1. Blog
  2. Davranış Bozuklukları Nelerdir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Davranış Bozuklukları Nelerdir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri

Davranış bozuklukları birden fazla psikolojik, fiziksel ya da genetik sebebe bağlı olarak ortaya çıkabilir. Davranış bozukluklarının tetiklenmesi için gerekli özelliklere sahip olan kişiler bu özelliklere bağlı olarak iç dünyalarında yaşadıkları çatışmaları davranışlarına aktarırlar. Dolayısıyla...

Davranış Bozukluğu Nedir?

 Davranış bozuklukları birden fazla psikolojik, fiziksel ya da genetik sebebe bağlı olarak ortaya çıkabilir. Davranış bozukluklarının tetiklenmesi için gerekli özelliklere sahip olan kişiler bu özelliklere bağlı olarak iç dünyalarında yaşadıkları çatışmaları davranışlarına aktarırlar. Dolayısıyla kişide sahip olduğu davranış bozukluğunun türüne göre sinirlilik, sadistik düşüncelere sahip olmak, saldırganlık, hırçınlık, yalan söylemek, hırsızlık yapmak, hakaret etmek ve benzeri olumsuz davranışlar görülebilir. Dolayısıyla davranış bozukluğu yaşayan kişilerin toplumun genelinin kabul ettiği etik ve toplumsal kurallara uygun davranması beklenemez. Zira bu tür kişiler sahip oldukları özellikler sebebiyle bu kuralları ve başka insanların haklarını çiğneme yönünde davranışlar gerçekleştirebilirler. Bununla birlikte, davranış bozukluğu yaşayan kişiler direkt olarak diğer insanlara karşı tehlikelidir demek doğru olmaz. Davranış bozukluğu yaşayan kişiler üzerlerindeki duygusal yük sebebiyle asıl olarak ilk başta kendilerine zarar verirler. Bu sebeple hem kendilerinin hem de yakını olan insanların daha iyi bir yaşam sürebilmeleri için mutlak tedaviye yönlendirilmeleri gerekmektedir. Davranış bozuklukları temel olarak iki çerçevede incelenir. Bunlar "Karşıt Olma (Karşı Gelme)" ve "Davranım Bozukluğu" olarak adlandırılır. 

Karşıt Olma (Karşı Gelme) Bozukluğu Nedir?

Karşıt olma davranış bozukluğu genellikle çocuklarda ve ergenlerde görülür. Bu türdeki davranış bozukluğuna sahip olan kişiler toplumda genel kabul gören ya da bulundukları ortama göre uymaları gereken kuralları çiğneme eğilimindedirler. Örneğin kişi ailesinin sözünü dinlemeyebilir, öğretmeniyle sürekli tartışabilir ve arkadaşlarıyla iletişim kurarken inatçı bir tavır sergileyebilir. Bu durumun bir davranış bozukluğu olarak adlandırılabilmesi için uzun bir süre boyunca devam etmiş olması gerekir. Zira bu tür davranışlar normalde çocukluk ya da ergenlik dönemindeki birçok kişide geçici olarak görülebilir. Fakat davranış bozukluğu bulunan kişilerde bu durum daha uzun bir süre boyunca devam eder ve kişinin sosyal hayatını ve okuldaki başarısını ciddi manada olumsuz derecede etkiler. 

Davranış Bozuklukları ile ilgili destek alabileceğiniz bazı uzmanlarımız
Nalan Esra PELİT
Psikolog
Nalan Esra PELİT
Online 45 dk 800
Emre AYDOĞAN
Uzman Psikolog
Emre AYDOĞAN
Online 45 dk 800
Merve ÜÇOK
Psikolog
Merve ÜÇOK
Online 50 dk 1200
Aybüke KURT
Uzman Klinik Psikolog
Aybüke KURT
Online 50 dk 850
Cansu AVCI
Uzman Klinik Psikolog
Cansu AVCI
Online 50 dk 2000
Ezgi FISTIK TOPKARA
Psikolog
Ezgi FISTIK TOPKARA
Online 45 dk 1000
Mithatcan ÖZCAN
Uzman Psikolojik Danışman
Mithatcan ÖZCAN
Online 60 dk 800
Özge YILMAZ
Uzman Psikolog
Özge YILMAZ
Online 60 dk 1000
Merve Ece KAYHAN
Uzman Klinik Psikolog
Merve Ece KAYHAN
Online 50 dk 800
Ayça DİETSCH
Uzman Psikolog
Ayça DİETSCH
Online 45 dk 800

Davranım Bozukluğu Nedir?

Davranım bozukluğu oldukça ciddi bir durumdur. Davranım bozukluğu yaşayan kişiler diğer insanlara karşı agresyon, toplumsal, sosyal ya da aile içerisindeki kuralları reddetme, saldırganlık, zorbalık, tehdit, fiziksel ya da sözlü kavga başlatma, diğer insanlara karşı bir aletle saldırma, hayvanlara eziyet etme, çalma, cinsel saldırı ve benzeri son derece zararlı eylemlerde bulunabilirler. Tıpkı karşı gelme bozukluğunda olduğu gibi, bir kişide davranım bozukluğu olduğunun tanısının konulabilmesi için kişide bulunan belirtilerin en az 6 ay boyunca devam ediyor olması gerekir. Yukarıda bahsedilen davranışları ergenlik dönemine girmeden önce sergileyen çocuklar oldukça ciddi bir risk grubuna dahildirler. Zira bu durum hem sahip oldukları davranım bozukluklarının ileri dönemlerde daha da artacağını gösterebilir hem de çocuğun antisosyal kişilik bozukluğuna sahip olma ihtimalini artırır. 

Davranış Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Davranış bozukluğu belirtileri, rahatsızlığın türüne göre değişmektedir. Dolayısıyla karşıt olma bozukluğu için farklı, davranım bozukluğu için farklı belirtiler görülebilir. Bu belirtileri iki ayrı başlıkta şu şekilde inceleyebiliriz: 

Karşıt Olma Bozukluğu Belirtileri Nelerdir? 

Karşıt olma bozukluğu belirtileri şu şekilde sıralanabilir: 

●   Sürekli huysuz bir ruh halinde olmak. 

●   En ufak şeye sinirli ve öfkeli bir şekilde tepki vermek. 

●   Ebeveynler, öğretmenler ya da benzeri üst otorite tarafından dile getirilen isteklere ya da kurallara uymayı reddetmek ve söylenenlerin tam zıt yönünde hareket etmek. 

●   Bile isteye diğer insanların sinirlendirecek davranışlar sergilemek. 

●   Kinci bir mantaliteye sahip olmak. Bunun sonucu olarak da kişi sürekli diğer insanlardan intikam alma peşinde olabilir. 

●   Kendisine ters gelen en ufak davranışa dahi ciddi anlamda alınganlık göstermek.

Kişiye karşıt olma bozukluğunun mevcut olduğuna dair bir tanı koyabilmek için yukarıda belirtilen belirtilerden en az 3 tanesinin en az 6 ay boyunca devam ediyor olması gerekir. Söz konusu olumsuz davranışların bu kadar uzun süre devam ettiği durumlarda kişinin sosyal ilişkileri, aile ilişkileri ve okul hayatı oldukça olumsuz şekilde etkilenecektir. 

Sonuç olarak kişi çevresindeki diğer insanlar tarafından dışlanabilir ve okuldaki diğer arkadaşları tarafından yaftalanıp sevilmeyebilir. Dolayısıyla kişi ciddi bir izolasyona ve yalnızlığa maruz kalabilir. Bu da ileride gelişebilecek depresyon gibi ruhsal bozukluklara, saldırganlığa ya da davranım bozukluğuna yol açabilir. 

Davranım Bozukluğu Belirtileri Nelerdir?

Davranım bozukluğu belirtileri ise şu şekilde sıralanabilir: 

●   Çevresindeki insanlara karşı (sınıf arkadaşları vb.) kaba ve tehditkâr bir tutum sergilemek. 

●   Çevresindeki insanlarla sık sık ağır hakaret boyutuna varan sözlü kavgalar yapmak. 

●   Sinirini bozan herhangi bir kişi ya da durum söz konusu olduğunda fiziksel şiddete başvurmak. 

●   Diğer insanlara karşı taş, sopa, kemer, çakı, cam şişe ve sopa gibi yaralanmaya sebep olabilecek aletleri kullanmak. 

●   Etrafındaki insanların zorla parasını ya da eşyalarını çalmak. Bu durum genellikle okul çağındaki çocuklarda sınıf arkadaşlarından zorla para almak ve arkadaşı parayı vermediğinde arkadaşına fiziksel şiddet uygulamak şeklinde ortaya çıkar. 

●   Bile isteye diğer insanlara ait olan eşyalara zarar vermek, ileri durumlarda ise sırf zevk için ya da karşısındaki kişiyi zor duruma sokmak için kundakçılık yapmak. 

●   Gizli bir şekilde sırf kendisini tatmin etmek için hırsızlık yapmak 

●   Dersten, okuldan, işten ya da daha ileri durumlarda evden kaçmak. 

●   Aile tarafından belirlenmiş olan çeşitli kurallara (eve geç dönmemek, evdeki eşyaları kırıp dökmemek gibi.) karşı hareket etmek. Örneğin, “eve geç dönülmeyecek” tarzında bir kural belirlendiyse çocuk da buna karşı inat ederek eve sürekli geç gelme yönünde bir tavır takınabilir. 

Davranış Bozuklukları Ne Sıklıkta Görülür?

Yapılan bilimsel çalışmalara göre davranış bozukluklarının toplum içerisinde görülme oranı %2,5 ile %15 arasında değişim göstermektedir. Yapılan kimi çalışmalarda ise bu oranın %20'yi aştığı tespit edilmiştir. Cinsiyet açısından bakıldığında ise erkeklerde davranış bozukluğu görülme ihtimalinin kadınlara kıyasla daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Ek olarak, davranış bozukluğu yaşayan birçok kişi hastalıklarının temelini çocukluk çağından alır. Dolayısıyla davranış bozukluklarının sıklıkla 4 ile 8 yaşları arasında ortaya çıktığı söylenebilir. 

Davranış Bozukluğu Türleri Nelerdir?

Davranış bozuklukları birçok farklı alt türe ayrılmaktadır. Her bir davranış bozukluğu türünün belirtileri, sebepleri ve bunların tedavisinde izlenecek olan tedavi yöntemleri farklıdır. Dolayısıyla davranış bozuklukları hakkında genel bir kanıya varmak pek kolay değildir. En sık karşılaşılan davranış bozuklukları aşağıda sıralanmıştır: 

●   Sınırda Kişilik Bozukluğu (Borderline Kişilik Bozukluğu) 

●   Narsistik Kişilik Bozukluğu 

●   Şizoid Kişilik Bozukluğu 

●   Paranoid Kişilik Bozukluğu (Paranoya) 

●   Çekingen Kişilik Bozukluğu (Aşırı Utangaçlık) 

REM Uykusu Davranış Bozukluğu Nedir?

REM uykusu davranış bozukluğu (RDB), adından da anlaşılabileceği üzere uykunun REM evresinde ortaya çıkan bir davranış bozukluğu türüdür. Bu davranış bozukluğuna sahip olan kişiler uyurken istemsizce konuşabilirler, gülebilirler, bağırabilirler, sağa sola yumruk ya da tekme atabilirler, bir şeyi yakalamaya çalışıyorlarmış gibi ellerini hareket ettirebilirler ya da ayağa kalkabilirler. Bu problemden muzdarip bir kişiyle aynı odada ya da yatakta yatan diğer kişiler için bu durum oldukça yıkıcı bir hal alabilir. Kişinin uyku esnasında geçirebileceği ataklar kimi zaman hiç olmazken kimi zaman ise bir gecede birden fazla kez tekrar edebilir. REM Uykusu Davranış Bozukluğu kadınlara kıyasla erkeklerde daha çok görülen bir durumdur ve toplumda genel olarak görülme oranı %0.4 ile %0.5 arasındadır. 

Çocuklarda Davranış Bozuklukları Nelerdir?

Çocuklarda davranış bozukluğu kendisini genellikle hırçınlık, sinirlilik, inatçılık ve agresiflik şeklinde gösterir. Çocukların sergiledikleri bu olumsuz davranışlar, içinde bulundukları döneme göre farklılık gösterir. Ayrıca her çocuk farklı karakter yapısına sahiptir. Bu sebeple çocuğun sergilediği her olumsuz davranış, davranış bozukluğu kategorisinde değerlendirilemez. Davranış bozukluğunun söz konusu olması için çocuğun sergilediği davranışların gelişim dönemine özgü davranış kalıplarından daha farklı olması gerekir. Bununla birlikte sergilenen davranışın şiddetinin normale göre daha farklı bir boyutta olması gerekir. Bir diğer husus ise sergilenen olumsuz davranışların süresidir. Çocukta davranış bozukluğu olduğunu söyleyebilmek için söz konusu davranış kalıplarının en az 6 7 ay boyunca istikrarlı bir şekilde devam ediyor olması gerekir. Bunun dışında, örneğin yeni bir yere taşındığı için uyum sağlayamayan ve bu sebeple çeşitli olumsuz davranışlar sergileyen bir çocuğun direkt bir davranış bozukluğuna sahip olduğu söylenemez. 

Davranış Bozuklukları Tedavisi Nasıl Yapılır?

Davranış bozukluklarının tedavi edilebilmesi için söz konusu bozukluğun altında yatan faktörler tespit edilmelidir. Davranış bozukluğunun türü, şiddeti, ilerleyiş şekli ya da bu bozukluğa sahip olan kişinin karakteri üzerinde kesin bir genelleme yapılamaz. Dolayısıyla bu davranış bozukluğunun tedavisi için genel geçer bir yöntemden bahsetmek mümkün değildir. Davranış bozukluğunun tedavisi amacıyla genel olarak psikoterapi ve ilaç yoluyla tedavi yöntemlerine başvurulur. Bununla birlikte davranış bozukluğu bulunan kişinin ailesine de önemli bir görev düşer. Ebeveynler çocuklarına gereken ilgiyi göstermeli ve çocuklarının sergiledikleri davranışların keyfi değil ciddi bir rahatsızlık sonucu ortaya çıktığını idrak etmelidirler. Ev ortamı da mümkün olduğunca huzurlu bir hale getirilmelidir. Zira sürekli kavga ve tartışmanın hakim olduğu bir evde büyüyen bir çocuğun sahip olduğu davranış bozukluğunun iyiye gitme ihtimali oldukça düşük olacaktır. Bunun yanı sıra, davranış bozuklukları bir psikiyatristin gözetimiyle tedavi edilebilir ve bozukluğun kişinin hayatına yaptığı olumsuz etkiler azaltılabilir. Tedavi aşamasında asıl olarak psikoterapiye başvurulur. İlaçlı tedavi yöntemleri ise asıl olarak yardımcı tedavi olarak kullanılır. Tedavi için çoğu durumda izlenecek en garanti yol psikoterapi metotlarının ve ilaçlı tedavinin birleştirilmesi olacaktır. Bu doğrultuda ilaçlı tedavinin asıl amacı kişinin halihazırda sahip olduğu aşırı semptomları azaltmaktır. Örneğin kişi aşırı agresif davranışlar sergiliyorsa bu durumun etkisini kısa vadede azaltmak amacıyla kişiye sakinleştirici etkisi olan çeşitli ilaçlar reçete edilebilir. Psikoterapi süreci ise adım adım ilerler. Kişinin davranışları gözlemlenir, olumlu yönler açığa çıkarılmaya çalışılır ve hangi davranış kalıplarının uygun olup olmadığına dair sınırlar belirlenir. Burada asıl amaç kişinin kendi duygularını tanımasıdır. İlk olarak "öfke" duygusu üzerinde çalışılır. Zira bu duygunun kontrol altına alınamaması kişinin kendisine ve diğer insanlara zarar vermesine sebep olabilir. Bunu takiben, kişiye diğer insanlarla nasıl düzgün ve sağlıklı ilişki kurabileceği öğretilir. Davranış bozuklukları genellikle kısa sürede tedavi edilemez. Tedavinin düzgün ve kalıcı bir şekilde ilerlemesi için psikiyatr tarafından belirlenen tedavi programına riayet edilmeli ve psikoterapi seansları aksatılmamalıdır. 

Davranış Bozukluğu ile İlgili Sıkça Sorulan Sorular (SSS)

Davranış Bozukluğu ile ilgili uzmanlarımıza sıkça sorulan sorulara buradan göz atabilirsiniz.

Davranış Bozukluğu Genetik mi?

Davranış bozuklukların altında yatan sebepler tam olarak bilinmemektedir. Bununla birlikte, çeşitli davranış bozukluklarının ortaya çıkmasında genetik faktörlerin rol oynadığı sonucuna varılmıştır. Bunlar arasından en öne çıkanı antisosyal kişilik bozukluğu ve obsesif kompulsif kişilik bozukluğudur. Yapılan çalışmalara göre bu tür bozukluklara sahip olan kişilerin çocuklarında da benzer kişilik bozukluklarının görülme ihtimalinin normale kıyasla daha fazla olduğu tespit edilmiştir.

Davranış Bozukluğu Olan Çocuğa Nasıl Davranmak Gerekir?

Olumsuz davranışlarda bulunan çocuklara kızmak, kötü söz söylemek ya da tokat atmak yerine onlara yaptıkları bu davranışların neden yanlış olduğu uygun bir dille açıklanmalıdır. Çocukla yapılacak bu konuşma ise genellikle olayın gerçekleştiği an değil olayın sonrasında daha sakin bir anda yapılmalıdır. Bununla birlikte çocukların dikkatleri mümkün olduğunca olumlu etkinliklere çekilmelidir. Çocuk olumlu davranışlar yaptığında ödüllendirilmeli ve çeşitli etkinlikler sayesinde başarılı ve mutlu hissetmesi sağlanmalıdır.

Menenjit Sonrası Davranış Bozuklukları Görülebilir mi?

Menenjit hastalığı geç kalınmadan uygun bir şekilde tedavi edildiğinde tamamen iyileşebilir ve hastalar gündelik yaşamlarına sorunsuz bir şekilde dönebilirler. Fakat kimi menenjit hastaları, hastalığın asıl etkilerinden kurtulmuş olsalar dahi çeşitli olumsuz semptomları devam ettirebilirler. Bunlar arasında; işitme kaybı, yorgunluk, konsantrasyon bozukluğu ve koordinasyonda eksiklik yer alır. Ek olarak, ağır geçen menenjit vakalarının sonucunda kişide davranış bozukluklarının çıkması da olasıdır. Bu tür problemler yaşadığı fark edilen kişiler vakti geçirilmeden bir psikiyatri uzmanına yönlendirilmelidirler.

Nurdan YAZICI UNAL
Uzman Psikolog
#davranışbozuklukları