Kimse beni anlamıyor.’’, ‘’Kalabalıklar içinde bile yalnız hissediyorum.’’
Bu cümleler size de tanıdık geliyor mu? Bazı insanlar, kimsenin onları gerçekten görmediğini, ne söylemeye çalıştıklarını duymadığını veya neler yaşadıklarını anlamadığını düşünür. Peki, neden? Bir insan neden yalnız hisseder ve bu konuda ne yapılabilir?
Öncelikle, yalnız olmak ile yalnız hissetmek aynı şey değildir. Yalnız olmak ve kendimizle vakit geçirmek deşarj olmamız için önemlidir. Ancak, yalnız hissetmek, tercihinize bağlı değildir ve insanî bir bağın özlemini çekerken yalnız hissetmekle ilgilidir. Bu yalnızlık hissi, sınırlı bir sosyal ağa sahip olmaktan da kaynaklanabilir. Ancak bu yazıda genellikle gözden kaçan ikinci bir yalnızlık türüne değineceğim: duygusal yalnızlık.
Duygusal yalnızlık, insanlarla derin, besleyici ilişkiler kurmanın eksikliğini belirtir. Kişi, biriyle konuşmak istediğinde arayabileceği kimseyi bulamaz. Bu çevresinde hiç insan olmadığı için değildir. Bunun nedeni yakınlıktan, yargılanmaktan korkması olabilir. Başkalarına güvenmekte veya iletişim kurmakta zorlanabilir. Ya da başka nedenlerden dolayı böyle hissediyor olabilir. Sebebi ne olursa olsun, yalnız ve anlaşılmamış hissetmek ciddi bir durumdur.
Kişinin anlaşılmadığını hissetmesi genellikle acı vericidir. Öfke, kızgınlık, endişe ve üzüntü gibi pek çok duyguya da neden olabilir ve depresyon ve anksiyeteye yol açabilir. Kişi, yakın ilişkileri olsa bile, hayatının çok farklı olduğunu, hiç kimsenin acısını, endişelerini ve değişken duygularını gerçekten anlamadığını hissedebilir. Anlaşılmadığını düşünmek, duygusal yalnızlığa yol açabildiği gibi sosyal izolasyona da yol açabilir.
Neden Kimsenin Beni Anlamadığını Hissediyorum?
Neden anlaşıldığımızı hissetmeye ihtiyacımız vardır? Anlaşıldığını hissetme arzusu, insan deneyiminin normal bir parçasıdır. Bizler kendi imajımızı doğrulayan sosyal bağlantılar ararız. Bu nedenle, başkalarının bizim kim olduğumuz konusunda net bir anlayışa sahip olduğunu varsayma eğilimindeyizdir, ancak bu doğru değildir, birinin bizi anlaması düşündüğümüz kadar kolay değildir.
Çünkü, kendimiz hakkında bildiklerimiz ile başkalarının bizim hakkımızda bildikleri aynı değildir. Örneğin birisi bizim görünüşümüzü bilebilir fakat düşüncelerimizi bilmesi için bizim bu düşünceleri fark edip ifade etmemiz gerekir ya da bizim davranışlarımızı görebilir fakat davranışlarımızın altında yatan düşünce ve duyguları biz söylemeden bilemez. Bu nedenle, başkalarının bizim hakkımızda sandığımızdan daha az bilgiye sahip olduğunu fark etmemiz önemlidir. Ayrıca, başkalarının yargılarının da kendi yorumlarından etkilendiğini kabullenmemiz de ‘’anlaşılmama’’ konusunda bize fayda sağlayabilir.
Çoğu zaman, başkaları bizi anlamadığında, bizi umursamadıklarını düşünebiliriz. Ancak, kendimizi ifade edeceğimiz insanı çoğunlukla biz seçtiğimiz için bu umursanmama durumu nadiren gerçekleşir. Göremesek bile, çoğu zaman, insanlar başkalarını anlamak için ellerinden gelenin en iyisini yapmaya çalışırlar.
Kimsenin sizi anlamadığını düşündüğünüzde, duygusal yalnızlık çektiğinizde yaşadığınız acıyla nasıl başa çıkıyorsun? Duygusal yalnızlıkla başa çıkmanıza yardımcı olabilecek bazı fikirler şunlardır:
1. Açık ve yapıcı bir şekilde iletişim kurmayı öğrenin. Hayatınızda sevdiğiniz ve sevecen olan insanlar varsa, durumunuzu anlamaları için onlara gerçek bir şans verdiniz mi? Buna cevap vermeden önce iyi düşünün. Belki de sadece sorunlarınızı ima ettiniz ve açıkça ifade etmediğiniz için sevdikleriniz anlayamadı. Ya da belki de ima etmeyi sorunlarınızı paylaşmak olarak gördünüz. Ama artık ima etmenin açıkça söylemek olmadığını biliyorsunuz. Sorunlarınızı net ve yapıcı bir şekilde paylaşabileceğiniz yollar bulabilirseniz, artık yalnız hissetmeyebilirsiniz.
Sizi zorlayan şeyler hakkında konuşmanız için bazı ipuçları şunlardır:
Aşırı genelleme yapmayın. Bir kişi sizi anlamadığında, bu kimsenin sizi anlamadığı anlamına gelmez. Ayrıca her şeyi kişisel algılamayın; çoğu zaman, insanların seçimlerinin sizinle çok az ilgisi vardır. Son olarak, hayatınızı başkalarıyla karşılaştırmayın. Instagram’da gördüğünüz, resmin tamamı değildir. Sosyal medya kıskançlığına yatkınsanız, kendinize bir iyilik yapın ve özenle seçilmiş anlık görüntüleri izlemeyi bırakın. Kendinizle negatif konuşmak yerine, yalnız hissettiğiniz anlarda zihninizi olumlu bir şekilde dağıtmaya çalışın. Bir duygu günlüğü tutabilir veya bir yemek pişirebilirsiniz., sizi ne eğlendiriyorsa, onu yapın.
Ayrıca olumsuz iç konuşmalar insanların sizin için neler yaptıklarını fark etmenizi de engelleyebilir. Bazı insanlar beklentilerinizi istediğiniz şekilde karşılamasa bile, aynı derecede önemli başka şeyler verebilirler. İnsanlara objektif bakmaya çalışın. İyi bir dinleyici midirler? Size yardım etmek için zamanlarını ayırırlar mı/ayırdılar mı? İletişim kurduğunuzda cevap veriyorlar mı, size ilgi gösteriyorlar mı?
5. Temas Kurun, İletişim Kurun. Kimse sizin durumunuzu gerçekten anlamıyormuş gibi görünse bile insanlarla iletişim kurmaktan vazgeçmeyin. Kendinizi ne kadar geri çekerseniz, o kadar az dahil hissedersiniz ve güvenebileceğiniz birini bulmak o kadar zorlaşır. Elbette incitici veya tek yönlü ilişkiler kurmanızı söylemiyorum. Ancak, iletişimde kalmaya çalışan tanıdıklarınız varsa, istediğiniz şekilde bir iletişim kurmasanız bile, onları geri çevirmeyin. Hayatınızdaki nazik insanlara küçük veya büyük yollarla ulaşmaya devam edin.
Duygusal yalnızlığınız hakkında bir uzmanla iletişim kurmayı da düşünün. Uzmanlar size yardım edebilirler. Yaşadığınız durumla başa çıkamadığınızı düşünüyorsanız ve giderek daha fazla depresif hissediyorsanız bir uzman yardımı almanız oldukça önemlidir.
6. Başkalarını Anlamaya Çalışın. Başkalarına anlayış sunmuyorsanız, onlardan sizi anlamalarını bekleyebilir misiniz? Dinleme becerilerinize gözden geçirin. Başkalarının sözlerini kesmeden söylediklerini dinliyor musunuz? Onların kendi fikirlerini kabul ediyor musunuz, yoksa sürekli olarak onlara sormasalar bile tavsiye mi veriyorsunuz? Onlara söyledikleri hakkında düşünceli yaklaşıyor musunuz? Duyduklarınızla bağlantılı olan sizinle ilgili bir şey anlatmaya çalışıyor musunuz?
“Kimse Beni Anlamıyor!” Diye Düşünüyorsanız Kendinize Sorabileceğiniz Üç Soru
Bu sorulara cevap vermek için sakince düşünün. Bu konuyla ilgili farkındalık kazandıkça, “Kimse beni anlayamaz” diye düşünmekten ve hissetmekten “Ben kendimi anlayabiliyorum ve bu insanların beni daha iyi anlamalarına yardımcı oluyor”a doğru gidebilirsiniz.
Terapide, terapistinizle güvenli bir ortamda güçlü bir ilişki kurarsınız. Bazen ihtiyacımız olan tek şey, güvene dayalı bir ilişkinin ne olduğunu deneyimlemektir. Böyle bir deneyim, terapi odasının dışında da kendimiz için bu anlayışı yaratma konusunda yeterince cesur olmamıza yardım edebilir.
Ve son olarak, yalnız ve anlaşılmamış hissetseniz bile şunu unutmayın: Yalnız değilsiniz.
KAYNAK
https://www.psikomental.com.tr/duygusal-yalnizlik-kimse-beni-anlamiyor/
Uzmanlıklar:
İlişki / Evlilik Problemleri , Çocuk ve Ergenlik Dönemi Ruhsal Sorunları , Depresyon ve MutsuzlukAkran Zorbalığını Önlemek
Barış AYTAÇ 28.05.2025
Dijital Dünya ve Etkileri
Pelin BAYIN 26.05.2025
Duygularımız, İçinde Büyüdüğümüz Dünyadan İzler Taşır: Kültürel Bağlam
Hidayet ÇALIŞKAN 26.05.2025