Hiç mutlu değilim cümlesi bazen yerli yersiz aklımıza takılır. Bir cevap bulmaya çalışsak dahi içinden çıkamadığımız için kabul ederiz. Evet, mutsuz biriyim! Neden mutlu değilim ki , herkes nasıl bu kadar mutlu oluyor sorusunu sorup dururuz. Bir taraftan da kendimizi teselli etmeye çalışırız. Çevrende senden daha mutsuz insanlar var, biraz haline şükret! Bu sorular aklımızda dönüp dursa dahi hiç mutlu değilim ama sebebi nedir sorusuna asla yanıt bulamayız. Hatta bir yerden sonra diğer insanlarla kıyaslamak bizi daha da bir çıkmaza sokar. Bu yüzden kendi hayatımızı dışardan izler gibi davranırız. Hiç mutlu değilim sorusuna çare olamasak da nedenlerini konuşmamız gerekir. Gelin bu haftaki yazımıza birlikte göz atalım.
Öncelikle bu tür sorulara tek bir yanıt vermek oldukça zor. Bu nedenle asıl sebebin ne olduğuna bakmamız gerekir. Tüm gün boyunca kendimizi savruluyor hissederiz. Mutlaka bir yanıt bulmamız gerektiğini düşünürüz. Hayır, önce mutsuzluğun nerden başladığını bulmamız gerekir. Kendinizi ne zamandır mutsuz hissediyorsunuz? Bir yolculuğa çıkın. Gidebildiğiniz kadar geriye gidin. Aklınıza gelen her şeyi not edin. Bir anı, bir hatıra, bir cümle, bir söz… Hepsi hiç mutlu değilim sorusuna yanıt olabilir. Tabii ki tek yanıt onlar değildir. Şimdi buradan nereye çıkacağımızı soruyor olabilirsiniz. Hayatımızda fark etmeden bazı duygular yaşarız. Bu duyguları o an pek ciddiye almayız. Ancak zaman içerisinde tekrarladıkça ciddiyet kazanır. Biriken her duygu bir yerden sonra mutlu olmamıza engel olur. Her adım attığımızda mutsuzluğumuz karşıma geçer. Bu nedenle kendimizi suçlamaya başlarız. Mutsuz olmak için adeta bahaneler ararız!
Sürekli ölmek istiyorum cümlesini seanslarda bazen duyarız. Terapi sürecinde ortaya çıkan ölüm düşüncesi hem danışan hem de uzman için önemlidir. Seansın başında danışana ifade edildiği gibi bu tür ölüm düşünceleri gizliliğin ihlal edilmesi gereken kısımlardır. Bilgilendirme kısmını mutlaka uzman seanstan önce size yapar. Sürekli ölme isteği mutlaka bir psikiyatri kontrolünü gerektirir. Çünkü var olan hormonların düşük düzeyde olması sizi mutsuzluğa iter. Bu nedenle yaşama isteği duymuyor olabilirsiniz. Diğer bir konu ise, bu tür durumlarda terapi sizin içinden çıkamadığınız duruma yönelik bir farkındalık kazanmanıza yardım eder.
Ölüm hayatınızda neyi değiştirecek? Genelde var olan problemlerden kurtulacağım diyorsunuz. Ancak o problemler arkada yer almaya devam edecek. Sadece artık siz ilgilenmeyeceksiniz. Var olan duruma yönelik bir baş etme becerisi ya da farklı bir bakış açısı kazandığınızda bu tür riskli düşünceleriniz de zaman içerisinde ortadan kalkar. Bu tür durumlarda terapi desteğinin yanında ilaçlı destek de gerekir. Hatta bazı kişilerin yatarak tedavi olması sağlıkları açısından daha gereklidir.
Yaşamak istemiyorum cümlesini kendi kendinize ne kadar tekrar ediyorsunuz? Ne zamandır bu düşünce aklınızda? Özellikle son zamanlarda sık sık intihar haberleri duyuyoruz. Bunları duymak bizler için üzücü. Bu kararı vermek tabii ki basit bir şey değil. Altında farklı psikolojik nedenler yer alır. Bazı kişilik bozuklukları da kişileri bu tür duygu ve düşüncelere sürükleyebilir.
Daha öncesinde de ifade ettiğimiz gibi eğer ki mutsuzluk kaynağını belirleyebilirsek kendinize yönelik bu zarar verme duygularınızı kontrol altına alabilirsiniz. Tabii ki tüm bunlar bir süreç. Görüşmeye başladığınız uzman sizi bu konuda yönlendirecektir. İntihar ya da riskli davranışlarda mutlaka gizlilik ihlal edilir. Çünkü danışanın sağlık durumu her şeyden daha önemlidir.
Kaygılı ruh hali,
Depresif tutum
Uyku problemleri
Yoğun alkol ve madde kullanımı
Geçmiş yaşantılar
Travmatik yaşantılar
Cinsel istismar gibi durumlar kişinin kendisini mutsuz hissetmesine neden olur. Bu durumlarla baş etmek için mutlaka psikolojik destek alın. Böylece hiç mutlu değilim düşünceniz yavaş yavaş değişmeye başlayacak.
Öncelikle bu duygudan kurtulmak mümkün. Ancak bir anda ortaya çıkmadığı için bir anda da ortadan kalkmaz. Öncelikle psikiyatri kontrolüyle sürece adım atabilirsiniz. Evet, ilk başta harekete geçmekte çok zorluk çekiyor olabilirsiniz. Bununla ilgili adım atmaya cesaretiniz yoksa online terapi desteği ile sürece başlayabilirsiniz. Bir uzmandan fikir almak, onun desteğiyle hareket geçmek sizin için daha iyi olabilir. Ardından hem duygularınızı hem de hiç mutlu değilim cümlesine sebep olan hormonları düzenlemek gerekir. Bu konuda psikiyatristin vermiş olduğu ilaçları düzenli kullanmak gerekir. Bu süreçlerin kontrol altına alınması biraz zaman alacaktır. Bununla ilgili bir süre veremeyiz. Çünkü her insanın yaşantısı ve duygusu kendisine özeldir. Bu nedenle bu sürece olabildiğince kontrol altında devam etmeniz gerekir. Eğer ki çevrenizde kendinizi ifade edeceğiniz ve güvendiğiniz insanlar varsa destek alın. Kendinizi onlara anlatın.
Hiç mutlu değilim diyen birisini tanıyorsanız siz de tedirgin olursunuz. Çünkü bazı durumlarda yaşamak istemiyorum, sürekli ölmek istiyorum cümlelerini duyarsınız. Bu cümleler başta sizi de korkutur. Ancak haberinizin olması bu konuda iyidir diyebiliriz. Çünkü nasıl yardım edeceğinizi bilmeseniz bile harekete geçmesi için yardım edebilirsiniz.
Öncelikle duygularını eleştirmeyin. Çünkü o tür duygularla baş etmek oldukça zordur!
Ne tepki vereceğinizi bilmiyorsanız bir uzmana danışın.
Söylemiş olduğu duyguları küçümsemeyin.
Eğer ki acil bir durum söz konusuysa 112 ya da 155’e haber verin.
Bu tür durumlarda kişi anlaşıldığını ve eleştirilmediğini düşünüyorsa psikolojik açıdan da bir destek bulduğunu hisseder. Bununla ilgili adım atmasına destek olun.
Çevresinde kendisine zarar verebilecek bir şey varsa onlara erişimini engelleyin.
Olabildiğince çevresinde bulunun.
Konuyu herkesten saklamak yerine size destek olacak kişilerden yardım isteyin.
Hiç mutlu değilim cümlesi kalıplaşmış bir düşünce olarak karşımıza çıkar. Ancak uygun psikolojik destek ile bu süreci kontrol altına alabilirsiniz.