Carl Gustav Jung
· Değer: psişik ögeye aktarılan enerjinin miktarıdır. Biri neye değer veriyorsa öyle davranır. Bu katarsis kavramına benzer ama katarsis hep cinsellikten bahseder ama değer hep cinsellik değildir
.
· Kompleksler: kişi kompleksler tarafından yönetilir. Düşünce gruplarıdır. Kompleksler bilince ulaşabilir veya bilinçdışından bizi farkında olmadan etkileyebilir.
Kompleksler ilk başta çocuklukta yaşanan travmadan kaynaklı der sonra kolektif bilinçdışındaki arketiplerden kaynaklandığını savunur. örn: anne kompleksi ile yönetilen bir erkek annesini daha çok önemsediğinden karşı cinsle doyurucu ilişkiler yaşayamayabilir. orta düzey kompleksler renk ve yön katar.
Bilinç :Merkezde ego vardır. Ego seçicidir ve koruyucudur. Düşünceyi, anıyı ego seçmedikçe kişi bunlardan haberdar olamaz. Persona: kişinin taktığı maskedir. Kişinin toplumsal beklentilere göre davrandığı ve toplumunda buna göre değerlendirdiği maskedir. Kişinin birden fazla maskesi olabilir. Bu maskeler ilk çocukluk yıllarında oluşmaya başlar. Persona geliştiremeyen insan kaba, huzursuzluk yaratan ve ilişkilerde güçlük çekenlerdir. Örn: çocuksu tavırları bilinç dışına göndererek yetişkin maskesini bürünmek. enflasyon: kişinin persona ile özdeşleşmesidir.
Bilinç altı:
1 Kişisel bilinç dışı: Persona’nın diğer bastırdığı maskeler buraya atılır. Ama kaybolmazlar. Kişiye ait unutulmuş deneyimler, çocuksu tavırlar, unutulmuş anılar buradadır.
Gölge: kişinin hayvansı özelliklerini bastırır. Gölgeler diğer insanlara yansıtılır. Diğer insanda hoşumuza gitmeyen yalan söyleme özelliği varsa aslında bu bizim gölgemizde de vardır. Gölgemizi ne denli inkâr edersek o insanla ilişkimiz o denli bozuk olur. Ego ile gölge iş birliği yaparsa birey canlı hisseder.
2 Kollektif bilinç dışının bilince çıkmayan bölümü : Tüm deneyimlerin toplandığı yerdir. Irksal bilinçdışıdır. Kargalaşa kişiliğin bütünü içinde bir bütün oluşturur.
Bilinçdışı birleşir gruplaşır kompleksler (karmaşalar oluşur.)
Hiçbir zaman bilince çıkmaz. Her insanda doğuştan vardır çünkü insan atalarından da etkilenir yani kalıtsaldır. Kişilikte en etkili güçtür. İlk görüşte aşk ve dejavu kollektif bilinç dışının yansımasıdır. Kollektif bilinçdışı KOMPLEKSLERİN KEŞFEDİLMESİNDE SEZGİLERİN ÖNEMLİ OLDUĞUNU SÖYLERDİ. PSİKOLOJİK DANIŞMAN SEZGİSEL DAVRANMALIDIR.
Arketip kolektifteki kalıtsal kalıntılardır. İlk imgeler denilmiştir. ilk başta atalarında var olan durumlara belli yönde tepki vermedir. örn: her insan atalarının korktuğu şeyden korkma eğilimindedir. Karanlık buna örnektir.
Persona arketip: doğuştan atalarımız tarafından aktarılır.
Persona fikasyon: annesinden nefret eden kişi bütün kadınlardan nefret etmeye başlar.
Şişmiş persona: sevmediği bir şeyi seviyor gibi sevdiği bir şeyi sevmiyor gibi davranması
Ego persona ile birleşirse şişme olur.
Gölge aketip: doğuştan atalarımız tarafından aktarılır. Bilinçdışındadır genelde bilinmez.
Anima arketip: erkeğin kadınsılığı reddederlerse ilişkilerde kopma
Animus arketip: kadının erkeksiliği yaşanır. Veya birbirlerini anlarlar.
Eşlerimizi bu arketipe göre seçeriz
Ben Arketip: 35-40 yaşında ortaya çıkar. Kendini gerçekleştirmeye benzer. Bilinci ve bilinçdışını kapsayabilir. Ben arketipi gelişmişse kişi kendini iyi tanır ve kişiliğini dengeler. İnsan uyumlu hissederse ben arketipi görevini iyi yapmış demektir. EN ÖNEMLİSİ BENDİR.
• BİREYLEŞME Doğuştan gelir.
• sistemlerimizin bireylemesi sadece bilince gelmesi ile mümkündür.
• kişi tüm yönüyle birleşmeli eğer bu olmazsa diğer bir yönü şişer. yani şişmiş bir personaya sahip olur. DAHA SNRA BÜTÜNLEŞME OLUR bireyleştirkten sonra sistemleşerek bir bütün oluşturur.
• bilinç ve bilinçdışının anlaşmasıdır.
bütünleşme ben arketipinin kişinin merkezi haline gelmesi ile son bulur. Ben arketipi gelişir.2
• Tamlık, bütünlük ve mükemmeliyeti temsil eden arketip sembollerle ifade edilir. Bunlar mandala(sihirli daire) veya katernite (dörtlülük)
EN SON Kişi kedini gerçekleştiremezse ölümden sonra bile kendini gerçekleştirmeye çalışır. Jung reenkarnasyona inanmıştır.
• Libido normalde ileriye doğru hareket eder. İlerlemeden kasıt egonun çevreye uyumudur. Uyum iç veya dış engellerle bastırılırsa dışadönük değerler alınır ve içe dönük değerlere yansıtılır buna gerileme denir.
• İlerleme: Dış dünyaya uyum için birey personasını aşırı derecede geliştirebilir. Topluma uyum için kendini resmen robota dönüştürür.
• Gerileme: sonunda dış dünyadan uzaklaşıp kendi içine yönelmeye başlar. Maskelerinden kurtulur ve bilinç dışındakileri keşfeder. Sonucunda daha canlı daha yaratıcı olur.
KARAKTER TİPOLOJİSİ: ilk 6 yaşta oluşur
TUTUM: içedönük dışa dönük
Temel işlev: düşünsel, duygusal, duyusal, sezgisel
İçe dönük Düşünen tip: Öznel düşünce egemendir. Kendi düşüncelerini tercih eder. Başkalarının görüşlerine kulak asmazlar, inatçıdırlar, küstah kibirli olarak tanınırlar.
İçe dönük duygusal: derin duygular yaşar ama diğer insanlarla paylaşmayı tercih etmez. Kendini kısıtlama eğilimdedir. Dıştan soğuk ve gizemli gözükür. Kadınlarda fazladır.
İçe dönük duyusal: sakin edilgendir. İlginç değildir. Kendini sanat yoluyla dışa vurabilir.
İçe dönük sezgisel: imgelerin peşinden koşarlar. Diğer insanlar tarafından anlaşılması güç olarak bilinir. Kendilerine göre anlaşılmamış dâhilerdir. Düşüncelerini diğer insanlara aktarmakta zorlanırlar, nesnel dünya ile ilgilenmezler.
Dışa dönük düşünsel: hissetme düşüktür. Soğuk kendini beğenmiş gözükür. Gerçekçidir. Erkeklerde yaygındır. Nesnel düşnce egemendir.
Dışa dönük duygusal- hisseden tip: kadınlarda yaygındır. Dışa önem verir. Tutucudurlar. Çevre ile uyumludurlar. Modayı takip etme, aşırı duygusal, kaprislidirler çok düşünürler ama duyguları egemen gelir.
Dışa dönük duyumsal: erkekler arasında yaygındır. Haz ararlar bedensel zevk eğilimi vardır. ye iç eğlen hayat kısa…
Dışa dönük sezgisel: sezgi önemlidir. Akıl yürütmede kötüdürler. Yeniliği severler. Monotonluğu sevmezler. Kadınlarda daha fazladır. Gelecek tahmini yaparlar.
Amaç: kişisel bilinç ve bilinç dışındaki kollektifi fark etmesini sağlamak, danışan gölge(yaratıcılık yönü) yönünü fark etmelidir. Anima ve animusun bütünleştirilmesi sağlanmalıdır. Rüyalar kişiyi geleceğe hazırlar ve kişiliğin zıt yönlerini keşfetmesini sağlar.
KAYNAKÇA
Corey, G. (2015). Psikolojik Kuram ve danışma uygulamaları. Ankara: Mentis Yayıncılık
Gençtan E., (1993), Psikanaliz ve sonrası, İstanbul : remzi kitapevi, 1995
Murdock L. N. (2016). Psikolojik danışma ve psikoterapi Kuramları. (Akkoyun F.çev.). Nobel yayıncılık. Ankara
Shaf S. R. (2016). Psikoterapi ve psikolojik danışma kuramları. (Voltan Acar N. çeviri). Ankara: Nobel yayıncılık
Tuğba
BABUCCU
Psikolojik Danışman
Uzmanlıklar:
Kişilerarası İletişim Problemleri , Depresyon ve Mutsuzluk , Çocuk Eğitimi İle İlgili SorunlarAkran Zorbalığını Önlemek
Barış AYTAÇ 28.05.2025
Dijital Dünya ve Etkileri
Pelin BAYIN 26.05.2025
Duygularımız, İçinde Büyüdüğümüz Dünyadan İzler Taşır: Kültürel Bağlam
Hidayet ÇALIŞKAN 26.05.2025