1. Uzman
  2. Funda ŞAHIN
Funda ŞAHIN

Funda ŞAHIN

Uzman Klinik Psikolog

(*)(*)(*)(*)(*)
Uzmanlıklar: Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları , Depresyon ve Mutsuzluk , Sosyal Fobi
Uzmanlıklar: Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları , Depresyon ve Mutsuzluk , Sosyal Fobi
Online Terapi
süre 45 dk
ücret 1200
Yüz Yüze Terapi
süre 45 dk
ücret 2500

Hakkında

Merhabalar. Ben Funda Şahin. Doğuş Üniversitesi Psikoloji Bölümünden mezun oldum. Alanında çok iyi klinisyenlerden eğitim alabilmek, psikoloji alanında hem sosyal hem de akademik olarak kendimi geliştirebilme şansını yakalayabilmek benim için çok değerli bir deneyim oldu. Ardından Okan Üniversitesi'nde başladığım Klinik Psikoloji Tezli Yüksek Lisans eğitimini de yüksek onur derecesiyle bitirdim. Lisans eğitimim boyunca; anaokulu, klinik ve hastanede gönüllü psikolog olarak çalıştım. Lisans eğitimim sırasında bir çok seminer ve konferansa katıldım ve gönüllü projelerde görev aldım. Alanımla ilgili olarak; Bilişsel-Davranışçı Terapi, Şema Terapi, Çözüm Odaklı Terapi, Oyun Terapisi, Masal Terapisi, Çocuk Gelişim Testleri, Çizimlerin Projektif Değerlendirilmesi, Yetişkin Değerlendirme Testleri, MMPI Kişilik Envanteri, Bağımlılık, ve Terapötik İletişim Becerileri konularında eğitim aldım. Şuanda aktif olarak çocuk-ergen ve yetişkin psikoterapisi vermekteyim.

Danışmanlık/Terapi Süreci Hakkında

Çalışma Alanlarım:


  • Yetişkin Terapisi
  • İlişki ve Evlilik Problemleri
  • Evlilik Öncesi Danışmanlık
  • Boşanma Sonrası Süreç
  • Kişilerarası İlişkilerde Problemler
  • Stres Yönetimi
  • Öfke Kontrol
  • Mükemmeliyetçilik
  • Özgüven Problemi
  • Yetersizlik ve Değersizlik Algısı
  • Bağlanma sorunları
  • Obsesif Kompülsif Bozukluk
  • Fobiler/Korkular
  • Travmalar
  • Kaygı Bozuklukları
  • Panik Bozukluk
  • Kayıp/Yas/Ayrılık
  • Depresyon
  • Odaklanma Sorunu


Çalışma Grupları

Çocuk (6-12) Ergen (12-18) Yetişkin (18-65) Okul Öncesi Çocuk (0-6) Yetişkin (65+)

Terapi Yaklaşımları

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) Oyun Terapisi Çocuk Merkezli Oyun Terapisi Duygu Odaklı Terapi Şema Terapi Mindfulness Temelli Bilişsel Terapi (MBCT) Bilişsel Davranışçı Aile Terapisi Davranışçı Terapi Bilişsel Terapi (CPT) EMDR

Eğitimler

Doğuş Üniversitesi - Lisans - Psikoloji Okan Üniversitesi - Yüksek Lisans - Klinik Psikoloji

Sertifikalar

Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimi - Davranış Araştırmaları Ve Terapileri Merkezi - 12.8.2018 Obsesif Kompülsif Bozukluk Eğitimi - Davranış Araştırmaları Ve Terapileri Merkezi - 5.8.2018 Panik Bozukluk,agorafobi Ve Sosyal Kaygı Eğitimi - Davranış Araştırmaları Ve Terapileri Merkezi - 15.7.2018 Yaygın Kaygı Ve Depresyon Eğitimi - Davranış Araştırmaları Ve Terapileri Merkezi - 12.8.2018 Travma Sonrası Stres Bozukluğu Eğitimi - Davranış Araştırmaları Ve Terapileri Merkezi - 29.7.2018 Klinik Değerlendirme,vaka Formülasyonu Ve Seans Yönetimi Eğitimi - Davranış Araştırmaları Ve Terapileri Merkezi - 1.7.2018 Çocuklarda Bilişsel Davranışçı Terapi Eğitimi - Bilgelik Enstitüsü - 28.11.2018 Masal Terapisi Eğitimi - Bilgelik Enstitüsü - 28.11.2018 Oyun Terapisi Eğitimi - Bilgelik Enstitüsü - 28.11.2018 Mmpı Eğitimi - Bilgelik Enstitüsü - 7.10.2018 Yetişkin Testleri Eğitimi - Bilgelik Enstitüsü - 7.10.2018 Temel Psikoloji Eğitimi Sertifikası - Psikologlar Ve Psikiyatristler Derneği - 1.12.2018 Psikoloji Günleri Katılım Sertifikası - Doğuş Üniversitesi - 27.10.2017 Psikoterapide İlk Görüşme Eğitimi - Pispectrum İnnovative Psychology - 27.2.2016 Çocuk Testleri Eğitimi - Pispectrum İnnovative Psychology - 31.1.2016 Madde Bağımlılığında Psikosoyal Yaklaşımlar Eğitimi - Kim Psikoloji - 28.10.2018 Madde Bağımlılığının Gelişimi,fizyolojik Ve Psikolojik Etkileri Eğitimi - Kim Psikoloji - 27.10.2018 Psikoloji Günleri - Sarı Psikoloji - 15.4.2021 Şema Terapi Sempozyumu - Schema Therapy Turkey - 12.3.2022 Duygu Odaklı Terapi Eğitimi - Psikoterapi Enstitüsü - 11.2.2022 Uygulamalı Mindfulness Ve Kabul Kararlılık Terapisi Eğitimi - Bilgelik Enstitüsü - 16.2.2022

Blog Yazıları

ANKSİYETE

Anksiyete Nedir?Kaygılar, günlük yaşamda karşılaştığınız sorunlar ile baş edebilmeniz için sizi hazırlayıp, daha hızlı karar verebilmenize ortam hazırlar. Kaygı aslında beyninizin strese tepki vermesi ve sizi ileride yaşayabileceğiniz potansiyel tehlikeler konusunda uyarma şeklidir.Toplumun yaklaşık olarak %18’i kaygı bozukluğu probleminden muzdariptir ve problemin artış derecesi ile beraber hastalık seviyesinde seyredebilir. Anksiyetesi olan bir kişi, her zaman en kötü senaryoyu düşünür ve bu düşünceler kontrolü dahilinde gerçekleşmez.Sürekli olarak kaygı, endişe yaşayan bir kişinin sosyal hayatı sekteye uğrayabilir, ruhsal sağlığı bozulabilir ve gündelik işlerde ki verimi azalabilir. Bu yüzden kaygı bozukluğu olan kişilerin hayat kalitesi oldukça düşmektedir.Anksiyete Kimlerde Daha Sık Görülmektedir?İstatistiklere göre, anksiyete bozuklukları kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülmektedir. Aşırı korumacı tavırla büyütülmüş çocuklarda, çevresinden hep olumsuz tepkiler alan ve sindirilmiş kişiliklerde anksiyeteye daha sık rastlanılmaktadır.Çocukluk çağında yaşanılan olumsuzluklar, travmalar ve mutsuzluklar arttıkça anksiyete riski de eş zamanlı olarak artmaktadır. Bunun yanı sıra ailede ya da akrabalarda anksiyete görülmesi riski artırır. Çünkü genetik geçiş bu rahatsızlıkta mümkündür.Anksiyete Bozuklukları Nelerdir?Anksiyete bozukluğunun birkaç türü mevcuttur:Genelleştirilmiş Anksiyete Bozukluğu: Ortada bir neden olmadan duyulan aşırı endişe ve gerginlik hissiyatı.Panik Atak: Ani ve yoğun korku, beraberinde panik atakları meydana getirebilir. Bu esnada göğsünüzde ağrı hissedebilir, vücudunuzda ter boşalması yaşayabilir, kalp atışlarınızda hızlanma gözlemleyebilirsiniz. Bazen süreç boğulduğunuzu ya da kalp krizi geçirdiğinizi düşünmenize sebep olacak kadar ağır seyredebilir.Sosyal Anksiyete Bozukluğu: Bireysel ilişkilerinizde, başkalarının sizin yaptıklarınızı yargılaması, alay etmesine karşı endişe, stres duyma haline denir.Belirli Fobiler: Yükseklik korkusu şeklinde kendini gösterebilir. Bu korkuya sahip olan kişiler uçağa binmek ya da yüksek katlı evlerde oturmaktan dolayı endişe duyabilir.Agorafobi: Kalabalığın içinde, acil bir durum yaşandığında hareket kabiliyetiniz kısıtlı olduğu için korku, endişe duyabilirsiniz.Ayrılık Kaygısı: Sevdiğiniz kişiler yanınızdan ayrıldığında çok endişe duyuyor ve her an gözünüzün önünde olsun istiyorsanız ayrılık kaygısı problemi yaşıyor olabilirsiniz.Seçici Dilsizlik: Bazı çocuklar ailesiyle konuşarak iletişim kurabilirken, toplum içinde konuşamamaktadırlar. Bu sosyal kaygıya seçici dilsizlik denmektedir.NedenleriAnksiyete Bozukluklarının Nedenleri Nelerdir?Anksiyete bozukluklarının nedenleri kesin olarak anlaşılamamıştır. Fakat travmatik olaylar, çeşitli deneyimler, sağlık sorunları, kalıtsal faktörler gibi etmenlerin kaygı bozukluklarını tetikleyebildiği görülmektedir.Genetik sebeplerden kaynaklı anksiyete bozuklukları ortaya çıkabilmektedir. Bu yüzden akrabalarınız arasında bu rahatsızlığa sahip olan varsa risk altındasınız demektir.Beyninizde ki korku ve duyguları kontrol eden bölümlerin hatalı bağlanması kaygı bozukluklarına sebebiyet verebilir.Çevresel yaşadığınız travmalardan (çocuklukta istismar edilme, çok sevdiğiniz birinin ölümü veya saldırıya uğraması gibi) ötürü anksiyete bozukluğu yaşayabilirsiniz.Kalp, akciğer, tiroid, şeker gibi sağlık sorunları anksiyete bozukluklarına sebebiyet verebilir.Kullanmış olduğunuz ilaçların bir yan etkisi de kaygı bozukluğu olabilir.Aile ve akrabalarınız arasında kaygı bozukluğundan muzdarip biri yoksa, çocukken böyle bir şey yok ve yeni yeni ortaya çıkıyorsa, altında tıbbi bir sebep yatıyor olabilir. Hekim tarafından kontrol edilip ona göre yol haritası çizilmelidir.Anksiyete Risk Faktörleri Nelerdir?Bazı faktörler anksiyete bozukluğu yaşama riskinizi artırabilir.Çocukluk döneminde, cinsel istismar ya da ihmal yaşanması anksiyete riskini oldukça artırmaktadır.Travmatik olaylara maruz kalan bireylerin anksiyete bozukluğu yaşama oranı oldukça fazladır.Depresyonda olmak, anksiyete riskinizi artırır.Kendi sağlığınız ya da çevrenizdeki kişileri sağlığından duyulan endişe ve stres hali anksiyete bozukluklarını artırabilir.Madde bağımlılığı anksiyete riskini artırır.Çocuklukta yabancılardan çekinen, kendini geri çeken, iletişim kurmayan kişilerde risk fazladır.Özgüven eksikliği, alay konusu olma gibi olumsuz düşünceler, algılar anksiyete bozukluğuna sebep olabilir.Belirli kişilik tiplerindeki kişiler anksiyete bozukluklarına yatkındır.BelirtilerAnksiyete Belirtileri Nelerdir?Anksiyete hastalığının bazı belirtileri aşağıdaki gibidir.Kendini gergin, huzursuz, panik halinde hissetmekNefes darlığı, ağız kuruluğu yaşamak,Kötü bir şey olacakmış gibi endişeli halKalp atışlarında yaşanan aşırı hızlanmaAşırı terlemeEllerde titreme haliOdaklanma, konsantrasyon problemleriHazımsızlık sıkıntılarıKaygı duymayı tetikleyecek etkilerden kaçınma haliUyku problemleri başlıca semptomlardan sayılabilir.Tanı YöntemleriAnksiyete Tanı Yöntemleri Nelerdir?Belirtilerin varlığından eminseniz, doktorunuz fiziki muayenenizi yapıp, ardından da tıbbi geçmişinize dair bilgilerle anamnezi dolduracaktır.Tetikleyebilecek bazı sağlık koşullarını elimine edebilmek adına bazı testler yapılmasını isteyebilir. Laboratuvar testlerinin hiçbiri anksiyete bozukluklarını özel olarak teşhis edemez, o yüzden yapılan testler, tıbbi geçmiş ve muayene aşamalarının bütünü rahatsızlığın teşhisi için önem arz eder.Doktorunuz ihtiyaç dahilinde sizi bir psikiyatriste, psikoloğa veya başka bir akıl sağlığı uzmanına yönlendirebilir. Bu uzmanlar, sizin anksiyete bozukluğunuz olup olmadığını anlamak için çeşitli sorular sorabilir, belli araçlar kullanabilir ya da bazı testler uygulayabilir.Değerlendirme aşamasında ki bir önemli nokta da semptomlarınızın ne kadar süredir var olduğu ve ne kadar yoğun olduğudur. Kaygı, endişenizin günlük hayattan keyif almanızı engelleyecek düzeyde olup olmadığını doktorlara bildirmeniz teşhis için oldukça mühimdir.Tedavi YöntemleriAnksiyete Tedavi Yöntemleri Nelerdir?Anksiyete bozukluğunun belirtilerini azaltmak ve rahatsızlığı yönetmek için birçok tedavi alternatifi mevcuttur. Fakat en yaygın iki tedavi psikoterapi ve ilaçlardır. Hangi tedavi yöntemine daha iyi cevap vereceğiniz, deneme-yanılma yoluyla saptanabilir.Psikoterapi: Psikolojik danışmanlık ya da konuşma terapisi olarak bilinen psikoterapi, kaygı semptomlarınızı azaltmak için bir terapistle beraber süreci geçirmeyi içerir. Bu danışmanlık türünde duygularınızın, davranışlarınızı nasıl etkilediğine şahit olabilirsiniz. Psikoterapi, anksiyete bozukluğunuzu anlamanın ve yönetmenin yollarını öğrenmek için oldukça etkili bir tedavidir.Bilişsel Davranışçı Terapi(BDT): Bu psikoterapi türü size olumsuz ve sizde panik yaratan düşünceleri ve davranışları nasıl olumluya dönüştüreceğiniz kısmında size kılavuz olur. Sizde korku ve kaygı meydana getiren durumlara karşı endişe duymadan yaklaşmanın ve bunları yönetmenin yollarını öğreneceğiniz etkin bir tedavi yöntemidir.

Devamını Oku

MÜKEMMELİYETÇİLİK

Araştırmacılar ve uzmanlar tek bir ortam tanımda buluşamasa da mükemmeliyetçilik,genel olarak kişinin kendisi için aşırı yüksek beklentiler koyması ve bu beklentilere ulaşma konusunda oldukça endişe duyması, dolayısıyla bunlarla ilgili kendine aşırı eleştirel yaklaşması durumunu ifade eder.Mükemmeliyetçilik bir bakıma “kusursuzluğu arama”olarak da tanımlanır. Bu tarz bir mükkemmeli arama içinde olan kişiler genellikle başarısızlığa aşırı derecede odaklanır, başarılarını görmezden gelme eğilimde olur, hatalarına olduğundan daha büyük anlam yükler ve kendi ile ilgili olumsuz duygular besler.Bilimsel araştırmalar bize mükemmeliyetçiliğin farklı boyutları olduğunu gösteriyor. Örneğin biraz önceki tanımı ile “kendi ile ilgili yüksek beklentiler” mesajı verilerek, kişininkendine odaklımükemmeliyetçiliğindenbahsedilir. Ancak “başkalarının bireyden yüksek beklentiler içinde olması” da mükemmeliyetçiliğin bir başka boyutunu, diğer bir ifadeylebaşkaları odaklı veya sosyal içeriklimükemmeliyetçiliğinde var olduğunu gösteriyor. Bazılarımız her iki ikisini de yüksek derecede gösterirken, bazılarımız sadece birini yaşayabiliyor.Bilimsel araştırmaların vardığı ortak bir sonuç var:Mükemmeliyetçilik uyumsuz bir davranıştır!Her ne kadar çevremizde bir miktar mükemmeliyetçiliğin iyi olduğuna, bizi başarı için teşvik ettiğine dair söylemler duysak da aslında orada sözü edilen kavram mükemmeliyetçilikten çok “başarı odaklı olma” veya “üstün olma isteği”dir. Mükemmeliyetçilik konusunda önde gelen bilim adamlarından biri olan Hewitt, mükemmeliyetçiliğin diğer başarı istekleri ile karıştırılmaması gerektiğini vurgular ve aslında mükemmeliyetçi davranışın olumlu bir yanının bulunmadığını söyler.Mükemmeliyetçiliğin olumlu yanları olduğu tartışılsa da, araştırmalar bize bu kavramın psikolojik ve fiziksel sorunlarla yakından ilişkili olduğunu gösteriyor.Mükemmeliyetçilik ve Sosyal Problemler :Özellikle mükemmeliyetçiliğin sosyal boyutu, yani başkalarının ancak siz mükemmel olursanız size değer verecekleri düşüncesine inanmak, depresyon ve aşırı kaygı gibi duygusal sorunlarla yakından ilişkilidir. Bunun nedenlerinden birisi, kişinin üstünde (gerçekçi olmasa da) büyük bir baskı ve sonuçta kendisini çaresiz hissetmesidir. Bu tarz düşüncelere sahip kişiler, ne kadar başarılı olurlarsa, insanların onlardan daha fazla başarı bekleyeceklerini düşünür. Normalde başkalarının (örneğin yakınlarımız veya patronumuz) bizden beklentileri olsa da, mükemmeliyetçi insanların bu beklentilere yönelik inançları genelde abartılı ve gerçek dışıdır.Mükemmeliyetçilik ve yeme bozuklukları :Son yıllarda yapılan pek çok çalışma, mükemmeliyetçiliğin yeme bozukluklarıyla ilişkili olduğu sonucuna ulaştı. Kişinin kendisiyle ilgili aşırı yüksek beklentiler içine girmesi sonucu bedeni ile ilgili birtakım eleştiriler ve gerçekçi olmayan düşünceler gelişebiliyor ve dolayısıyla anoreksiya gibi yeme sorunları kendini gösterebiliyor.Mükemmeliyetçi kişiler aynı zamanda fiziksel birtakım sorunlar da yaşıyor :Mükemmeliyetçi kişilerin gerilim ve migren tipi baş ağrısı, fibromiyalji, mide sorunları gibi sorunları ve iş yaşamında tükenmişlik sorunu yaşayabildikleri gözleniyor. Çok fazla enerji harcama, sürekli olarak başarı/başarısızlık konusunda odaklanma, abartılı beklentileri karşılamak için çaba gösterme ve kendini yetersiz bulma gibi durumlar yorgunluk ve psikolojik anlamda bir tükenmişlikle birlikte görülebiliyor.sıkıntılar mükemmeliyetçi kişilerde sıklıkla görülebiliyor.Mükemmeliyetçiliğin Belirtileri Nelerdir?Hata yaptığınızda kendinize aşırı yükleniyor ve en ufak bir başarısızlıkta kendinizi değersiz görüyorsanız,Başarılarınızdan çok başarısızlıklarınıza odaklanmaya eğilimliyseniz,Çoğunlukla yeterince iyi olmadığınızı düşünüyorsanız,Tüm işleri en iyi şekilde yapmanız gerektiğini düşünüyorsanız,En iyiye odaklanma nedeniyle işleri zamanında bitirme sorunu yaşıyorsanız,Yaptıklarınızla ilgili tatmin olmuyorsanız,mükemmeliyetçilikten şüphelenebilirsiniz. Hepimiz zaman zaman yukarıdakileri yaşasak da, mükemmeliyetçi kişiler için bunlar yaşamlarının bir parçası haline gelmiştir.Mükemmeliyetçiliği Anlamanın ÖnemiToplumdayüksek standartlara önem verilmesi, ailelerin çocuklarından mükemmel olma çabalarını beklemesi gibi durumlar, insanların sürekli yüksek performans sergileme gereği ve baskılarına maruz kalmasına neden olabiliyor. Bazılarımız kendi kapasitemizin ve sınırlılıklarımızın farkında olsak da, bazılarımız (kişilik özelliklerimizin de etkisiyle) sadece “en iyi” ye odaklanıyor ve bazı zamanlar “ortalama” ve “hata” gibi durumlarla karşılaşmanın olağan olduğunu kabul etmiyoruz.Oysaeksikliklerin, hataların kabul edilmemesi, başarısızlık hissini, kendine güvensizliği, suçluluk duygusunu tetikleyebiliyor. Tüm bunların sonucu da aşırı stres, kaygı ve depresyon gibi olumsuz duygusal sonuçlar orataya çıkabiliyor; uyumsuz davranışlar görülebiliyor.Ayrıcakişiler arası ilişkilerinde mükemmeliyetçilikten etkilendiğini biliyoruz. Yakın ilişkide olduğumuz kişiler, bizim kendimize koyduğumuz yüksek beklentiler ve bunlarla ilgili saplantılı düşünceler nedeniyle rahatsız edici davranışlarımızdan etkilenebiliyor.Bu nedenle mükemmeliyetçiliğin en iyi şekilde anlaşılmasının ve gerektiğinde yardım alınmasının gereğini kavramak önemlidir.Çocukluk Yıllarında MükemmeliyetçilikÇocukluk yıllarında mükemmeliyetçiliğin gelişimini önlemek için ebeveynlerin çocuklarındanaşırı beklentiler içine girmemeleri, başarısızlığın veya hata yapmanın da kabul edilebilir ve yaşamın bir parçası olduğu mesajını vermeleri, başarı için çocuklarını motive ederken bunun yaşamda tek amaç olmadığını vurgulamaları önemlidir.Yetişkinlik yıllarında ise kişi mükemmeliyetçilik nedeniyle depresyon, aşırı kaygı ve stres gibi sorunlar yaşıyor veya ilişkilerinde birtakım sıkıntılar görüyorsa, bunun için profesyonel yardım alma yoluna gidebilir.Mükemmeliyetçiliği Azaltmak İçin Neler Yapılabilir?Kendinizden aşırı beklentiler içinde olmanızın olumsuz sonuçlarını çıkartın.Mükemmele odaklandığınız veya çok yüksek standartlar koyduğunuzda ne gibi olumsuz şeyler oluyor? İşleriniz mi aksıyor, kendinizi suçlu mu hissediyorsunuz? Yoruluyor musunuz? Bunları belirlemek, neden değişime ihtiyaç duyduğunuzu kendinize göstermenize yardımcı olabilir.Hedef ve amaçlarınızı gözden geçirin.Kendinize koyduğunuz amaçları listelemek ve bunlara objektif bir gözle geriden bakmaya çalışmak, bu amaçların ne ölçüde gerçekçi olduğuna karar vermenize yardımcı olabilir. Eğer emin değilseniz, sizi yakından tanıyan kişilerin fikrini almak ve amaçların ne ölçüde ulaşılabilir olduğunu görmeye çalışmak iyi bir başlangıç noktası olacaktır.Standartlarınızı gevşetmeye çalışın.Eğer işleri ve yaşamı sadece siyah ve beyaz olarak algılama eğiliminiz varsa, araya başka tonları katmaya çalışmak, yani bu standartlardan tamamen vazgeçmek yerine nasıl gevşetilebileceklerini bulmaya çalışmak sizi rahatlatabilir. Böylece gerçekçi olmayan standartlar ve beklentiler yerine daha ulaşılabilir ve daha az stres verici olanlar konulabilir.Hataları kabul etmek için kendinizi zorlayın ve hatta kendinizi ödüllendirin.Eğer hata yapmaya tahammülünüz yoksa, bir hata yaptığınızda etrafta neler olduğuna bakmaya çalışmak, örneğin dünyanın sonunun gelmediğinin, birilerinin zarar görmediğinin kanıtlarını almak ve böylece hata yapmanın normal bir şey olabileceğini kabul etmeye çalışmak size mükemmellik arayışından uzaklaşmada yardımcı olabilir. Bir hatanızı kabul ettiğinizde ve kendinize daha toleranslı yaklaşabildiğinizde, kendinize bir ödül vermek hem keyfinizi yerine getirebilir, hem bundan sonra daha esnek olmanız için sizi motive edebilir.

Devamını Oku

Adresi

Caddebostan, Bağdat Cd., Kadıköy/İstanbul, Türkiye

Uzmanin Adresi

Danışan Yorumları

(*)(*)(*)(*)(*)
G... T... - 2 yıl önce
Funda Hanim kesinlikle meslegini hakkiyla yapan bir psikolog, tarafsiz bir bakis acisi ve pozitif bir tarafi var. Bana da bu bakis acisini kazandirdigi icin kendimi cok daha iyi hissediyorum. Kesinlikle tavsiye ederim :)

Çok olumlu ve destekleyici

(*)(*)(*)(*)(*)
Danışan - 2 yıl önce
Funda Hanımın yaklaşımları her zaman çok olumlu ver gerçekçi. Sorunların temelini tartışırken aynı zamanda pratikte uygulanabilecek çözümleri de tartışıyoruz.

(*)(*)(*)(*)(*)
Y... A... - 2 yıl önce
Funda Hanım ile yaklasık 1 aydır terapi sürecinin içindeyiz kendisi işine özen gösteren profosyonel birisi.Olaylara yaklaşımıyla bana güven verdi diyebilirim.
Toplam 43 yorum. Tümünü Gör
Soru - Cevap

Erkek arkadaşımla paylaşim mi

C... ... - 17 ay önce
Erkek arkadaşım ile ilgili korkularım var. Onu kaybetmek korkuyorum.onun yanına yakışmadığımı düşünüyorum. Eski eşini sosyal medyada takip edince resimleri beğenince ona karşı hala bişeyler hissedeceğini düşünüyorum. zayıfım gözlüklü insanlarla nasıl konuşmayı bilmeyen biri vs vs. Bu sebeple kadınlarla çalıştığı zaman hep dipe dipe olacağın yine birileri yakından tanımak ister ee tabi güzel, zayıf olmayınca korktum. Bu sebeple daha beni istemeyeceğini düşündüğüm için yani.bana geç yazıyordu çalıştığı için. sorun değildi korkularım yüzünden geç yazmasını istemiyordum
Yanıtları Göster (1)

Çaresiz

e... ... - 18 ay önce
Merhaba öncelikle , ben Füsun ve 15 yaşındayım . Ben 5 sınıfken ya da 4. sınıfken tam olarak zamanını hatırlayamıyorum ancak unuttuğum daha yeni yeni tetiklenen bir olay yaşamıştım. Öncelikle ben o zamanlarda kuzenim tarafından o da 10 11 yaşlarında o zamanlar .. Neyse sonra biz nasıl oldu bir şekilde benim arkama geçip cinsel organıyla ( pantolonu vardı )arkama sürtünmeye başladı ve bizi de kardeşim izliyordu. Bu şekilde dediğim gibi bunu unutmuştum yani unuttuğumu sanmıştım. Daha sonra tetiklendiğinde o kadar suçluluk duydum ki kendimden nefret ettim bu bir taciz sayılır mı ? Ve ailem bilmiyor . Bir terapiste anlatırsam bunu aileme ya da polise anlatır mı ? Kesinlikle istemiyorum ailemin bilmesini bunu rica etsem kabul eder mi ? 18 yaşımdan küçük oldugum için bildirmesi gerekir mi ?
Yanıtları Göster (2)

Seçici yeme bozuklupu

M... ... - 18 ay önce
Ben 20 yaşında birisiyim. Maalesef ki anormal derecede seçici yeme bozukluğuna sahibim. Yiyemediğim yiyeceklere dokunurken koklarken rahatsız hissediyorum ve yediğim anda öğürmeye başlıyorum ve kusuyorum. Bunu en kesin ve hızlı şekilde nasıl atlatabilirim
Yanıtları Göster (1)
Toplam 124 soru. Tümünü Gör