Panik atak, bireylerin sürekli olarak karşılaşabildiği bir durumdur ve aslında farklı nedenlere bağlı olarak kişilerin panik atak krizi geçirmesi mümkündür. Bu krizler öncesinde kişinin psikolojik olarak destek alması aslında kişinin panik atak geçirme riskini de azaltacaktır. Ancak kişiler genellikle psikolojik sorunları olduğunu fark etmeden günlük yaşamlarına devam ederler. Sonrasında ise kişiler panik atak krizi ile karşılaştığı zaman aslında içinde bulunduğu durumun bir psikolojik rahatsızlık ile beraber gerçekleştiği anlaşılmaktadır. Panik atak genellikle anksiyete, kaygı bozukluğu ve benzeri rahatsızlıkların bir yan etkisi olarak gözlenebilir. Bu nedenle de bireyler herhangi bir psikolojik rahatsızlık içinde oldukları zaman panik atak geçirme olasılıkları çok daha yüksektir. Bu nedenle de kişilerin herhangi bir psikolojik rahatsızlığı mevcutsa aslında panik atak geçirme olasılıklarının da çok daha yüksek olduğunu söylemek mümkündür.
Panik atak için tetikleyici unsurlardan en önemlilerinin stres, sinirlilik hali, kaygı durumu ve öfke gibi durumlar olduğunu söylemek mümkündür. Bu tip durumlarda panik atak tetiklenir, panik atak belirtileri de kendini göstermeye başlar. Aslında panik atağın tetiklenmesi için baskı, engellenme, sinir, stres, kaygı gibi durumlar yeterlidir ancak kişiler eğer farklı psikolojik rahatsızlıklara da sahipse bu durum kendini çok daha farklı şekillerde de ortaya koyabilmektedir. Örneğin depresyon, anksiyete, kaygı bozukluğu gibi farklı pek çok psikolojik rahatsızlık bireylerde meydana gelebilecek olan panik atak için bir tetikleyici olabilmektedir. Panik atağın aslında en önemli tetikleyicisi stres ve baskıdır. Kişilerin hiçbir psikolojik rahatsızlığı olmasa dahi stres ve baskılanma panik atak için bir tetikleyici olabilmektedir. Bu nedenle bireylerin günlük yaşamda sinir, stres ve baskıdan mümkün olduğunca uzak kalması gerekmektedir. Herhangi bir psikolojik rahatsızlık olmadığı zaman dahi panik atak durumu yaşamak mümkündür.
Panik atak sırasında öncelikli olarak birkaç belirti kendini gösterir. Kişiler bu tetiklenme sırasında sakin kalmalı, kendilerini sakinleştirmeye çalışmalıdır. Panik atak sırasında bu tetikleyiciler hissedildiği zaman heyecan, stres ve tetiklenme durumu kişilerin durumunun kısa sürede çok daha ağır şekilde kendini ortaya koymasına neden olmaktadır. Panik atak sırasında bireyde pek çok belirti meydana gelir. Kişi bu belirtilerin hafif de olsa başlamasından aslında panik krizinin başladığını anlayabilir. Panik atak sırasında öncelikle hafif şekilde kendini gösteren belirtiler, sonrasında etkisini arttırır. Bu belirtiler nefes alamama, göğüste ağrı ve sıkışma, ellerde ve tüm vücutta titreme, kasılma, baş dönmesi, ölüm korkusu, vücutta uyuşma, üşüme ya da ateş basması, çarpıntı, terleme, karın ağrısı, mide bulantısı, sersemleme, baygınlık hissi ve benzeri pek çok şekilde görülebilir. Bu belirtiler kriz başlangıcında kısa süreli olarak az miktarda hissedilir. Sonrasında ise belirtilerin giderek etkisini arttırması mümkündür. Panik atak belirtileri başladıktan sonraki ilk on dakika içinde etkisini ciddi şekilde arttırır. Genelde ani şekilde başlayan panik ataklar gözlemlenir. Kişiler özellikle de aşırı sinirli oldukları anlarda bu etkilerin sinire bağlı olduğunu düşünebilir. Bu nedenle de kendilerini sakin tutmak için herhangi bir çaba içinde olmazlar ancak sonrasında panik atak belirtileri etkisini arttırdığı zaman aslında sakin kalmak çok daha zor hale gelir.
Panik atak sırasında yapılması gereken en önemli şey, sakin kalmaktır. Kişilerin sakinliklerini korumalı, kendilerini sakinleştirmeye çalışmalıdır. Bu durum kolay ve anlık olarak aşılabilecek bir durum değildir. Kişiler aslında yaşamları boyunca panik atak krizi geçirebilirler. Ancak bireyler bu tür durumlarda sakin kalmaları gerektiğini bilirlerse panik atağın etkilerini de daha az hissetmeleri mümkün olacaktır. Bireyler panik atak belirtilerini hissettikleri zaman kendilerini sakinleştirmek için o anda sinir ve stres halinden uzaklaşacakları düşüncelere odaklanmalıdır. Örneğin yapılan çalışmalarda kişilerin ailelerini, sevdiklerini, evcil hayvanlarını, gezmek istedikleri yerleri ya da hayallerini panik atak krizi sırasında düşünmelerinin kriz belirtilerini azalttığı görülmüştür. Bu nedenle de aslında o anda genel anlamda sinir ve stres halinden uzaklaştıracak olan, kişiyi rahatlatan düşüncelere odaklanmak gerekir. Aynı zamanda bulunulan alan içinde yer alan bir nesneye odaklanmak da panik atak sırasında hissedilen belirtilerin kendini daha az hissettirmesine neden olmaktadır. Örneğin bir oda içerisinde bir çiçeğe odaklanmak, dışarı bir duvara ya da bir yazıya odaklanmak gibi durumlar panik atak sırasında belirtileri düşünmekten kişiyi uzak tutmaktadır.
Panik atak sırasında kişilerin hem vücuden hem de psikolojik olarak kendilerini rahatlatması büyük öneme sahiptir. Bu belirtiler hissedilmeye başlandığı zaman kişiler fiziksel anlamda da bir yere oturmalı, yaslanmalı ya da uzanmalıdır. Ayrıca kişiler içinde bulundukları durumun normal olduğunu kendilerine hissettirmek ve sakinleşmek için ayağa kalkarak dik şekilde nefeslerini düzenlemeye de çalışabilirler. Düşüncelerini o an içinde olduğu stresli durumlardan uzaklaştırmalı ve aslında belirtilere de odaklanmamalıdır. Bu sayede hem psikolojik olarak rahatlamak hem de panik atak belirtilerinin azalmasına yardımcı olmak mümkün hale gelecektir.
Bireyler panik atak krizi sırasında nefeslerini düzene sokmalı, hızlı ve düzensiz nefes alış ve verişlerin bir düzene girmesini sağlamalıdır. Bu şekilde beyin ve vücut genel olarak durumun normal olduğunu düşünecektir ve panik atak krizinin de kısa sürede atlatılması ve herhangi bir soruna yol açması engellenecektir.
Kişilerin panik atak krizi sırasında tek bir nesneye, tek bir kelimeye, kişi ya da duruma odaklanması genellikle dikkatlerinin tek bir noktaya toplanmasını sağlar. Bu sayede de panik atak krizinden zihnen uzaklaşmak mümkün hale gelir. Bu nedenle kişiler o anda tek bir şeye odaklanırsa aslında bu durumun üstesinden gelmek çok daha kolay bir hal alacaktır.
Bireyler çevrelerindeki kişiler ile sohbet etme, onlarla konuşma gibi durumlar içine girmelidir. Bu sayede kişilerin düşüncelerini kontrol altına alması, panik atak krizinden uzaklaşması daha kolay hale gelecektir. Bireyler genellikle panik atak krizi sırasında düşüncelerini, sinir ve streslerini kontrol edemedikleri için panik atak krizinin etkilerini çok daha yoğun şekilde hissederler. Bu nedenle de aslında çevre ile iletişim ve etkileşim içinde olmak kişilerin düşüncelerini dağıtacağı için panik atak sırasında bu da etkili bir şekilde kullanılabilmektedir.
Kişiler panik atak krizi sırasında fikirlerine odaklanmak yerine vücutlarına odaklanırsa aslında durumun daha kolay şekilde kontrol altına alınması da mümkün hale gelir. Örneğin ellerin, ayakların ya da vücudun belli kısımların uyuşmaya ya da kasılmaya başladığını hisseden kişilerin sakince el ve ayaklarını oynatmaya çalışmaları, ovarak kan akışını düzene sokmaları gerekir. Bu sayede panik atağın fiziksel belirtilerinin yanı sıra düşünsel sürecinden de uzak kalmak mümkün hale gelecektir.
Panik atak biyolojik, çevresel ve bireysel şekilde kendini ortaya koyabilen bir rahatsızlıktır ancak temelde kişinin zihinsel faaliyetleri ile yakın ilişki içindedir. Bu nedenle de kişi panik atak sırasında ne kadar sakin kalırsa aslında panik atak krizinin de o kadar kısa sürede atlatılması mümkündür. Bu nedenle kişiler stres etmenlerinden uzak kalmaya, sinirlilik halinden çıkmaya, sakin olmaya özen göstermelidir. Ayrıca krizler ile ilgili psikolojik destek almak da panik atakların azalmasına ve düzenlenmesine katkı sağlayacaktır.