“Bir çok yaklaşımın tersine bana göre evliliklerde neyin kötü gittiğinden çok başarılı kılan unsurlara yoğunlaşılmalıdır.” diyen psikolog John Gottman 1970’ li yıllardan itibaren evli çiftlere yönelik çalışmalar gerçekleştirmektedir. Gottman görüştüğü çiftlere evlilik geçmişlerini, evliliğe ilişkin felfesi düşüncelerini ve ebeveynlerinin evlilik yaşantıları hakkında neler düşündüklerine dair mülakatlar yapmıştır.
Bu mülakatlara verilen cevapların yanı sıra çiftlerin kalp hızları, kan basınçları ve bağışıklık sistemlerini dakika dakika takip ederek fizyolojik ölçümler de gerçekleştirmiştir. Görüştüğü çiftlerle her yıl görüşmeye özen göstermiştir k evliliklerinin nasıl gittiğine dair verileri toplamıştır. Günümüzde Gottman ve ekibi toplamda 700 çifti takip etmektedir. Tüm bu bilimsel çalışma yöntemlerinin sonucunda sizce başarılı evliliklerin sırrı nedir?
Gottman’ e göre aşk masallardaki gibi oldukça büyülü bir şey değildir. Bilgi ve çaba ile çiftlerin ilişkilerinde ilerlemeleri, potansiyellerinin farkında olması gerektiğini öne sürmüştür. Bu fikir ışığında da başarılı bir evlilik için temel 7 ilke belirlemiştir.
1. Aşk haritanızı oluşturarak başlayabilirsiniz. Başarılı evliliklerde bireyler birbirlerinin yaşam döngülerine yönelik anlayış ve haritalarına sahiptirler. Bu harita ile psikolojik olarak birbirlerine yabancı değillerdir. Eşlerin bu haritaları oluştururken en temel dayanakları duygularını saklamayan, paylaşmaya meyilli eşleridir. Bu haritayla beraber eşler sadece psikolojik yakınlık kurmakla kalmaz, birbirlerine düşkünlük ve hayranlıklarını da ifade edebilmek için kullanırlar.
2. Düşkünlük ve hayranlığınızı besleyin. Bunu en iyi birbirinizi överek yapabilirsiniz. Yapılan çalışmaların sonucunda ortaya çıkıyor ki; evliliklerinin geçmişi hakkında olumlu beyanlarda bulunan %90 çiftin evlilikleri gelecekte de olumlu yürümektedir. Sadece evliliğin seyri için de değil, eşlerinden de genel olarak olumlu bahseden ve övmekten çekinmeyen kişilerin olumlu evliliğe katkıları büyük olmaktadır.
3. Eşinizin sizi etkilemesine izin verin. Olumsuz evlilik deneyimlerinde eşlerden birisi gücünü diğer eş ile paylaşmak istemezler. Güç kullanımı genelde erkeklerde fazla sergilense de bazı kadınlarda da bu durumu sergiledikleri gözlenmektedir. Gücün paylaşımında gönüllülük ve karşı tarafa saygı duymak ödün vermenin ön koşuludur. Karar alma sürecinde eşitlilik sergilenmesi başarılı evliliklerin bir sırrıdır.
4. Çözülebilir çatışmalarınızı çözüm yoluna götürün. Evliliklerde iki tür çatışma vardır. Müzmin çatışmalar ve çözülebilir çatışmalar. Müzmin sorunlar yok olmamakla beraber çocuk sahibi olma veya olmama veya ne sıklıkta cinsel ilişki kurulmasına yönelik olabilir. Çözülebilir sorunlar ise halledilebilir günlük stresi azaltmak için birbirine yardım etme veya sözel olarak sevgisini yansıtmama sorunlarını içerebilir. Ne yazık ki evliliklerin üçte ikisi müzmin sorunlar ile ilişkilidir. Çiftlerin çözümlere karşı katı bir yaklaşım yerine yumuşak bir yaklaşım sergilemeleri tamir edici girişimlerde bulunmaları, duygularını ayarlamaları, sevecen ve birbirlerinin hatalarına karşı hoşgörülü olmaları çözülebilir çatışmalar için oldukça önemlidir.
5. Kilitlenmelerin üstesinden gelin. Eşlerden birisi diğerinin kiliseye gitmesini isteyebilir, diğeri ateist olmasını isteyebilir. Eşlerden birisi evde kalmayı sevebilir, diğeri sosyal yaşamı tercih edebilir. Bu tür sorunlar genelde kilitlenmeye neden olabilir. Kilitlenmelerin çözümleri için anahtar unsur problemin çözümü değildir, kilitlenmeden uzaklaşarak konuşmak ve sabırlı olmak olduğuna inanmaktadır. Bu demek olmuyor ki kilitlenmeye neden olan sorunları göz ardı edin ve hep içinize atın. Bunu yapmak ilerleyen dönemlerde evliliği daha büyük çıkmazlara da sokabilmektedir. Önemli olan olayın kilitlendiği noktada sabırlı olabilmek ve karşındaki insana sevginin azalmadığını sadece olay bazlı hislerin olduğunu iletebilmek ve ilerleyen dönemlerde orta yolcu çözümler üretebilmektir.
6. Ortak anlam yaratın. Çiftler ne kadar çok birbirlerine karşı açı ve saygılı konuşurlarsa o ölçüde evliliklerinde anlam yaratabilmektedirler. Bu süreçte ayrıca çiftlerin eşleriyle ortak amaç edinmelerine ve birbirlerinin hedeflerine ulaşabilmek için ortak çalışmalar yapmaları önemlidir.
Gottman’ ın dışında diğer evlilik uzmanları da bağışlayıcılık ve bağlılığın başarılı evliliklerin önemli unsurları olduğunu öne sürmektedirler. Yukarıda belirtilen faktörler ilişkilerde kendi kendini tamir sürecini destekleyecektir. Örneğin, eşler ilişkilerini zedeleyici sıcak tartışmalar yaşayabilirler. Sakinleştikten sonra birbirlerini affedebilir ve hasarı onarıma sokabilirler. Birbirlerine sıkı bağlanma besleyen çiftlerin çatışma durumlarında evliliklerinin yararı için kendi istek ve arzularını kurban edebilirler. Bağlanma, çiftlerden birisini mutsuzluğunda önemli olmaktadır. Bu durum eşlerin zor zamanlarında gelecekte her şeyin daha iyiye gideceği umuduyla birlikte yarar sağlamaktadır.
Tekrar evlenen çiftlerin yeni evliliklerinde stresle başa çıkabilmeleri için aşağıdaki yöntemleri uygulamaları önerilmektedir:
1. Gerçekçi beklentiler edinin. Aşk ilişkilerinin gelişimini zamana bırakın ve önceki evliliklerinden olan çocuklarla oluşan yeni ailenizin karmaşıklığıyla baş etmeye çalışın.
2. Aile içinde yeni olumlu ilişkiler geliştirin. Zorlu koşullarla baş edebilmek için yeni yöntem ve uygulamalar geliştirin. Bunun için zaman ayırmak özellikle önemlidir. Çünkü artık ilişkilerde çok fazla insan dahil olmaya başlamıştır. Yeniden evlenen çiftler birbirlerinin yalnız kalacağı daha fazla zaman ayırmalıdır.
Evlilik süreci en başından itibaren çiftler için karmaşık bir hal alabilir. Uzun zamandır hayallerini kurduğunuz aynı çatıyı paylaşmak istediğiniz insanla ufak ve büyük çaplı sorunlarla karşılaşabilirsiniz. Bu sorunların en önemli tetikleyicisi yeni bir yaşam düzeni fikrinin getirdiği stres olabilir. Bu yüzden unutulmamalı ki psikologmerkezi.com üzerinden dilediğiniz zaman bir çift terapisi alabilirsiniz.
● Çiftlerdeki güven bunalımı
● Evlenme korkusu
● Rahatsız edici düzeydeki kıskançlık
● Geçmişte yaşanan ilişki travmaları
● Eşler arası iletişim bozukluğu
● Evlilikte çiftlerin öfke kontrolü
● Ayrılık ve yas süreci
● Boşanma kararsızlığı
● Ebeveynlik ve çift rolleri
● Finansal konular
● Fiziksel ve psikolojik travmalar
● Cinsel problemler
● Karşılanmayan duygusal ihtiyaçlar
● Lohusalık depresyonu
● İlişki bağımlılığı vb. alanları kapsamaktadır.
Hayatınızın en güzel yıllarını, en sevdiğiniz insanla sağlıklı geçirebilmek için önceliği kendi ruh sağlığınıza vermeyi unutmayın.