Tuğba BABUCCU - Blog Yazıları

Carl Gustav Jung·Freud geçmiş üzerine odaklanır·Jung geleceğe yönelir (çağrışıma odaklanır.)·Bireysel farklılıklar önemlidir.·Freud libidoya cinsellik demiştir·Jung libidoya yaşam enerjisi demiştir.·Sosyal olarak yalıtılmış kişiler kendilerini yalnız hissederler sosyalliğe önem vermiştir Freud’dan bu yönüyle ayrılır.·Değer: psişik ögeye aktarılan enerjinin miktarıdır. Biri neye değer veriyorsa öyle davranır. Bu katarsis kavramına benzer ama katarsis hep cinsellikten bahseder ama değer hep cinsellik değildir.·Kompleksler: kişi kompleksler tarafından yönetilir. Düşünce gruplarıdır. Kompleksler bilince ulaşabilir veya bilinçdışından bizi farkında olmadan etkileyebilir.Kompleksler ilk başta çocuklukta yaşanan travmadan kaynaklı der sonra kolektif bilinçdışındaki arketiplerden kaynaklandığını savunur. örn: anne kompleksi ile yönetilen bir erkek annesini daha çok önemsediğinden karşı cinsle doyurucu ilişkiler yaşayamayabilir. orta düzey kompleksler renk ve yön katar.Bilinç :Merkezde ego vardır. Ego seçicidir ve koruyucudur. Düşünceyi, anıyı ego seçmedikçe kişi bunlardan haberdar olamaz.Persona:kişinin taktığı maskedir. Kişinin toplumsal beklentilere göre davrandığı ve toplumunda buna göre değerlendirdiği maskedir. Kişinin birden fazla maskesi olabilir. Bu maskeler ilk çocukluk yıllarında oluşmaya başlar. Persona geliştiremeyen insan kaba, huzursuzluk yaratan ve ilişkilerde güçlük çekenlerdir. Örn: çocuksu tavırları bilinç dışına göndererek yetişkin maskesini bürünmek. enflasyon: kişinin persona ile özdeşleşmesidir.Bilinç altı:1 Kişisel bilinç dışı: Persona’nın diğer bastırdığı maskeler buraya atılır. Ama kaybolmazlar. Kişiye ait unutulmuş deneyimler, çocuksu tavırlar, unutulmuş anılar buradadır.Gölge:kişinin hayvansı özelliklerini bastırır. Gölgeler diğer insanlara yansıtılır. Diğer insanda hoşumuza gitmeyen yalan söyleme özelliği varsa aslında bu bizim gölgemizde de vardır. Gölgemizi ne denli inkâr edersek o insanla ilişkimiz o denli bozuk olur. Ego ile gölge iş birliği yaparsa birey canlı hisseder.2 Kollektif bilinç dışının bilince çıkmayan bölümü : Tüm deneyimlerin toplandığı yerdir. Irksal bilinçdışıdır. Kargalaşa kişiliğin bütünü içinde bir bütün oluşturur.Bilinçdışıbirleşirgruplaşırkompleksler (karmaşalar oluşur.)Hiçbir zaman bilince çıkmaz. Her insanda doğuştan vardır çünkü insan atalarından da etkilenir yani kalıtsaldır. Kişilikte en etkili güçtür. İlk görüşte aşk ve dejavu kollektif bilinç dışının yansımasıdır. Kollektif bilinçdışı KOMPLEKSLERİN KEŞFEDİLMESİNDE SEZGİLERİN ÖNEMLİ OLDUĞUNU SÖYLERDİ. PSİKOLOJİK DANIŞMAN SEZGİSEL DAVRANMALIDIR.Arketipkolektifteki kalıtsal kalıntılardır. İlk imgeler denilmiştir. ilk başta atalarında var olan durumlara belli yönde tepki vermedir. örn: her insan atalarının korktuğu şeyden korkma eğilimindedir. Karanlık buna örnektir.Persona arketip:doğuştan atalarımız tarafından aktarılır.Persona fikasyon: annesinden nefret eden kişi bütün kadınlardan nefret etmeye başlar.Şişmiş persona:sevmediği bir şeyi seviyor gibi sevdiği bir şeyi sevmiyor gibi davranmasıEgo persona ile birleşirse şişme olur.Gölge aketip:doğuştan atalarımız tarafından aktarılır. Bilinçdışındadır genelde bilinmez.Anima arketip:erkeğin kadınsılığıreddederlerse ilişkilerde kopmaAnimus arketip:kadının erkeksiliğiyaşanır. Veya birbirlerini anlarlar.Eşlerimizi bu arketipe göre seçerizBen Arketip:35-40 yaşında ortaya çıkar. Kendini gerçekleştirmeye benzer. Bilinci ve bilinçdışını kapsayabilir. Ben arketipi gelişmişse kişi kendini iyi tanır ve kişiliğini dengeler. İnsan uyumlu hissederse ben arketipi görevini iyi yapmış demektir. EN ÖNEMLİSİ BENDİR.•BİREYLEŞME Doğuştan gelir.•sistemlerimizin bireylemesi sadece bilince gelmesi ile mümkündür.•kişi tüm yönüyle birleşmeli eğer bu olmazsa diğer bir yönü şişer. yani şişmiş bir personaya sahip olur. DAHA SNRA BÜTÜNLEŞME OLUR bireyleştirkten sonra sistemleşerek bir bütün oluşturur.•bilinç ve bilinçdışının anlaşmasıdır.bütünleşme ben arketipinin kişinin merkezi haline gelmesi ile son bulur. Ben arketipi gelişir.2•Tamlık, bütünlük ve mükemmeliyeti temsil eden arketip sembollerle ifade edilir. Bunlar mandala(sihirli daire) veya katernite (dörtlülük)EN SON Kişi kedini gerçekleştiremezse ölümden sonra bile kendini gerçekleştirmeye çalışır. Jung reenkarnasyona inanmıştır.•Libido normalde ileriye doğru hareket eder.İlerlemedenkasıt egonun çevreyeuyumudur. Uyum iç veya dış engellerle bastırılırsa dışadönük değerler alınır ve içe dönük değerlere yansıtılır bunagerilemedenir.•İlerleme:Dış dünyaya uyum için birey personasını aşırı derecede geliştirebilir. Topluma uyum için kendini resmen robota dönüştürür.•Gerileme:sonunda dış dünyadan uzaklaşıp kendi içine yönelmeye başlar. Maskelerinden kurtulur ve bilinç dışındakileri keşfeder. Sonucunda daha canlı daha yaratıcı olur.KARAKTER TİPOLOJİSİ: ilk 6 yaşta oluşurTUTUM: içedönük dışa dönükTemel işlev: düşünsel, duygusal, duyusal, sezgisel İçe dönük Düşünen tip:Öznel düşünce egemendir. Kendi düşüncelerini tercih eder. Başkalarının görüşlerine kulak asmazlar, inatçıdırlar, küstah kibirli olarak tanınırlar.İçe dönük duygusal: derin duygular yaşar ama diğer insanlarla paylaşmayı tercih etmez. Kendini kısıtlama eğilimdedir. Dıştan soğuk ve gizemli gözükür. Kadınlarda fazladır.İçe dönük duyusal:sakin edilgendir. İlginç değildir. Kendini sanat yoluyla dışa vurabilir.İçe dönük sezgisel: imgelerin peşinden koşarlar. Diğer insanlar tarafından anlaşılması güç olarak bilinir. Kendilerine göre anlaşılmamış dâhilerdir. Düşüncelerini diğer insanlara aktarmakta zorlanırlar, nesnel dünya ile ilgilenmezler.Dışa dönük düşünsel:hissetme düşüktür. Soğuk kendini beğenmiş gözükür. Gerçekçidir. Erkeklerde yaygındır. Nesnel düşnce egemendir.Dışa dönük duygusal- hisseden tip: kadınlarda yaygındır. Dışa önem verir. Tutucudurlar. Çevre ile uyumludurlar. Modayı takip etme, aşırı duygusal, kaprislidirler çok düşünürler ama duyguları egemen gelir.Dışa dönük duyumsal: erkekler arasında yaygındır. Haz ararlar bedensel zevk eğilimi vardır. ye iç eğlen hayat kısa…Dışa dönük sezgisel: sezgi önemlidir. Akıl yürütmede kötüdürler. Yeniliği severler. Monotonluğu sevmezler. Kadınlarda daha fazladır. Gelecek tahmini yaparlar. Amaç:kişisel bilinç ve bilinç dışındaki kollektifi fark etmesini sağlamak, danışan gölge(yaratıcılık yönü) yönünü fark etmelidir. Anima ve animusun bütünleştirilmesi sağlanmalıdır. Rüyalar kişiyi geleceğe hazırlar ve kişiliğin zıt yönlerini keşfetmesini sağlar.KAYNAKÇACorey, G. (2015). Psikolojik Kuram ve danışma uygulamaları. Ankara: Mentis YayıncılıkGençtan E., (1993), Psikanaliz ve sonrası, İstanbul : remzi kitapevi, 1995Murdock L. N. (2016). Psikolojik danışma ve psikoterapi Kuramları. (Akkoyun F.çev.). Nobel yayıncılık. AnkaraShaf S. R. (2016). Psikoterapi ve psikolojik danışma kuramları. (Voltan Acar N. çeviri). Ankara: Nobel yayıncılıkDevamını oku

Yayınlanma: 06.12.2021 09:44

Son Güncelleme: 06.12.2021 09:44

ADLER- BİREYSEL PSİKOLOJİ1.BÖLÜM: GİRİŞBireyin psikolojisinin temel amacı bireyin topluma uyumudur. Birey ancak toplumla iç içe girerek birey niteliğini kazanır. Bireysel psikolojinin asıl amacının semptomları ortadan kaldırmaktan ziyada bireyin hayat tarzını değiştirebilmek olduğunu savunur (Adler, 2000).Sosyal ilgi: insan sosyalliğe muhtaçtır. İnsanı incelemek istiyorsak içinde bulunduğu toplumu incelememiz gerekir. Sosyal ilgi doğuştan gelir. İlk sosyal ilgi ailede başlar aile bu ilginin diğer çevreye yayılmasını sağlar bu yüzden içten bir sevgi göstererek ona model olmalıdır.Çocuk ihmal edildiğini düşünürse özerkleşmesi ve iş birliği yapması zorlaşacaktır.Çocuk ilk ilgiyi annesinde arar ikinci ilgi beklentisi babadadır. Eğer bu beklentileri karşılanmazsa başka ilgi verebilecek birilerine yönelebilir. İdeal baba ise anne ile eşit derecede katkıda bulunandır.Duygusal uzaklık ve babaya özgü otoritizm sağlıklı sosyal ilginin gelişmesini engeller.·Anne ve baba arasındaki mutsuz ilişki varsa sosyal ilginin gelişmesi çok azdır.·Yaşamımız ancak başkalarının yaşamına değer kattığımız ölçüde değerlidir.2.BÖLÜM: AŞAĞILIK VE ÜSTÜNLÜK KOMPLEKSİ2.1 Aşağılık duygusu: Adler aşağılık duygusunun çocuklukta başladığını söyler. Bu yüzden yaşamın ilk 6 yılının önemli olduğunu vurgulamıştır. Adler (2000) çocuğun yalana başvurmasını kendisini zayıf hissetmesinden kaynaklanabileceğini savunur. Çocuk doğruyu söylüyorsa zaten zayıflık duygusu da yoktur düşüncesindedir.Adler (1998), aşağılık duygusu ve üstünlük çabası görülebileceğini şu sözleri ile ifade eder: ’’…Çocuklarda aşırı aşağılık duygusunu kamçıladığı anormal bir hırs göze çarpar; aşağılık duygusu adeta ruhunu zehirler çocuğun, onu sürekli bir hoşnutsuzluğun kucağına iter. Kafamızda belli karakter özellikleri ve yapaylıklarla örülmüş olarak tasarlayabileceğimiz bu hırs bireyi aşırı duyarlıkla donatır, onu incinmelere ya da yıkımlara karşı tetikte bulunmaya zorlayan sürekli aktif bir uyaran rolünü oynar.’’ Bağımlı olan çocuk bunu üstünlük çabasıyla telafi etmeye çalışır. Ve insanlar yaptığı her şeyde aslında üstünlük çabası için yaparlar. Bunu başaramayınca birey, sinirli ya da ben merkezli dediğimiz kişilere dönüşür.Çocukluktaki aşağılık kompleksine yol açan durumlar: Organ zayıflığı, şımartma, ilgisizlik (Adler, 1998).·İnsan doğuştan bununla doğar.·İnsanlar zayıf yönlerini ödünleme yoluna giderler.·Ödünleme sadece fiziksel yetersizlik değil duygusal yetersizlikte de olur.2.2 Üstünlük kompleksi: Aşağılık duygusuna yol açan sebebi birey aşırı ödünleme yaparsa üstünlük kompleksi oluşur: kendini beğenmiş, ben merkezli, kibirli, alaycı olurlar. Üstünlük kompleksi olan herkeste aşağılık kompleksi aşağılık kompleksi olan herkeste üstünlük kompleksi azda olsa vardır bu onda gizlidir.Adler ilk başta üstünlük kompleksine saldırganlık daha sonra güç en son ise üstünlük kompleksi demiştir.Üstünlük kompleksine güç dediği zamanlarda erkeksi protesto denilen kavramı geliştirdi. Bu kavram ödünleme amaçlı toplumun kabul ettiği erkekliğini göstermedir.·İnsan yaşamının nihai hedefi, saldırgan olma, güçlü olma, üstün olma dedi.·Üstünlük çabası doğuştan gelir.·Evrenseldir.·Pozitif(diğer insanların refahın üzerine) ve negatif yönü(bencilce düşünme) olabilir.·Birey enerji ve çaba harcamalıdır.3.BÖLÜM: KİŞİLİK3.1 Kişilik YapısıBilinç ve bilinçdışı aynı yönde ilerler. Aralarında kesin ayrım yoktur.3.2 Kişiliğin GelişimiAdler’de de Freud gibi ilk 6 yıl önemlidir. Âmâ cinselliği üstünlük çabası olarak görmüştür. Her insan aşağılık kompleksiyle doğar.Kişilik bireyin kendi öznel algısına göre değişir.İnsanlar üstünlük çabası yüzünden yaşam hedefler oluştururlar. Hedef oluştururken birey kendi öznel algısına göre oluşturur. Birey kendi oluşturduğu geleceğe yönelir ve bunu ilk 5 yılda karar verir (Gençtan, 1993).Kurgusal hedef: insanlar hedef koyabilmek için bir şeyler uydurur. Örneğin iyi olmak için cennet var denilir ama kanıt yoktur. Kurgusaldır (Corey, 2015).Yaşam tarzı: hedeflere ulaşmak için kişinin izlediği yoldur.4-5 yaşlarında oluşur.Yaratıcı güç: her insan kendi yaşamını oluşturacak güce sahiptir insan özgür ve yaratıcıdır. ve davranışlarından sorumludur.4.BÖLÜM: DOĞUM SIRASI:Çocuklar arasında ideal yaş farkı 3 tür (Gençtan, 1993)4.1 İlk çocuk: ilk çocuk olmanın verdiği mutluluk hakimdir. Çünkü ailesinin ilk tattığı duygular onun üzerindedir. İlk çocuktan sonra doğan kardeş ile birlikte en büyük çocuk olma duygularını bir arada yaşar. İlgi artık diğer kardeştedir. Bu yüzden tahtını yitirmiş kral olarak tanımlanır (Gençtan, 1993). Bu durumda çocuk annesi karşı nefret duygusu geliştirebilir. Bu durumda sevgisi babaya yönelir. Babadan da sevgi alamayan çocuğun suça yönelmesi aslında o çocuğun isyanıdır bu sevgiyi 3. Şahıslara yöneltim kötü yollara sapabilir. Bu yüzden çocuklar suç işleseler bile hatalarını izah edip onları olumlu olarak cesaretlendirmeliyiz. (Adler, 2000). Aşağılık duygusundan kurtulabilmek için çocuk diğer yerini alan kardeşlere otorite rolünde karşılık verir. Bu sorumluluklarının farkında, tutucu, temkinli, mükemmeliyetçi bir kişiliğe bürünmesine sebep olur.4.2 İkinci çocuk: ikinci çocuk doğumundan itibaren ailesinin sevgisini kendisinden büyük olan kardeşi ile paylaşmaktadır. Bu ondaki rekabet duygusunu artırarak büyük kardeşin eksik olduğu yönleri üzerine kendisini geliştirebilir. Bu durumda ilk çocuk ve ikinci çocuk genellikle ters özelliklere sahip olur (akt. Corey, 2015).4.3 Ortanca çocuk: en sorunlu çocuktur. Kendisinden büyüğe yetişmeye çalışır ama aynı zamanda ilgi odağı olma durumunu kendisinden küçük kardeşine kaptırmıştır. Adler bu durumda olan bir çocuğun ablası ile yarışa girebileceğini başarısız olma durumunda ise aşağılık kompleksine bürünebileceğini savunur (Adler, 2000). Adler cesareti kırılmış olan çocuğun zekâsında sorun olmadığını düşünerek sadece cesaretlendirilmesi ve teşvik edilmesi gerektiğini savunur. Onu yüreklendirdikten sonra çocuğun başarısı diğer akranlarına yetişince herkesle aynı sınava girebilir. Ama çocuk aşağılık kompleksinden kurtulmadan sınava sokulursa yapılan teşviklerin boşa gideceğini düşünür (Adler, 2000).4.4 En küçük çocuk: ailenin en yeni gözdesi olduğu için bütün ilgi onun üstündedir. Bu çocuklar kendilerinden büyük yollarını bulmaş olan kardeşe sahip olduğu için kendi yollarını kendisi çizme eğilimindedirler. Genellikle enler en küçük çocuktan çıkar (akt. Corey, 2015. En zeki, en sanatsal, en sportif…4.5 Tek çocuk: şımartılarak büyür. Hep ilgi odağı olduğu için sorunlarını kendi kendine çözmekte ve sosyal ilişki içerisine girmekte zorlanabilirler. Buda onaylanma duygusunu beraberinde getirir (akt. Corey, 2015).5.BÖLÜM: DANIŞMA SÜRECİSağaltım tekniğinde Adler bireyi etiketlemeden danışma yapılması gerektiğine değinmiştir. Danışanın olguyu yorumlarken tecrübelerden yararlanılması gerektiğini savunmuştur. Buda bilim dışı olan bir uygulamaya işe kattığını göstermektedir (Adler,1996). Danışma süreci danışanın topluma uyumunu kolaylaştıracak öğretileri edinmesi üzerine kurulur. Danışanı cesaretlendirme bunun en önemli unsurudur. Terapist bu süreçte yanlış düşünce ve değer yargılarını gözlemler (akt. Corey, 2015).5.1 Tekniklera)Birinci aşama: ilişki: sorundan çok geçmiş yaşantılar hakkında bilgi alınır. Danışanı tanımaya odaklanır. Bu tanıma için danışman iyi bir gözlemci olmalıdır. Sözlü sözsüz hangi mesaj var ise danışman için önemlidir. İyi bir ilişki kurmadan danışan da cesaretlendirme eylemi gerçekleştirilemez. Bunun için danışanın duygularını ve inançlarını iyi anlamamız gerekir.b)İkinci aşama: değerlendirme analiz: aile ve toplum dinamikleri incelenir. Bu incelemede danışan kişileri kendi gözünden tanımlar. Kardeşler arasındaki yaş farkına önem verir. Kardeşler karşılaştırmalı olarak danışmanın gözünden incelenir. Bu aslında danışmanın yaşam biçimlerini görmesini sağlar (akt. corey, 2015). Adler rüya analizini teknik olarak kullanmıştır ama Freud gibi sembollere anlam yüklemekten ziyada olayın bütününe bakıp yaşanmışlıklara odaklanarak yorumlamıştır (akt. Sharf, 2016). danışman ilk anılara odaklanır. Adlercilere göre hiç gereksiz bir anı yoktur. Bu yüzden terapi boyunca anıları toplamaya çalışırlar (akt. corey, 2015). Bu oturum daha sora özetlenir ve danışana okunur. Bireyler anlatımlarında temel hatalara başvururlar:·Aşırı genelleme·Yanlış veya imkansız hedefler·Yaşamın ve yaşam taleplerinin yanlış algılanması·Bireyin kendi değerini yadsıması·Hatalı değerler (corey, 2015).c)Üçüncü aşama danışanların yorumlarının açıklanması: Adler de bireyi cesaretlendirmek önemlidir bu cesaretlendirme doğru yorumlama, kendini açma şeklinde olabilir (corey, 2015).d)Dördüncü aşama: yeniden düzenleme-anındalık: duygu içerik yansıtmasının anında yapılmasıdır.-Mış gibi yapma: danışan rahatsız olduğu durumdan kurtulmak için ne yapması gerekiyorsa onu o an danışmana sergiler danışman ise eksikleri bulur.-Kendini yakalamak: fark etmesini sağlamak için danışmanın yaptığı bir nevi yüzleştirmedir-görüntü yaratma: danışanın istediği durumu gözünde canlandırmasıdır.-Danışanın çorbasına tükürmek: bu aslında yapma demek yerine yapılmayacak duruma sokmaktır.-Katran bebekten kaçınmak: Danışan Danışmanı istediği düşünceye çekmeye çalışabilir danışman bundan uzak durmalı. Danışanı onaylamak yerine onu cesaretlendirmelidir.-düğmeye bas tekniği: danışanın olumsuz anısını gözünde canlandırması istenir. Daha sonra olumlu istenir sonra tekrar olumsuz istenir. Bu aslında danışanın canlandırma yönünü isteyerek şekillendire bileceğimizi gösterir.6. BÖLÜM: SINIRLILIKLARI VE GÜÇLÜ YÖNLERİ6.1 Sınırlılıkları: Tahminlerin ölçüle bilirlik açısından sıkıntısı vardır. insanların düşüncelerine önem vermiştir buda çevreyi göz ardı etmesine sebep olmuştur. Çevre bireyi şekillendirmektense bireyin çevreye şekillendirdiğinizden bahseder (gençtan, 1993).6.2 güçlü yönleri: çok net tahminlerde bulunmuştur. Cesaretlendirme tekniği hastaların öngörü kazanmasına yardımcı olduğu için işlevseldir (akt. shaf, 2016).Bireyi düşüncelerinin önemine vurgu yapar ve bireyin biricikliğine odaklanır. Bu da her insanı özel ve değerli kılar.KAYNAKÇA Adler, A. (1996). Psikolojik aktivite. (Çorakçı Dişbudak B. çeviren). İstanbul: say yayınevi, 2000 Adler, A. (1998). Çocuk eğitimi. (Şipal K. çeviren). İstanbul: cem yayınevi Adler, A (2000). Eğitimi zor çocukların Psikolojisi. (Türkeli Y. çeviren). İstanbul: kariyer yayıncılık Corey, G. (2015). Psikolojik Kuram ve danışma uygulamaları. Ankara: Mentis Yayıncılık Gençtan E., (1993), Psikanaliz ve sonrası, İstanbul : remzi kitapevi, 1995 Murdock L. N. (2016). Psikolojik danışma ve psikoterapi Kuramları. (Akkoyun F.çev.). Nobel yayıncılık. Ankara Shaf S. R. (2016). Psikoterapi ve psikolojik danışma kuramları. (Voltan Acar N. çeviri). Ankara: Nobel yayıncılıkDevamını oku

Yayınlanma: 06.12.2021 09:38

Son Güncelleme: 06.12.2021 09:38