Fobi, insanın bir duruma, nesneye her türü canlı-cansız varlığa karşı istemsizce duyduğu ileri düzeyde korkudur. Gerontofobi, genel olarak yaşlılara karşı önlenemez bir korku ve nefret durumudur. Korku, insan için gayet doğal bir durumdur. Öyle ki korkunun var olması vücudumuzda birbiri ardına tetiklenen bir çok sistemle birlikte kimi durumlarda, insanı tehlikelerden uzaklaştırmaya yardımcı bir tepki oluşturmayı sağlar. Fakat herhangi bir faktöre karşı fazla korku psikolojik ve biyolojik açıdan sağlıksız sonuçlar doğurabilir. Gerontofobi, Yunanca ‘geron’(yaşlı adam) kelimesinden türemektedir. Hastalar ,gerontofobi semptomları ile baş edebilmek için yaşlıların bulunduğu ortam ve durumlardan kaçınırlar. Yaşlı bireylerle bir arada oldukları zamanlarda anksiyete ve panik bozukluğu durumlarıyla ilişkili olarak, duygusal ve fiziksel semptomları yaşayabilirler. Gerontofobi kişinin kendi yaşlanma ve ölme korkusundan kaynaklanabilir. Kişi yaşlılık dönemine ait yanlız kalma ,güçsüz düşme ,yalnız ölme korkusuna maruz kalması dolayısıyla gerontofobi gelişebilir. Gerontofobi, en sık 50 yaşından sonraki, yaşlanma belirtileriyle fiziksel ve duygusal anlamda karşı karşıya kalan bireylerde görülür. Saçların ağrması ,kişinin gücünü ve canlılığını kaybetmesi, sınırlı hareket kabiliyetine sahip olması ,aile ve arkadaşlar ile iletişiminin asgari düzeyde olması gerontofobi tetikleyebilir. Neredeyse herkes, yaşlanmaktan ve kendi ölümlü varlığıyla yüzleşmekten korkmuştur, ancak yalnızca gerontofobik insanlar, yaşlı insanlardan korkmalarını ,kaçmalarını sağlayacak kadar bu fikre takıntılı hale gelir. Gerontofobisi olan bireler yaşlıların resmini gördüklerinde, çevresindekilerin yaşlandığına tanıklık ettiklerinde ,kaygı durumu kötüleşebilir ve panik atak geçirebilir. Gerontofobi benzer içerikler taşıması sebebiyle Geraskofobi ile karıştırıldığı durumlar gözlemlenmiştir. Geraskofobi yaşlanma korkusudur. Bireyler yaşlı insanlardan değil yaşlanma düşüncesinden kaçınırlar.
Diğer tüm fobilerde olduğu gibi kaygı gerontofobiyi anlamada en büyük etkendir. Gerontofobik bireyler mantıksız olduğu halde yaşlı insanlardan kaçınma eğilimindedirler.Bu kaçınma durumuna harcadıkları efor ile stresli oldukları gözlemlenebilir. Bu orantısız stres ise sosyal hayatlarını etkileyebilir. Bu kaygı ve stres durumunun şiddetine göre bireyler kaçınma ya da kalıp korkularıyla savaşma tavrına bürünebilir. Bu korkulu dakikaların bedenen ve ruhen yaşattığı acı sonucunda kalıp savaşmak birçok kişiye zor gelebilir.
Gerontofobisi olan kişilerde bazı yaygın davranış kalıpları şunlardır:
● Yaşlıların olduğu yerlere gitmekten kaçınmak.
● Yaşlı akrabalarını ziyaret ederken yaşlılarla konuşmayı reddetmek ve mazeret bulmak.
● Yaşlı insanlarla karşılaştığında başka yöne bakmak veya kendini başka bir yerde hayal etmek.
● Korkularını yönetmek için alkole, ilaçlara veya diğer maddelere bağlı olarak.
Gerontofobi kaygı dahil bireyde başka semptomlara da yol açabilir;
Sadece yaşlı insanları düşünmekle dahi ortaya çıkabilen aşırı endişe
Yaşlı insanlarla görüşmekten kaçınma
Kas gerginliği
Soluk alıp vermede zorluk
Artan kalp hızı
Terleme
Baş dönmesi
Migren
Mide bulantısı
Ağız kuruması
Bu belirtiler birçok anksiyete bozukluğu türlerinde görülmektedir. Aşırı korku durumlarında adrenalin patlamasıyla birlikte gelişen ‘dövüş ya da kaç’ tepkisine yola açar. Kişinin yaşam tarzına, yaşıyla birlikte gelişen dayatmalar kişinin zihninde yaşlanmanın korkutucu taraflarını canlandırmasına ve sosyal hayatını sınırlandırmasına sebep olabilir. Bireyler gençlik çekiciliğini kaybettikleri düşüncesine kapılarak estetik operasyonlara yönelebilir. Bu durum genellikle kadınlarda görülür. Vücutlarında yaşlanmanın etkisi ile gelişen durumlardan rahatsızlık duyar çeşitli operasyonlara uçuk paralar yatırabilirler. Bu düşüncenin gelişmesinde medyanın etkisi de azımsanmayacak derecede büyüktür. Medyanın gençliğe ve güzelliğe odaklanması güzellik algısını belli kalıpların içine sokmaya çalışması özellikle kadınlarda bu düşüncelerin oluşmasını tetiklemektedir. Gerontofobi kişide yaşlandıkça ölüme yaklaştığı düşüncesini tetikleyerek, sürekli ölümü düşünmesi ve bu durumu saplantı haline getirmesine neden olur. Gerontofobi tanısı için yukarıdaki semptomlardan en az 3-5 tanesini taşımak ve 6 aydan uzun süren anksiyete olmalıdır.
Diğer tüm spesifik fobiler gibi, gerontofobinin de genetik veya geçmiş travmatik durumlardan kaynaklanması muhtemeldir. Çevresel etkenler de gerontofobi için tetikleyici olabilir. Yaşlı insanların kaygı uyandıran görünüşleri, yüzlerindeki yaşlılık emareleri ,zayıf vücutları, sağlık durumları bireylerde kendi yaşlılık süreçlerinde de aynı durumu yaşayacaklarını düşündürüp korkutabilir. Medyanın bireylerde gerentofobi gelişmesine katkı sağlayan yayınları, toplum tarafından gayet alışılmış normal olarak karşılanabilir. Yaşlıların ölüme daha yakın olduğu düşüncesi ile birlikte yaşlılığın sadece acı, keder ve huzursuzlukla ilişkilendirilmesi bireylerde bu korkuyu tetikler. Sosyal Medyada Güzelliğin yalnızca genç bedenler, makyajlı yüzlerle temsil ediliyor olması güzelliğin her yaştaki varlığını değiştirmez. Bedeninizin her zerresi sizin bir parçanızdır ve her parçanızın kendine has güzelliği vardır. Yaşlılığın yüzünüze bıraktığı her iz sizin öz güzelliğinizin bir parçasıdır ,vücudunuzla barışmak kendinizi yer çekimine bırakmak zihninize dayatılan güzellik algısına karşı çıkabilmek sizi çok daha güçlü kılar.
Gün boyunca çok miktarda kafein tüketmenin sizi daha endişeli hale getirmeye yardımcı olabileceği bir sır değil. Bu, kafeinin vücudumuzun fizyolojisini nasıl etkilediğine yakından baktığımızda anlamlıdır. Yüksek dozda kafein tükettiğimizde kalbimiz daha hızlı atmaya başlayacak ve daha gergin olacağız.
Bu nedenle, gün boyunca ölçülü kafein tüketmek, günlük kaygınızı önemli ölçüde azaltmaya yardımcı olabilir.
Kahve ve çay gibi içecekler ve bazı enerji içecekleri genellikle kafein bakımından yüksektir. Hatta bitter çikolata gibi bazı yiyeceklerde bile kafein bulunur. Günlük kafein tüketiminin daha bilinçli olması, gerontofobi ile ilişkili bazı semptomları azaltmasına yardımcı olabilir.
Çevrenizdeki insanların düşüncelerini önemsemeyin.
Yaşınızdan dolayı her şeyi yapamayacağınızı söyleyen sesleri kısın ve önünüze bakın. Enerjinizi bu düşüncelere yenilerek düşürmeyin. İstediğiniz her şeyi yapabilme gücünü kendinde bulmak için çabalayın.
Egzersizin, gerontofobi de dahil olmak üzere anksiyete bozukluklarından muzdarip insanlar için son derece faydalı olduğu gösterilmiştir. Spesifik olarak, kardiyovasküler egzersiz, kişinin stresini hafifletmeye önemli ölçüde yardımcı olabilir. Bu tür egzersizler beyinde endorfin gibi iyi hissettiren kimyasalları salgılamada daha etkili olduğu gösterilmiştir.
Uzmanlara göre , bir fobinin en etkili tedavisi olan, hastanın yavaş yavaş hayatındaki korkuları gözlemlediği ve korkuların kaynağını saptadığı ,kontrollü bir şekilde bu korkularla baş başa bırakıldığı ‘maruz kalma terapisi’ adı verilen bir yöntem uygulanmaktadır. Bu makale içinde belirtilen durumlar size hiçte yabancı gelmiyorsa, gerontofobi taşıyor olmanız ihtimal dahilindedir. Gerontofobi tedavi ile %100 gerileme gösterebilen bir durumdur.