çalışmanız lazımdır. Kadın sizin umudunuzu yaşatmak için arada sırada size kırıntılar atar. Arada bir iyi vakit geçirirsiniz, iyi bir muhabbetiniz olur ya da iyi seks yaparsınız ki onca çabanızla zor da olsa bir yere gelebildiğinizi ve başarabileceğinizi hissedin.Ama sonra dediğiniz ya da yaptığınız küçük bir şey ile kadın delirir ve yine hayal kırıklığına uğrar, soğuklaşır ve sizi reddeder. Ne yaparsanız yapın, tatlılığı pis bir acıya döner. Buaralıklı pekiştirmeörüntüleri ile sizde bir problem olduğuna, hatalı olduğunuza, onun neye ihtiyacı olduğunu bulmakla yükümlü olduğunuza inanmaya programlanırsınız. Ve eğer onun ihtiyacı olan şeyi bulamıyorsanız, bunun nedeninin ona ya da herhangi bir kadına layık olmayan değersiz bir erkek olduğunuza inanmaya programlanırsınız.2. Süper pasif agresif davranışlarKırılgan narsist kadın süper pasif agresiftir ve yoktan kavga çıkarır. Yüzde yüz pozitif olsanız ve herhangi bir sorun olmasa da sizi negatif olmakla, kötü bir ruh halinde olmakla, kötü bakışlarınızla suçlar. Siz gerçekten öfkelenene kadar sizin neden öfkeli olduğunuzu bulmak için sizi dürtüp durur ya da sizin diğer duygusal düğmelerinizi kullanarak sahte kavgaların tuzağına çeker.Ya da sizi suçlamak yerine kendisi üzgün ya da öfkeli gibi davranır ama bunun nedenini size söylemez, sizinle bu konuda konuşmaya yanaşmaz. Sizi problemi söylemesi ya da ne olduğunu bile bilmediğiniz suçunuzu affetmesi için yalvartana kadar rol yapar. Geriye dönüp baktığınızda bu nereden çıktı ve neydi dersiniz. Zira bütün bu tiyatro, kendi negatif duygularını size kusmak, size üstünlük kurmak ve sizi problemin sizde olduğunu düşünmeye itmek için tasarlanmış bir kurgudan ibarettir.3. İnanılmaz derecede savunmacı duruşSizin için önemli olan ya da sizi rahatsız eden bir şeyi konuşmak istediğinizde, bunu önemsemez, küçük görür ya da sizi susturur. Sizin için önemli olanı dinlemek istemez ve özellikle de problem kendisi ile ilgili ise buna en ufak bir katkısı olduğunu kabul etmez. Tüm problem onun yaptığı bir şey ile alakalı da olsa, size tahammülü kalmamıştır. Sorumluluk almasını ya da özür dilemesini kesinlikle beklemeyin. Kırk yılda bir özür dilerse de, bu ileride sizin suçlu olduğunuzu size göstermek için kullanılacak bir hiledir.4. Sizin duygularınıza karşı aşırı umursamazlık ve sabırsızlıkKırılgan narsist kadın sizin duygularınıza karşı aşırı umursamaz ve sabırsızdır, özellikle de sizin canınızı yakan şey onunla ilgiliyse. Eğer ağlarsanız veya üzüntü gösterirseniz, bu onu zerre etkilemez ve size karşı zerre merhamet duymaz. Tam tersi, bunu güçsüzlük olarak algılar ve daha sonra size karşı kullanır. İlişkinin başlangıcında onunla paylaştığınız korku ve geçmiş travmalarınız ileride kavga ederken aleyhinize kullanılacaktır.Siz işte bu nedenle böylesinizdir, (kavganın konusuna göre) bu nedenle suçlusunuzdur, defolusunuzdur, vs.5. Kırılgan narsist kadınla tartışmayı kazanamazsınızNe derseniz deyin, ne yaparsanız her zaman ama her zaman siz haksızsınız ve suçlusunuz. Bir kavgada sakinleşmek için ceketinizi alıp gitseniz, çözüm bulmak yerine kaçtığınız için öfkelenir, kalsanız, çok saldırgan ve baskcı olduğunuz için.6. Sizi ve ilişkinizi başkaları ile karşılaştırmakKırılgan narsist kadın sizi ve ilişkinizi diğerleri ile karşılaştırır ve tabii ki onun için ne yaparsanız yapın, ne kadar zaman ya da para harcarsanız harcayın, yeterli ve onlar kadar iyi değilsinizdir.Daha fazla çabalasanız da yine değersizsinizdir, size yine değmez. Bu arada tabii ki kendisi sizin ve ilişki için minimum çaba harcar, size ve ilişkiye katkısı çok azdır. Ve yine tabii ki tam tersi davranacak ve konuşacaktır yani ilişkiye her şeyi veren, ilişki için her şeyi yapan odur. Bu karşılaştırmalar, sizin hatalı olduğunuza, onu, onun yakınlığını ve sevgisini hak etmediğinize, her şeyin sizin suçunuz olduğuna inanmanız, sizin rekabetçi doğanızı kaşıyıp aleyhinize kullanma sizi ona kendinizi kanıtlamaya, diğer erkekler kadar iyi olduğunuzu göstermeye zorlamak için tasarlanmıştır.7. Hemen her alandaki performansınızı küçümsemekBirçok kırılgan narsist kadın yatak performansınızı küçümsemeye başlar ya da onu götürdüğünüz tatil tatmin edici değildir, sevginiz yeterli değildir, iltifat ve yakınlığınız kronik bir şekilde tatmin edici değildir, vs.Ne kadar çok para,zaman ve enerji harcasanız da siz hiçbir zaman yeterli, hiçbir zaman diğerleri gibi olamazsınız. Sizin bilmeniz için özel çaba harcadığı bu “yetersizliğiniz” yüzünden kendinizi ince bir buz tabakası üstünde yürüyor gibi hissedersiniz. Her konuda en azı, en kötüsü sizmişsiniz gibi davranır. Onu elinizde tutmak istiyorsanız hemen daha iyi olmak, onu mutlu etmek zorundasınız gibi davranır. Eğer daha çok çaba harcarsanız bunun size karşı daha fazla hayalkırıklığı ile karşılanacağına emin olun.Eğer hiçbir şekilde tatmin edemediğiniz bir ebeveym ile büyüdüyseniz, yeniden onay kırıntıları için yalvaran bir zavallıya dönüşme ve tamamen sizin aleyhinize kurulu bu oyunu oynama riskiniz yüksektir.Buraya kadar hala anlamadıysanız size daha açık söyleyeyim: buoyunu kazanamazsınız! Bu her zaman, %100 kaybedeceğiniz bir oyun.Bana inanmak için belki de biraz daha çabalayıp görmek isteyeceksiniz ama dikkatli olun zira hayat boyu onun uzun soluklu oyununa saplanıp kalabilirsiniz.8. Size, kendisi için geçerli olmayan bir sürü kısıt koymakKırılgan narsist kadın size bir sürü kısıt ve kural koyar ama bunlar tek yönlüdür. Sizin ona koyacağınız kısıtlar görmezden gelinir ve istediğiniz ya da ihtiyacınız olan şeyler aptalcadır. Kısıtlar ve kurallar konusundaki çifte standart korkunç derecede gülünçtür.9. Sizin tüm yaptıklarınızı bilmek ve kontrol etme isteğiHer yaptığınızı, her gittiğiniz yeri, her buluştuğunuz kişiyi, manava giderken ne yaptığınızı, spor salonunda kimlerle konuştuğunuzu, vs. bilmek ister. Bu kontrol manyaklığı tabii ki sizin suçunuz ve sizin yüzünüzdendir.Bu davranışların nedeni her zaman kıskançlık değil. Daha çok sizi kontrol etmek, size itaat ettirmek için böyle davranır. Sizin sadece ne yaptığınızı değil nasıl yaptığınızı da bilmek ister zira ona göre siz hiçbir şeyi doğru yapamazsınız. Size tamamen beceriksiz biriymişsiniz gibi davranır ve siz de bir süre sonra kendinizden şüphe etmeye başlarsınız.Her şeyi ona söylemeye, göstermeye ve ona kontrol ettirmeye başlarsınız, sanki sizin kendinize ait bir beyniniz yokmuş gibi. Suçlamalarla, küsmelerle ve diğer negatif reaksiyonlarla karşılaşmamak için en ufak kararları vermekten korkarsınız.Sizin henüz farkına varamadığınız şey, ne yaparsanız yapın sonucun zaten aynı olacağı ki bu nedenle kırılgan narsist kadınlar oldukça tahmin edilebilir insanlardır.10. Zaman içinde tüm özdeğer ve özsaygınızı kaybetmeniz.Sürekli olarak onu tatmin etmeye çalışarak neyi yanlış yaptığınızı bulmaya ve kendinizi ayarlamaya çalıştığınız için, eninde sonunda, aynaya baktığınızda eski sizin posası çıkmış bir halini göreceksiniz. Aslında o kadar posanız çıkabilir ki, aynaya baktığınızda onun sizi olduğunuza inandırmaya çalıştığı canavarı da görmeye başlayabilirsiniz.Fakat bir kez bunların toksik taktikler olduklarını ve karşınızdaki insanın ne kadar kolay tahmin edilir davrandığını, suistimalin öngörülebilirliğini kavrarsanız, bir süs köpeğine, onun insandan bozma evcil hayvanına dönüştüğünüzü, psikolojik olarak yıkılıp darmadağın edildiğinizi de görürsünüz. Bana inanmıyorsanız geçmişe, bu ilişkinin başladığı zamana bakın ve kendinize şunları sorun: partneriniz daha iyi biri mi oluyor, daha kötü mü? İlişkiniz daha iyiye mi gitti yoksa kötüleşti mi? Siz gelişiyor musunuz yoksa duygusal, zihinsel ve ruhani olarak dibe mi gidiyorsunuz?kaynak:https://madalyonklinik.com/gundem/narsist-bir-es-ile-evlilik-nasil-saglikli-kalir/https://kaganay.com/esim-narsist-ne-yapmaliyim/ Yazıyı Oku

Uzman: Hidayet ÇALIŞKAN

Yayınlanma: 26.11.2023

masturbasyon-nasil-ve-neden-sertlesme-bozuklugu-yaratir

Kendi kendine kontrol altındatatmin eylemine mastürbasyon diyoruz . Anket çalışmalarındaher yaştaerkeğin sıklıklamastürbasyon yaptığını görmekteyiz. Peki mastürbasyon nasıl ve neden sertleşme bozukluğu yada cinselrahatsızlıklar meydana getirir.4 temelproblem vardır mastürbasyoneyleminde1. Sayı odaklı ,skor takıntılı olarak yapmak.2. Travmatik olarak mastürbasyon yapmak.3 Evlilik içinde mastürbasyon yapmak.4. Porno ile beraber yapılması.Erkekler mastürbasyon yapmayıgenel olarak ilk gençlik yıllarında yada ergenlik çağında akranlarından , kendi kendine yada internetten öğrenir.Ne yazıkkiçoğu erkek cinsel tecrübesi başlamadan yüzlerce yada binlerce mastürbasyonyapar . Biraz önce değindiğim durumlardamastürbasyon yapmakkişinin cinsel hayatı başladığı dönemde problemler ortaya çıkarır.Skor takıntısı nedir ?yarım saat içinde 2 kere yaptım bugün sabahtan akşama kadar 6 kere yatım şeklindesadece sonuca ,orgazma odaklı olarakpenis üzerinde gezen elinhasassiyetinemastürbasyon esanasında alınan hazzı düşünmedenhızlıca , kısa süredeyapılanmastürbasyondur. Bu tür mastürbasyon yapılmasıkişiye cinsel hayatı başladığı zaman erken boşalma , boşalma kontrolünde yetersizlikve bunun getirdiği sorunlarladebelenme bırakır.Travmatik mastürbasyon ?Travmatik mastürbasyon aşırı derecede zorlayarak , yüksek basınç altında , kuru olarakvucudu ile sürtünerekyapılanhaz hissi için penisin zorlandığımastürbasyon tipidir. Bu tür mastürbasyondayaşanan sıkıntılarkişi cinsel hayatı başladığı zaman vagenden aynı basınç ve duyuyualamaz haz seviyesibeklenti altında kalır, haz alamadığı için ereksiyonu devam ettirmede problem yaşayabilir yadaerken boşalma geç boşalma gibi problemler yaşayabilir . Hatta pertnerininvageninin gemiş olduğudüşünerekkadınınvagen daraltma opersyonu olmasını isteyebilir . Neyseki tedavisi olan bir durum .Evlilik içi mastürbasyonEvlilik içi mastürbasyonneden problemçıkartır ? Cinsel yönden sağlıklıbir çift için bakıcak olursak bireyler mastürbasyon yapmazeğer çift içindekin nefret öfke duygularıilişki içindeki sevgi saygıtutku ihtiras duygularının önüne geçmeye başlamışçiftyataklarını birbirinden ayrmış ise erkek mastürbasyona yönelebilir . Sonuçolarakbaktığınızda mastürbasyon soununda kişini alacağı hazcinsel ilişki sonrası alacagı hazzınçok üstünde değildiir . Beyin yavaş yavaş bir alışkanlık geliştirir isekişi eşiyleilişkiye girmektense mastürbasyon yapmayı yeğliyebilir. Mastürbasyon eylemi yapı itibari ile basit, kısa ,ve azefor gerektiren bir eylem iken cinsel ilişki için önce partnerin hazırlanması,gönül alma , güler yüz, hediyelerilişki sonrası birbirine sarılmagibi birçok ritüelin yapılması gereken törensel bir eylem kıvamına dönebilir. Benim önerimevlilik içi mastürbasyoneğer evlilik içi problem yoksa kesnilikle yapılmaması gereken bir eylemdir kişiyi eşinden soğuturçift ilişkisi içinde tedavi edilemez yaralar açabilir.Pornografi ile beraber mastürbasyonPorno yada porngrafi 90 lı yılların sonlarındagünlük hayatımızagirentüm dünyada çok yaygın olarak izlenen bir durum . Aslına bakılıcak olursa insanlar için çok çok düşük miktarda bakılırsa öğretici olabilir .bundan 25 sene önceki jenerasyonpornografik metaryellere ulşamak içingazate bayilerinde kaçak satılan dergilere ( dergi yüzlerce insanın elinden geçmiş olurdu ) , kaçak alman pornovideo kasetlere ( bir kaset yıllarca seyredilirdi )yada kaçak porno flim oynatan sinemelara giderlerdi(sineme salonunda yüzlerce kişi aynı anda mastürbasyon yapardı ) . Pornografininbir kıymeti vardımahrem ve az bulunan bir materyeldi Ama şimdi porno ya ulaşmak gençler için bir telefon kadar yakın istediği anda arama motoruna porno yazıldığı zaman binlerce materyele ulaşılıyor . Bu da dışardan gelen cinsel uyaranlara karşıkişiyi körve duyarsız kılıyor . Kişi aç olduğundabir koku sadece peçenini üzerindeki bir göz bile ereksiyon sağayabilirkenaşırı derecede beyine gelen pornografik materyaldışardan gelencinsel uyarılarıanlamsız kılıyor . Sonrasında gelişen piskojenik sertleşme bozukluğu genç yaştakierkekler için problem olmaya başlıyor diyebilirizSonuç olarak bakıldığındamastürbasyonun cinsel problemyapmaması içinskor odaklı değil haz odaklı yapılması,travmatik olarak yapılmaması,evlilik içinde yapılmaması ,pornografi ile beraber yapılmaması öneriler içinde onun dışında haftada 2 yada 3 kez yapılmasındaherhangi bir sakınca olduğunu düşünmüyorumTravmatik Mastürbasyon Sendromu (TMS) nedir?Travmatik Mastürbasyon Sendromu’nun ilk kez 1998 yılındaDr. Lawrence Sanktarafından tanımlandığını söyleyenCİSED Başkanı Cem Keçe; “Travmatik Mastürbasyon Sendromu (TMS) bazı erkeklerin yatağa yüzüstü (yüzükoyun) pozisyonda uzanarak ve penislerini yatağa, yastığa, döşemeye ya da ellerine sürterek mastürbasyon yapma alışkanlıklarına verilen isimdir.” dedi.Yüzüstü şekilde mastürbasyon yapmanın sakıncaları var mı?Yüzüstü şekilde mastürbasyon yapmanın sakıncalarına dikkat çekenCİSED Genel Sekreteri Psk. Gülüm Bacanak; “Yüzüstü bir şekilde mastürbasyon yapmak penise ve özellikle de penis tabanına aşırı bir baskı uygulanmasına neden olmakta ve bu etki normal bir mastürbasyon ya da cinsel ilişkiyle sağlanamamaktadır. Bu da yüzüstü şekilde mastürbasyon yapmaya alışan kişilerin normal cinsel ilişki kurmalarına engel olabilmektedir.” dedi.Travmatik Mastürbasyon Sendromu yaşayan erkekler misyoner pozisyonunu tercih ediyorlarTravmatik Mastürbasyon Sendromu yaşayan erkeklerde en sık görülen cinsel işlev bozukluklarınınanorgazmiya dageç boşalmaolduğunu söyleyenCİSED Başkanı Cem Keçe; “Ayrıca Travmatik Mastürbasyon Sendromu yaşayan çoğu erkekteereksiyon sorunlarıda görülebilmektedir. Bu sorunu yaşayan erkeklerde; cinsel ilişkiyi yarım saatten fazla sürdürdükten sonraorgazma ulaşamama ve penisi vajinadan çıkararak partnerin bacağına ya da yatağa bastırarak boşalmaçok yaygındır. Bu erkeklerin partnerleri bu durumu rahatsız edici ve garip olarak nitelendirirler. Hatta erkeğin cinsel ilişkiyle orgazma ulaşamamasını kendi suçları olarak bile görebilirler. Yüzüstü (yüzü koyun) pozisyondamastürbasyon yapan erkeklerin%60’ı cinsel ilişkilerinin çoğunda anorgazmi ve geç boşalma sorunundan şikayet ederken, sırtüstü uzanmış bir şekilde mastürbasyon yapan erkeklerin sadece%4’ü aynı şikayetlerde bulunmaktadır. Yine yüzüstü mastürbasyon yapan erkeklerin üçte biriereksiyon sorunlarıyaşarken, bu oran sırtüstü uzanarak mastürbasyon yapan erkeklerde sadece %5’dir. Ayrıca yüzüstü şekilde mastürbasyon yapmaya alışan erkeklerin çoğu -eğer cinsel ilişki kurabiliyorlarsa-misyoner pozisyonunu tercih ettiklerini veoral seksten de zevk almadıklarını bildirmişlerdir. Ancak partnerlerinin penislerini elle uyarması hoşlarına gitmektedir.” dedi.Travmatik Mastürbasyon Sendromu nasıl oluşur?Erkeklerin %90’ından fazlasının mastürbasyonu kişisel keşif yoluyla öğrendiğine dikkat çekenCİSED Genel Sekreteri Psk. Gülüm Bacanak; “Travmatik Mastürbasyon Sendromu yaşayan erkeklerin yanlış bir keşif yapmış oldukları söylenebilir. Mastürbasyonu başkasından öğrenenler genelliklegeleneksel mastürbasyon yöntemini öğrenirler. Erkeklerin %90’dan fazlası arkalarına yaslanıp penisi bir elleriyle aşağı yukarı sıvazlayarak mastürbasyon yaparlar. Travmatik Mastürbasyon Sendromu yaşayan erkeklerin çoğu da bu yöntemi bilir, ancak kendi yöntemleri onlara normal mastürbasyondan daha az zararlı ya da daha eğlenceli gelebilir. Ayrıca kendilerini sanki misyoner pozisyonunu taklit ediyormuş gibi de hissedebilirler. Ancak gerçekte geleneksel yolla mastürbasyon yapanların, yüzüstü şekilde mastürbasyon yapmaya alışan erkeklere göre cinsel ilişkiye daha kolay uyum sağladıkları görülmektedir.” dedi.Travmatik Mastürbasyon Sendromu’nun tedavi nasıl olur?Travmatik Mastürbasyon Sendromu’nun tedavisinin olduğunu söyleyenCİSED Başkanı Cem Keçe; “Öncelikle bu kişilerin yüzüstü uzanarak mastürbasyon yapma alışkanlığından vazgeçmesi ve geleneksel mastürbasyona alışmaları gerekmektedir. Bu biraz zaman alacaktır ve bu sürede orgazm olma güçlüğü yaşanabilir. Yüzüstü şekilde mastürbasyon yapmaya alışan erkekler genellikle bunu her gün yaparlar. Bu dönemde mastürbasyon sınırlaması konulup, haftada birkaç defaya indirilebilir. Böylece bir süre mastürbasyon yapılmadığında penis duyumlara karşı daha hassaslaşacaktır ve geleneksel yönteme alışmak kolaylaşacaktır.Çoğu erkek uyku öncesi yataktayken ya da uykuya dalmayı kolaylaştırmak için mastürbasyon yapmayı tercih eder. Eğer mastürbasyona ara vermek uyku sorunun devamına yol açıyorsa, önce uyku sorunun çözümü ile ilgili bir tedavi uygulanması da faydalı olacaktır.En az 1 ay boyunca kişi geleneksel mastürbasyona alıştıktan sonra, cinsel ilişkiye uyum sağlama evresine geçilmelidir. Cinsel ilişki kurma ile Travmatik Mastürbasyon Sendromu tedavi olmaz. Travmatik Mastürbasyon Sendromu’dan kurtulmanın yolu geleneksel mastürbasyonun öğrenilmesidir. Bu sabır isteyen bir süreçtir. Ayrıca yüzüstü şekilde mastürbasyon yapmaktan vazgeçmek o kişileri cinsel açıdan deneyimlere daha açık hale getirecektir.” dedi.CİSED 20 erkek üzerinde bir araştırma yaptıCİSED 20 erkek üzerinde bir araştırma yaptığını söyleyenCİSED Genel Sekreteri Psk. Gülüm Bacanak; “CİSED olarak erektil disfonksiyon (iktidarsızlık) tanısı almış 20 erkek üzerinde yürüttüğümüz bir çalışmada; mastürbasyon alışkanlıklarının ve Travmatik Mastürbasyon Sendromu’nun erektil disfonksiyon üzerinde %20 oranında etkili olduğu gördük. Ayrıca Travmatik Mastürbasyon Sendromu tek başına bir cinsel işlev bozukluğuna sebep olmasa bile, ortaya çıkartıcı bir etken olarak diğer nedenlerle birlikte rol oynayabilir.” dedi.kaynakhttps://www.cised.org.tr/sayfa102.html#:~:text=Bu%20sorunu%20ya%C5%9Fayan%20erkeklerde%3B%20cinsel,edici%20ve%20garip%20olarak%20nitelendirirler.https://www.omurerdemakkaya.com/masturbasyon-nasil-ve-neden-sertlesme-bozuklugu-yaratir Yazıyı Oku

Uzman: Hidayet ÇALIŞKAN

Yayınlanma: 26.11.2023

psikolojik-sikintilarim-olabilir-mi-sorun-oldugunu-nasil-anlarim

Psikolojik sorunbelirtileri nelerdir?Gelişen problemin türüne göre belirti ve bulgularoldukça değişiklik gösterebildiği gibibirçok psikiyatrik problemde yaygın olarak gözlemlenen semptomlardan bahsedilebilir. Bunlardan başlıcaları:kas ağrılarıyorgunluk, halsizlikumutsuz hisse kapılmakişilerle iletişim kurmaktan kaçınmaduş almak ve yemek yemek gibi rutin işleri yapmakta zorlanmaiştahsızlık ya da iştahın çok fazla artışıuyku düzeninde bozulma ve uykudan yorgun uyanmabelirtileri olarak sıralanabilir. Bunlardan birkaçı aynı anda gözlemlenebileceği gibi yalnızca bir belirtinin şiddetli şekilde gözlenmesi de mümkündür. Bu durumda kişinin psikojik olarak doğru biçimde değerlendirilmesi için psikolojik problemleri ortaya çıkaran nedenler ve psikolojik problem çeşitleri hakkında doğru bilgiye sahip olmak gerekir.Psikolojik problemlerin nedenleri nelerdir?Psikolojik problemlerin gelişimi ve seyri kişinin algılama biçimine, geçmiş yaşam deneyimlerine ve beklentilerine göre fazlasıyla değişiklik gösterdiği gibiortaya çıkış nedeni de kişiden kişiye farklılık gösterir. Ancak bazı problemlerin yaygın olarak belirli sebeplerden dolayı ortaya çıktığı ve benzer belirtiler ile seyrettiği söylenebilir. Örneğin;Mevsimsel Depresyon rahatsızlığı hemen herkeste sonbahar ve kış mevsimlerinde görülen, güneş ışığından mahrum kalmaya bağlı olarak geliştiği düşünülen bir problemdir. Kişilerde yaygın olarak gözlenenmevsimsel depresyon belirtileri genellikle iştah artışı ya da azalışı,uyku düzensizliği,kişisel bakımda bozulma, konsantrasyon bozukluğu ve uzun süreliumutsuzluk hissi gibi belirtiler olarak ortaya çıkar. Belirtilerin büyük oranda ortak olduğu mevsimsel depresyon problemi için en etkili tedavi yönteminin iseışık terapisi olduğu söylenebilir.Psikiyatrik problem çeşitleri nelerdir?Dünya Sağlık Örgütü tarafından 250’yeyakın psikolojik sağlık problemi belirlenmişse de günümüzde en yaygın karşılaşılan psikolojik problemlerpanik atak, depresyon ve anksiyete bozukluğu olarak sıralanabilir.Depresyon nedir?Kişinin hem kendini hem çevreyi algılayış biçiminde meydana gelen bozulma, yaygın umutsuzluk hissi ve fiziksel güç kaybı gibi belirtilerin uzun süregözlenmesi vekişinin yaşam kalitesini olumsuz etkileyen sonuçlar meydana getirmesi depresif bozukluk ya dadepresyonolarak adlandırılır.Anksiyete nedir?Anksiyetekişininsürekli stres altında olması, yoğun huzursuzluk, sinirlilik ve endişe halinin yaygın şekilde devamlılık göstermesi olarak tanımlanabilen psikolojik bir rahatsızlıktır.Panik atak nedir?Panik atakhemen her yaş grubunda gözlenebilen vebirbirinden farklı çok sayıda nedene bağlı olarak gelişebilen bir psikolojik problem çeşididir. Yaygın olarak görülen panik atak belirtileriçarpıntı, titreme, baş dönmesi, göğüste daralma hissi, hatta ölüm korkusu gibi bulguların yer aldığı nöbetler halinde gerçekleşir.Psikolojik sorunların tanısı nasıl konulur?Psikolojik problemler kişiler arasında farklı belirti vebulgular ile seyreden rahatsızlıklardır. Dolayısıylatanı koyma işlemi uzman bir psikiyatr ya psikolog tarafından yapılmalı ve kişi,bu tanının konduğu diğer hastalardan bağımsız bir birey olarak ele alınmalıdır.Psikolojik sorunlar için uygulanan tedavi yöntemleri nelerdir?Her psikolojik problem veproblemi yaşayan birey için uygulanacak tedavi yöntemi değişiklik gösterebilir. Ancak psikolojik problemler için en çok tercih edilentedavi yöntemipsikoterapi veilaç tedavisidir. Etkili panik atak tedavisi için uygun sıklıkta tekrarlananterapiler uzman doktortarafından belirlenecek olanilaç uygulamaları ile desteklenir ve bu durum yaşanan nöbetlerin şiddetinde azalmaya, dolayısıyla yaşam kalitesinde büyük orandaartmayaneden olur.Psikolojinin bozuk olduğunu nasıl anlarsın?Bir süredir belki de kendini iyi hissetmiyorsun.Güncel gelişmeler nedeniyle hayatının zor bir dönemindesin.Ya da belki de ortada pek bir şey olmamasına rağmen, her şey yolundaymış gibi görünmesine rağmen içsel olarak böyle hissetmiyorsun.Bir şeyler eksik gibi hissediyorsun.İçsel olarak pek de huzurlu değilsin.Bu noktada;Acaba psikolojim mi bozuluyor?Ciddiye almam gereken noktalar mı var?Destek mi almalıyım?gibi belli düşünceler içinde olabilirsin.Bu yazıda psikolojinin bozulmuş olabileceğini gösteren işaretlerden 7 tanesini seninle paylaştım.Kendin olmasa bile, belki de yakınındaki birinin psikolojik olarak iyi hissetmediğinden şüpheleniyorsun.Bunu anlamak için seninle paylaştığım bu 7 işareti fark etmen, öğrenmen önemli olabilir.(Psikolojik sıkıntıların işaretlerine karşı uyanık olma konusuna, ”Kendinin Terapisti Ol” adlı kitabımda detaylı şekilde yer veriyorum.Bilgi almak için buraya tıklayabilirsin.)1.Duygusal Yoğunluk:Psikolojik sıkıntıların önemli bir işareti duygusal yoğunluktur. Duygusal yoğunluk; ortadaki konuya, içinde bulunduğun duruma uygun olmayan şekilde fazla tepki vermektir ve duygular daha yoğun bir şekilde yaşamaktır.Duygulardan kastettiğim sadece üzüntü gibi duygular değil.“Ağlıyorum, ağlayan kişiler, kendini tutamayan kişiler sadece psikolojik olarak sorunludur.” dan bahsetmiyorum.Kızgınlık, kaygı, hayal kırıklığı birer duygu. Can sıkıntısı da belki bir duygu.Dolayısıyla birçok duygu olabilir.Eğer bu duyguları diğer birçok kişiden daha farklı yoğunlukta yaşadığını hissediyorsan,Dışarıdan bakan birisi“Bu duruma bu kadar da tepki verilmez ki, neden bu kadar takıyorsun ki kafaya”tarzında bir şey söylüyorsa bu önemli bir işarettir.Hatta küçük şeylere, normalde takılmadığın şeylere artık takıldığını hissediyorsan…Diyelim ki; dışarıdan eve geldin. Zile basıyorsun ve kapının açılması birkaç saniye sürüyor.O noktada hemen içinde bir şeyler yükseliyorsa, tahammül edemiyorsan bu da psikolojinin bozuk olabileceğini gösteren önemli bir işarettir.2.Katı Negatif Düşünceler:Psikolojinin bozulmuş olabileceğini gösteren 2. işaret de negatif, çok rahatsız düşünceler içinde olmak.Nedir bunlar?YetersizimBaşarısızımBeceriksizimZayıfımGüçsüzümÇirkinimHiçbir işe yaramamDeğersizimMutluluğu haketmiyorumSuçluyumKötü bir insanımCezalandırılmayı hakediyorumUmutsuzumÇaresizimgibi çok rahatsız edici düşünceleri sık bir şekilde hissediyorsan ya da yaşadığın belli kriz durumlarında, olaylarda bu duygular eşlik ediyorsa o zaman içsel olarak çözümlemen gereken belli noktalar var demektir.Bu duyguları, düşünceleri hissedip aynı zamanda rahat olmak mümkün değil.Eğer bu düşünceler sana çok tanıdık geliyorsa ve bunlar artık senin için normalleştiyse,“Hata yaptığımda kendime yüklenirim”“İlişkilerimde belli sorunlar yaşadığımdan, ilgi görmediğimde hemen değersiz hissederim.”“Kıskançlıklarım vardır.”gibi belli durumları kendi içinde yaşıyorsan ve yukarıda saydığım düşünceler içine yaşadığın herhangi bir konuda kolayca girebiliyorsan bu noktada da bu konuları çözümlemen önemli.Çünkü çözümlemediğin için de bu çok rahatsız düşüncelere eşlik eden belli duygular, davranışlar olacak ve hayatını negatif olarak etkileyecektir.Bir nevi hayatını sabote ederler ve kronik strese neden olurlar.Bu kronik stresi de eğer uzun süre bastırarak yaşarsan -çoğu kişi bu düşünceleri genelde bastırıyor- bu durum farklı şekillerde kendini göstermeye başlar.Hatta uzun vadede kronik stresin fiziksel sağlığını da etkilediğini gösteren birçok çalışma var.Dolayısıyla bu 2. işaret de çok önemli.3.Depresif Ruh Hali:Psikolojinin bozulmuş olabileceğini gösteren 3. işaret de içe kapanma, keyifsizlik, isteksizlik gibi belli hisleri yaşamandır.Bunlar aslında depresif bir durumun olduğunu gösterir.Depresif bir durum varsa da muhtemelen çözümleyemediğin belli durumlar var demektir.Tabi bu duyguları artık yaşamaya başlaman tükeniyor olduğunu gösterir ve bu da bizim için önemli bir işarettir.4.Uyku ve Yemek Kalitesinde Belli Değişiklikler:4. işaret, uykularında ve yeme davranışlarında belli değişikliklerin olmasıdır.Normalden daha fazla uyumaya başladıysanGünün önemli bir bölümü artık yatakta geçmeye başladıysaEnerjik bir şekilde uyanmıyorsanİştahın değiştiyse, kilo aldıysan ya da iştahın kapanmaya başladıysan…Belki de bunların dışında bir sorun olmadığını düşünüyorsun, belki de normal şartlarda bastırıyorsun..Ama zaten bastırdığın için bunlar uykunu etkiliyor olabilir.Yemek yiyerek bir şekilde kendini rahatlatmaya, iyi hissetmeye çalışıyorsundur.Ya da artık yaşamda birçok şeyin tadı kalmamıştır ve o depresif hislerin bir uzantısı olrak yeme sorunların olabilir.Bu da bizim için önemli bir işarettir.Bazı kişiler; “Benim aslında kafama çok taktığım bir şey yok ama son dönemlerde daha çok uyumaya, yemeye başladım.” gibi bazı şeyler söyleyebiliyor.Bu da aslında içten içe bastırılan belli noktalar olabileceğini gösteren belli işaretlerdir.Yaşamda görünmeyen stres kaynaklarının neler olduğuna dikkat etmek gerekiyor.5.İlişki Sorunları ve Tahammülsüzlük:Psikolojinin bozuk olabileceğini gösteren önemli işaretlerden bir tanesi de tabi ki ilişkilerde belli sorunlar yaşamaktadır.İlişkilerde artık daha tahammülsüz hissetmeye başladıysanKendi başına kalma ihtiyacın daha ön plana geliyorsaBir arada olduğunda aradaki etkileşimi sürdürmekte zorlanıyorsanBelirli iletişim çatışmaları ortaya çıkmaya başladıysaArada duygusal kopukluk, mesafe hissediyorsan,bunlar da belirli psikolojik güçlüklerin olabileceğini bize gösteriyor.Tabi ki psikolojik güçlükler de ilişkilere doğrudan yansıyor ya da ilişkideki güçlükler senin iç dünyana doğrudan yansıyor.Dolayısıyla eğer ilişkilerinde kronik anlamda devam eden belli sorunların varsa o zaman kendine dönüp bakman ve iç dünyada nelerin ters gittiğini, bu konularda neler yapabileceğini düşünmeni öneririm.İlişkiler konusu geniş bir konu.. Bu söylediklerimi direkt uygulamanın kolay olmadığının farkındayım.Kendi içine dönüp baktığında “İlişkimde ne yapabilirim ki?” diye düşünüyor olabilirsin.Çok doğal.Bununla alakalı başka birçok yazı paylaşacağım.Şimdilik bu konu dahilinde ilişki sorunlarının da önemli olduğunu söylemiş olmam yeterli.6.Stres ve Sorumluluklarla Başa Çıkmada Zorlanmak:Psikolojinin bozuk olabileceğini gösteren bir diğer işaret de, gündelik hayattaki belirli sorumluluklarını yapmakta zorlanmandır.Göstermen gereken performansları yeterince gösteremediğini hissedersinBunlar ev işleri olabilir ya da kendi işin olabilir.Bunları yaparken daha az performansla normalde yapabileceğinden daha az iş yaptığını fark edersin.Ya da yapsan bile zorlandığını, tükendiğini hissedersin.Belki de içten içe potansiyelini yeterince kullanamadığını hissediyor olabilirsin.O potansiyel belki de hiç ortaya çıkmamış, gibi hissediyorsundur.Bu da aslında içten içe çözümlemen gereken bazı noktalar olduğunu gösteren önemli bir işarettir.7.Kaçınma Amacıyla Zararlı Alışkanlıklar Geliştirmek:Psikolojinin bozuk olduğunu gösteren önemli işaretlerden diğeri, çözümleyemediğin, seni sıkıştıran rahatsız eden durumlardan kaçma amacıyla belirli alışkanlıklar edinmiş olmandır.Nedir bunlar?Alkol, sigara gibi belirli maddeleri yoğun bir şekilde tüketiyorsan ve bu son zamanlarda giderek artıyorsa,Aşırı alışveriş yapıyorsan,Gününün önemli bir miktarı bilgisayar oyunlarıyla, internete girmekle, sosyal medyayı takip etmekle geçiyorsabu noktada yaşam kaliten verimsizleşmeye başlar.Bu verimsizleşmeyle birlikte yeterince psikolojik olarak beslenememeye başlarsın.Bu alışkanlıklar da beraberinde başka sorunlar getirmeye başlar.Bunlar sağlığına, kariyerine belli zararlar verebilir.Zamanını yeterince verimli değerlendirmediğinde potansiyelini yeterince ortaya koyamamış olursun.Hayatında daha önce atman gereken adımları atmamış olursun ve bazı şeylere geç kalırsın.Eğer bu tür bastırdığın noktalar varsa ve bunları bir şekilde başka noktalarla telafi etmeye çalışıyorsan, bu durum giderek artıyorsa bu noktada da uyanık olman ve kendi iç dünyana dönüp bazı şeyleri gözden geçirmen gerekebilir.Buraya kadar anlattığım bu işaretler herkeste az ya da çok belli ölçülerde olabilir.“Bu işaretlere baktığımda bende de bunların bazıları var.Çevreme de baktığımda bu işaretlerin olmadığı kimse yok.Herkesin mi psikolojisi bozuk o zaman?”deyip belki de bir sistem eleştirisine doğru gidebilirsin.Bu yazıda ben oraya kadar gitmeyeceğim; ayrı bir yazı konusu olabilir.Burada önemli olarak vurgulamak istediğim şey, bu işaretlerin biraz daha üst seviyede olması.Bu sorunlar gündelik hayatı etkileyecek kadar, yaşam kaliteni kısıtlayacak kadar varsa eğer buna dikkat etmek gerekiyor.Bu işaretlerin birden fazlası olması da bizim için önemlidir.Bu işaretlerden bazıları da gündemden dolayı olabilir.Salgın hastalık gibi belli durumlar nedeniyle bir süre evde daha çok zaman geçirmen gerekiyorsa,Hamilelik, çocuk sahibi olma gibi özel bir duruma girdiysen ve bu durumun getirdiği zorluklar, kısıtlılıklar nedeniyle saydığım işaretler varsa -2. işaret hariç çünkü o işaret gerçekten iç dünyanda olan bir şey- bu işaretler olabilir.Ama genel anlamda bunlar ön plana gelmeye başlıyorsa bu da aslında psikolojinin bozuk olduğunu gösteren işaretlerdir.Eğer bu işaretlerin birçoğu sende varsa bir psikologtan ya da bir psikiyatristten, psikoterapi uzmanından destek almanı tavsiye ederim.Bu hisler pek kendiğinden geçecek şeyler değildir; geçerse de çok zaman alabilir.Kaynakhttps://www.medicalpark.com.tr/psikolojik-sorunlar-nelerdir/hg-1769https://www.cemgumus.com/psikolojinin-bozuk-oldugunu-anlamanin-7-isareti-nedir/ Yazıyı Oku

Uzman: Hidayet ÇALIŞKAN

Yayınlanma: 26.11.2023