Tıbbi literatürde mental retardasyon olarak da bilinen zeka geriliği, kişinin sahip olduğu zeka seviyesinin akranlarına kıyasla daha düşük seviyede olması durumudur. Bu durumun sonucu olarak kişinin anlama, kavrama, odaklanma, hafıza, muhakeme yapma, problem çözme ve kimi zaman işitme ya da görme gibi temel fonksiyonlarda eksiklik görülür. Kişinin sahip olduğu zihinsel yetersizlikler davranışlarına da etki eder. Saygın bilimsel kuruluşlar tarafından belirlenen kriterlere göre zeka geriliği hastalığı bulunan kişilerde öz bakım, iletişim, sosyal beceriler, ev yaşamındaki davranışlar, kendi kendini yeterince idare edebilme, sağlığını koruma, iş yaşamı ve boş vaktini değerlendirme gibi kriterlerin en az iki tanesinde “sınırlılık” durumu söz konusu olmalıdır. Kişinin sahip olduğu olumsuz belirtiler zeka geriliğinin seviyesine göre artış gösterme eğilimindedir. Ağır seviyede zeka geriliğine sahip olan kişilerde psikolojik bozuklukların görülmesi de oldukça yaygın bir durumdur. Mental retardasyon sıklıkla 18 yaş altındaki kişilerde ortaya çıkar. Hatta birçok zeka geriliği vakası doğumdan kısa süre sonra kendisini belli eder. Fakat bu kişilerin sahip olduğu belirtiler genellikle gözden kaçan belirtilerdir. Bu sebeple, çocuklar gelişme çağları boyunca dikkatli şekilde izlenmeli ve olumsuz intiba uyandıran herhangi bir belirtide bir doktora başvurulmalıdır. Zeka geriliği yaşayan kişiler vakti geçmeden tedavi altına alınıp özel bir ilgi gördüklerinde kendilerini sosyal hayata daha iyi bir şekilde adapte edebilirler ve böylelikle hem kendilerinin hem de ailelerinin yaşam kaliteleri artar.
Hafif Düzeyde Zeka Geriliği: Kişinin IQ düzeyinin 50-55 ila yaklaşık 70 arasında olma durumudur.
Orta Derecede Zeka Geriliği: Kişinin IQ düzeyinin 35-40 ila 50-55 arasında olma durumudur.
Ağır Derecede Zeka Geriliği: Kişinin IQ düzeyinin 20-25 ila 35-40 arasında olma durumudur.
İleri Derecede Ağır Zeka Geriliği: Kişinin IQ düzeyinin 20-25’in altında olması durumudur.
Zeka geriliği türlerini açıklamadan önce; zekası normal zeka seviyesinin altında olan her kişinin "zeka geriliği" statüsüne sahip olmadığı bilinmelidir. Örneğin bir kişi IQ testi sonucuna göre 70 IQ çıkabilir. Bu durum, o kişinin normal zeka seviyesinin altında olduğunu gösterir. Fakat yine de kişide mental retardasyon bulunduğu anlamına gelmez. Zeka geriliği seviyeleri arasındaki ayrım oldukça önemlidir. Zira kişinin davranışları da içinde bulunduğu zeka geriliği seviyesine göre şekillenecektir. Zeka dört farklı aşamada sınıflandırılabilir. Bu aşamalarıysa hafif düzeyde zeka geriliği, orta düzeyde zeka geriliği ve ağır düzeyde zeka geriliği olarak sınıflandırmak mümkündür. Bunları ise şu başlıklar altında daha detaylı bir şekilde açıklayabiliriz:
Hafif zeka geriliği yaşayan kişilerin aslında zihinsel fonksiyonları çok büyük bir darbe almamıştır. Kişi eğitim alabilir ve aldığı eğitimi mükemmel bir şekilde olmasa da hatırı sayılır bir seviyede gerçek hayatta uygulamaya koyabilir. Kişi, akranlarına kıyasla 1 - 3 yaş daha geridedir. En ideal olan: bu duruma sahip olan kişilerin özel bir eğitim programına tabi tutularak eğitilmeleridir. Çünkü bu tip zeka geriliği yaşayan kişiler her ne kadar eğitilebilir kategoride olsalar da, ortada bir zeka bariyeri olduğundan yaşıtları olan diğer kişilerle düzgün şekilde iletişim kuramayabilirler. Bunun sonucu olarak düzgün sosyalleşemeyip kendilerini dışlanmış hissedebilirler. Örneğin hafif zeka geriliği özellikleri belirgin olan çocukların sosyal ortamlarda ilgilerinin kolaylıkla başka yöne dağıldığını, oyun kurmakta zorlandıklarını ya da konuşmaları geç geliştiği için sağlıklı iletişim kuramadıklarını görebiliriz. Bu sebeple, hafif zeka geriliği yaşayan çocuklara eğitim verilirken özel bir program izlenmelidir. Böylelikle çocuğun erkek yaşta özgüveni kırılmamış olacak ve gelişmesi gereken becerilerinin üzerine yoğunlaşabilecektir. Tüm bunlarla birlikte, genellikle hafif zeka geriliği yaşayan çocuklara zamanında tanı koymak pek kolay olmamaktadır. Zira çoğu zaman bu çocuklar doktora götürülmemekte ve sergilediği davranışlar “yaramazlık” olarak görülmektedir. Bu yüzden ailelerin çocuklarını dikkatli bir şekilde izlemeleri ve düzenli muayenelerini yaptırmaları önemli bir husustur.
Orta düzeyde zeka geriliği yaşayan çocukların eğitimi özel eğitim kurumlarında yapılmalıdır. Bu tür zeka geriliğine sahip olan kişilerin kavrama kapasiteleri ve dil gelişimleri hafif zeka geriliği yaşayan kişilere kıyasla daha geridedir. Kişiye çocuk yaştan başlanılarak kişisel bakım yetenekleri öğretilebilir. Fakat kişi bunun için genellikle bir yetişkin rehberliğine ihtiyaç duyar. Kimi durumlarda çeşitli basit işleri yaparken aksayabilirler ve yine başka bir kişinin yardımına ihtiyaç duyabilirler. Bu seviyede zeka geriliğine sahip olan kişiler genellikle en fazla ilkokul 2 - 3. sınıf civarındaki bir akademik seviyeye ulaşabilirler. Hafif düzey zeka geriliğine kıyasla daha erken teşhis edilebilir. Zira kişinin yaşadığı sosyal ve duygusal gerilikler daha belirgindir. Böylelikle yaşıtları arasından genellikle ayrışma eğilimindedir.
Bu düzeyde ciddi derecede zeka geriliği mevcuttur. Çocuk yaşta dahi zihinsel becerileri akranlarına kıyasla 5-6 yaş daha geridedir. Bu seviyede zeka geriliğine sahip olan kişiler kişisel bakımlarını genellikle kendi başlarına ifa edemezler. Ancak çok uzun ve sürekli eğitimler sonucunda çeşitli becerileri kazanabilirler. Konuşma ve anlama kapasitelerinde eksiklikler görülmesi bir hayli mümkündür. Kimi durumlarda duyma ve görme duyularında da hasar olabilir. Sosyal olarak yaşıtlarıyla sağlıklı bir iletişim kurmaları çok zordur. Bu sebeple kendi başlarına bırakılırsa çok derin bir izolasyon duygusu hissedebilirler. Mutlaka özel bir bakıma ihtiyaç duyarlar.
Zeka geriliğinin en ileri seviyesidir. Bu seviyede zeka geriliği yaşayan kişiler genellikle ek psikolojik sorunlar yaşarlar ve zeka geriliğine ek olarak kişilerin nörolojik problemleri de bulunur. Kişinin görme, işitme ve konuşma gibi temel işlevlerinde problem görülmesi olasıdır. Bununla birlikte motor işlevlerde de ciddi bozulmalar vardır. Erkenden yapılan bir tedavi planı ile kişinin çeşitli becerileri kazanmaları ve en azından motor işlevlerini geliştirmeleri sağlanabilir. Bununla birlikte uygulanan tedavi ve bakım programı sayesinde kendilerine bakma becerileri gelişebilir ve konuşma ile kavrama kabiliyetlerinde gelişim görülebilir. Yine de kişi mutlaka bir yetişkinin rehberliğine ihtiyaç duyar ve düzenli bir şekilde gözetim altında olmalıdır.
Mental retardasyon birçok farklı faktöre bağlı olarak ortaya çıkabilmektedir. Doğum öncesi faktörlere bağlı olarak ortaya çıkan zeka geriliği %50 ile en yaygınıdır. Bunu %10-15 aralığında doğum sürecinde ortaya çıkan zeka geriliği ve %8-10 aralığında doğum sonrası sebeplerle gelişen zeka geriliği takip eder. Zeka geriliğinde en göze çarpan faktörlerden birisi genetik faktörlerdir. Eğer ailede mental retardasyon tanısı konulmuş bir kişi varsa, doğacak çocukların da aynı sorundan muzdarip olma ihtimalleri artacaktır. Aynı şekilde genetik bozukluklardan kaynaklı olan down sendromu gibi hastalıklar da mental retardasyonu tetikler. Bunlara ek olarak, annenin hamilelik esnasında kızamıkçık gibi ağır enfeksiyonlar geçirmesi de bebeği etkileyip mental retardasyona sebep olabilir. Doğum öncesi faktörlere annenin alkol ve uyuşturucu madde kullanması ya da yetersiz beslenmesi de eklenebilir. Zeka geriliği doğum sırasındaki faktörlere bağlı olarak ortaya çıkabilir. Prematüre doğum, düşük kiloyla yapılan doğum, mor doğum gibi doğum travmaları ya da doğum esnasında hastane ortamında bulaşabilecek enfeksiyonlar doğan çocukta zeka geriliğini tetikleyebilecek etmenler arasında yer alır. Doğum sonrası mental retardasyon sebepleri arasında en yaygını ise travmalardır. Bununla birlikte erken yaşta geçirilen ciddi enfeksiyonlar, kurşun zehirlenmesi ve yetersiz beslenme gibi faktörler de zeka geriliğine sebep olabilir. Bununla birlikte, çeşitli bozukluklar da zeka geriliğine sebebiyet verebilir.
Zeka geriliği kişinin yaşamını, davranışlarını ve hatta fiziksel olarak hareket edişini dahi etkileyebilen bir durumdur. Zeka geriliği yaşayan çocuklar akranlarıyla aynı gelişim seviyesini gösteremezler ve çeşitli becerileri öğrenirken normal bir kişiye kıyasla çok daha fazla zorlanırlar. Sonuç olarak kişinin zeka yaşı normal yaşından geride kalır. Bu da mental retardasyon yaşayan kişinin yaşıtlarıyla düzgün bir iletişim kurmakta zorluk yaşamasına ve eğitim hayatında istenen başarıyı sağlayamamasına sebep olur.
‘’Bebeklerde zeka geriliği nasıl anlaşılır?’’ sorusuna yanıt vermek nispeten daha zorlayıcı olabilir. Zira bebeklerde zeka geriliği belirtileri daha zor anlaşılır. Genellikle bebeğin hareket etme ve konuşmaya başlama gibi becerilerinin yaşıtlarına kıyasla daha geç gelişmesi bir işaret olarak göze çarpar. Zeka geriliği olan kişilerin konuşma becerisi genellikle yaşıtlarına göre daha geç gelişir. Sağlıklı bir bebek gelişim sürecinde 2 yaşına kadar yaklaşık 60-70 sözcük çerçevesinde ses çıkarabilmeli, çeşitli nesneleri tanıyabilmeli ve ebeveynleri tarafından bildirilen karmaşık olmayan basit komutları idrak edebilmelidir. Fakat mental retardasyon problemi bulunan bebeklerde bu süreç daha ileri safhalara sarkacaktır. Sağlıklı olan birçok bebek ilk 15 aylık sürede yürümeye başlar. Bebek 15 ayı geçmişse fakat hala yürüyemiyorsa bu bir mental retardasyon belirtisi olabilir. Zira mental retardasyon asıl olarak zihinsel bir problem olsa dahi, kişinin fiziksel kabiliyetlerine de etki etmektedir. Çünkü bebek yaşıtlarına kıyasla yürüme kabiliyetini öğrenmekte daha zorlu bir sürece maruz kalır. Gelişim sürecinde yaşanan bu geride kalmışlık, zamanla artarak devam eder. Böylelikle çocuk büyüdüğünde dikkat dağınıklığı, odaklanamama, uzun ve derli toplu cümle kuramama, basit işleri yerine getirememe, insanlarla düzgün iletişim kuramama ve duygusal olarak tam gelişememe gibi özelliklere sahip olabilir.
Zeka geriliğinin tedavisinde erken tanı oldukça önemlidir. Kişiye mümkün olduğu kadar erken şekilde özel bir tedavi ve eğitim uygulanması sayesinde kişi çeşitli becerilerini çok daha düzgün bir şekilde geliştirebilecektir ve en önemlisi bu konuda bir alışkanlık kazanacaktır. Bunun için de ebeveynlerin doğumdan sonra çocuklarını dikkatlice takip etmeleri ve ortaya çıkabilecek herhangi bir duruma karşı doktorlarıyla düzenli iletişim içinde olmaları gerekmektedir. Mental retardasyon tedavisinin ilk aşamasında yapılacak çeşitli IQ ve beceri testleri ile çocuğun sahip olduğu zeka seviyesi belirlenir. Bunun ardından yapılacak tedavi planı ise çocuğun durumuna ve sahip olduğu eksikliklere göre değişiklik gösterecektir. Kişinin ihtiyacı olan becerilerin geliştirilmesine yönelik (örneğin konuşma, motor işlevler, sosyal ya da duygusal yetersizlik vb.) bir gelişim planı hazırlanır. Bununla birlikte mental retardasyonun ortaya çıkabileceği depresyon ve toplumdan dışlanmışlık hissi gibi durumlarla mücadele edip kişiye düzenli mental destek sağlama amacıyla psikoterapi de oldukça önerilen bir tedavi metodudur. Terapi ve özel eğitim programına ek olarak gerek görülen durumlarda kişiye çeşitli psikiyatrik ilaçlar da reçete edilebilmektedir.
Zeka Geriliği hakkında uzmanlarımıza sıkça sorulan sorulara buradan göz atabilirsiniz
Zeka geriliğinin kesin bir tedavisi mevcut değildir ve bu durum ömür boyu devam eder. Ancak kişinin uzun süreli eğitim programı, terapi ve ilaç tedavisi gibi yöntemler sayesinde mental retardasyonun etkileri en az seviyeye indirilmeye çalışılır.
Zeka geriliğini etkileyen birçok faktör elimine edilerek zeka geriliğine karşı önlem alınabilir. Toplum ileri yaşta çocuk yapmak ve akraba evlilikleri konusunda bilinçlendirilmelidir. Bununla birlikte aileler çocuk yapmaya karar vermeden önce planlı bir şekilde hareket etmeli ve sahip oldukları hastalıkların doğacak çocukta ne gibi risklere sebep olabileceğini doktorlarından öğrenmelidirler. Ek olarak, anne adayı hamileyken kesinlikle alkol ve uyuşturucu madde kullanmamalı ve düzenli olarak doktor kontrolüne gitmelidir.
Zeka geriliği toplumun yaklaşık %1 ila %3’ünde görülmektedir. Bununla birlikte, erkek çocuklarda mental retardasyon görülme oranı kız çocuklara kıyasla daha yüksektir. Birçok faktöre bağlı olmakla birlikte, sosyoekonomik açıdan düşük sınıfta olan kişilerde daha çok görülmektedir.