Öfke bireyin istek ve ihtiyaçlarının engellenmesi, adaletsizlik veya tehdit algılanması durumunda savunma amacıyla ortaya çıkan temel bir duygudur. Öfke esnasında bedende kasların gerilmesi, kaşların çatılması, dişlerin sıkılması, kızarma, kalp çarpıntısı, kontrol kaybı, tireme ve terleme gibi bedensel belirtiler görülmektedir. Öfke çok zarar verici gibi yorumlansa da diğer bütün duygularımız gibi normal bir duygudur. Kişiye enerji vermesi, olumsuz duyguların dışavurumunu kolaylaştırması, kişiyi uyarması ve isteklerini elde etmek konusunda motive etmesi şeklinde birçok koruyucu etkisi bulunmaktadır. Çocuklarda öfke ancak kendisine ve çevresine zarar vermeye başladığında, kontrol edilemez bir dürtüsellik görüldüğünde, saldırgan eğilimler kazandığında ve bu belirtilerin 4 yaşını geçmesine rağmen görüldüğü durumlarda önlem alınması ve müdahale edilmesi gereken bir hale gelmektedir.
Saldırganlık ise öfkenin dışa yansıma şeklidir. Kişi amaç ve beklentilerinin gerçekleşmediği durumlarda çevresindekilere karşı saldırgan olabilmektedir. Saldırganlık çocuklarda bazen duygu düzenleme becerilerinde zorlanmalarla alakalı olabilirken bazen de çocuğun sevgi, güven, mutluluk gereksinimlerini ifade eden bir araç görevi görmektedir. Saldırgan davranışlara sebep olabilecek etmenler ise saldırgan davranışların ödüllendirilmesi, yetişkinlerin aşırı otoriter ebeveyn tutumları, çocuğun anlaşılmama ve yetersiz sevgi algısı, iletişim araçlarının olumsuz etkisi, akranları ile iletişimde zorlanma veya ebeveynlerce uygulanan şiddet şeklinde sıralanabilir.
Bahsedildiği üzere saldırganlık ve öfke kontrol problemi belirtilerinde ebeveyn tutumlarının rolü yadsınamaz. Sabır duygusundan yoksun, şiddete şiddetle cevap veren, aşırı otoriter veya çocuğa karşı aşırı kayıtsız ebeveynlerin çocuklarında öfkeli belirtilerin görülme ihtimalinin daha fazla olduğu görülmektedir. Ek olarak çocuk eğer saldırgan veya öfkeli davranışlarının ardından istediği ödüle ulaşıyorsa bu durum davranışının pekişmesini ve sürmesini destekler nitelikte bir tutumdur. Bu da bahsedilen davranışların artışı ile sonuçlanmaktadır. Bunların yanı sıra çocuğun yaptığı davranışlarının çevresi tarafından "öfkeli çocuk" şeklinde etiketlenmesi de davranışlarını destekleyici nitelikte bir sonuç doğurmaktadır. Özellikle yapılan atıfların ve etiketlerin çocuğun kişiliğine yönelik olması çocuğun bu davranıştan kurtulamayacağı ve onun böyle bir çocuk olduğu algısını yaratacağı için belirtiler daha çok artış göstermektedir. Özetle ebeveynlerin tutumları çocuğun öfke ve saldırganlık belirtilerinin gidişatı üzerinde oldukça önemli sonuçlar yaratabilmektedir.
Çocuklarda öfke oldukça yaygın karşılaşılan bir problemdir. Peki çocuklarda görülen öfke ve saldırgan davranışlar hangi sebeplerden ötürü kontrol edilemez bir hale gelmektedir:
Öfke ile baş etmek için neler yapmalıyız:
Çocuklara öfke duygusunu yansıtmak ve kontrol etmek için destek olabilecek Kitap Önerileri:
Klinik gözlemler doğrultusunda ele alınması gerektiğini düşündüğüm önemli bir durum da çocuğun her öfke atağı, ağlama krizi veya saldırganlık olarak zannedilen durumunun bahsedilen gibi bir durum olmama ihtimali de olmaktadır. Nadiren de olsa dil gelişiminin geriliği sebebiyle ifade etmede zorlanma, mental retardasyon, otizm spektrum bozukluğu veya duyu bütünleme bozukluğundan kaynaklı da bu belirtiler görülebilmektedir. Bahsedilen bütün yolları denemenize rağmen sonuç alamadığınız durumlarda hem genel bir gelişim kontrolü hem de bireysel farklılıkların ele alınabilmesi açısından mutlaka bir uzmandan destek alarak çocuğun bireysel ihtiyaçları değerlendirilmeli ve buna göre bir çalışma planı oluşturulmalıdır.
Psikolog
Bilge Göktürk
Uzmanlıklar:
Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları , Depresyon ve Mutsuzluk , Çocuk ve Ergenlik Dönemi Ruhsal SorunlarıVorolus Sancısı ve Psikolojik Yaklaşımlar
Hidayet ÇALIŞKAN 18.05.2025
Eşinizin Stresle Tetiklenen Panik Ataklarıyla Başa Çıkma Rehberi
Hidayet ÇALIŞKAN 18.05.2025
Psikolojik Destek Nedir, Ne Değildir?
Pelin BAYIN 17.05.2025