İletişim insan yaşamının en önemli parçalarından bir tanesidir. Günlük yaşamda, duyguların ifade edilmesinde, profesyonel kariyer ve akademik başarı gibi hayatın birçok alanındaki konumumuzu belirler. Peki yaşamın her alanında ihtiyacımız olan iletişim becerilerine ne kadar hakimsiniz? Birçok insan kendini yeteri kadar ifade edemedikleri için potansiyellerinin altında bir yaşam sürmektedir. Sağlıklı iletişim kurmanın ilk adımı doğru ilk izlenim sergilemekten geçer.
Ses tonu, doğru sözcük kullanımı, konuşma hızının yanı sıra duruş pozisyonu, göz teması, jestler ve mimikleri doğru kullanabilmek doğru iletişim kurmanın önemli parçalarıdır. Beden dilini kullanmayı öğrenmek sadece bireyin kendini daha iyi ifade etmesini sağlamaz. Aynı zamanda karşısındaki kişinin duygu ve düşüncelerini daha sağlıklı anlamasına yardımcı olur. Birçok ülke lideri fikirlerini daha güçlü bir şekilde ifade edebilmek için konuşmalarına hazırlanırken uzmanlar eşliğinde beden dili çalışması yapmaktadırlar. Peki beden dilini nasıl daha iyi kullanırız?
Göz İlişkisi: Göz teması basit görülebilir fakat iletişimin en önemli parçalarından bir tanesidir. Bir iş görüşmesinde olduğunuzu düşünelim. Gözlerinizi sürekli mülakatı gerçekleştiren kişiden kaçırıyorsunuz. Mülakatı yapan kişi otomatik olarak sizin kendine güveni olmayan, kaygı seviyesi yüksek biri olarak algılayacaktır. Eğer gözlerinizi hiç kaçırmadan karşınızdaki kişinin gözlerine aralıksız bakarsanız karşınızdaki kişiyi tedirgin edebilirsiniz. Sürekli gözlem altında hissetmek otomatik olarak stres seviyesini yükseltecektir. Doğru olan rahatsızlık vermeyecek aralıklarla, özgüvenli bir şekilde göz teması kurmak olacaktır.
Yüz İfadesi: Ayna nöronları adı verilen nöronlar insanın karşısındaki kişinin duygularını otomatik olarak hissetmesini sağlar. Canlı, içten ve samimi bir yüz ifadesi karşınızdaki insanın size karşı olan ilgisini arttıracaktır. Donuk, ilgisiz bir ifade ise karşınızdaki insanın sizinle iletişim kurma isteğini azaltacaktır.
Postür: Eğer ayaktaysanız dik durmaya özen göstermelisiniz. Oturuyorsanız koltuğu tamamen doldurun ve arkanıza yaslanın. Kambur durmak karşınızdaki kişide özgüvensiz olduğunuzu düşündürtecektir ve daha az dikkatle sizi dinleyecektir. Aynı zamanda her zaman iletişim kurduğunuz kişiye dönük olmaya çalışın. Vücudun başka bir yere doğru dönmüş olması iletişimi zayıflatır. Karşınızdaki kişi sizi dinlerken başka bir yönde doğru duruyorsa muhtemelen başka bir şeye odaklanmıştır.
Temas: İletişim kurduğunuz kişiyle çok mesafeli olmak güven duygusunun oluşmasını engeller. Tam tersine çok fazla temas halinde olmak ise karşınızdaki kişiyi tedirgin edebilir. Samimiyet derecesine göre ufak temas halinde olmak iletişimin daha güçlü olmasını sağlar ve arada güven duygusu oluşturur.
Kolları çapraz bağlamak, kişinin kendini savunmaya aldığının en büyük göstergelerindendir. Kolları bağlamak iletişimi sonlandırmak istemenin belirtisi olabilir. Kolları bağlamak aynı zamanda karşıdaki kişinin görüşlerine katılmamanın bir göstergesidir. Parmakların birbirlerine dokundurulması ise sabırsızlık göstergesidir. Parmaklarını birbirine dokunduran kişi muhtemelen gergin bir bekleyiş içerisindedir. Elleri ovuşturmakta bir beklenti durumunu işaret eder, fakat bu beklenti olumlu bir beklentidir. Parmak uçları birbirlerine dokundurulduğuna hareket ettirilmiyorsa bu otorite belirtisidir. Bu hareket sorumluluk sahibi olunduğunun bir belirtisidir. Başı yana eğmek ‘’seni pür dikkat dinliyorum’’ anlamına gelmektedir. İletişime yoğun konsantre ile katılındığının bir belirtisidir. Kulak memesine dokunmak, bir karar aşamasında olduğunun göstergesidir. Bir cevap verileceği zaman çelişkide kalındığının bir belirtisidir. Çeneye dokunmakta kulak memesine dokunmak ile yakın anlama gelmektedir. İnsanlar düşünceli olunduğunda çene ya da sakala dokunma eğilimindedir. Göz temasını bozup aşağı bakmak, bu göz hareketini yapan kişi kendini iletişimde olduğu kişiden daha yüksekte görüyor demektir. Fikirlerini küçümsediği, önem vermediğinin bir belirtisidir. Göz temasını kesilmek isteniyorsa yana bakmak daha doğru olacaktır. Yumruk sıkmak, duyguların bastırıldığının bir belirtisidir. Yumruklarını sıkan kişi öfke, hayal kırıklığı, Hüzün duygularını yaşıyor olabilir. Saçlarla dokunma, kısık bakışlarla birlikte flört sinyalleri verebilir fakat gerginliğin göstergesi de olabilir. İletişim kurduğunuz kişi sizi taklit ediyorsa, dediklerinizi onaylamış ve muhtemelen sizden etkilenmiştir. Yansıtma davranışı ses tonuyla, sözcük kullanımıyla, mimiklerle ve jestlerle de yapılabilir. Bu bilinç altının otomatik yaptığı bir davranıştır. Beden dili en önemli sosyal becerilerden bir tanesidir. Eksik sosyal becerilere sahip olmak sosyal fobi, performans kaygısı gibi bozukluklara yola açabilmektedir. Eksik sosyal beceriler ve çevre baskısıyla kendini zorlayan kişilerde kaygı seviyesi büyüyebilir. Sosyal kaygı bozukluğu utangaçlık değildir, bir uzman yardımıyla çözülmesi gereken bir durumdur. Yardıma ihtiyacınız olduğunu düşünüyorsanız psikologmerkezi.com adresinden uzmanlara danışabilirsiniz.