Ergenlik dönemi biyolojik, psikolojik, zihinsel ve sosyal açıdan gelişme ve olgunlaşmanın yaşandığı çocukluktan erişkinliğe geçiş dönemidir. Bu dönemde ergen değişen fiziksel yapısıyla birlikte psikolojik değişimlerle de baş etmek durumundadır. Kendilerini yetişkinlerin dünyasına hazırlayacak becerileri kazanmaya başlarlar. Bu beceriler atılganlık, sorumluluk alma ve hayır diyebilmektir. Ergenlik döneminin özelliklerine biraz göz atalım. Bu özellikler; çelişkileri vardır, sabırsızdırlar, kararlarını çabuk değiştirirler, arkadaşlıkları ön plana geçer, ebeveynleriyle daha sık kavga ederler, kendilerine hiçbir şey olmayacağına inanırlar, özgürlüklerine düşkündürler, sorumluluk almayı tam olarak bilmezler. Ergenlikte kimlik gelişimi de çok önemlidir. Bu kimlik gelişimini gerçekleştirmek için bu dönemde birçok davranışı denerler. Bu denemeler esnasında kimi zaman olumlu kimi zaman da olumsuz davranışlarla karşılaşılabilir. Kimlik karmaşası yaşayan ergen olumsuz davranışlarıyla ilgili aileden, çevreden, okuldan herhangi bir karşı tavır, destek olmama, ceza verme davranışı gördü ise bu olumsuz davranışlar riskli davranışlara dönüşebilir. Bu riskli davranışlar; şiddet eğilimi, alkol-madde kullanımı, evden kaçma, riskli cinsel davranışlar, okuldan kaçma sokakta çalışma, sık yalan söyleme, kendine/çevreye zarar verme gibi örneklerden oluşurlar. Riskli davranışların sonuçları ergen bireyi suç işleme, madde bağımlılığı, akademik başarı düşüşü, okuldan atılma gibi durumlara götürebilir. Riskli davranış gösteren ergenlere yaklaşımda öncelikle yapılmaması gerekenlerden bahsetmek istiyorum. Eleştirmek, nasihat etmek, tartışmak, suçlamak, acımak, yargılamak, etiketlemek, cezalandırmak gibi kullanılacak yöntemlerden bizleri ergenlere uzaklaştıracaklardır. Bu sebeple davranışı çözmekte zorlanacağız ve hatta belki de çözmemize engel olacaktır. Peki işimize yarayacak olan, bizi çözüme götürebilecek yaklaşımlar nelerdir ?
- Karşımızdakinin bir birey olduğunu unutmamalı ve kişiliğine saygı göstermeliyiz. Onunla yetişkinmiş gibi konuşmamız hoşuna gidecektir ve bize yakınlaşmasını sağlayacaktır.
- Onu dinlemeliyiz. İstenmeyen davranışları neden gösterdiğini belki de bir sıkıntısının olduğunu ancak dinleyerek anlayabiliriz.
- Davranışlarımızda tutarlı ve sabırlı olmalıyız. Unutmayalım olumsuz davranışların düzelmesi zaman alacaktır. Bu süreçte ergen bireyin yanında olduğumuzu ona destek olduğumuzu hep hissettirmeliyiz. Bir gün destek olarak diğer gün cezalandırarak çözüme kavuşamayız.
- Kötü/olumsuz davranışları sürekli hatırlatıp yapmamasını söylemek yerine iyi/olumlu davranışlarını hatırlatıp onları sürdürmesi yönünde heveslendirmeli, yol gösterici olmalıyız.
- Onun kişiliğini değil davranışını eleştirmeliyiz. Sen kötüsün demek yerine davranışın kötü olduğunu anlatmalıyız. Unutmayalım kötü olan davranıştır.
- Cesaretlendirmeliyiz, desteğimizi hissettirmeliyiz.
- Tartışmaktan kaçınmalıyız. Çözüme giden yolda tartışmak ergen bireyle bizi birbirimizden uzaklaştıracağı için amacımızdan sapmamalıyız.
- Çözüm odaklı davranmalıyız. Karşımızdaki birey ne kadar işi yokuşa sürmek istese de çözümleri biz bulup önüne sunmalıyız. Bu şekilde onun da sorunlara çözüm bularak yaklaşmasını öğrenmesine yardımcı olacağız.
Tüm bu süreci ergen bireyin öğrenmesi, problemlere yaklaşımının değişmesi, kimliğini kazanması, davranışlarını/duygularını/düşüncelerini düzenleyebilmesi zaman alacaktır. Ona zaman tanımalı ve desteğimizi hissettirmeliyiz. Tüm bireylerin olduğu gibi ergen bireylerin de davranışlarının anlamı, geçmişi vardır. Davranışları yargılamak yerine nedenlerini anlayarak çözüme kavuşturmaya çalışalım.
Uzmanlıklar:
Kişilerarası İletişim Problemleri , Sınav Kaygısı ile İlgili Sorunlar , Ruhsal-Toplumsal, Kişisel ve Çevresel Diğer Koşullarla İlişkili SorunlarGelişim Psikoloğu Hangi Alanlarda Çalışır?
Fatma İzel ŞAHİN KAYA 29.11.2021
Dijital Dünya ve Etkileri
Pelin BAYIN 26.05.2025
Ergenlik ve Ergen Adam
Muhammed Cihad IŞIK 11.01.2022