Öfke, Korku ve Kaygı

Duygularınızı; tanımanız, ifade etmeniz, yaşamanız ve nasıl ifade ettiğinizi yönettiğiniz duygusal yetkinliğinizi gösterir.


Hayati derecede önemlidir.

Duygu düzenleme becerisi günlük hayatınızın bir parçası... Duygusal tepkilerinizin geçici-yoğun etkilerini yönetmenizi sağlar. Duygularınız hakkında değerlendirme yaptıktan sonra duygularınızı ifade etme ve yaşama konusunda değişiklik yapmanıza olanak sağlar. Bireysel, ilişkisel, akademik ve mesleki hayatınızın her alanında kullanırsınız.


Duygu düzenleme becerisinin kullanıldığı örnekler:

  • Hazcı motivasyon: Zor bir günün ardından partnerinizle yemek yemeniz.
  • Araçsal motivasyon: Arkadaşınız size büyük bir sıkıntısını anlatıyor diyelim ki. Siz uzun zamandır beklediğiniz güzel bir haber aldınız. Ancak mutluluğunuzu o anda değil daha sonra yaşamayı seçerseniz bu yöntemi kullanmış olursunuz.
  • Olumlu sosyal davranış motivasyonu: Anneniz hasta ve siz onunla daha önceden bir tartışma yaşamıştınız. Eğer daha önce tartıştığınız konuyu çözmeyi, annenizin iyileştiği zamana ertelerseniz bu yöntemi kullanırsınız.
  • Kendini koruma motivasyonu: Yöneticinize bu zamana kadar biriktirdiğiniz tüm öfkeyi ona hakaretler ederek haykırmak istiyorsunuz. Ancak bunu yaparsanız işten çıkarılacağınızı biliyorsunuz. İşten çıkmayı göze alamayacağınız için tüm öfkenizi o anda yöneticinize haykırmıyor ve sakinleştikten sonra onunla uygun bir dille konuşmayı seçiyorsanız bu yöntemi kullanıyorsunuzdur.
  • Başkaları tarafından yargılanmak istememe (izlenim yönetimi) motivasyonu: Çok üzüldüğünüz bir olay yaşadınız. Ancak toplu bir ortamdasınız ve başka insanlar görür ve sizi yargılar diye orada ağlamak istemiyorsanız bu yöntemi kullanıyorsunuz demektir.


Öfke


Ulaşmayı çok istediğiniz bir hedefiniz varken sizin fiziksel veya psikolojik olarak engellenmeniz veya haksızlığa uğramanız ile kendini gösterir. Bir tehdit, engellenme veya zarar görme karşısında ortaya çıkar. Bizi alıkoyan; kendimiz, diğerleri, bir durum, olay veya bir nesne gibi pek çok şeye öfkelenebiliriz.


Öfke duygunuzu kendinizi korumak amacıyla işlevselleştirebiliriz.

Öfke doğal bir duygudur. Ancak, sık sık ve/veya fazla öfkelenen insanlar için kendilerini canlı ve enerjik hissetme yolu haline gelmiş olabilir. Tabii ki öfke bu şekliyle bedene ve psikolojiye zarar verir ve işlevsel olmaz.


  • Kendinizi koruma,
  • İlişkilerinizi kuvvetlendirme
  • Başkalarınıza sınır çizme gibi konularda size yardım etmesini sağlayabilirsiniz.


Örneğin; biri sizin sınırınızı ihlal ettiyse, size bir haksızlık yaptıysa veya kişiliğinize hakaret ettiyse öfkelenmeniz doğal olacaktır. Burada öfkenizi nasıl yönettiğiniz ve ifade ettiğiniz önemli... Yani öfke duygusu zararlı değildir aslında. Aksine çok insani ve doğaldır. Toplum tarafından kabul görmeyen bir şekilde; düşmanlık, saldırgan tavırlar ve şiddet ile kendini gösterirse bu tabii ki zarar verici olacaktır.


Öfkenin sonuçları

  • Kaynağına yansıtılmayan öfke, kişinin kendisine yönelip depresif belirtilere sebep olabiliyor.
  • Bir şey veya bir kişi sizi tekrar tekrar engellerse; öfkeyle birlikte üzüntü, hayal kırıklığı, umutsuzluk, yetersizlik ve değersizlik duyguları yaşayabiliyorsunuz.
  • Öfkenin verdiği enerjiyi, o durum veya olayla baş etmek için bir motivasyon olarak kullanmayı öğrenmek mümkün.
  • Korku duygusu yaşayan bireylere kıyasla öfke yaşayan bireyler; gelecekle ilgili daha iyimser olabiliyor.
  • Karar alma süreci hızlı gerçekleşebiliyor.
  • Öfkeyi yönetmezseniz; cezalandırıcı, saldırgan veya kendi çıkarınıza ters düşecek davranışlar da sergileyemenize sebep olabiliyor.
  • Öfkeli anlarda öfkeyle ilişkili olan uyaranlara karşı hassasiyet artıyor.


Öfkeyle sağlıksız baş etme yöntemleri

*** Kontrolsüz şekilde dışarıya atılması: Bundan “öfke patlaması” olarak söz edilebiliyor. Bağırma, ağlama, etraftaki nesneleri atma, başka kişilere saldırma, o sırada ne yaptığını ve söylediğini hatırlamama olarak tanımlanabilir. Buna eğilim gösteren kişilerin fiziksel sağlıkları ve sosyal ilişkilerinde ciddi sorunlar ortaya çıkıyor.

*** Bastırma: Duygunuzu içinizde tutmanız ve ifade etmekten kaçınma eğiliminde olunmanız, duygunuzu bastırdığınızı gösterir. Depresyon, yoğun ağrılar, vücutta gerginlikler ve kardiyovasküler sorunlar yaşama riskinizi artırır.


Öfkeyle sağlıklı baş etme ve öfkeyi düzenleme yöntemleri

  • Öfke yaratan durum veya olaylarla terapide yüzleşmek
  • Öfke hissettiren ve hissettirebilecek uyaranlardan bir süreliğine uzak kalmak
  • Düşünce yapınızdaki mantıklı olmayan inançlarınızı yani düşünce yapınızı değiştirmek
  • Öfkelendiğiniz kişiyle konuşurken “Sen … yapınca ben öfkeleniyorum. Bu bana ... hissettiriyor/düşündürüyor.” gibi bir cümle kalıbı kullanmak
  • Karşı tarafın savunmaya geçmesini değil sizi anlamaya çalışmasını sağlayacak kelimeler seçmek
  • Yakın ilişkilerde haklı çıkmaya çalışmak yerine, kendinizi de koruyarak, ilişkinize zarar gelmesini engelleyecek şekilde davranmak
  • Çözüme veya orta yolu bulmaya götürmeyecek şeyler söyleyeceğinizi hissettiğinizde kendinizi sakinleştirmeye çalışmak
  • Konuşmaya başlamadan önce 2 derin nefes alarak susmak ve sonra konuşmaya devam etmek
  • Öfkeli hissettiğiniz günlerde sizi yatıştıran etkinlikler yapmak
  • Öfkenizin nedenlerini değerlendirmek ve karşı tarafın niyetini anlamak
  • Eğer karşı tarafın niyeti size gerçekten zarar vermekse kendinizi korumak ve o kişiyle aranıza sınır ve mesafe koymak
  • "Bilişsel esneklik" kavramını araştırmak ve egzersizlerini yapmak
  • Problem çözme ve iletişim becerinizi geliştirmek


Kızgınlık ve öfke

Öfkeye benzer bir duygu olmakla birlikte kızgınlık daha ılımlıdır. Öfke daha yoğun, şiddetli ve ciddi uyaranlara bir tepki olarak ortaya çıkar. Öfke duygusuyla birlikte intikam alma isteği, saldırganlaşma ve şiddet eylemleri görülebilir. Kızgınlık, mantıklı temellere daha kolay oturtulabilir bir duygudur ve etkisi öfkeye göre daha kısa sürer.

 

Korku ve kaygı

  • Korku, gerçek bir tehlike yaşadığınızı; kaygı ise gelecekle ilgili tehlike beklentiniz olduğunu gösterir.
  • Örneğin; “Yüksekten korkarım.” demeniz doğru bir ifade olacaktır. Ancak “Arkadaşımla aramızın tekrar bozulmasından korkuyorum.” demek yanlış olacaktır. Çünkü burada gelecekle ilgili bir ihtimal söz konusudur. Bu bir endişedir. O yüzden “Arkadaşımla aramızın tekrar bozulmasından kaygılanıyorum.” demek doğru bir ifade olur.
  • Korku, tehditlere karşı korunulması için ve kaygı ise olası tehditler için hazırlıklı olunmasını için önemlidir.
  • Her iki duygu da savunma sisteminizi harekete geçirir.
  • Korku temel bir duygudur.
  • Kaygı ise ikincil bir duygudur.
  • Kaygı, korkuya kıyasla daha uzun süre devam edebilir.
  • Kaygıda tehdit yaratan şey daha öznel ve daha az tahmin edilebilirdir.
  • Bir kişi kaygı hissettiğini fark etmiyorsa bile fiziksel veya davranışsal olarak kaygıyı yaşıyor olabilir aslında.
  • Korku ve kaygının sıklıkları ve düzeyleri arttıkça başta kaygı bozuklukları olmak üzere pek çok psikolojik bozukluk görülmeye başlanabilir.


Normal düzeyde korku ve kaygı yaşamadığınızı gösteren belirtiler:

  • Yaşadığınız korku ve kaygının yoğunluğu ve sıklığına bağlı olarak acı çektiğinizi hissediyorsanız,
  • Korku ve kaygılarınız hayatınızı kontrol ediyorsa,
  • Yaşadığınız korku ve kaygının düzeyi, uyaranın yaratabileceği gerçek bir tehditle orantılı değilse yüksek düzeyde korku ve kaygı yaşıyorsunuz demektir.


Kaygı ve korkuyla sağlıksız baş etme yöntemleri

Bu yöntemleri seçmek kaygı bozukluklarının oluşmasına ve sürdürülmesine neden olabilir.

*** Bastırma: Duyguların bastırılması anlık rahatlama sağlar. Ancak uzun vadede belirtilerin artmasına neden olacaktır. Bu duygularla ilgili düşüncelerin bastırılması ise düşüncenin tekrar tekrar zihinde belirmesiyle sonuçlanır. Bastırma alışkanlığı bu duygu ve düşüncelere alışmayı ve ileride kabullenmeyi zorlaştırır. Korku ve kaygıya aşırı duyarlı hale gelmeye neden olur.

*** Kaçınma: Olumsuz duyguları yaşamayı engellemek demektir. Yine bastırmada olduğu gibi anlık rahatlama sağlasa da uzun vadede duyguların düzeyini ve sıklığını artıracaktır.

*** Ruminasyon: Korku ve kaygı yaratan olumsuz deneyimleri ve sonuçlarını sürekli düşünerek yapılan sağlıksız bir baş etme yoludur. Bu olumsuz yaşantılar tekrar tekrar düşünüldükçe veya anlatıldıkça kişinin problem çözme becerilerine zarar verir. Kişinin bu olumsuz deneyim ve yaşantılara çözüm odaklı bakmasını zorlaştırır.


Sağlıklı baş etme yolları ile korku ve kaygıyı düzenleme

*** Yeniden değerlendirme yapmak: Bu yöntem ile kişiler kendilerine, hayatlarına ve şartlarına vb. yaptığı olumsuz yorum, çıkarım ve genellemeleri gözden geçirmelidir.

“Ne kadar uğraşırsam uğraşayım bir daha hiçbir zaman başarılı olamayacağım.” gibi bir inanç yerine “Bu zamana kadar ne kadar uğraştıysam başarılı olamadım. Bunun bana yaşattığı duyguları kabul etmek istiyorum. İleride kendim için daha etkili olacak yöntemler geliştirip adım adım başarıya ulaşabilirim.” şeklinde düşünmek yeniden değerlendirilmiş bir inanç olur.

*** Problem çözme becerisini geliştirmek: Hayatınızda stres yaratan durum ve olayları değiştirmeyi amaçlayadığınız seçimler yapmaya hazırlanmanız ve hayallerinizi hayata geçirmek için ne yapmanız gerektiğini keşfetmeniz gerekir. Yaşadığınız sorunun neden kaynaklandığını bulmanız gerekir. Sorunlara farklı bakış açılarından ve senaryolarından yaklaşmanızı sağlayacak bilişsel esneklik egzersizleri yapmanız faydalı olacaktır. Eğer aynı sorun tekrarlanıyorsa bu döngüyü neyin yarattığını bulmanız şarttır. Şunu da unutmamak gerekir ki bazen aynı sorun tekrarlanmıyordur yalnızca sonuç aynı oluyordur. Yeni yollar deniyor ve çaba harcıyor olabilirsiniz. Kendi çabanızı takdir etmeniz iyi gelecektir size.

*** Kabul odaklı çalışmalar - Bilinçli farkındalık (Mindfulness) çalışmaları yapmak: Temelde beden duyumları, duygular ve düşüncelerin fark edilmesi ve yaşanılan duyguların zorluğunun yargılanmadan kabul edilmesi gibi çalışmalar sizi anda kalmaya teşvik edecektir. Farkındalığınızı nereye yönlendirirseniz odağınız da değişecektir.



Diğer blog yazılarımda görüşmek dileğiyle,

Psikolojik Danışman Sinem Akpeçe

 

Yayınlanma: 12.03.2023 20:29

Son Güncelleme: 10.01.2024 15:39

Sinem AKPEÇE
Sinem AKPEÇE
Psikolojik Danışman(*)(*)(*)(*)(*)
Uzmanlıklar: Özgüven ve Yeterlilik Sorunları, Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları, Varoluşsal Anlam Arayışı / Değersizlik Sorunları
Bazen kaygılı, yetersiz, değersiz, Devamını oku
Online Terapi
süre 50 dk
ücret 650
Yüz Yüze Terapi
Hizmet vermiyor
Bunları da sevebilirsiniz...
panik-bozukluk-belirtileri-nedenleri-ve-tedavisi

Panik bozukluk, beklenmedik ve tekrarlayıcı panik ataklarla karakterize edilen bir anksiyete bozukluğudur. Bu ataklar, ani ve yoğun korku hissi, nefes alma güçlüğü, kalp çarpıntısı, titreme ve terleme gibi belirtilerle kendini gösterir. Panik bozukluğu olan bireyler, ataklarından sonra gelebilecek tekrarlayan ataklar korkusuyla yaşayabilirler, bu da günlük yaşam aktivitelerini olumsuz yönde etkileyebilir.Panik Atağın BelirtileriPanik ataklar genellikle ani ve beklenmedik bir şekilde ortaya çıkar. Belirtiler şiddetli olabilir ve kişi tarafından kontrol edilemez. Tipik belirtiler arasında şunlar bulunabilir:Nefes Alma Zorluğu: Kişi nefes almakta güçlük çekebilir, hatta nefes alamayacağını hissedebilir.Kalp Çarpıntısı veya Hızlı Nabız: Kalp atışlarının hızlanması veya düzensizleşmesi, kişiyi daha da endişelendirebilir.Terleme: Eller, koltuk altları veya alın gibi bölgelerde aşırı terleme olabilir.Titreme veya Sarsıntı: Kaslarda titreme veya vücutta sarsıntı hissedilebilir.Baş Dönmesi veya Sersemlik: Kişi başının döndüğünü, sersemlediğini veya bayılacak gibi hissettiğini söyleyebilir.Mide Rahatsızlığı: Bulantı, karın ağrısı veya sindirim sorunları gibi mide rahatsızlıkları görülebilir.Gerçeklikten Kopma Duygusu: Kişi olayların gerçek dışı olduğunu veya kendisinin gerçeklikten kopmuş gibi hissettiğini belirtebilir.Ölüm veya Delirme Korkusu: Kişi, öleceklerini veya akıl sağlıklarını yitireceklerini düşünebilir.Panik Atak ve Panik Bozukluk Arasındaki FarkBirçok kişi zaman zaman panik ataklar yaşayabilir, ancak panik bozukluk tanısı, bu atakların sıklığı ve etkisiyle belirlenir. Panik bozukluk, tekrarlayan panik ataklarla birlikte, bu ataklardan sonra kişinin normal yaşamını etkileyecek derecede belirgin endişe, korku veya davranış değişikliklerini içerir.Panik Bozukluğunun NedenleriPanik bozukluğu karmaşık bir durumdur ve genellikle birden fazla faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkar. Potansiyel nedenler arasında genetik yatkınlık, biyolojik faktörler, kimyasal dengesizlikler, travmatik olaylar, stresli yaşam olayları ve beyin kimyası bulunabilir.Panik Bozukluğunun TedavisiPanik bozukluğunun tedavisi, birçok farklı yaklaşımı içerebilir ve genellikle kişinin bireysel ihtiyaçlarına ve semptomlarına göre belirlenir. Tedavi seçenekleri şunları içerebilir:İlaç Tedavisi: Antidepresanlar, anksiyolitikler veya beta blokerler gibi ilaçlar panik atak semptomlarını hafifletebilir.Psikoterapi: Bilişsel davranışçı terapi (BDT) panik atakları yönetmek için etkili bir yaklaşım olabilir. Bu terapi, kişinin düşünce ve davranışlarını değiştirerek anksiyeteyi azaltmaya odaklanır.Nefes ve Rahatlama Teknikleri: Derin nefes alma, kas gevşeme egzersizleri, meditasyon ve yoga gibi teknikler, panik atak sırasında kişinin rahatlamasına yardımcı olabilir.Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, yeterli uyku ve stresten kaçınma, panik atakların sıklığını ve şiddetini azaltmaya yardımcı olabilir.SonuçPanik bozukluk, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilen ciddi bir anksiyete bozukluğudur. Ancak uygun tedavi ve destekle, birçok insan panik ataklarını yönetmeyi ve günlük yaşamlarını daha iyi bir şekilde yaşamayı öğrenebilir. Panik bozuklukla mücadele eden kişilere destek ve anlayış göstermek, tedavi sürecinde önemli bir rol oynayabilir.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Yazıyı Oku

Uzman: Eray ARSLAN

Yayınlanma: 19.04.2024

ask-acisi-nedir

Aşk acısı, bir ilişkinin sona ermesi, terk edilme, reddedilme veya kaybı sonucu ortaya çıkan duygusal bir acı ve stres durumudur. Bu durum, kişinin yoğun üzüntü, çaresizlik, keder, özlem ve hatta fiziksel rahatsızlık hissetmesine neden olabilir. Aşk acısıyla başa çıkmak ve iyileşmek için bazı adımlar şunlardır:Duyguları Kabul Etme: Aşk acısını deneyimlemek doğaldır ve duygularınızı inkar etmek yerine kabul etmeye odaklanın. Üzüntü, öfke, kırgınlık gibi duygular normaldir ve geçici bir süreçtir.Desteğe Açılma: Aşk acısıyla başa çıkmak için duygularınızı paylaşabileceğiniz bir destek sistemi oluşturun. Aileniz, arkadaşlarınız veya bir terapist, duygusal destek sağlayabilir ve duygusal yükü hafifletebilir.Zaman Verme: Aşk acısı zamanla iyileşir, ancak süreç kişiden kişiye değişir. Kendinize iyileşme için zaman tanıyın ve sabırlı olun. Zamanla, acının yoğunluğu azalacak ve iyileşeceksiniz.Kendinize İyi Bakma: Kendinize iyi bakmak, duygusal iyileşme sürecini hızlandırabilir. Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, yeterli uyku almak ve stresten uzaklaşmak duygusal sağlığınızı destekleyebilir.Olumlu Aktivitelerde Bulunma: Kendinizi olumlu ve keyifli aktivitelere yönlendirin. Hobiler, spor, sanat, müzik gibi aktiviteler ruh halinizi yükseltebilir ve duygusal iyileşme sürecini hızlandırabilir.Geleceğe Odaklanma: Geçmişi geride bırakın ve geleceğe odaklanın. Kendinize yeni hedefler belirleyin, yeni ilgi alanları keşfedin ve hayatınıza yeni deneyimler ekleyin. Gelecek planları yapmak, umut ve motivasyon sağlayabilir.Öz Bakımı İhmal Etme: Aşk acısı sırasında kendinize özen göstermek önemlidir. Kendinizi şımartın, dinlenin, kendinizi sevdiğiniz aktivitelere zaman ayırın ve kendinizi olumlu şekilde motive edin.Başka İlişkilere Hazır Olana Kadar Bekleme: Aşk acısıyla başa çıkmak için zamana ihtiyacınız olduğunu unutmayın. Başka bir ilişkiye hazır olana kadar bekleyin ve kendinize zaman tanıyın. İyileşme süreciniz tamamlandığında, yeni ilişkilere açık olabilirsiniz.Aşk acısı, zorlayıcı bir duygusal deneyim olabilir, ancak zamanla iyileşir ve kişi daha güçlü hale gelir. Kendinizi iyileştirme sürecinde sabırlı olun ve duygusal destek almak için çekinmeyin. Unutmayın ki, aşk acısı geçicidir ve yaşamınızda daha fazla mutluluk ve tatmin sağlayacak yeni deneyimler sizi bekliyor olabilir.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Yazıyı Oku

Uzman: Eray ARSLAN

Yayınlanma: 18.04.2024

surekli-aglama-istegi-nedir-ve-nasil-gecer

Sürekli ağlama isteği, duygusal bir tepki olarak ortaya çıkan ve kişinin yoğun bir üzüntü, çaresizlik veya acı hissettiği durumlarda ortaya çıkabilir. Bu duygusal tepki, stresli olaylar, kayıplar, travmatik deneyimler, ilişki sorunları, depresyon, anksiyete gibi birçok faktörden kaynaklanabilir. Sürekli ağlama isteğinin altında yatan nedenler ve nasıl geçebileceği konusunda bazı öneriler:Nedenleri Anlama: Sürekli ağlama isteğinin altında yatan nedenleri anlamak önemlidir. Stresli bir olay, kayıp, travmatik deneyim veya duygusal zorluklar, ağlama isteğinin tetikleyicileri olabilir.Duyguları İfade Etme: Ağlama, duyguları ifade etmenin doğal bir yolu olabilir. Bununla birlikte, sürekli ağlama isteği, duyguları işlemekte veya ifade etmekte zorlanmanın bir işareti olabilir. Duygularınızı ifade etmek için yazma, çizme, konuşma terapisi veya sanat terapisi gibi yöntemler kullanılabilir.Destek Almak: Sürekli ağlama isteği, depresyon, anksiyete veya diğer ruh sağlığı sorunlarının belirtisi olabilir. Bu nedenle, bir sağlık uzmanından yardım almak önemlidir. Bir terapist veya danışman, duygusal zorluklarla başa çıkma becerilerini geliştirmenize ve duygusal iyilik halinizi yeniden kazanmanıza yardımcı olabilir.Stres Yönetimi Teknikleri: Stres yönetimi teknikleri, duygusal dengeyi yeniden sağlamak için faydalı olabilir. Derin nefes egzersizleri, meditasyon, yoga veya gevşeme teknikleri gibi uygulamalar, stres seviyelerini azaltabilir ve duygusal dengenizi korumanıza yardımcı olabilir.Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Sağlıklı bir yaşam tarzı, duygusal iyilik halinizi destekleyebilir. Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, yeterli uyku almak ve sosyal destek ağınızı güçlendirmek, duygusal dayanıklılığınızı artırabilir.Olumlu Aktiviteler: Olumlu aktiviteler ve hobiler, duygusal iyilik halinizi artırabilir. Sevdiğiniz aktivitelere zaman ayırmak, keyif aldığınız şeylere odaklanmak ve duygusal olarak besleyici deneyimlere katılmak, sürekli ağlama isteğini azaltabilir.Kendine İyi Bakım: Kendinize iyi bakmak, duygusal sağlığınızı desteklemenin önemli bir parçasıdır. Kendinizi şımartmak, dinlenmek, kendinize nazik davranmak ve kendi ihtiyaçlarınıza öncelik vermek, duygusal iyilik halinizi artırabilir.Sürekli ağlama isteği, altta yatan nedenlerin anlaşılması ve uygun tedavi veya destek alınması ile genellikle azaltılabilir. Ancak, ciddi veya kronik ağlama isteği durumunda bir sağlık uzmanından yardım almak önemlidir.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Yazıyı Oku

Uzman: Eray ARSLAN

Yayınlanma: 18.04.2024