Halk arasında karabasan olarak da bilinen uyku felci, uyku esnasında kaslarda yaşanan fizyolojik felcin uyanınca da bir süre boyunca devam etmesidir. Bu durum, ayrıca uyku sırasında istenmeyen durumların meydana gelmesi olarak tanımlanır. Uyuma döngüsünün hızlı göz hareketleri yani REM aşamasında meydana geldiğinden dolayı, aynı zamanda REM parasomnisi (uyku felci) olarak da adlandırılır. Uyku felcinde, bireyin bilinci kasların anatomisinden daha erken açılır ve uyanık halde hareket eder. Genel olarak uykuya dalmak üzereyken, uykuya dalmanın hemen ardından ya da uyanma sırasında gerçekleşir. Kas kontrolü kaybına ek olarak bireylerin uyku felci sırasında halüsinasyon görme ihtimali de vardır. Uyku felci yaşamak çok normal bir durumdur ve bireyler ilk kez 14 ila 17 yaşları arasında bu durumu tecrübe ederler. Kas kontrolünün kaybedilmesinden kaynaklanan hareketsiz kalma hissi meydana gelir. Herhangi bir bilinç farkındalığı kaybolmamış olsa da insanlar üstlerinde bir baskı, basınç varmış gibi oldukları yerde kalırlar. Halüsinasyonlara ve üstten uygulanan basınca yoğun bir korku hissiyatı da eşlik edebilir. Pek çok insanın uyku felcini tecrübe ettiği araştırmacılar tarafından ortaya konmuştur. Çoğunlukla ergenlik döneminde ilk kez ortaya çıkan bu durum, 20-30 yaş aralığında daha sık görülme eğilimine sahiptir.
Uyku felci tıbbi olarak acil tedavi gerektiren bir sorun değildir. Çok karakteristik semptomları vardır. Bu semptomlara zamanla aşina olmak, kişilerin daha rahat hissetmelerine yardımcı olabilir. Uyku felcinin en yaygın belirtisi ise hareket etme ya da konuşma becerisinin kaybıdır. Bu kısım 1-2 saniye ya da 1-2 dakika kadar sürebilir. Bunlara ek olarak şu belirtiler de görülebilir;
● Görünmeyen bir varlık tarafından aşağı doğru çekiliyormuş gibi hissetmek,
● Yatağınızda veya odanızda bir varlık hissetmek,
● Bütün bu duygu karışıklığından dolayı daha da korkmak,
● Uyku esnasında, uykudan hemen önce veya hemen sonrasında halüsinasyonlar görmek.
Bunun dışında her insanda ortaya çıkmasa da;
● Nefes alma zorluğu yaşamak,
● Ölecekmiş gibi hissetmek,
● Uyku felci sırasında kulak çınlaması,
● Aşırı terlemek,
● Göğüs bölgesinde baskı ya da basınç hissetmek gibi semptomların görülmesi de mümkündür.
Uyku felci esnasında beynin normalde göz ardı etmiş olduğu şeyler vardır. Bunlar her gün duyulan tehdit edici olmayan tınılar, duyumlar ve pek çok çeşitli uyaranlardır. Ancak bir birey uyku felci geçirirken tüm bu göz ardı edilen şeyler orantısız biçimde önemli hale gelir. Bu sebeple de uyku felci sırasında yaşanan duygular aşırı yoğunlaşır. Böylece bu belirtiler meydana gelir. Semptomların ortadan kalkması için bireyin kendi kendini hareket etmeye zorlaması ya da başka birinin o kişiye dokunması gerekir. Bazı insanlar olup bitenin farkında olmasına karşın hareket edemeyebilir ya da konuşamayabilir. Hatta uyku felci bittikten sonra ayrıntıların hatırlanması da mümkün olan durumlar arasında yer alır. Ender görülen durumlarda korku ve endişeye neden olabilecek halüsinasyonlar ortaya çıkabilir. Fakat bu halüsinasyonların kişiye herhangi bir zararı yoktur.
Uyku felcinin nedenleri net olarak bilinmemektedir. Her yaş grubundan çocuk ve erişkin bireyler bu durumu yaşayabilir. Kötü uyku düzeni ya da kaliteli uyku için gerekli olan uyku alışkanlıklarından yoksun olmak uyku felçlerine sebep olabilir. Yapılan çalışmalar, uyku apnesi gibi uyuma bozukluklarının da uyku felcine yol açabileceğini ortaya koymuştur. Düzenli bir uyku düzeninin ardından uyku alışkanlıklarının tekrardan bozulması da bu durumu tetikleyen sebepler arasında yer almaktadır. Gece vardiyalarında çalışmak ya da seyahatler esnasında saat değişiklikleri yaşamak, uyku felçlerine neden olan diğer sebepler arasında yer alır. Her ne kadar birtakım araştırmalar bu durumun kalıtsal bir sorun olabileceği yönünde olsa da, uyku felcine neden olan faktörler açısından kesin ve net bir kanıt elde edilememiştir.
Uyku felci oldukça sık görülen bir sorundur ve her yaştan insanı etkileyebilir. Uyku felcinden muzdarip kişiler, genellikle on dört ila on yedi yaşları arasında bu durumu tecrübe etmeye başlarlar. Yapılan pek çok tahmin farklılık gösterse de araştırmacılar, insan nüfusunun yüzde 5 ila 40'ının bu durumu yaşadığını düşünmektedir.
Aşağıdaki kriterlerden birkaçını ya da tamamını karşılıyorsanız, uyku felci yaşama ihtimaliniz daha yüksek olabilir:
● Ailede uyku felci geçiren bir bireyin olması,
● Sürekli uykusuzluk çekme ya da devam eden uykusuzluk
● Sık sık değişen uyku düzeni
● Uzun süreli zihinsel stres ya da kaygı (Anksiyete)
● TSSB (Travma Sonrası Stres Bozukluğu)
● Sırt üstü pozisyonda uykuya dalmak
● Bazı ilaçların alımı
● Uyku esnasında bacakta meydana gelen kramplar
● Bipolar bozukluğa sahip olmak
● Narkolepsi
Bu durum pek çok bireyde yalnızca birkaç dakika sürerken, bazı kişiler ortalama 1 saat boyunca vücutlarını hareket ettiremezler. Uyku felci yaşayan insanların pek çoğu rüya görmeye devam ettiğini sanır. Paniğe kapılmak ve aşırı korkmak, uyku felcinin çok daha uzun sürmesine sebebiyet verebilir.
Uyku felci tedavisi için kesin bir tedavi yöntemi mevcut değildir. Fakat pek çok tedavi yöntemi uyku felcini meydana getiren sebebi ortadan kaldırmaktır. Örneğin uyku eksikliği uyku felcine neden olabilir. Bunu önlemek için gerekli olan süre boyunca uyumak gerekir. Narkolepsisi olan bireyler de çoğunlukla uyku felci yaşar. Bunun ortadan kaldırılması için ise narkolepsi tedavisinin uygulanması gerekmektedir. Eğer uyku felci diğer rahatsızlıklar ile ilişkili değilse genellikle herhangi bir tedavi uygulanmaz. Düzenli ve yeterince alınan uyku ile hijyenik bir uyku ortamında uyumak bu durumun düzelmesine katkı sağlayabilir.
Eğer siz de ''uyku felci sırasında ne yapılmalı?'' diye merak ediyorsanız, uyku felci sırasında ve öncesinde şunlar yapılabilir;
● Uykuya yan yatış pozisyonunda dalmayı deneyin.
● Stresli bir zihin ile uykuya dalmaya çalışmayın. Öncesinde ılık duş ya da müzik dinlemek gibi şeylerle stresinizi azaltın.
● Uyku felci sırasında vücudunuzun herhangi bir kısmını oynatmaya çalışın. Oynattığınız senaryoda durum düzelecektir.
● Uyku felcinin geçici bir durum olduğunu hatırlamaya ve paniğe kapılmamaya çalışın.
Uyku felci pek çok insan için ciddi bir rahatsızlık değildir. Tıbbi olarak iyi huylu bir durum olarak sınıflandırılır. Çoğunlukla da önemli sağlık sorunlarına sebep olacak şekilde sık gerçekleşmez. Sürekli uyku felci geçirmek, kişilerin zaman zaman psikolojik olarak endişeli hissetmelerine sebebiyet verebilir. Fakat psikolojik olarak hissedilen bu sıkıntıların ya da nadir görülen uyku felcinin ölüme sebep olması mümkün değildir. İnsanların bir kısmında uyku felcinden daha önemli uyku problemleri vardır. Bu problemler uyku felci ile birleştiğinde daha problemli sonuçlara neden olabilir. İnsan bedeni, en iyi uyku durumundayken zihinsel ve fiziksel olarak dinlenmeyi sağlar. Bunun en üst düzeyde olabilmesi için düzenli ve yeteri kadar sürede uyumak çok önemlidir. Bunların aksini oluşturan, uykuya dalmayı güçleştirecek zihinsel düşüncelere odaklanmak ya da uyku kalitesini azaltan ortamlarda uyumaya çalışmak önemli sağlık problemlerine neden olabilir.
Genel olarak uyku felci insanın fiziksel sağlığını etkileyen bir durum olmasa da, art arda uyku felci geçirmek insanları psikolojik bağlamda olumsuz etkileyebilir. Söz konusu bireyler, bu durumun engellenmesi için destek almaya ihtiyaç duyabilir. Bu gibi durumlarda bir nöroloji uzmanına danışmak iyi bir karar olabilir. Uyku bozukluklarının tespit edilmesi için nöroloji uzmanı uyku felcinin ne zaman oluşmaya başladığı hususunda hasta bireyden bilgi alır. Ne sıklıkla ortaya çıktığı ve ne kadar sürdüğü konusunda birtakım bilgiler daha uzman tarafından kayıt edilir. Bunun yanı sıra alınan ilaçlar ve geçmiş sağlık öyküsü ile ilgili sorular da sorulabilir. Kişilerin başka bir uyku bozukluğu sorunu yaşıyor olmaları durumunda ise bunu belirtmeleri çok elzemdir. Çünkü narkolepsi gibi sorunlar uyku felçlerine direkt olarak yol açabilmektedir. Bireylerin yaşadığı tecrübelere göre polisomnografi adı verilen uyku uygulaması da yapılabilir. Bu uygulamanın amacı ise hasta bireyin uyuduğu esnada beyin dalgalarının, kalp atışlarının ve yaptığı solunumların analiz edilmesidir. Ayrıca uyku esnasında kol ve bacakların nasıl hareket ettirdiğinin de kaydı tutulur. Kaslardaki elektriksel aktiviteler de kaydedilerek analize dahil edilir. Uyku felci sırasında bunun çok düşük düzeyde olması beklentiler arasındadır. Bu çeşit bir muayenenin ardından gerektiği takdirde uygun tedavi tekniklerinin uygulanması gerekir. Aynı zamanda psikolojik destek almak da bu noktada size faydalı olabilir. Eğer siz de uyku felcinden muzdaripseniz ve buna bağlı olarak uyku problemlerinden şikâyetçiyseniz vakit kaybetmeden ilgili uzmana danışabilir ve kısa sürede normal uyku düzeninize kavuşabilirsiniz.
Uyku felci pek çok inanışa göre kötücül bir varlıktan dolayı ortaya çıkar. Bu durum; kimi zaman karabasan, kimi zaman cin, kimi zaman domovoy (Slav mitolojisinde), kimi zaman ise rakshasa (Hinduizm) ismini almaktadır. Pek çok kültürde birbirinden farklı şekilde tasvir edilmektedir. İslam kültüründe günah işlemiş kişilere gelebileceğinden bahsedilirken, Slav mitolojisinde ise yaşanan evin ruhunu kızdıranların başına geleceği anlatılır. Her ne kadar bilime göre bunlar tedavi aşamasında dikkate alınacak şeyler olmasa da uyku felcinin ağırlıklı olarak psikolojik yönlü bir rahatsızlık olduğunu unutmamak gerekir. Bu yönüyle birlikte uyku felci yaşayan ve bunu inançsal sebeplere bağlayan bireylerde bu tarz yaklaşımlar tedavide etkili olabilmektedir. Bunlardan en basiti ise inançlara göre ayinler, dualar ve ritüellerdir. Pek çok inanç ve kültürde duaların, ayinlerin ya da ritüellerin kötü amaçlı ruhları kovduğu, onları uzaklaştırdığı düşünülür. Bu bağlamda gerektiği takdirde bazı hasta bireylere, bu tarz yaklaşımları içeren tedaviler uygulanabilmektedir. Uyku felci yaşayan bireyler stresli ve endişeli olurlar. İnanç bazlı tedavi yöntemleri sayesinde kişiler inancı gereği stresten arınmış, kaygısız ve endişesiz bir hale gelebilir. Böyle bir ruh hali ise zaten uyku felcine neden olan pek çok durumu ortadan kaldırmış olur.