1. Uzman
  2. İrem AKKAN
İrem AKKAN

İrem AKKAN

Psikolog

Uzmanlıklar: Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları , Depresif Bozukluklar , Yeme Bozuklukları
Uzmanlıklar: Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları , Depresif Bozukluklar , Yeme Bozuklukları
Online Terapi
süre 55 dk
ücret 200
Yüz Yüze Terapi
süre 55 dk
ücret 300

Hakkında

Merhaba, ben Psikolog İrem Akkan. 2017 yılında FMV Işık Üniversitesinde İngilizce Psikoloji bölümünü kazandım. Bir yıl hazırlık eğitimi aldıktan sonra 2018 yılında fakülteye başladım ve bir yıl erken bitirerek 2021 yılında mezun oldum. Eğitim hayatım boyunca her yaz anaokullarında staj yaparak çocuklara uygulanan testleri öğrendim. 2020 yılından mezun olana dek de özel bir klinikte staj kapsamında gönüllü danışan gördüm. Şimdi de aynı klinikte psikolog olarak çalışmaktayım. Ayrıca eğitim hayatımı sürdürüyorum, İstanbul Aydın Üniversitesinde klinik psikoloji yüksek lisansı yapmaktayım.

Danışmanlık/Terapi Süreci Hakkında

Seanslarımda ağırlıklı olarak Bilişsel Davranışçı Terapi ve Şema Terapi ekolünü kullanmaktayım. Bu terapi sürecinde danışana seans sonunda bazen bazı çalışmalar vererek haftada bir gün olan terapi sürecini yoğunlaştırmış ve etkiyi artırmış oluyoruz. Seans süreleri 45-55 dakika arasında değişmektedir.

Benim terapi sürecimde öncelik danışan ile güven bağını kurmaktır. Danışanı tanımak, anlamak ve çözmek şeklinde ilerliyorum. İlk 2-3 seans danışanı tanımak ve terapötik bağı oluşturma ile geçer.

Tedavi sürecinin uzunluğu tamamen danışanın ihtiyacı ile bağlantılıdır yani kişiden kişiye tedavi uzunluğu değişebilmektedir.

Çalışma Grupları

Ergen (12-18) Yetişkin (18-65)

Terapi Yaklaşımları

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) Duygu Odaklı Terapi Şema Terapi Oyun Terapisi

Eğitimler

Fmv Işık Üniversitesi - Lisans - Psikoloji

Sertifikalar

Özel Öğrenme Güçlüğü Uygulayıcı Eğitimi - Brain Danışmalık - 16.6.2021 - Çocuklarda Görüşme Teknikleri Ve Uyum- Davranış Sorunları Ve Çözüm Teknikleri Uygulayıcı Eğitimi - Psikoloji Enstitüsü - 15.9.2021 Mmpı Uygulayıcı Eğitimi - 5n1k Akademi - 13.10.2021 Çocuk Merkezli Oyun Terapisi - Pozitif Bilimler Akademisi - 14.6.2022 Çocuk Ve Ergenlerde Bdt Uygulayıcı Sertifikası - Alfa Organizasyon- Dr. Sinem Durusal - 12.6.2022 Şema Terapi İleri Düzey Uygulayıcı Sertifikası - Pozitif Bilimler Akademisi - 18.6.2022

Blog Yazıları

ÇOCUK PSİKOTERAPİSİNİN GÜNCEL YAKLAŞIMLARI ÜZERİNE BİR DERLEME ÇALIŞMASI

ÖzetBu makalenin amacı son 20 yılda çocuk terapisinin gelişimini gözlemlemektir. Bu çalışmada oyun terapisi ve çeşitleri üzerinden nelerin değiştiğine odaklanılmıştır. Çocuk psikoterapisinin temelleri S. Freud tarafından atılmış olsa da Anna Freud ve Melanie Klein gibi önemli isimler çocuk psikoterapisin gelişiminde önde gelen isimlerdir. Çocuk psikoterapisinin güncelliğini korumasının yanında kökeninin değişmediğini günümüzdeki teknoloji, kültürel değişiklikler gibi faktörler ile birlikte çocuk terapisinin de kendisini yenilediği sonucuna varmak mümkündür. Liteatürün kısıtlılığı nedeniyle bu çalışmada da sınırlılıklar mevcuttur. Anahtar Kelimeler: çocuk, oyun terapisi, psikoterapi yaklaşımları, çocuk psikolojisiGirişÇocuk psikoterapisinin yetişkin psikoterapisinden kronolojik olarak daha geç uygulanmaya başlandığı söylenebilir. Çocuk psikoterapisinin temelleri yetişkinlere uygulanan yöntemlerin çocuklara uyarlanması ile gerçekleşmiştir. Psikanalitik yöntemden günümüz ekollerine kadar birçok yöntem çocuklarla da denenmiştir. En etkili yöntemlerin çocuklarla oyun üzerinden olduğunu söylemek mümkündür. Bu makalede çocuk psikoterapisinin güncel yaklaşımları ele alınmaktadır. Çalışmada, son 20 yılda çocuk psikoterapisinde nelerin değiştiği üzerinde durulmaya çalışılmaktadır. 1.Çocuk Psikoterapisinin Temelleri Psikoanalizin tarihçesi içerisinde çocuk ve ergen terapisi psikoanalizin üvey evladı tabiri ile anılmaktadır, bunun sebebi 1920lerden bu yana çocuk ve ergen terapisi hak ettiği değeri bulamamaktadır(Holder, 2005, s. 1). Çocuk ve ergenler için psikanaliz her ne kadar yetişkinlerden farklı da olsa uygulanabilirlik düzeyinin olduğu da iddia edilmektedir. Çocuklar yetişkinlere uygulanan şekilde uzanıp serbest çağırışım yöntemi ile analiz edilemeseler de çocukların analiz edilme yöntemi de oyun oynatılmasından ve resim yapılmasından geçer. Bu da bir nevi çocukların serbest çağırışım yöntemi olabilmektedir(Holder, 2005, s. 2). Çocuklarda psikoanalizin başlangıcını Sigmund Freud’un “Küçük Hans” (Beş Yaşında Bir Çocuğun Fobi Analizi, 1909) vakası ile başlandığı söylenebilir(Klein, 2020, s. 19). Bunun dışında Dr. H. Hug Hellmuth’da çocuk psikoanalizi üzerinde önemli çalışmalar yapmış isimlerdendir. MacLean’e göre, Hellmuth dünyadaki ilk çocuk psikanaliz uygulayıcısıdır aynı zamanda çocuk psikanalizine oyunu katan ve sistematik çocuk gözlemini psikanaliz çerçevesinde uygulayan ilk kişidir(MacLean, 1986). Bu bilgiler ışığında, ilerleyen çalışmalarda gelişen oyun terapisinin temellerini atan kişinin Hellmuth olduğu söylenebilir. Çocuk psikoterapisinin yapı taşlarının oluşmasında bir diğer önemli isim ise Anna Freud’dur. Anna Freud çocuğu benliği ile alakalı olarak ele almış ve de gizil dönemdeki çatışmalar üzerinde durmuştur(Klein, 2020, s. 20). Oyun terapisinin gelişimi Anne Freud ve Melanie Klein tarafından gerçekleştirildiği söylenebilir(Holder, 2005, s. 22). Anna Freud “ Çocuk Analizinin Kısa Tarihi” adlı bir çalışmaya sahiptir. Bu çalışmayı Amerikan Çocuk Psikanalizi Derneği’nin ilk bilimsel toplantısında sunduğu bir makaleden esinlenerek yazdığı bilinmektedir. Anna Freud’un Viyana Psikanaliz derneğinde verdiği eğitimlerin ardından 1920lerin sonunda Viyana’da da çocuk psikanalizinin gelişimi ilerlemiştir(Holder, 2005, s. 29). Anna Freud 1952 yılında ilk çocuk analizi eğitimi enstitüsünü kurmuştur. O zamanki adı “Hampstead Çocuk Terapisi Kursu” iken şu an “Anna Freud Merkezi” olarak bilinmektedir. Bu kuruluşun yetişkin eğitiminden bağımsız ve yalnızca çocuk eğitimi üzerine kurulan ilk kurum olduğu bilinmektedir(Holder, 2005, s. 30). Anna Freud çocukla terapötik bağın önemini vurgulamaktadır yani olumlu aktarımın öneminden bahsedilmektedir. Anna Freud çocuk ile terapist bağ kurduktan sonra serbest oyunların yorumlanabileceğini savunmuştur(Geldard, Geldard, & Foo, 2019, s. 41).Melanie Klein da Anna Freud gibi çocuk analizi adına önemli çalışmalara sahip olan bir analisttir. Klein 1921 yılından itibaren çocuklarla çalışmaya başlamıştır. 1926 yılında Londra’ya yerleşene kadar birçok çocuk ile çalışmış ve bu yıllar içerisinde de serbest çağırışımın çocuklar için eşdeğer şekli olan oyun tekniğini geliştirmiştir(Holder, 2005, s. 37). Klein’a göre, çocuk zihninin daha ilkel oluşu çocuğa yönelik bir analiz yönteminin oluşmasını gerekli kılmaktadır bu da oyun analizini ortaya çıkartmıştır. Oyun analizi, çocuğun derinlerde kalmış ve bastırılmış deneyimlerini ortaya çıkartmak içindir(Klein, 2020, s. 40). Yetişkin analizi ve çocuk analizinin işleyişi aynıdır ancak sadece yaş ve kapasiteye yönelik yöntem farklarının olduğu söylenebilir. Klein’ın analizinin içeriğinde birçok oyuncak masanın üzerinde konulur ve çocuğun bunlardan hangisini seçtiği ve nasıl oyunlar kurduğu incelenerek analiz edilmektedir (Klein, 2020, s. 41). Klein, Anna Freud’dan farklı olarak terapötik bağın kurulmasını beklemeden oyunları yorumlamıştır. Bunu yaparken yönlendirmelerden uzak durarak serbest çağırışımı hedeflemektedir(Geldard, Geldard, & Foo, 2019, s. 41).2.Oyun Terapisi Oyun terapisi çocuğun yaşadığı zorluklar ve travmalarla başa çıkmasında destek olmaya ve iyileştirmeye yarayan bir ekol türüdür(Teke & Avşaroğlu, 2020). Çocuk psikoterapisi yıllar içerisinde değişimlere uğrayarak bugünkü halini almıştır. Çocuk terapisinin birçok farklı çeşidi de bulunmaktadır. Çocuk merkezli oyun terapisi, deneyimsel oyun terapisi, zaman sınırlı oyun terapisi, anlatmaya dayalı terapi (Narrative Terapi), bilişsel davranışçı terapi, EMDR, filial terapi gibi bir çok yöntem bulunmaktadır(Geldard, Geldard, & Foo, 2019, s. 54). 2.1Çocuk Merkezli Oyun Terapi (ÇMOT)Çocuk merkezli oyun terapisinin temelleri Carl Rogers’ın “Birey Merkezli Terapi” ekolünden gelmektedir(Türe & Barut , 2020).Çocuk merkezli oyun terapisi yapılandırılmamış bir yöntemdir ve Virgina Axline tarafından bulunmuştur. ÇMOT yapılandırılmamış bir yöntem olmasının yanında çocuğa oyunu yönetmesi için sorumluluk verilen bir ekoldür. Ancak bu şekilde olduğunda ekolün en verimli halini aldığı öne sürülmektedir(Guerney, 2001). Axline’ın yarattığı bu ekolün çalışması için danışan ile koşulsuz kabulün olduğu ve empatinin yoğun olduğu bir ilişki kurulmuş olmalıdır(Türe & Barut , 2020).Bu yöntem çocuğun problemlerinden öte çocuğun kendisine odaklanmaktadır. 1947 yılından bu yana geçerliliğini koruyan bir yöntemdir. Kaynaklara bakıldığında çocuk merkezli oyun terapisinin sağlam temellerle oluşturulduğunu ve olumlu sonuçlar veren bir yöntem olduğunu söylemek mümkündür. Şizofreni ve ağır otizm dışında çocukların yaşadığı her probleme ağırlıklı olarak olumlu sonuç vermektedir. Şizofreni ve ağır otizmde bu oran hiç yok değildir ancak daha az etkili olduğu bilinmektedir(Guerney, 2001). Ancak ilerleyen yıllarda otizmli çocukların sosyal becerilerinin gelişiminde olumlu yönde önemli etkilerinin olduğu görülmektedir(Deniz, 2019). Günümüzde oyun terapisi üzerinde fazlasıyla durulmaktadır. Bu durum var olan eğitimlerden ve materyallerden de anlaşılmaktadır(Teke & Avşaroğlu, 2020). Son yıllarda yapılan çalışmalarla oyun terapisi geliştirildiği söylenebilir.2.2Deneyimsel Oyun Terapisi Deneyimsel oyun terapisinde bilişsel yapılarla çalışmak yerine deneyimlere odaklanan bir ekoldür. Çocuk merkezli oyun terapisi ve ilişkisel oyun terapisinin geliştirilmiş ve harmanlanmış versiyonu olduğu söylenebilmektedir(Teke & Avşaroğlu, 2020). Eski yöntemlerin geliştirilerek ve birleştirilerek oluşturulmasından kaynaklı olarak deneyimsel oyun terapisi yönteminin yeni bir yöntem olduğu yorumunu yapmak mümkündür. 2.3Anlatmaya Dayalı Terapi (Narrative Terapi)Anlatmaya dayalı terapi ekolü Michel White ve David Epston tarafından bulunmuştur(White & Epston, 1990). Bu ekolde çocuğa verilmeye çalışılan destekte dil kullanılmaktadır ve öyküleştirilme yapılmaktadır. Bu terapinin amacı sorun ve çocuğun kişiliğini birbirinden ayırmaktır yani sorun çocuktan ayrıştırılmak amaçlanmaktadır(Geldard, Geldard, & Foo, 2019).Anlatmaya bağlı terapinin birçok ekol ile benzer özelik göstermektedir(Payne, 2006, s. 6). Dilin kullanımı birçok ekolde önem arz etmektedir bu da diğer yöntemler ile benzerliğini açıklayabilir.2.4Bilişsel Davranışçı Oyun TerapisiBilişsel davranışçı oyun terapisi Beck tarafından geliştirilen BDT ( Bilişsel Davranışçı Terapi) yönteminin çocuklar için uyarlanmış versiyonu olarak tanımlanabilir(Geldard, Geldard, & Foo, 2019, s. 48). BDT yönteminin yapı taşları bilişsel psikoloji ve öğrenme teorilerinin katkıları ile ortaya çıkmıştır(Karakaya & Öztop, 2013). Mary Cover Jones çocuklarda BDT ekolünü uygulayan ilk kişilerdendir. Başlarda eleştirel yaklaşılmış olsa da etkili olduğu görüldükçe yaygınlaşmaya başlamıştır. Başarılı olunduğunun duyulması 1960-1970lere dayanmasının yanında BDT ekolünün çocuk ve ergenlerde de uygulanabilir ve etkili olduğu inanışı net olarak 1990lı yılların sonrasında anlaşılmıştır(Karakaya & Öztop, 2013). Çocuk merkezli ve deneyimsel oyun terapisinden farklı olarak bu yöntem yapılandırılmış bir yöntemdir(Türe & Barut , 2020). Burada yıllar içerisinde yeni yöntemler geliştikçe çocuklar için de farklı yöntemlerin kullanılmaya başladığı söylenebilir. Oyun terapisinin temeli yapılandırılmamış oluşuydu ancak bu yöntem ile yapılandırılmış bir terapi yönteminin de çocuklar üzerinde etkili olacağının yıllar içerisinde gelişmiş olduğu söylenebilir.2.5Çocuklarda EMDR Terapisi Yetişkinlere oranlar çocukların yaşam olaylarından etkilenme düzeyi daha yüksektir. Çocukların travma ile baş etme düzeyleri düşük olduğundan onlarla çalışılan bir çok yöntemin yanında EMDR yönteminin de çocuklar üzerinde uygulanması üzerine çalışmalar 1999 yılından itibaren başlamıştır(Merdan Yıldız, Kumpasoğlu, Eltan , & Tutarel Kışlak , 2020). Yetişkin ve çocuklarda uygulanan EMDR tedavisinde en önemli farkın çocukların ebeveynlerinin de dahil edilişi olduğu söylenmektedir. EMDR 8 aşamadan oluşan bir sistematik duyarsızlaştırma işlemi olarak tanımlanabilir(Merdan Yıldız, Kumpasoğlu, Eltan , & Tutarel Kışlak , 2020). Çocuklarda kullanılan farklı yöntemler mevcuttur çünkü onların algı kapasitesi ve soyut düşünme yetenekleri yetişkinlere oranla daha az gelişmiştir. Çocuklarda resim çizme, tüy üfleme, küpler ve kartlar, kelebek dokunuşu, baget vuruşu gibi yöntemler kullanılmaktadır. En çok başvurulan ise kelebek dokunuşudur(Merdan Yıldız, Kumpasoğlu, Eltan , & Tutarel Kışlak , 2020).EMDR yöntemi çok eski yıllara dayanmayan bir yöntemdir. Çocuk psikoterapisinin başladığı yıllardan bu yana düşünecek olunursa çok yeni bir yöntem olduğunu söylemek mümkündür. Özellikle çocuklarla ilgili olarak kullanımı son 20-25 yıla dayanmaktadır. Birçok çalışmanın gösterdiği üzere EMDR yöntemi yetişkinlerde olduğu gibi çocuk ve ergenler üzerinde de etkili bir biçimde çalışmaktadır(Merdan Yıldız, Kumpasoğlu, Eltan , & Tutarel Kışlak , 2020).2.6Filial TerapiFilial terapi, çocuk merkezli oyun terapisi uygulanan çocukların ailelerine psikoeğitim vermek ve bu terapi süresince çocuklarına rehberlik edebilmek adına oluşturulmuş bir terapi yöntemidir. Bu yöntem yapılandırılmış ve de kısa süreli bir terapi modelidir(Özkaya, 2015). Diğer oyun terapisi yöntemlerinden farklı olarak bu yöntemde terapötik değişimden sorumlu olan kişiler terapistler değil ebeveynlerdir(Özkaya, 2015). Filial terapi yöntemi genellikle 2,5- 12 yaş grubuna uygulanmaktadır ancak bazen daha büyük yaş grupları için de yeniden düzenlemeler ile uygulanabilmektedir. Bu yöntemin kökeni 1960 yıllarına dayanmaktadır ancak yıllar içerisinde gelişim ve değişim göstererek oyun terapisine dahil edilmiş kanıta dayalı bir terapi yöntemi halini almıştır(Özkaya, 2015). Filial terapinin yıllar içerisinde değişip ÇMOT ile çalışmasıyla bugünkü halini aldığını ve güncel bir yöntem olduğunu söylemek mümkündür. 2.7Zaman Sınırlı Oyun TerapisiZaman sınırlı oyun terapisi psikodinamik kökenli bir yöntemdir. Çocuklarda bu yöntemin uygulanışı psikodinamik kökenli kısa terapi bilgilerinin çocuklar üzerinde kullanılması ile oluşmuştur(Geldard, Geldard, & Foo, 2019, s. 50). 1990lı yılların ortalarında geliştirilmiş yeni bir yöntemdir. 12 seans şeklinde planlanan ve de geleceğe odaklanan bir yapıya sahiptir. Çocuğun getirdiği gündem konu ile çalışılmaktadır(Geldard, Geldard, & Foo, 2019, s. 50). Her terapi yönteminde olduğu gibi bu yöntem de her çocukta etkili olmayabilir. Zaman sınırlı oyun terapisinin özellikle TSSB (Travma sonrası stres bozukluğu), uyum sorunları, ebeveyn kaybı gibi konularda iyi çalıştığı açıklanmaktadır(Geldard, Geldard, & Foo, 2019, s. 50). Tartışma ve Sonuç Bu makalede güncel çocuk psikoterapisi yaklaşımları ile ilgili literatür taraması yapılmaktadır. Literatüre göre çocuk psikoterapisinde son 20-30 yılda gelişim gösteren birçok ekol bulunduğunu söylemek mümkündür. Çocuk terapisi yetişkin terapisi kadar geçmişe dayalı görülmese de aslında Freud’un “Küçük Hans” vakasından itibaren çocuk psikoterapisinin temellerinin atıldığı görülmektedir(Klein, 2020). Çocuk psikoterapisi birçok ekolün çocuklara göre değiştirilerek uyarlanmış hallerini içermektedir. ÇMOT itibari ile çocuk ve oyun kavramının daha fazla üzerinde durulduğu yorumunu yapmak mümkündür. Çocuklar duygularını yetişkinler gibi ifade edememektedirler. Onlar resimlerle ve oyunlarla yaşadıklarını ifade etmeye çalışmaktadırlar. Bu durumdan kaynaklı olarak son yıllarda gelişen ve geliştirilen çalışmaların çoğunda terapinin yapı taşına oyunun koyulduğu gözlemlenmektedir. Sonuç olarak, çocuk psikoterapisinin tarihçesine ve günümüzdeki duruşuna bakıldığında, gelişen teknoloji kültürel yapılar ve de entelektüellik seviyesinin gelişimi ile doğru orantıda çocuk psikoterapisi de kendini güncellemektedir. Bunun yanında temellerde köklü değişimler olduğu söylenemez eski bilgilerin üzerine yeni teknikler ve güncel bilgiler katarak gelişmeye devam etmektedir. Literatürede bu alan ile ilgili eksikler olduğunu söylemek mümkündür. Özellikle Türkçe kaynakların kısıtlılığından dolayı, son 20 yıl içerisinde çocuk terapisinin gelişimini ele almak konusunda kısıtlayıcı bir etken oluşturmaktadır. Bu makalede spesifik olarak çocuk terapisinin güncel gelişimi ele alındığından gelecekteki çalışmalara ışık tutabileceği ön görülmektedir. KAYNAKÇA Bartholomew, K., & Horowitz, L. M. (1991). Attachment Styles Among \bung Adults: A Test of a Four-Category Model. Journal of Personality and Social Psychology, 226-244.Deniz, E. A. (2019). Çocuk Merkezli Oyun Terapisinin Otizmli Çocuklarda Sosyal Becerilerin Gelişimine Etkisinin İncelenmesi. Konya, Türkiye: Necmettin Erbakan Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü .Geldard, K., Geldard, D., & Foo, R. Y. (2019). Çocuk Psikoterapisi Giriş Niteliğinde Uygulamalı Bir Rehber (5. b.). (G. Erden , & Ç. Kudiaki, Çev.) Ankara: Nobel.Guerney, L. (2001). Child-Centred Play Therapy . International Journal of Play Therapy, 13-31.Holder, A. (2005). Anna Freud, Melanie Klein and The Psychoanalysis of Children and Adolescents. (P. Slotkin, Çev.) Great Britain: Karnac.Karakaya, E., & Öztop, D. B. (2013). Kaygı Bozukluğu Olan Çocuk ve Ergenlerde Bilişsel Davranışçı Terapi. Bilişsel Davranışçı Psikoterapi ve Araştırmalar Dergisi 2, 10-24.Klein, M. (2020). Çocuk Psikanalizi (2. b.). (A. Demir, Çev.) İstanbul: Pinhan.MacLean, G. (1986). A Brief Story About Dr. Hermine Huq-Hellmuth. CANADIAN JOURNALOF PSYCHIATRY, 586-589.Merdan Yıldız, E., Kumpasoğlu, G. B., Eltan , S., & Tutarel Kışlak , Ş. (2020). Çocuk ve ergenlerde EMDR: Travma sonrası stres bozukluğu tedavisindeki etkililiği üzerine bir derleme. Klinik Psikoloji Dergisi, 213-228. doi:https://doi.org/10.5455/kpd.26024438m000041Özkaya, B. T. (2015). Ebeveyn-Çocuk İlişkisi Üzerine Odaklanan Bir Oyun Terapisi Yaklaşımı: Filial Terapi. Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 208-220. doi:10.5455/cap.20140825122141Payne, M. (2006). Narrative Therapy : An Introduction for Counsellors . London: Sage Publication.Teke , E., & Avşaroğlu, S. (2020). Çocuklarda Oyunun ve Oyun Terapisinin Terapötik Kullanımı ve İyileştirici Etkileri: Kavramsal Bir Analiz. Smart Journal , 1078-1087.Türe , E., & Barut , Y. (2020). Türkiye'de Yapılan Oyun Terapisi Çalışmalarının İncelenmesi. Yaşam Becerileri Psikoloji Dergisi, 127-138. doi: 10.31461/ybpd.837024White, M., & Epston, D. (1990). Narrative Means To Therapeutic Ends . London : Norton.

Devamını Oku

Adresi

Büyükşehir, Beylikdüzü Cd., 34100 Beylikdüzü/İstanbul, Türkiye

Uzmanin Adresi

Danışan Yorumları

Soru - Cevap

Yeme Bozukluğu

Rosita - 2 yıl önce
Merhaba,benim sanırım 3.sınıftan bu yana şuan 11.sınıfım yeme bozukluğum var çok küçük yaşlardan beri kilo problemleri yaşıyorum,sürekli farklı diyetler sporlar uyguluyorum verdiğim kiloları tekrardan aşırı yiyyerek geri alıyorum,şuanda da ne yersem beni rahatsız ettiği için geri kusuyorum daha fazla yememeye kendimi aç bırakmaya çalışıyorum fakat dayanamayıp birşeyler yiyyor ve suçlu hissedip kusuyorum,kendimi kilo problemlerim nedeni ile birçok konuda kısıtlıyorum buna genelde dışarı çıkamamak da dahil ve uzun zamandır hiç bir fotoğraf karesinde gözükmemeye çalışıyorum elinde telefon olan birini görünce hemen oradan uzaklaşıp geriliyorum kilolu ve çirkin çıktım düşüncesi ile,denize tişört ve şort ile giriyorum çünkü bu beni daha rahat hissettiriyor fakat her denize ve havuza böyle giremediğim için de korkuyorum mayo veya bikini giymekten,sağlıklı diyetler ve sporlar yapıyorum ama sonra biranda gözüm yemeğe kayıyor ve kendimi durduramadan tonlarca kalori alıyorum ve bu senelerdir başıma geliyor ve daha birçok şey var bu sadece bir kısmı bana lütfen yol gösterir misiniz?benim sorunum ne? Neden diğerleri gibi olamıyorum.
Yanıtları Göster (1)
Toplam 1 soru.