Yeme bozuklukları kişinin beden ağırlığı ile aşırı uğraş ve yeme davranışlarındaki değişikliklerle giden anoreksiya nevroza, bulmiya nevroza, tıkanırcasına yeme bozukluğu gibi bozuklukları içerir. Yeme bozuklukları birbirlerinden çok keskin sınırlarla ayrılmazlar. Farklı bozukluklar eş zamanlı ya da ayrı dönemlerde ortaya çıkabilir. Bulimik hastaların bir kısmı geçmişte anoreksiya nevroza olabilir ancak bulimik hastanın sonradan anoreksik olması durumu sık görülmez. Yeme bozuklukları kadınlarda erkeklere oranla on kat daha fazla görülür. Yeme bozuklukları ile birlikte kişinin hormonal dengesi bozulur. Kadınlarda düzensiz regl olma görülebilir. İç organlar faaliyetlerini yetine getirememeye başlar. Hastalığın ilerlemesi durumunda hayati risk fazladır.
Halk arasında manken hastalığı olarak bilinir. Genel olarak ergenlik döneminde başlayan kilo alma korkusu ve aşırı zayıf kalma çabaları ile giden bir bozukluktur. Hastalar genellikle okul başarısı yüksek, mükemmeliyetçi gençlerdir. Hastalık başlamadan önce normalin biraz üstünde kiloya sahip olabilirler.Hastalık kendini ilk başta yeme alışkanlıklarının değişmesiyle gösterir. Birey kalabalıkta yemek yememe, karbonhidrat ve yağdan kaçınma, sofraya oturmama gibi alışkanlıklar edinir. Katı diyetler uygular. Ancak bu kaçınma davranışlarının yanı sıra hastanın yiyeceklere karşı aşırı ilgisi başlar. Yemek tarifleri toplar, başkalarına sürekli yemek yapmak ister, beslenme konusunda sürekli bilgi toplar. Yiyeceklerle ilgili başka tuhaf davranışlar sergileyebilir. Sofrada uzun süre kalır fakat küçük lokmalarla uzun sürede çok az yer. Yiyecekleri evin içinde farklı yerlere saklayabilir. Hasta yetersiz beslendiği için vücudunda iç organların işlevini yerine getirememesi ve hormonal dengesizlik görülür. Hormonal dengenin bozulması ile vücutta kıllanmalar başlar, saçlar dökülür ve kadınlarda regl düzensizliği görülür. Böbrek hastalıkları, kemik erimesi gibi bedensel belirtiler hastaneye yatırılacak kadar ileri seviyeye ulaşabilir. Kişi bunları saklamak istercesine hayat dolu hiperaktif bir görünüme sahiptir.
Anoreksiya nervozanın nedenleri kesin olarak bilinmemektedir. Genetik ve psikolojik etmenlerin birlikte rol oynadığı sanılmaktadır.
Yapılan çalışmalar kalıtımın anoreksiya nervoza üzerinde %29-50 arasında etkili olduğunu göstermiştir.
Hastalar ağır çocuksu cinsel davranışlar sergilerler. Cinsel ilişki kurma ve gebe kalmaya karşı aşırı korku içerisindedirler. Hastalar, ergenlikle birlikte cinsel kimlik kazanan vücuduna karşı direnç gösterirler. Bir deri bir kemik kalarak cinsel çekicilikten ve cinsel isteklerinden kurtulmayı hedeflerler. Entelektüel başarıya, cinsellik dışında beğenilmeye özen gösterirler.
Hastalığın geç görüldüğü (25 yaş ve üzeri) hastalarda sıklıkla olumsuz bir yaşam olayı görülür.
Çocukluk dönemi cinsel taciz öyküsüne sıkça rastlanılır.
Hastalar özerk yetişmesine katkı sağlamayan, gelişimini güçleştiren, çocuksu kalmasını sağlayan aile yapıları içerisinde büyür.
Toplumsal olarak güzellik algısının zayıflık olması, şişman olmanın çok kötü görülmesi ile ilgili değerler etkilidir.
Sosyal medyanın dayattığı vücut tipleri gençlerin vücut algılarının bozulmasına yol açmaktadır.
Her coğrafyanın ve dönemin kendine özel güzellik algıları vardır. İnternet öncesi sinema, televizyon ve dergilerle dayatılan güzellik algısı günümüzde internet yoluyla daha yaygın ve tehlikeli bir şekilde sunulmakta. Sosyal medyada gerçek olmayan, kusursuz vücuda sahipmiş gibi gözüken ‘influencer’ denilen popüler kişiler üzerinden reklam yapılmakta. Özellikle ergenler yeme içme alışkanlıklarından, giyim tercihlerine kadar onlar gibi olmaya çalışırlar. Takip ettiği kişinin kusursuz vücuduna ne yaparsa yapsın sahip olamadığı için kendini suçlar ve beden algısı bozulur. Beden algısı bozulan bireyler zamanla yeme bozukluğu geliştirirler. Özellikle ergenlik çağındaki kızlar sosyal medyanın yarattığı güzellik algısından etkilenir. Zaten kendini akran çevresine kabul ettirmek isteyen ergen kendini daha çok yetersiz hisseder ve bunalıma girer. Burada en büyük görev ebeveynlere düşmektedir. Çocuğun vücudu ile barışık olmasını sağlaması çevre dayatmalarına engel olması gerekmektedir. Çocukların sosyal medya kullanımı takip edilmeli ve gerekirse destek alınmalıdır.
Anoreksik birey kendini şişman algıladığı için hasta olduğunun farkında değildir. Hatta daha fazla zayıflaması gerektiğini düşünmektedir. Genelde aile çocuğunun aşırı kilo kaybetmesiyle bir sorun olduğunu fark eder.
Fakat organların işlevini yitirmesi ve öz kıyım oranının fazla olması nedeniyle erken tanı hayati öneme sahiptir. Anoreksiya nervoza hastalığı ilerlemeden fark edebileceğimiz bazı tipik davranışlar vardır.
Çocuk aile ile birlikte sofraya oturmaktan sık sık kaçınır.
Yemeği küçük parçalara bölüp uzun sürede çok az yemek yer. Sofrada vakit geçirdiği için ailesinin çok yemek yediğini düşünmesini ister.
Evin farklı bölgelerine yemek saklar. Yatağın altına, çekmecelere, dolaplara genellikle şeker içeren yiyecekler saklar.
Birden beslenme konusuna çok ilgi duymaya başlar. Her yemeğin kalorisini, besin değerlerini takıntılı bir şekilde araştırır.
Sürekli yemek tarifleri toplar, çevresindekilere yemek yapmak ve yedirmek ister.
Kilo vermek için müshil ilacı, idrar söktürücü gibi ilaçlar kullanır. Bu ilaçların aşırı kullanımı bağırsaklarda ve böbreklerde yıkıma yol açar.
Zayıf olmasına rağmen sürekli kilosundan bahseder ve katı diyetler uygular.
Uzun ve ağır egzersizler yapar. Sürekli kalori açığı oluşturmaya çalışır.
Çocuğunuzla sağlıklı bir ilişki içerisinde olmak hastalık durumunda fark etmenizi kolaylaştıracaktır. Şüphelendiğiniz bir durum olduğunda önce çocuğunuzla konuşup sonrasında bir uzmandan destek almanız hayati öneme sahiptir. Anoreksiya nervoza bozukluğunda erken tanı hayat kurtarır.
Anoreksiya nervozanın tedavisi oldukça zordur. Bir uzmanla tedavi gerçekleştirilemez. Hem bedensel hem psikolojik bir hastalık olduğu için ekip çalışması gereklidir. Bu ekibin içerisinde, psikiyatrist, diyetisyen, psikolog, endokrinolog, dahiliyeci ve duruma bağlı kadın doğum uzmanı bulunmalıdır. Genelde ileri seviye hastalar tedaviye başvurduğu için yatış gereklidir. İleri seviye hastalarda ayaktan tedavisi oldukça zordur. Tedavide ilk önce bedensel belirtile ve ölüm riski oluşturabilecek bedensel hastalıkların önüne geçilir. Kilonun hızla uygun seviyeye getirilmesi sağlanır. Ardından yeme davranışını düzenlenmesi için terapiler uygulanabilir. Bilişsel davranışçı terapiler ile hastanın beden algısı ve yemek yeme üzerine olan düşünceleri düzenlenir. Kişi hazır hale geldiğinde altta yatan psikodinamik nedenler üzerinde çalışılır. Hastanın bedeni çok zayıf olduğu için başta ilaç kullanılamayabilir. Fakat bedensel olarak sağlıklı seviyeye ulaştıktan sonra ilaç tedavisi uygulanabilir. Eşlik eden başka ruhsal bozukluklar varsa bu aşamada ayrıca tedavi edilir. Hastalığın tedavi sonrası tekrarlama olasılığı yüksek olduğu için aile terapisine devam edilmelidir. Eğer çevrenizde ya da kendinizde benzer belirtiler olduğunu düşünüyorsanız psikologmerkezi.com adresinden online destek alabilirsiniz. Anoreksiya Nervoza'nın erken teşhis edilmesi hayat kurtarır.