1. Uzman
  2. Sinem AKPEÇE
  3. Blog Yazıları
  4. Harekete Geçemeyen ve Erteleyenler İçin

Harekete Geçemeyen ve Erteleyenler İçin

 

 

Beklentilerinizi gözden geçirmeniz harekete geçmenizi kolaylaştırır!

  

Beklentilerinizin gerçekçi olup olmadığını nasıl anlarsınız?


Beklentiniz;

  • Sizin kişilik özellikleriniz, becerileriniz, yetenekleriniz ve potansiyeliniz gibi bireysel özelliklerinizle uygunsa,
  • İstediğiniz şeyin gerektirdiği şartlar sizin şartlarınızla uyumluysa (zaman, mekan, ekonomik şartlar vb.),
  • Sizin hayattaki ihtiyaçlarınızı karşılıyorsa,
  • Sizin hayattaki önceliklerinizle uyumluysa,
  • Yaşam amacınıza hizmet ediyorsa gerçekçi olduğunu söyleyebilirsiniz.


Örnek bir senaryo üzerinden düşünelim. Diyelim ki:

  • Stresli bir işte çalışıyorsunuz ve rahatlamak istediğiniz anlarda yemek yemeye yöneliyorsunuz.
  • Sizi rahatlatabilecek, eğlendirecek, rahatlatacak sosyal ve fiziksel aktivitelerden uzaklaştınız.
  • İşteki memnuniyetiniz azaldı ve tükenmeye başlıyorsunuz.
  • Birkaç kilo aldınız.
  • Sağlığınız fiziksel ve psikolojik olarak olumsuz etkileniyor.
  • Kendinizi yalnız, değersiz, yetersiz ve çaresiz hissediyorsunuz.
  • Bir yanınız bu döngüden çıkıp sağlıklı bir yaşama geçiş yapmak istiyor, bir yanınız ise yaşadığınız bu etkileri azaltmak için harekete geçemiyor...
  • "Neden daha zayıf ve enerjik değilim? Neden birileri benim bu halimi fark etmiyor. Çok mutsuzum... Bu yaşıma geldim kendi kendimi idare edemiyorum bile. Bu işten çıksam başka yerde iş bulmak çok zor." diye kendinize yüklendikçe yükleniyor, kendinizi suçluyor ve yargılıyorsunuz.


Peki bu senaryoda neleri fark etmek ve değiştirmek gerekli?

  • İlk önce duygularınızı anlamanız ve yaşamanız gerekiyor.
  • Sonra düşünce yapınızı değiştirmeniz gerekiyor. Sağlıklı olmanın "zayıf ve enerjik" olmak anlamına gelmediğini fark etmek ve kabul etmek gerekiyor. Herkesin vücut yapısının farklı olmasının doğal olduğunu kabullenmek şart. Güzellik algısı aslında kalıplara sığmayacak bir şey. Güzelliğin anlamı kişiden kişiye göre değişebileceği gibi her zaman güzel görünmek de zorunda değiliz!
  • Daha sonra ise adım adım davranış değişikliğine gitmek gerekiyor.


Bu örnekte gerçekçi olmayacak bir beklenti: Kısa bir süre içerisinde; işinizde artık stres yaşamadığınız, hayatta çok daha sosyal ve aktif olduğunuz, aldığınız kiloları verdiğiniz ve dengeli beslendiğiniz bir hayat yaşamayı beklemek.


Peki, neden?

Çünkü tüm bu alanlarda makul olmayan bir süre içerisinde ve aynı anda birçok alanda değişim beklemeniz sizin için çok kısıtlayıcı olacaktır. Süreklilik sağlayamamanızla sonuçlanacaktır. Başarısızlık yaşadıktan sonra yetersizlik duygusuyla birlikte hayal kırıklığı, umutsuzluk ve kaygı hissetmenize neden olacaktır. Büyük ihtimalle alışık olduğunuz eski döngüye geri dönmenizle devam edecektir.

 

Gerçekçi beklenti nasıl olabilir bir inceleyelim:

  • Geniş bir zaman diliminde bu beklentilere adım adım ulaşmak için harekete geçtiğinizi düşünün.
  • İlk önce stresinizi nasıl yöneteceğinize dair bilgi edinip bunları uygulamaya ve gerekiyorsa psikolojik yardım almaya başladığınızı düşünün.
  • Duygularınızı ve düşüncelerinizin anlamlarını ve sizi hayatta nelerden korumak istediklerini keşfettiğinizi düşünün.
  • İlk önce "duygularınızı tüketip" daha sonra dengeli beslenmeye geçiş yapmaya çalışın. Sonuçlarını çok daha hızlı aldığınızı göreceksiniz...
  • Eğer nasıl bir beslenme şeklinin sizin için uygun olacağını bilmiyorsanız, bir beslenme uzmanından (diyetisyen) destek almak iyi bir fikir olacaktır. Besinleri etiketlemeden ve dozunda tüketecek şekilde beslenmeniz mümkün. Böylesi psikolojinize de daha faydalı.
  • Yalnızca kilo kaybını hedeflemek yerine dengeli beslenme alışkanlığını hedeflemeniz uzun vadede sürdürülebilir olacaktır.
  • Bir sonraki aşamada ise size uygun olan ve sürdürebileceğiniz bir hareketli yaşam alışkanlığını nasıl kazanabileceğinizi deneme yanılma yöntemiyle adım adım bulmaya çalıştığınızı hayal edin.

Not: Verdiğim bu örnek bir reçete niteliğinde değildir tabii ki. Sağlıklı yaşam sürme hedefinin herkes için farklı anlam ifade ettiğini ve sürecin herkeste farklı ilerleyebileceğini söylemem gerekli.

 

Alışkanlıklarınızı değiştirirken:

  • Öz şefkat çalışmaları yapabilirsiniz.
  • Kendinize zaman, esneklik, hata yapma ve risk alma fırsatı tanımanız faydalı olacaktır.
  • Duygu ve düşüncelerinizle başa çıkmak ve yeni alışkanlıklar edinmek için emek vermeniz gerekecektir.
  • Kısa, orta ve uzun vadede adım adım ilerleyeceğiniz gerçekçi hedefler koymanız; beklentilerinizi hayata geçirmenizi daha kolay bir hale getirecektir.

 

Gerçekçi olmayan beklentiler içinde olmanın sebepleri:

 

  • Sevgi, şefkat, onay, ilgi ve takdir gibi temel duygusal ihtiyaçların; başarılı, yetenekli, çalışkan, güzel, özel, özenli olduğunuzda karşılanması
  • Özellikle erken yaşlardaki yanlış anne-baba, arkadaş ve öğretmen tutumları
  • Zekası, çalışkanlığı, yetenekliliği, güzelliği, yakışıklılığı ile ilgi çeken, sevilen, desteklenen, övülen bir çocukluk geçirmek
  • Geçmişte akranlarıyla ve kardeşleriyle kıyaslanılmak ve örnek gösterilmek
  • "İyi" özellikleri sebebiyle sevgiye, ilgiye, takdire, şefkate ve onaya değer görülmek...


Gerçekçi Olmayan Standartlar, Beklentiler, Hedefler: Mükemmeliyetçilik

 

  • Mükemmeliyetçilik, kişinin kendisine sürekli olarak gerçekçi olmayan standartlar koyması demektir.
  • Sürekli olarak yüksek standartlara sahip olma isteğinden daha farklı bir şeydir bu.
  • Gerçekçi olmayan beklentilere sahip olmak ve gerçekçi şekilde hedef belirleyememektir.


Mükemmeliyetçi olduğunuzu gösteren işaretler neler olabilir?

 

  • Sürekli erteleme alışkanlığınız varsa ve yapmanız gereken şeylere başlamakta, onları devam ettirmekte ve bitirmekte zorlanıyorsanız,
  • Zamanında işlerinizi bitiremiyor ve bir iş için diğer kişilerinden birkaç kat daha fazla süre harcıyorsanız,
  • Hata yapmaktan koruyorsanız ve çok temkinli ilerlemenize rağmen hata yapıp yapmadığınızı geriye dönüp kontrol ediyorsanız,
  • Kendinizi iyi olduğunuz bir konuda bile “yetersiz” görüyor ve buna bağlı olarak kendinizi “değersiz” biri gibi hissediyorsanız,
  • Yaptığınız işi mükemmel olana kadar tekrar ve tekrar düzenliyorsanız,
  • Bir işi yaparken endişe ve korku duyuyor, sonucunu alırken kaygıyla bekliyor, eleştirilirken çok utanıyorsanız,
  • Beklentinize uygun hedef belirlerken kendinizi aşırı düşünme döngüsü içinde buluyorsanız ve daha işe başlamadan yorgun düşüyorsanız,
  • Seçim yapmakta ve karar vermekte zorlanıyorsanız ve
  • Risk alma düşüncesi bile sizi kaygılandırıyorsa dikkatli olmanızda fayda vardır.

 

Mükemmeliyetçilik; geçmişte bir süre sevgi, şefkat, değer, ilgi, onay ve takdir gördüğünüz için işinize yaramış ve bu işlevsel olmayan yöntemi kullanma alışkanlığı geliştirmiş olabilirsiniz. İYİ HABER ŞU Kİ ARTIK BUNU DEĞİŞTİREBİLİRSİNİZ!

  

“Yeteri kadar iyi”, “daha iyi”, "en iyi" olmadığınız, yani YETERLİ ve dolaylı olarak DEĞERLİ olmadığınıza inanmış olabilirsiniz geçmişte.


Artık kabul etmeye başlamanız gerekenler:

  • Elinizden geleni enerjinizin yettiği kadarıyla yapmak
  • Her şeyi başarmak istemekten vazgeçmek
  • Hep "en iyi ve daha iyi" olmak yerine "yeterince iyi" olmak
  • Eksik ve yetersiz olmakta bir sorun olmadığını kabul etmek
  • Sorun eksikliği ve yetersizliği yok saymak
  • Hata yapmaya izin vermemek
  • Kendinize karşı şefkatli olmamak
  • Kendi değerinizi henüz keşfetmemiş olmak



Yetersiz olmak ile değersiz olmak arasındaki bağlantıyı aradan kaldırmak gerekli!


Umut verici olan şey, yeni ve sağlıklı baş etme yolları seçmenin sorumluluğu şu anda tamamen SİZDE…


Sağlıklı baş etme yöntemleri:


  • Bir uzmandan psikolojik yardım almak
  • Duygu ve düşüncelerinizle nasıl başa çıkacağınızı öğrenmek
  • Çözüm odaklı düşünme becerinizi geliştirmek
  • Yakınlarınızdan size destek olmalarını istemek
  • Rahatlatıcı boş zaman etkinlikleriyle ilgilenmek
  • Hobilerinize zaman ayırmak


Sağlıksız baş etme yolları:

  • İşlerinizi sürekli ertelemek
  • Gerçekleri kabul etmeyip onları düşünmemeye çalışmak
  • Gerçeklerin sizin için önemini azımsamak
  • Zorlayıcı duygular yaşadığınızı ve yaşayabileceğinizi kabul etmemek
  • Duygularınızı yaşamaktan kaçınmak
  • Kendinize zarar veren alışkanlıklar edinmek


Uygulama:


Şimdi bir uygulama yapalım dilerseniz.


Uzun zamandır aklınızda olan ama hayata geçirmek için bir türlü adım atamadığınız bir beklentinizi seçip bu soruları kendi kendinize cevaplayabilirsiniz. Verdiğiniz cevaplar beklentinizle ilgili farkındalığınızın artmasını sağlayabilir.

 

1.     Öncelikle beklentinizin kaynağını belirleyelim.

 

  • Bu beklenti sizin kendi kendinize oluşturduğunuz bir beklenti mi?
  • Aile, partner/eş, arkadaş, iş arkadaşı, yöneticiniz veya toplumun size dayattığı ve size baskı yaparak sizde oluşturduğu bir beklenti olabilir mi?


2.     Beklentinizle ilgili duygu, düşünce ve davranışlarınızı gözden geçirelim.


  • Beklentinizi hayata geçirmek sizde bir zorunluluk hissettiriyor mu? Omzunuzda bir yük ve aşılamayacak bir görev gibi geliyor mu?
  • Belirlediğiniz standartlara ulaşmak isterken öfke patlamaları, kaygı ve depresyon belirtileri gösterdiğiniz oluyor mu?
  • Yetersiz biri olduğunuza ve asla başaramayacağınıza inandığınız oluyor mu?
  • Bir hedef belirlediğinizde işlerinizi sürekli erteleme, işlere bir türlü başlayamama, işleri devam ettirememe veya bitirememe, risk alamama ve spontan hareket edememe gibi şeyler yaşıyor musunuz?

 

3.     Alternatif belirlemek ve/veya zorluklarla baş etme aşamasına geçelim.

  • Zorunluluk olarak gördüğünüz ve sizi kısıtlayan bir beklentinin yerine; kişilik özelliklerinize (becerilerinize, yeteneklerinize, becerilerinize vb.) uygun başka bir alternatif bulabilir misiniz?
  • En kötü ihtimalle başınıza ne gelebilir?

 


Bir beklentinizi hayata geçirmek için;

  • Gerçekçi olup olmadığını ilk önce yukarıda anlattığım yöntemlerle gözden geçirebilirsiniz.
  • Kısa, orta ve uzun vadede hedef belirleyebilirsiniz. Önceliği kısa ve orta vadeyi detaylandırmaya verebilirsiniz.
  • 1 ay, 3 ay, 6 ay, 9 ay, 12 ay, 1 yıl, 1 buçuk yıl, 2 yıl, 2 buçuk yıl, 5 yıl... vb. olacak şekilde kendinize göre belirleyeceğiniz aralıklarla hedefler koyabilirsiniz.
  • Somut hedefler belirlemenizde fayda var. Örneğin; 1 aylık araştırmanızın sonunda dil kursuna başlamak, 3 ay sonra sınavdaki netlerinizi X'e çıkarmak, 6 ay sonra kan değerlerinizi normal değerlerine getirmek, 1 yıl sonunda haftada 3 gün spor yapıyor olmak gibi.
  • Hedeflerinizi bir yere not almanız sizin ilerlemenizi görmeniz ve motive olmanız için iyi olur.
  • Küçük büyük ilerlermelerinizi not etmeyi alışkanlık haline getirebilirsiniz.
  • Eğer ilerlemekte zorlanıyorsanız ve ertelemeye devam ediyorsanız bir psikolojik danışmandan yardım isteyebilirsiniz.
  • İlerleyemiyorsanız listenizi yeniden gözden geçirebilirsiniz. Tekrar hatırlatıyorum: Listenizi oluştururken ve düzenlerken; hayattaki ihtiyaçlarınız, öncelikleriniz, amaçlarınız, kişilik özellikleriniz ve şartlarınızla uyumlu olmasını unutmayın!


Diğer blog yazılarımda görüşmek dileğiyle,

Psikolojik Danışman Sinem Akpeçe

 

 

Yayınlanma: 11.03.2023 20:07

Son Güncelleme: 17.07.2023 23:32

Sinem AKPEÇE
Sinem AKPEÇE
Psikolojik Danışman(*)(*)(*)(*)(*)
Uzmanlıklar: Özgüven ve Yeterlilik Sorunları, Kaygı (Anksiyete) Bozuklukları, Varoluşsal Anlam Arayışı / Değersizlik Sorunları
Bazen kaygılı, yetersiz, değersiz, Devamını oku
Online Terapi
süre 50 dk
ücret 650
Yüz Yüze Terapi
Hizmet vermiyor
Bunları da sevebilirsiniz...
panik-bozukluk-belirtileri-nedenleri-ve-tedavisi

Panik bozukluk, beklenmedik ve tekrarlayıcı panik ataklarla karakterize edilen bir anksiyete bozukluğudur. Bu ataklar, ani ve yoğun korku hissi, nefes alma güçlüğü, kalp çarpıntısı, titreme ve terleme gibi belirtilerle kendini gösterir. Panik bozukluğu olan bireyler, ataklarından sonra gelebilecek tekrarlayan ataklar korkusuyla yaşayabilirler, bu da günlük yaşam aktivitelerini olumsuz yönde etkileyebilir.Panik Atağın BelirtileriPanik ataklar genellikle ani ve beklenmedik bir şekilde ortaya çıkar. Belirtiler şiddetli olabilir ve kişi tarafından kontrol edilemez. Tipik belirtiler arasında şunlar bulunabilir:Nefes Alma Zorluğu: Kişi nefes almakta güçlük çekebilir, hatta nefes alamayacağını hissedebilir.Kalp Çarpıntısı veya Hızlı Nabız: Kalp atışlarının hızlanması veya düzensizleşmesi, kişiyi daha da endişelendirebilir.Terleme: Eller, koltuk altları veya alın gibi bölgelerde aşırı terleme olabilir.Titreme veya Sarsıntı: Kaslarda titreme veya vücutta sarsıntı hissedilebilir.Baş Dönmesi veya Sersemlik: Kişi başının döndüğünü, sersemlediğini veya bayılacak gibi hissettiğini söyleyebilir.Mide Rahatsızlığı: Bulantı, karın ağrısı veya sindirim sorunları gibi mide rahatsızlıkları görülebilir.Gerçeklikten Kopma Duygusu: Kişi olayların gerçek dışı olduğunu veya kendisinin gerçeklikten kopmuş gibi hissettiğini belirtebilir.Ölüm veya Delirme Korkusu: Kişi, öleceklerini veya akıl sağlıklarını yitireceklerini düşünebilir.Panik Atak ve Panik Bozukluk Arasındaki FarkBirçok kişi zaman zaman panik ataklar yaşayabilir, ancak panik bozukluk tanısı, bu atakların sıklığı ve etkisiyle belirlenir. Panik bozukluk, tekrarlayan panik ataklarla birlikte, bu ataklardan sonra kişinin normal yaşamını etkileyecek derecede belirgin endişe, korku veya davranış değişikliklerini içerir.Panik Bozukluğunun NedenleriPanik bozukluğu karmaşık bir durumdur ve genellikle birden fazla faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkar. Potansiyel nedenler arasında genetik yatkınlık, biyolojik faktörler, kimyasal dengesizlikler, travmatik olaylar, stresli yaşam olayları ve beyin kimyası bulunabilir.Panik Bozukluğunun TedavisiPanik bozukluğunun tedavisi, birçok farklı yaklaşımı içerebilir ve genellikle kişinin bireysel ihtiyaçlarına ve semptomlarına göre belirlenir. Tedavi seçenekleri şunları içerebilir:İlaç Tedavisi: Antidepresanlar, anksiyolitikler veya beta blokerler gibi ilaçlar panik atak semptomlarını hafifletebilir.Psikoterapi: Bilişsel davranışçı terapi (BDT) panik atakları yönetmek için etkili bir yaklaşım olabilir. Bu terapi, kişinin düşünce ve davranışlarını değiştirerek anksiyeteyi azaltmaya odaklanır.Nefes ve Rahatlama Teknikleri: Derin nefes alma, kas gevşeme egzersizleri, meditasyon ve yoga gibi teknikler, panik atak sırasında kişinin rahatlamasına yardımcı olabilir.Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, yeterli uyku ve stresten kaçınma, panik atakların sıklığını ve şiddetini azaltmaya yardımcı olabilir.SonuçPanik bozukluk, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilen ciddi bir anksiyete bozukluğudur. Ancak uygun tedavi ve destekle, birçok insan panik ataklarını yönetmeyi ve günlük yaşamlarını daha iyi bir şekilde yaşamayı öğrenebilir. Panik bozuklukla mücadele eden kişilere destek ve anlayış göstermek, tedavi sürecinde önemli bir rol oynayabilir.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Yazıyı Oku

Uzman: Eray ARSLAN

Yayınlanma: 19.04.2024

ask-acisi-nedir

Aşk acısı, bir ilişkinin sona ermesi, terk edilme, reddedilme veya kaybı sonucu ortaya çıkan duygusal bir acı ve stres durumudur. Bu durum, kişinin yoğun üzüntü, çaresizlik, keder, özlem ve hatta fiziksel rahatsızlık hissetmesine neden olabilir. Aşk acısıyla başa çıkmak ve iyileşmek için bazı adımlar şunlardır:Duyguları Kabul Etme: Aşk acısını deneyimlemek doğaldır ve duygularınızı inkar etmek yerine kabul etmeye odaklanın. Üzüntü, öfke, kırgınlık gibi duygular normaldir ve geçici bir süreçtir.Desteğe Açılma: Aşk acısıyla başa çıkmak için duygularınızı paylaşabileceğiniz bir destek sistemi oluşturun. Aileniz, arkadaşlarınız veya bir terapist, duygusal destek sağlayabilir ve duygusal yükü hafifletebilir.Zaman Verme: Aşk acısı zamanla iyileşir, ancak süreç kişiden kişiye değişir. Kendinize iyileşme için zaman tanıyın ve sabırlı olun. Zamanla, acının yoğunluğu azalacak ve iyileşeceksiniz.Kendinize İyi Bakma: Kendinize iyi bakmak, duygusal iyileşme sürecini hızlandırabilir. Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, yeterli uyku almak ve stresten uzaklaşmak duygusal sağlığınızı destekleyebilir.Olumlu Aktivitelerde Bulunma: Kendinizi olumlu ve keyifli aktivitelere yönlendirin. Hobiler, spor, sanat, müzik gibi aktiviteler ruh halinizi yükseltebilir ve duygusal iyileşme sürecini hızlandırabilir.Geleceğe Odaklanma: Geçmişi geride bırakın ve geleceğe odaklanın. Kendinize yeni hedefler belirleyin, yeni ilgi alanları keşfedin ve hayatınıza yeni deneyimler ekleyin. Gelecek planları yapmak, umut ve motivasyon sağlayabilir.Öz Bakımı İhmal Etme: Aşk acısı sırasında kendinize özen göstermek önemlidir. Kendinizi şımartın, dinlenin, kendinizi sevdiğiniz aktivitelere zaman ayırın ve kendinizi olumlu şekilde motive edin.Başka İlişkilere Hazır Olana Kadar Bekleme: Aşk acısıyla başa çıkmak için zamana ihtiyacınız olduğunu unutmayın. Başka bir ilişkiye hazır olana kadar bekleyin ve kendinize zaman tanıyın. İyileşme süreciniz tamamlandığında, yeni ilişkilere açık olabilirsiniz.Aşk acısı, zorlayıcı bir duygusal deneyim olabilir, ancak zamanla iyileşir ve kişi daha güçlü hale gelir. Kendinizi iyileştirme sürecinde sabırlı olun ve duygusal destek almak için çekinmeyin. Unutmayın ki, aşk acısı geçicidir ve yaşamınızda daha fazla mutluluk ve tatmin sağlayacak yeni deneyimler sizi bekliyor olabilir.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Yazıyı Oku

Uzman: Eray ARSLAN

Yayınlanma: 18.04.2024

surekli-aglama-istegi-nedir-ve-nasil-gecer

Sürekli ağlama isteği, duygusal bir tepki olarak ortaya çıkan ve kişinin yoğun bir üzüntü, çaresizlik veya acı hissettiği durumlarda ortaya çıkabilir. Bu duygusal tepki, stresli olaylar, kayıplar, travmatik deneyimler, ilişki sorunları, depresyon, anksiyete gibi birçok faktörden kaynaklanabilir. Sürekli ağlama isteğinin altında yatan nedenler ve nasıl geçebileceği konusunda bazı öneriler:Nedenleri Anlama: Sürekli ağlama isteğinin altında yatan nedenleri anlamak önemlidir. Stresli bir olay, kayıp, travmatik deneyim veya duygusal zorluklar, ağlama isteğinin tetikleyicileri olabilir.Duyguları İfade Etme: Ağlama, duyguları ifade etmenin doğal bir yolu olabilir. Bununla birlikte, sürekli ağlama isteği, duyguları işlemekte veya ifade etmekte zorlanmanın bir işareti olabilir. Duygularınızı ifade etmek için yazma, çizme, konuşma terapisi veya sanat terapisi gibi yöntemler kullanılabilir.Destek Almak: Sürekli ağlama isteği, depresyon, anksiyete veya diğer ruh sağlığı sorunlarının belirtisi olabilir. Bu nedenle, bir sağlık uzmanından yardım almak önemlidir. Bir terapist veya danışman, duygusal zorluklarla başa çıkma becerilerini geliştirmenize ve duygusal iyilik halinizi yeniden kazanmanıza yardımcı olabilir.Stres Yönetimi Teknikleri: Stres yönetimi teknikleri, duygusal dengeyi yeniden sağlamak için faydalı olabilir. Derin nefes egzersizleri, meditasyon, yoga veya gevşeme teknikleri gibi uygulamalar, stres seviyelerini azaltabilir ve duygusal dengenizi korumanıza yardımcı olabilir.Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Sağlıklı bir yaşam tarzı, duygusal iyilik halinizi destekleyebilir. Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, yeterli uyku almak ve sosyal destek ağınızı güçlendirmek, duygusal dayanıklılığınızı artırabilir.Olumlu Aktiviteler: Olumlu aktiviteler ve hobiler, duygusal iyilik halinizi artırabilir. Sevdiğiniz aktivitelere zaman ayırmak, keyif aldığınız şeylere odaklanmak ve duygusal olarak besleyici deneyimlere katılmak, sürekli ağlama isteğini azaltabilir.Kendine İyi Bakım: Kendinize iyi bakmak, duygusal sağlığınızı desteklemenin önemli bir parçasıdır. Kendinizi şımartmak, dinlenmek, kendinize nazik davranmak ve kendi ihtiyaçlarınıza öncelik vermek, duygusal iyilik halinizi artırabilir.Sürekli ağlama isteği, altta yatan nedenlerin anlaşılması ve uygun tedavi veya destek alınması ile genellikle azaltılabilir. Ancak, ciddi veya kronik ağlama isteği durumunda bir sağlık uzmanından yardım almak önemlidir.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Yazıyı Oku

Uzman: Eray ARSLAN

Yayınlanma: 18.04.2024