Beklemeli mi çabalamalı mı
Lemyezelbey - 17 ay önce
Merhaba,
Yaklaşık olarak 11 aydır tanışıklık ve ilişki içerisinde olduğum sevgilim ile yaklaşık 1 ay önce yollarımızı ayırdık(uzak ilişki). Gözlerine bak kendini gör kişisiydi benim için, beni benden daha iyi tanıyan ve gücümü, cesaretimi, benliğimi tamamı ile ortaya çıkartabilen birisiydi. İlişkinin başlarında hasta olduğunu öğrendiğim gün hem yıkılma hem de güçlü kalma dönemine girdim. Ölümcül hastalığı vardı ve bu dönemde bir saniye bile onu yalnız bırakmadım fakat bu dönemde hastalığın verdiği psikoloji ile “devam edemeyiz, bugün varım yarın yokum” cümleleri çoğalmıştı doğal olarak ve bunların üstesinden onu zorlayarak geldim. Her gece uyuttum, uyandı uyuttum, gündüz vaktinde sürekli gözünün önünde oldum ve bunların hepsi telefondan telefona oldu yan yana hiç gelemedik. Hastalığının temiz raporu gelene kadar beraber ağladık, beraber güldük. Temiz raporundan sonra rahatlamalar, mutlu olmalar derken kendimi geriye çektiğimi fark ettim, tekrardan ayrılık konusu açılırsa çiçekler açan duvarlarım yıkılırsa diye ve bu sürecin haricinde yaşadığım ailevi travmalarım ile birlikte ona biraz uzak kalmaya başladım. Bunun haricinde uyuyamama problemi vardı sürekli kabuslar ağlayarak uyanmalarının yerini benim sesimle uzun uzun uykular almaya başladı ve bunu da beraber yendik. Zamanla ufak ufak kavga gürültüler ve ayrılıklar oldu ama her zaman sevdim, sadece geri çekilip emin olmam gerektiğini söyledim kendime çünkü ne ona zarar vermek isterim ne kendime. Normalde sevgimi fazlasıyla gösterebilen ben sevgimi saklayarak ufak ufak gösterdim bilmediğim bir şekilde böyle ilerlemesi de karşı tarafa negatif yansıdı her zaman ve ara ara ayrılıklar başladı. Her seferinde telefonda ağlayarak biten ayrılıklar tekrar bana geri gelmesiyle bitti, her zaman gitti ve geldi yakındığı konu ona hiç bir zaman gitme dememem veya o gelmeden bana gel dememem oldu. Bunların birleşiminde de senin hayatında olsam da olur olmasam da düşüncesine ve beni cepte görüyorsun olayına dönüştü, halbuki içimde o kadar yaşıyor o kadar fevkalade seviyorum ki yaşadıklarım kendimi sudan çıkmış balık gibi hissettirdiğinden kendimi ona tam anlamıyla veremiyordum. Bu şekilde son günlere kadar geldi ve son zamanlarda kopmaya başladığını belirtti ve en son olan bir olayda bitirdi ilişkiyi. Bu sefer benim içimdeki şey ortaya çıktı ve dur gitme dedim, onun istediği buydu ama çok geçti. İstemedi, direttim hayır dedi. Gel bana sana ilk gelişim bana bunu yapma dedim, hayır ilk gelişin ama ben bunu kabul etmiyorum, istemiyorum artık seni olarak cevap buldu. Bu süre zarfında yurt dışındaydı ve şimdi ise geri geldi buraya. 1 ay boyunca aralıklarla ben yazdım ikna etme çabaları, yalvarmalar, üzülmeler yetersiz kaldı. Yeri geldi beni çok güzel ikna etti yatıştırdı ve gitti giderken de tekrardan iletişime geçme benimle demeyi umutmadı. Bu şekilde bu güne kadar geldik o yazma dediği halde ona bir kaç kere yazdım. Son konuşmada yaşadığın yere geleceğim ve bekleyeceğim seni dedim, istersen gelirsin otururuz ve o bizim ilk yüz yüze gelmemiz olacaktı, ama istemedi. Buraya gelirsen çizgini aşmış olursun, yazmamanı ve benden uzak kalmanı istiyorum dedi.
Şimdi bunca olan şeye rağmen, benim izlemem gereken yol nedir, inanın bana beni severken pamuklara sarıp herkesten değerli olduğumu hissettirerek sevdi, onun demesiyle ben onu sevmezken bile bizim için çok çabaladı. Bu denli seven bi insan şimdi bu şekilde davranıyor olması beni derin yaralıyor, hatalarımın farkında olduğumu her detayı ile belirttim ve özür diledim. “Seni severken, değer verirken bunları yapmadın, şimdi bir önemi yok” cümlesini duymaktan kendimden de nefret etmeye başladım. Bu hengamenin içinden onunla birlikte çıkmak her şeyi tazelemek istiyorum, şimdi yola çıkıp yanına gitsem saygımı aşmış olacağım, ama gitmesem içimde fırtınalar. Sizce bu konu hakkında peşinden arsızca gitmeli miyim yoksa oturup saygı ile beklemeli miyim?
Şimdiden cevabınız için teşekkür ederim.
Saygılarımla…
Uzmanın Cevabı: Merhabalar uzun mektubunuzu okudum.Onvelikle yaşadığınız güzel günler,anılar ve dostluklar yanında, ayrılıkla birlikte ızdırap çektiğiniz de görmek mümkün yazdıklarınız da.Dusunsenize hayatta, totalde biraz böyle değil mi?Biraz sevinç biraz hüzün biraz acıbiraz iyilik, biraz da olmasını istemediğimiz kotulukler..Sanırım bir psikolojik görüşme biçimi olarak psikoterapi in konusu da bu duyguların hazmedilebilir hale gelmesi üzerine yapılan iki kişilik çalışma desek pek de yanılmış sayılmayız. Hatırlatmak gerekir ki psikoterapist size bu hayatı nasıl yaşamanız gerektiğini, neler yapıp neler yapmaya ağınıza karar veren hakim ve savcı değildir. Bu hayat sizin ve bu hayatın getirdiği sorumluluklar da sizin olduğunu derinden kavradiginiz zaman olgunlasabilir, zorluklarla basedebilme gücünü elde edebilirsiniz, yukarıdaki konular terapinin konusu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. İlişkisel sorunlar ve ayrılık ankisiyetesi yaşadığınız rahatlıkla söylenebilir.
Ayrıca,içinde bulunduğunuz ruh hali ilişkisel sorunlar ve kisilik sorunlari özellikleri barındırıyor gibi, yine de kesin tanı ve tedavi için, psikoanalitik ve bir bütüncül bakışla yaşadığınız sorunları analiz edebilmek için ayrıntılı bir ön çalışma öneriyorum. Bu sorulara kesin bir yanıt verebilmek için, birçok fizyolojik tetkik ve sizinle ilgili bir çok soru, gözlem, yaşanmışlıklariniz ve gel-git ler hakkında bilgi, yetişme tarzlarınız, yaşınız cinsiyetiniz medeni haliniz, kişilik özellikleriniz, özlem ve hayalleriniz ile ilişkili olduğunuz insanlar ve duygusal yapınızın iniş ve çıkışları hakkında ayrıntılı bir görüşme yapabilme imkanınız olabilir mi? Unutmayınız ki şuan bu sizin için bir sorun ve sanırım bayağı bir rahatsızlık hissediyor olmalısınız... Bazı kırgınlıklar hemen giderilebildigi gibi, sanki bazı kırgınlıkların tamiri zor olabiliyor..Ayrıca sizin özelinizde ilişkiniz "karşılıklı" olması gerekiyor gibi...Vaktiniz olursa bu ***** adresinde ve bu platformdayim efendim, eğer isterseniz beklerim; görüşmek üzere.. Geçmiş olsun dileklerimle ...
Silinmiş UZMAN