1. Uzman
  2. Zeynep Yağmur ÇOLAK
  3. Blog Yazıları
  4. ANKSİYETE NEDİR? BELİRTİLERİ, BAŞA ÇIKMA YÖNTEMLERİ VE TEDAVİ YOLLARI NELERDİR?

ANKSİYETE NEDİR? BELİRTİLERİ, BAŞA ÇIKMA YÖNTEMLERİ VE TEDAVİ YOLLARI NELERDİR?

ANKSİYETE NEDİR?


Anksiyete; Diğer bir adı ile kaygı bozukluğudur. Kişinin süreğen bir şekilde, bir durum hakkında endişe ve kaygılarına anksiyete denmektedir. Günlük yaşantılarımızda anksiyete (kaygı) kavramı ile sık sık karşılaşmaktayız. İş, aile, okul, ilişkiler ve daha bir çok alanda kaygı ile karşı karşıya kaldığımız bir çok olay yaşamamız muhtemeldir. Yaşanılan olumsuz olaylar karşısında duyulan  endişe kaçınılmaz bir durumdur. Anksiyete kavramını duyduğumuz zaman dikkat etmemiz gereken en önemli nokta; olaylar karşısında aşırılık olmasıdır. Kişinin hayat kalitesini düşüren, yorucu ve yoğun bir süreç olarak değerlendirilebilir. 


Anksiyete bozukları kendi içerisinde çeşitlilik göstermektedir. Bunlar; sosyal anksiyete bozukluğu, ayrılık anksiyetesi, spesifik fobiler, genelleştirilmiş anksiyete, yaygın anksiyete, panik atak. Bu nokta birden fazla anksiyete bozukluğuna maruz kalmanız ihtimalleri göz önünde bulundurulmalıdır. 



BELİRTİLERİ NELERDİR?


  • Gergin, sinirli, huzursuz, panik halinde hissetmek
  • Özgüvensiz ve değersiz olduğuna inanmak, 
  • Nefes darlığı, ağız kuruluğu yaşamak,
  • Nefes alışının hızlanması,
  • Kendini zayıf ve güçsüz hissetme
  • Aklından kovamadığı kötü bir şey olacakmış hissi,
  • Kalp atış hızının artması,
  • El ve ayaklarda titreme, 
  • Çabuk yorulma,
  • Anlık ve sürekli gelebilen ağlama isteği,
  • Toplum içinde konuşma, yemek yeme gibi faaliyetlere girişememe, 
  • Aşırı terleme hali,
  • Konsantrasyonda güçlük,
  • Sindirim sistemi sorunları (mide ağrıları, kusma, hazımsızlık),
  • Uyku problemleri,
  • Kaygılanacağını/Kaygılandığı ortamlardan kaçınma,



NEDENLERİ NELERDİR?


Güncel yapılan araştırmalar sonucunda, her ne kadar beynin kaygı ile ilgili kısımlarına yönelik araştırmalar devam ediyor olsa da ortaya çıkan sorunlar, anksiyete bozukluklarının genetik ve çevresel faktörlerinin yanısıra beyin kimyasını içeren olası kombinasyonların ihtimallerini de değerlendirmektedir.


  • Genetik,
  • Sosyal çevrede / iş hayatında karşılaşılan zorluklar,
  • Aile ve özel yaşam kaynaklı çevresel sorunlar,
  • Olası ilaç etkileri,
  • Geçirilen bir hastalık/ameliyat sonrasında oluşabilen komplikasyonlar sonucu



KARŞILAŞILMA SIKLIĞI NEDİR?


Yapılan araştırmalar sonucunda literatürde anksiyete bozuklukları ile karşılaşma olasılığı giderek artmaktadır. Genel toplumdaki oranı %3-%8 oranındadır.



ANKSİYETE BOZUKLUĞU TÜRLERİ NELERDİR?


Yaygın Anksiyete Bozukluğu

Obsesif-Kompulsif Bozukluk (OKB)

Panik Bozukluk

Fobiler

Travma Sonrası Stres Bozukluğu (TSSB)

Sosyal Anksiyete Bozukluğu



ANKSİYETE İLE BAŞA ÇIKMA YÖNTEMLERİ NELERDİR?


Sadece psikoterapi, ilaç müdahaleleri ile yetinmek istemeyenler için ve aynı zamanda terapilerde sizlere öğretilen anksiyete ile başa çıkma yöntemleri bulunur. Bu yöntemler ile sürecin hafifletilmesi amaçlanmaktadır.


  • Nefes Egzersizleri: Doğru nefes alma teknikleri ile kişinin anksiyete durumunun artması esnasında, sakinleşme konusunda yardımcı olması beklenir. Nefes egzersizlerini öğrenerek sakinleşmeyi ve yeniden odaklanma gerçekleştirilmektedir.
  • Güvenli Alan Oluşturma: Anksiyete krizleri ile karşı karşıya kalan kişinin güvenli bir alana ihtiyacı vardır. Bu nokta da bahsedilen güvenli alan, evi, eşinin yanı, park, bahçe belki de hiçbir görmediği hayallerinde olan bir yer olabilir. Kriz anında gözünü kapatıp kişinin ‘’güvenli alanı’’ hayal etmesi süreci hafifleten etkenlerdendir. 
  • 3-3-3 Kuralını Uygulama: Anksiyete krizlerinin başladığını hissettiği anda kişi, 3-3-3 kuralını uygulayarak sakinleşebilmektedir.

  -Etrafınızdaki üç şeyin ismini söyleyin,

  -Duyduğunuz üç sesi söyleyin,

  -Vücudunuzun üç bölümünü; parmaklarınızı, bileklerinizi ve kolunuzu oynatın.

  • Kaygı Randevusu Oluşturma: Kaygılarınızın her birini bir kağıda not edin ve bunları tek tek düşünmek için kendinizde bir zaman dilimi belirleyin. Bu belirlenen ve üzerine düşünülen kaygılar ile tüm gün aynı korku/kaygıları yaşamak yerine günün sizin belirlediğiniz zaman diliminde bunun için ayırma gerçekleştirebilirsiniz.
  • Kendinizi Meşgul Etme / Zihin Oyalama: Anksiyete krizlerinizin gelmek üzere olduğunuzu bedensel faaliyetleriniz ile anlamanız mümkündür, bu durumda kişi kendisine meşgul olabileceği başka uğraşlar oluşturmaya çalışmalıdır. Kitap okumak, yürüyüş yapmak, film izlemek, müzik dinlemek gibi faaliyetler kaygılı düşünce halinden uzaklaşmanızı ve kontrolü tekrar kişinin eline almasını sağlamaya yardımcı olmaktadır.
  • Sigara / Alkol / Şeker Tüketimi: Sigara, alkol ve şeker tüketimi anksiyeteyi tetikleyen unsurlardandır. Sadece krizlerin geldiği zaman dilimi ile sınırlandırılmamalı, gündelik yaşantıda tüketimi sınırlandırılmalıdır. Sağlıklı beslenme ve bol su tüketimi ile ansksiyete ile başa çıkma yolunda bir adım daha atabilmek mümkün.




TEDAVİ YÖNTEMLERİ NELERDİR?


Anksiyete tedavisinde kullanılan bir çok yöntem mevcuttur. Tedaviler ile amaçlanan, belirtileri azaltmak ve rahatsızlığı yönetmektir. En yaygın olan iki tedavi yöntemi olarak; psikoterapi ve ilaç tedavisi’dir. Tedavi şekillerinin kişiden kişiye değişiklik göstermesi muhtemeldir.


Psikoterapi: Uzun bir zaman dilimini kapsayan tedavi yöntemidir. Danışanın anksiyetesinin yoğunluğu, anksiyeteye eşlik eden ek bir tanı olup olmadığı, hangi davranış biçimlerinin aktif olduğu gibi sorulara bağlı olarak kullanılacak olan yöntem belirlenir. Psikoterapi ile hedeflenen amaç; danışanın duygularını yeniden yapılandırmak ve kendi başına yönetebileceği bir aşamaya gelmesidir.


Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT): Kısa bir zaman dilimini kapsayan tedavi yöntemidir. Bilişsel Davranışçı Terapi’nin çalışma şekline bakıldığında, danışanın olumsuz otomatik düşünceleri yerine olumlu alternatif düşünceleri koymak vardır. Bu terapi şekli ile anksiyete bozukluğu tanısı almış kişilerin anksiyeteye sebep olan düşüncelerinin, değiştirilmesi ve duygu yönetimi becerilerinin kazanımı hedeflenmektedir.


İlaç Tedavisi: İlaç tedavisi noktasında süreç içerisinde ise antidepresanlar, davranış düzenleyiciler ve kriz anında oluşan kalp sorunlarına yönelik olan kalp ritmini düzenlemek için beta blokerlar kullanılmaktadır. 


  ^ Yukarıda belirtilmiş olan ilaç tedavileri kişiden kişiye değişiklik gösterebilmektedir ^


EMDR: Uzun süreli tedaviler kısmında yer almaktadır. İzole olmuş anıların işlenmesini sağlayan fizyolojik temelli bir terapi şekli olarak bilinmektedir. Kişinin, olumsuz duygu, düşünce, davranış ve kişilik özelliklerinin arkasında uyum ve işlev bozucu izole anılar bulunur. Olumsuz inançları, olumsuz duygusal tepkileri ve olumsuz somatik tepkileri problemin kendisi değil, semptomları, bugünkü dışavurumlarıdır. Bu olumsuz inanç ve duygulara yol açan işlenmemiş anılar şimdiki zamandaki olaylar tarafından tetiklenir. EMDR ile amaçlanan, izole olmuş anıları işleyerek gündelik yaşantıda ki sorun olarak nitelendirilen durumları ortadan kaldırmaktadır. 




Kaygılarınızdan uzak, sağlıklı günler dilerim..




PSK. ZEYNEP YAĞMUR ÇOLAK

Yayınlanma: 22.11.2021 18:04

Son Güncelleme: 22.11.2021 18:04

Zeynep Yağmur ÇOLAK
Zeynep Yağmur ÇOLAK
Psikolog
Uzmanlıklar: Performans Kaygısı, Çocuk ve Ergenlik Dönemi Ruhsal Sorunları
1998 Yılında İstanbul’da doğdum. 20 Devamını oku
Online Terapi
süre 40 dk
ücret 200
Yüz Yüze Terapi
Hizmet vermiyor
Bunları da sevebilirsiniz...
panik-bozukluk-belirtileri-nedenleri-ve-tedavisi

Panik bozukluk, beklenmedik ve tekrarlayıcı panik ataklarla karakterize edilen bir anksiyete bozukluğudur. Bu ataklar, ani ve yoğun korku hissi, nefes alma güçlüğü, kalp çarpıntısı, titreme ve terleme gibi belirtilerle kendini gösterir. Panik bozukluğu olan bireyler, ataklarından sonra gelebilecek tekrarlayan ataklar korkusuyla yaşayabilirler, bu da günlük yaşam aktivitelerini olumsuz yönde etkileyebilir.Panik Atağın BelirtileriPanik ataklar genellikle ani ve beklenmedik bir şekilde ortaya çıkar. Belirtiler şiddetli olabilir ve kişi tarafından kontrol edilemez. Tipik belirtiler arasında şunlar bulunabilir:Nefes Alma Zorluğu: Kişi nefes almakta güçlük çekebilir, hatta nefes alamayacağını hissedebilir.Kalp Çarpıntısı veya Hızlı Nabız: Kalp atışlarının hızlanması veya düzensizleşmesi, kişiyi daha da endişelendirebilir.Terleme: Eller, koltuk altları veya alın gibi bölgelerde aşırı terleme olabilir.Titreme veya Sarsıntı: Kaslarda titreme veya vücutta sarsıntı hissedilebilir.Baş Dönmesi veya Sersemlik: Kişi başının döndüğünü, sersemlediğini veya bayılacak gibi hissettiğini söyleyebilir.Mide Rahatsızlığı: Bulantı, karın ağrısı veya sindirim sorunları gibi mide rahatsızlıkları görülebilir.Gerçeklikten Kopma Duygusu: Kişi olayların gerçek dışı olduğunu veya kendisinin gerçeklikten kopmuş gibi hissettiğini belirtebilir.Ölüm veya Delirme Korkusu: Kişi, öleceklerini veya akıl sağlıklarını yitireceklerini düşünebilir.Panik Atak ve Panik Bozukluk Arasındaki FarkBirçok kişi zaman zaman panik ataklar yaşayabilir, ancak panik bozukluk tanısı, bu atakların sıklığı ve etkisiyle belirlenir. Panik bozukluk, tekrarlayan panik ataklarla birlikte, bu ataklardan sonra kişinin normal yaşamını etkileyecek derecede belirgin endişe, korku veya davranış değişikliklerini içerir.Panik Bozukluğunun NedenleriPanik bozukluğu karmaşık bir durumdur ve genellikle birden fazla faktörün bir araya gelmesiyle ortaya çıkar. Potansiyel nedenler arasında genetik yatkınlık, biyolojik faktörler, kimyasal dengesizlikler, travmatik olaylar, stresli yaşam olayları ve beyin kimyası bulunabilir.Panik Bozukluğunun TedavisiPanik bozukluğunun tedavisi, birçok farklı yaklaşımı içerebilir ve genellikle kişinin bireysel ihtiyaçlarına ve semptomlarına göre belirlenir. Tedavi seçenekleri şunları içerebilir:İlaç Tedavisi: Antidepresanlar, anksiyolitikler veya beta blokerler gibi ilaçlar panik atak semptomlarını hafifletebilir.Psikoterapi: Bilişsel davranışçı terapi (BDT) panik atakları yönetmek için etkili bir yaklaşım olabilir. Bu terapi, kişinin düşünce ve davranışlarını değiştirerek anksiyeteyi azaltmaya odaklanır.Nefes ve Rahatlama Teknikleri: Derin nefes alma, kas gevşeme egzersizleri, meditasyon ve yoga gibi teknikler, panik atak sırasında kişinin rahatlamasına yardımcı olabilir.Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Düzenli egzersiz, sağlıklı beslenme, yeterli uyku ve stresten kaçınma, panik atakların sıklığını ve şiddetini azaltmaya yardımcı olabilir.SonuçPanik bozukluk, yaşam kalitesini önemli ölçüde etkileyebilen ciddi bir anksiyete bozukluğudur. Ancak uygun tedavi ve destekle, birçok insan panik ataklarını yönetmeyi ve günlük yaşamlarını daha iyi bir şekilde yaşamayı öğrenebilir. Panik bozuklukla mücadele eden kişilere destek ve anlayış göstermek, tedavi sürecinde önemli bir rol oynayabilir.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Yazıyı Oku

Uzman: Eray ARSLAN

Yayınlanma: 19.04.2024

ask-acisi-nedir

Aşk acısı, bir ilişkinin sona ermesi, terk edilme, reddedilme veya kaybı sonucu ortaya çıkan duygusal bir acı ve stres durumudur. Bu durum, kişinin yoğun üzüntü, çaresizlik, keder, özlem ve hatta fiziksel rahatsızlık hissetmesine neden olabilir. Aşk acısıyla başa çıkmak ve iyileşmek için bazı adımlar şunlardır:Duyguları Kabul Etme: Aşk acısını deneyimlemek doğaldır ve duygularınızı inkar etmek yerine kabul etmeye odaklanın. Üzüntü, öfke, kırgınlık gibi duygular normaldir ve geçici bir süreçtir.Desteğe Açılma: Aşk acısıyla başa çıkmak için duygularınızı paylaşabileceğiniz bir destek sistemi oluşturun. Aileniz, arkadaşlarınız veya bir terapist, duygusal destek sağlayabilir ve duygusal yükü hafifletebilir.Zaman Verme: Aşk acısı zamanla iyileşir, ancak süreç kişiden kişiye değişir. Kendinize iyileşme için zaman tanıyın ve sabırlı olun. Zamanla, acının yoğunluğu azalacak ve iyileşeceksiniz.Kendinize İyi Bakma: Kendinize iyi bakmak, duygusal iyileşme sürecini hızlandırabilir. Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, yeterli uyku almak ve stresten uzaklaşmak duygusal sağlığınızı destekleyebilir.Olumlu Aktivitelerde Bulunma: Kendinizi olumlu ve keyifli aktivitelere yönlendirin. Hobiler, spor, sanat, müzik gibi aktiviteler ruh halinizi yükseltebilir ve duygusal iyileşme sürecini hızlandırabilir.Geleceğe Odaklanma: Geçmişi geride bırakın ve geleceğe odaklanın. Kendinize yeni hedefler belirleyin, yeni ilgi alanları keşfedin ve hayatınıza yeni deneyimler ekleyin. Gelecek planları yapmak, umut ve motivasyon sağlayabilir.Öz Bakımı İhmal Etme: Aşk acısı sırasında kendinize özen göstermek önemlidir. Kendinizi şımartın, dinlenin, kendinizi sevdiğiniz aktivitelere zaman ayırın ve kendinizi olumlu şekilde motive edin.Başka İlişkilere Hazır Olana Kadar Bekleme: Aşk acısıyla başa çıkmak için zamana ihtiyacınız olduğunu unutmayın. Başka bir ilişkiye hazır olana kadar bekleyin ve kendinize zaman tanıyın. İyileşme süreciniz tamamlandığında, yeni ilişkilere açık olabilirsiniz.Aşk acısı, zorlayıcı bir duygusal deneyim olabilir, ancak zamanla iyileşir ve kişi daha güçlü hale gelir. Kendinizi iyileştirme sürecinde sabırlı olun ve duygusal destek almak için çekinmeyin. Unutmayın ki, aşk acısı geçicidir ve yaşamınızda daha fazla mutluluk ve tatmin sağlayacak yeni deneyimler sizi bekliyor olabilir.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Yazıyı Oku

Uzman: Eray ARSLAN

Yayınlanma: 18.04.2024

surekli-aglama-istegi-nedir-ve-nasil-gecer

Sürekli ağlama isteği, duygusal bir tepki olarak ortaya çıkan ve kişinin yoğun bir üzüntü, çaresizlik veya acı hissettiği durumlarda ortaya çıkabilir. Bu duygusal tepki, stresli olaylar, kayıplar, travmatik deneyimler, ilişki sorunları, depresyon, anksiyete gibi birçok faktörden kaynaklanabilir. Sürekli ağlama isteğinin altında yatan nedenler ve nasıl geçebileceği konusunda bazı öneriler:Nedenleri Anlama: Sürekli ağlama isteğinin altında yatan nedenleri anlamak önemlidir. Stresli bir olay, kayıp, travmatik deneyim veya duygusal zorluklar, ağlama isteğinin tetikleyicileri olabilir.Duyguları İfade Etme: Ağlama, duyguları ifade etmenin doğal bir yolu olabilir. Bununla birlikte, sürekli ağlama isteği, duyguları işlemekte veya ifade etmekte zorlanmanın bir işareti olabilir. Duygularınızı ifade etmek için yazma, çizme, konuşma terapisi veya sanat terapisi gibi yöntemler kullanılabilir.Destek Almak: Sürekli ağlama isteği, depresyon, anksiyete veya diğer ruh sağlığı sorunlarının belirtisi olabilir. Bu nedenle, bir sağlık uzmanından yardım almak önemlidir. Bir terapist veya danışman, duygusal zorluklarla başa çıkma becerilerini geliştirmenize ve duygusal iyilik halinizi yeniden kazanmanıza yardımcı olabilir.Stres Yönetimi Teknikleri: Stres yönetimi teknikleri, duygusal dengeyi yeniden sağlamak için faydalı olabilir. Derin nefes egzersizleri, meditasyon, yoga veya gevşeme teknikleri gibi uygulamalar, stres seviyelerini azaltabilir ve duygusal dengenizi korumanıza yardımcı olabilir.Yaşam Tarzı Değişiklikleri: Sağlıklı bir yaşam tarzı, duygusal iyilik halinizi destekleyebilir. Düzenli egzersiz yapmak, sağlıklı beslenmek, yeterli uyku almak ve sosyal destek ağınızı güçlendirmek, duygusal dayanıklılığınızı artırabilir.Olumlu Aktiviteler: Olumlu aktiviteler ve hobiler, duygusal iyilik halinizi artırabilir. Sevdiğiniz aktivitelere zaman ayırmak, keyif aldığınız şeylere odaklanmak ve duygusal olarak besleyici deneyimlere katılmak, sürekli ağlama isteğini azaltabilir.Kendine İyi Bakım: Kendinize iyi bakmak, duygusal sağlığınızı desteklemenin önemli bir parçasıdır. Kendinizi şımartmak, dinlenmek, kendinize nazik davranmak ve kendi ihtiyaçlarınıza öncelik vermek, duygusal iyilik halinizi artırabilir.Sürekli ağlama isteği, altta yatan nedenlerin anlaşılması ve uygun tedavi veya destek alınması ile genellikle azaltılabilir. Ancak, ciddi veya kronik ağlama isteği durumunda bir sağlık uzmanından yardım almak önemlidir.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . Yazıyı Oku

Uzman: Eray ARSLAN

Yayınlanma: 18.04.2024