Bipolar bozukluk genellikle uçlarda yaşanan ani ruh hali değişimleri ile tanımlanır ve teşhis edilebilir. Gözlem yoluyla kişilerin ruh hallerinin ve duygu durumlarının nasıl olduğu ya da değiştiği izlenebilir. Tanı konulacağı zaman psikologların en çok dikkat ettiği şeylerden biri ani ruh hali değişimleri ve bu ruh hali değişimlerinin nasıl yaşandığıdır.
Uçlarda yaşanan duygu değişimleri kişilerin hayatlarını ciddi şekilde etkileyebilir. Okul ve iş ortamlarında bipolar bozukluk kişilerin çalışma durumlarını da etkileyebilir. Ayrıca bireylerin arkadaşlık gibi bireysel ilişkileri de bipolar bozukluk nedeniyle olumsuz şekilde etkilenebilir. Bu rahatsızlığa sahip olan bireyler ayrıca romantik ilişkilerini de sağlıklı şekilde ilerletmekte oldukça büyük zorluk yaşarlar. Bunun en büyük sebebi ise bipolar bozukluk nedeniyle ruh durumlarının ani değişiklikler içinde olmasıdır. İkili romantik ilişkilerin ise bu şekilde sağlıklı yürümesi genellikle pek mümkün olmamaktadır.
Bipolar bozukluğun iki dönemi vardır. Biri mani, biri de depresif dönemdir. Mani dönemi kişinin uç şekilde mutlu olduğu ve aktif şekilde hareket ettiği dönemdir. Depresif dönemde ise bireyler aşırı keyifsizlik içindedir ve herhangi bir şeyi yapmaya isteksizdir.
Bu durumların tamamı ve daha fazlası bir bipolar rahatsızlığa sahip bireyde görülebilir. Bireyler bu duygu durumlarına en uç şekilde yaşar. Örneğin, gün içerisinde her birey umutsuz ya da keyifsiz olabilir ve ardından neşeli bir eylemde bulunabilir. Bunlar normal durumlardır ancak kişi intihara eğilim gösterecek derecede keyifsiz, huzursuz ve mutsuz ise aniden uç şekilde neşeli eylemlerde bulunuyorsa bu durum duygu durum değişikliklerinde normale uygun olmayan bir görünüştür.
Kişiler genellikle aniden değişen ruh hallerinin farkına varmazlar. Bu onlara çok normal gelir ve bir anda uç şekilde üzüntü içindeyken hemen ardından uç şekilde neşeli hale gelebilirler. Bu durum ise rahatsızlığı yaşayan kişiye hiç garip gelmez. Bu durumu ancak bipolar rahatsızlığa sahip olan kişilerin çevresindekiler fark edebilir. Böyle bir durum göze çarptığı zaman da kişiler psikoloğa yönlendirilmelidir ve destek almaları sağlanmalıdır.
Kadınlarda ve erkeklerde bipolar bozukluk atağı sırasında belirtiler farklı bir şekilde meydana gelebilmektedir. Ayrıca, kadınlar bipolar bozukluk depresif atak dönemine erkeklere nazaran daha yakındırlar ve depresif dönemi daha fazla tekrar etme eğilimindedirler. Bunun en büyük sebebi ise, kadınların vücudunda bulunan özel kadınlık hormonları olmaktadır. Kadınlık hormonları kendilerini özellikle menstrüasyon (adet) dönemi , gebelik dönemi veyahut menopoz dönemlerinde göstermektedir.
Bu bilgilere istinaden, erkek bireylerdeki bipolar bozukluk rahatsızlığı; kadın bireylere nazaran daha erken yaşta başlamaktadır. Ayrıca, erkeklerde manik ataklar daha şiddetli olmaktadır ve madde - alkol gibi zararlı alışkanlıklara bu dönemlerde yatkınlık çok fazladır. Bundan hariç ise, erkeklerdeki intihal girişimi kadınlara nazaran daha fazla olmaktadır.
Bipolar rahatsızlık pek çok farklı nedene bağlı olarak ortaya çıkabilir ya da tetiklenebilir. En önemli etken ise biyolojik etkenlerdir. Genetik faktörleri, çevresel faktörler de biyolojik faktörler bipolar bozukluğun gelişmesinde ve ilerlemesinde oldukça büyük öneme sahiptir.
Eğer birinci dereceden akrabalarda bipolar bozukluk rahatsızlığı var ise kişilerde olma olasılığı da yüksektir çünkü genler ile taşınan bir rahatsızlıktır. Ayrıca bu durum çeşitli tetikleyiciler ile de tetiklenirse bipolar bozukluk durumunun çok daha etkili şekilde görülmesi mümkündür.
Nörotransmitterlerdeki dengesizliğe bağlı olarak bipolar bozukluk durumunun meydana gelmesi mümkündür. Beyinde oluşacak olan kimyasal dengesizlik sonucunda bipolar bozukluğun meydana gelmesi ve gelişim göstermesi mümkündür. Bu durum, kişinin kendi biyolojik durumu da dahil olmak üzere bipolar bozuklukta oldukça etkili bir faktördür.
Bipolar bozukluk, pek çok farklı çevresel faktöre bağlı şekilde tetiklenebilir ve ortaya da çıkabilir. Bu çevresel faktörler şunlar olabilir:
Bu faktörlerden tamamı bipolar bozukluğun gelişmesinde ve ortaya çıkmasında oldukça etkili şekilde rol alır. Özellikle de yaşanan travmatik olaylar bipolar bozuklukların ortaya çıkmasında büyük bir etkiye sahiptir. Aile içinde yaşanan olumsuz durumlar ve şiddet gibi olaylar bipolar bozukluk için küçük yaştan itibaren bir tetikleyici rolü alır. Ayrıca farklı çevresel faktörler de bipolar bozukluğun tetiklenmesine neden olmaktadır.
Bipolar bozukluk yaşayan bireyler mani dönemde çok neşeli ve enerji dolu olmaları ile bilinir. Bu dönem oldukça aktif geçen bir dönemdir ve bireyler gerçek anlamda neşe dolu hareket ederler. Normal bir insandan çok daha hareketli ve neşeli şekilde geçirilen bu dönem herhangi bir probleme neden olmayacak gibi görülse de kişilerin ani kararlar almasında neden olabilecek bir dönemdir. Bireyler maddi ve manevi anlamda çok ani kararlar ile belki de hayatlarını değiştirebilirler. Bu mani durumunda para harcamaktan ve yeni planlar yapmaktan, hatta o planları hayata geçirmek için uğraşmaya başlayan bipolar rahatsızlığına sahip bireyler genellikle oldukça normal görünür.
Bipolar bozuklukta yaşanan depresif dönem, hemen hemen herkesin yaşadığı depresif dönemlere benzemez. Bipolar bozukluğa sahip olan kişilerin yaşadığı depresif dönem genel anlamda çok daha şiddetli bir dönemdir. Bu dönemlerde bipolar rahatsızlığına sahip olan kişiler halüsinasyonlar görebilir, intihar düşüncesi üzerine yoğunlaşabilir ya da çeşitli şekillerde bazı düşüncelere karşı aşırı takıntılı olabilir. Her şeye karşı aşırı keyifsiz şekilde hareket edebilen bireyler bu dönemde günlük faaliyetlerini bile yapmakta zorlanır çünkü aşırı keyifsiz bir ruh haline girebilirler.
Bipolar bozukluğa sahip olan kişiler her gün mani ya da depresif dönemde olmak zorunda değildir. Bazen çok normal geçen uzun günlerin ardından aniden depresif döneme girilebilir. Bazen de mani dönem gelebilir. Bu dönemler genellikle belli tetikleyiciler ile tetiklenir. Günlük hayatta yaşanan sıkıntılar bu durumların en önemli tetikleyicileridir.
Günlük hayatta özellikle de iş ve okul ortamlarında işlere ya da derslere odaklanmakta zorlanan bipolar bozukluğa sahip bireyler okuldan ya da işten ayrılma kararı alabilir. Kişiler özellikle de depresif dönemde daha az sosyal hale gelirler, fevri kararlar vererek hayatlarında büyük değişiklikler yapabilirler ya da intihar düşüncelerini gerçekleştirmek için harekete geçebilirler. Kişilerin hayat kaliteleri de bu rahatsızlığa bağlı olarak bu şekilde büyük ölçüde düşmektedir.
Bipolar bozukluğa sahip olan bireylerin destek alması gerekmektedir çünkü bu rahatsızlık ilerledikçe çok daha şiddetli şekilde mani ve depresif dönemler yaşanmaktadır. Bu dönemlerin de şiddetli şekilde geçirilmesi demek bireylerin günlük hayatlarının ve ilişkilerinin bu durumdan ciddi şekilde etkilenmesi anlamına gelir. Böyle olduğu zaman ilişkiler bozulabilir, birey yalnız kalabilir, okul ve iş hayatından olabilir ve hayatında daha pek çok şey farklı yönde ilerleyebilir. Bu dönemlerin uçlarda yaşanması pek çok şekilde bireyin kendisini de etkiler, yıpratır.
Bireyler bu uç şekilde gelişen ruh hali değişimlerinin farkına varmayabilir ancak çevrelerindeki kişiler onlara destek olarak ve onları yönlendirerek psikolojik destek almalarını sağlayabilir. Yapılan çeşitli terapiler yardımıyla bireylerin ani duygu değişikliklerinin sıklığı azaltılabilir ya da tamamen ortadan kaldırılabilir. Bu dönemlerin gelmemesi amaçlanır ve mani döneme de depresif döneme de engel olmak asıl amaçtır. Gerekirse bireylerde ilaç tedavisi de uygulanabilir.